Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü - Fatih Okumuş Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü kimin eseri? Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü kitabının yazarı kimdir? Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü konusu ve anafikri nedir? Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü kitabı ne anlatıyor? Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü PDF indirme linki var mı? Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü kitabının yazarı Fatih Okumuş kimdir? İşte Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Fatih Okumuş
Yayın Evi: Genç Timaş Yayınları
İSBN: 9799752630979
Sayfa Sayısı: 340
Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yerdekiler ve göktekiler O'nu övsün istiyordu. Babası O'nu hiç görmedi. Annesi yalnız altı yıl sevip okşayabildi. Dedesinin gözdesiydi. Ebu Talip'in gözbebeği. Mekke'nin güvenilir delikanlısıydı. Ama o her şeyden öte Allah'ın en seçkin kulu, sevgilisiydi. 40 yaşına geldiğinde kendisine peygamberlik görevi verildi.
Kavmi işkenceler yaparak O'nu ve sevenlerini Mekke'den çıkardı. Taifliler O'nu taşladı. O yine de Allah'ım onları doğru yola ilet. Çünkü onlar bilmiyorlar diye dua etti.
Allah elçisini yardımsız bırakmadı. Medineliler O'nu bağrına bastı. Çok geçmeden on binlerce yürek O'nun sevgisiyle coştu. 63 yaşına geldiğinde Kâbe'de yaptığı veda konuşmasında dinleyenlerin sayısı 100.000'i geçmişti. Eşsiz yaşamı tüm çağlara ve coğrafyalara örnek oldu.
O, zor koşullar altında üstün bir başarıya kavuşmuştu. Zaten gerçek başarı da buydu. Eşsiz yaşamı tüm çağlara ve coğrafyalara örnek oldu. O'ndan önce ve O'ndan sonra hiç kimsenin hayatı onunki kadar ayrıntılı kaydedilmedi. Sayısız kalem O'nu yazmakla