Gündelik Hayatımızın Tarihi - Kudret Emiroğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gündelik Hayatımızın Tarihi kimin eseri? Gündelik Hayatımızın Tarihi kitabının yazarı kimdir? Gündelik Hayatımızın Tarihi konusu ve anafikri nedir? Gündelik Hayatımızın Tarihi kitabı ne anlatıyor? Gündelik Hayatımızın Tarihi PDF indirme linki var mı? Gündelik Hayatımızın Tarihi kitabının yazarı Kudret Emiroğlu kimdir? İşte Gündelik Hayatımızın Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Kudret Emiroğlu
Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053607625
Sayfa Sayısı: 678
Gündelik Hayatımızın Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitabı elinize aldığınız tam şu anda durun ve düşünün. Onu var eden kâğıdın, mürekkebin, yapıştırıcının nereden geldiğini ve hatta hayatlarımıza nasıl girdiğini hatırlamaya çalışın. Bildiğimiz veya bildiğimizi zannettiğimiz ya da kesinlikle bilmediğimiz tarihleriyle sayısız eşya, gelenek ve âdetle doludur yaşamlarımız.
Çoğu zaman üstüne düşünmediğimiz, bazılarını işlevsel gördüğümüz, bazılarını toplumsal zorunluluk kabul ederek uymaya çalıştığımız, bazıları çocukluğumuzun geri gelmeyecek günlerinden anılar olarak kalan, bazılarına alışmaya çalıştığımız ve bazılarına da tepki duyduğumuz eski yeni eşya, âdet ve ifadeler, kişiliğimizi belirleyen, kişisel veya grup olarak kimliğimizi ifade etmemizde birincil derecede rol oynayan, kültür ve uygarlık ürünleridir.
Gündelik Hayatımızın Tarihi tüm bu kültür ve uygarlık ürünlerinin tarih, coğrafya, kültür, medeniyetler ve zaman içinde yaptığı yolculuklara karşılaştırmalı etimolojileriyle birlikte ışık tutmayı hedefliyor.
Bir tabak meyve veya bisküvi alıp bu kitabı karıştırmaya başladığınızda, tabağınızın, Çin'den Amerika'ya uzanan bir coğrafyayla, Eski Mısır'dan '24 Nisan Ekonomik Kararları'na uzanan bir tarihi serüvenin sonucunda dolmuş olduğunu göreceksiniz. Yanında tercih ettiğiniz içeceğin hangi yüzyılda hangi toplumsal statüyü yansıttığını, Türkiye'ye ne zaman girdiğini, ne zaman aristokrat, burjuva, liberal, sosyalist alışkanlığı olarak görüldüğünü, ne zaman kadın, erkek, yuppi, snoplara özgü bulunduğunu zevkle okuyacaksınız.
Günlük yaşantımızı dolduran birçok maddi manevi kültür öğesinin tarihi, ya çok bildik görülmeleri veya çok yeni oluşları nedeniyle tarih kitapları, ansiklopedi ve sözlüklerde pek az ya da hiç yer almamaktadır. Bu öğeleri bu kitapta, tarihsel kökenleri ve anlam alanları, karşılaştırmalı etimolojileriyle birlikte şu başlıklar altında bulacaksınız.
İnançlar, Büyüler - Gelenekler - Takvim - Görgü Kuralları - Mutfakta - Ev ve Çevresi - Banyoda - Giyim Kuşam - Süslenme - Sağlık - Yeme İçme - Çocukluk - Cinsellik - Mahallede - İşyerinde - Devlet ve Millet - Oyun, Eğlence ve Spor - Keyiften Hobiye.
Gündelik Hayatımızın Tarihi Alıntıları - Sözleri
- Tütün önce süs bitkisi olarak bahçelere ekildi, sonra öksürük, astım, baş ağrısı, kusma, ayvalı ağrılarına iyi geldiği iddia edildi. Doktorlar tütün yetiştiriyordu, hatta Vatikan’ın bahçesine de dikilmişti.
- İlk cam tabaka halinde kırılabilir aynalar 15. yüzyılda Venedik'te üretildi, gümüş sırla kaplanıyorlardı ve elbette ancak zengin sınıfların tüketim eşyasıydılar. 1600'lerde İngiltere ve Fransa'da ucuz ayna üretimi başlayana kadar, bu pahalı aynaları kırmanın insanı yedi yıl süründüreceği inancı da kıtaya yayılmıştı.
- İngiltere’nin efsanevi Yuvarlak Masa Şövalyeleri’nin yuvarlak masaya oturtulmalarının nedeni, aralarında öncelik kavgasının çıkmaması içindir.
- Kravat bir giysi değil, bir gösteriştir. Doğanın belki de en renksiz canlısı olan insan soyunun erkeğinin kendini süsleme aracı.
- Rönesans’la yüksek topuk ve sivri burunlu ayakkabılar ilk kez moda oldu. Yüksek topuklu ayakkabıları önce erkekler giydi, zaten bu dönemde kadın ayakkabıları uzun eteklerim altında görünmediğinden henüz moda söz konusu değildi. Güneş Kral XIV. Louis döneminde erkek ve kadın ayakkabılarının topukları iyice yükseldi. Zamanla erkek topukları kısalırken, kadın topukları uzayıp inceldi. Kadın ayakkabısının topuğu modaya göre yükselip alçaldı. Latince stilus kökünden gelen “stilo” (hançer), 1950’lerin sivri topuklarına “stiletto” biçimiyle ad oldu.
- Ankara’nın ilk yıllarında mebusların Ankara Palas’ta kaldığı yıllara ait bir pijama hikayesi vardır. Otelde içdonu ve entarilerle dolaşılmasından rahatsız olan Atatürk, mebuslara pijama diktirilmesini söyler. Akşam otele geldiğinde, mebusların pijamalarını giymiş, yemek salonunda hazır, kendisini beklediklerini görür.
- Dursun, Durmuş, Satı, Satılmış, Hediye, Ömür, Yaşar gibi adlar çocuk ölümlerine karşı tedbir olarak konulan adlardır. Bebekleri ölen aileler, bu adları tercih ederek, ad büyüsü yapmaktadırlar.
- Romalı kadınların ise genellikle önadları yoktur, yalnızca aile adını kullanmışlar, bazen önadlarını aile adlarının sonuna eklemişlerdir. Ailede birden fazla kız çocuğu varsa onları sırayla Birinci (Prima), İkinci (Secunda), Üçüncü (Tertia) vb. diye adlandırıyorlardı. Kadınlar çoğu zaman evlendikten sonra da kocalarının değil, babalarının aile adını taşıyorlardı.
- Adalet heykelinin gözü Batı’da bağlı, Çin’de güneş gözlüklüdür, çünkü güneş gözlüğü dediğimiz karartılmış camlı gözlükler Çin mahkemelerinde yargıçların gözlerini saklamak için kullanılmıştır.
- Yunanca papirüs rulosu için kullanılan ve kitap anlamını kazanan “biblos” sözcüğü gerçekte ağaç kabuğu anlamına gelmekteydi ve bugün Avrupa’da İncil’e ad olduğu gibi, birçok bileşik sözcükte karşımıza çıkar (bibliyografya gibi).
Gündelik Hayatımızın Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Benim için 2021 yılını ve yıllık hedefimi tamamlayan bu güzel kitabı tamamen kapağının ve isminin ilgimi çekmesi nedeniyle uzun bir zaman önce almıştım, okumak ise son 2 haftama kısmet oldu. Yoğun çalışma tempom nedeniyle kitabı okumayı sürekli ertelesem de kapsamlı içeriğine rağmen sıkmadan okunması nedeniyle asla ertelenecek bir kitap değilmiş. Adı üzerinde, gündelik hayatımızın tarihinden bahseden kitabın işlenişi ise konulara ve konularda da alt başlıklara bölünerek ilerliyor. Bu şekilde konu çok dağılmadan bütünlük sağlanmış oluyor. Büyük bir emek ürünü olduğu belli olan bu kitabı tarihi bir ders kitabı veya akademik bir eserden ziyade tarihle harmanlanmış genel kültür bilgileri içeren ve eğlendiren bir esere dönüştüren şey ise benim gözümde yazarın dili ve anlatım tarzı oldu. Yazar kimi zaman eleştirel kimi zaman ise esprili bir biçimde kitapta kendisini hissettiriyor bu da kitabı monotonluktan uzaklaştırıyor. Dönem dönem açıp yeniden göz atmak isteyeceğim benden tam puan alan bir kitap oldu, okumayı düşünenlere şimdiden iyi okumalar dilerim :) (P.)
1970 yılında elektriksiz konutlar toplam konutların yüzde 61 ini ve okuryazar olmayanlar (altı yaş ve yukarısı) toplam nüfusun yüzde 43 ünü ve sadece kadın nüfusun yüzde 58 ini oluşturmaktaydı. (Selda Özkan)
İnceleme 3: Gündelik hayatımızda nereden, neden ve niçin diye sormanın aklımıza gelmediği konular hakkında detaylı bilgiler öğrenebileceğimiz bir kitap. Kesinlikle ara ara açılıp okunması gerektiğini düşünüyorum. Bazen işlerin hiç sandığımız gibi olmadığını, yıllar önce insanların bıraktığı izlerin şimdi tamamen farklı okunduğunu anlıyoruz. Gerçekten var olması gereken bir kitapmış. Şimdiye kadar keşke okumuş olsaydım. Geç kalmadan kitaplığınızda bu kitap için bir yer ayırın derim. İçinde bilgi verdiği konuların 'isimlerinin' kökenlerinin nededen geldiği hakkında da bilgiler var. Gerçekten çok değerli bir eser. (ezgi)
Gündelik Hayatımızın Tarihi PDF indirme linki var mı?
Kudret Emiroğlu - Gündelik Hayatımızın Tarihi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gündelik Hayatımızın Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kudret Emiroğlu Kimdir?
Kudret Emiroğlu (d. 1956, Trabzon), çağdaş Türk yazarıdır. 1956 yılında Trabzon’da doğdu. 1979 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Yerel tarih ve etimoloji üzerine çalışmalar yaptı. Yerel tarih konusunda yaptığı çalışmalar çeşitli dergilerde yayınlandı. Gündelik Hayatımızın Tarihi adlı kitabı ile ilgi topladı. Yazarın İngilizce ve Osmanlıca çevirileri bulunmaktadır. Halen Kebikeç adlı derginin yayın yönetmenliğini ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyeliğini sürdürmektedir.
Eserleri
Trabzon-Maçka Etimolojik Sözlüğü (1989)
Sanatçının Mektupları (James Joyce'dan çeviri, İmge Kitabevi Yayınları, 1991)
Batı Mitolojisi (Joseph Campbell'den çeviri, İmge Kitabevi Yayınları, 1992, 1995, 2003)
İlkel Mitoloji (Joseph Campbell'den çeviri, İmge Kitabevi Yayınları, 1993, 1995, 2006)
Doğu Mitolojisi (Joseph Campbell'den çeviri, İmge Kitabevi Yayınları, 1993, 1998, 2003)
Yaratıcı Mitoloji (Joseph Campbell'den çeviri, İmge Kitabevi Yayınları, 1994, 2003)
Trabzon Vilayeti Salnameleri-14 Cilt (1993-2005)
Hindu Mitolojisi (Wendy Doniger O'Flaherty'den çeviri, İmge Kitabevi Yayınları, 1996)
Vinland Sagaları (İmge Kitabevi Yayınları, 1996)
Ankara Vilayeti Salnamesi-1325 (1997)
Anadolu'da Devrim Günleri (İmge Kitabevi yayınları, 1999)
Mardin; Cemaat-Aşiret-Devlet (2000)(Suavi Aydın, Oktay Özel ve Süha Ünsal ile birlikte)
Gündelik Hayatımızın Tarihi (Dost Kitabevi Yayınları, 2001)
Zor, Sermaye ve Avrupa Devletlerinin Oluşumu (Charles Tilly'den çeviri, İmge Kitabevi yayınları, 2001)
Yoldaşımız At (YKY, 2003)
Akdeniz Dünyası (İletişim Yayınları-2006.Oktay ÖZEL, Eyüp ÖZVEREN, Süha ÜNSAL ile birlikte)
Ekonomi Sözlüğü (Bilim ve Sanat Yayınevi-2006.Bülent DANIŞOĞLU, Binnur BERBEROĞLU ile birlikte)
Kudret Emiroğlu Kitapları - Eserleri
- Gündelik Hayatımızın Tarihi
- Antropoloji Sözlüğü
- Kısa Osmanlı-Türkiye Tarihi
- Demiryolu Ansiklopedisi
- Yoldaşımız At
- Kentleşme, Yapı ve Konut
- Anadolu'da Devrim Günleri
- Mardin Aşiret Cemaat Devlet
Kudret Emiroğlu Alıntıları - Sözleri
- Yunanca papirüs rulosu için kullanılan ve kitap anlamını kazanan “biblos” sözcüğü gerçekte ağaç kabuğu anlamına gelmekteydi ve bugün Avrupa’da İncil’e ad olduğu gibi, birçok bileşik sözcükte karşımıza çıkar (bibliyografya gibi). (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- ... bir 'ecnebi'nin otomobiline taş atıp camını kıran çocuk, azarlanınca 'hürriyet var!' ve şamarı yiyince de 'peki, senin de hürriyetin var,' demektedir. (Anadolu'da Devrim Günleri)
- Rönesans’la yüksek topuk ve sivri burunlu ayakkabılar ilk kez moda oldu. Yüksek topuklu ayakkabıları önce erkekler giydi, zaten bu dönemde kadın ayakkabıları uzun eteklerim altında görünmediğinden henüz moda söz konusu değildi. Güneş Kral XIV. Louis döneminde erkek ve kadın ayakkabılarının topukları iyice yükseldi. Zamanla erkek topukları kısalırken, kadın topukları uzayıp inceldi. Kadın ayakkabısının topuğu modaya göre yükselip alçaldı. Latince stilus kökünden gelen “stilo” (hançer), 1950’lerin sivri topuklarına “stiletto” biçimiyle ad oldu. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- İlk cam tabaka halinde kırılabilir aynalar 15. yüzyılda Venedik'te üretildi, gümüş sırla kaplanıyorlardı ve elbette ancak zengin sınıfların tüketim eşyasıydılar. 1600'lerde İngiltere ve Fransa'da ucuz ayna üretimi başlayana kadar, bu pahalı aynaları kırmanın insanı yedi yıl süründüreceği inancı da kıtaya yayılmıştı. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- Dursun, Durmuş, Satı, Satılmış, Hediye, Ömür, Yaşar gibi adlar çocuk ölümlerine karşı tedbir olarak konulan adlardır. Bebekleri ölen aileler, bu adları tercih ederek, ad büyüsü yapmaktadırlar. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- İngiltere’nin efsanevi Yuvarlak Masa Şövalyeleri’nin yuvarlak masaya oturtulmalarının nedeni, aralarında öncelik kavgasının çıkmaması içindir. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- Kravat bir giysi değil, bir gösteriştir. Doğanın belki de en renksiz canlısı olan insan soyunun erkeğinin kendini süsleme aracı. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- Romalı kadınların ise genellikle önadları yoktur, yalnızca aile adını kullanmışlar, bazen önadlarını aile adlarının sonuna eklemişlerdir. Ailede birden fazla kız çocuğu varsa onları sırayla Birinci (Prima), İkinci (Secunda), Üçüncü (Tertia) vb. diye adlandırıyorlardı. Kadınlar çoğu zaman evlendikten sonra da kocalarının değil, babalarının aile adını taşıyorlardı. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- Adalet heykelinin gözü Batı’da bağlı, Çin’de güneş gözlüklüdür, çünkü güneş gözlüğü dediğimiz karartılmış camlı gözlükler Çin mahkemelerinde yargıçların gözlerini saklamak için kullanılmıştır. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- Tütün önce süs bitkisi olarak bahçelere ekildi, sonra öksürük, astım, baş ağrısı, kusma, ayvalı ağrılarına iyi geldiği iddia edildi. Doktorlar tütün yetiştiriyordu, hatta Vatikan’ın bahçesine de dikilmişti. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- Ankara’nın ilk yıllarında mebusların Ankara Palas’ta kaldığı yıllara ait bir pijama hikayesi vardır. Otelde içdonu ve entarilerle dolaşılmasından rahatsız olan Atatürk, mebuslara pijama diktirilmesini söyler. Akşam otele geldiğinde, mebusların pijamalarını giymiş, yemek salonunda hazır, kendisini beklediklerini görür. (Gündelik Hayatımızın Tarihi)
- Alt kültür Zira kültürler, uluslardan çok daha eskidir ve ulusların kendilerine kültür tayin etmeleri, bilimsel değil ideolojik çabaların ürünüdür. (Antropoloji Sözlüğü)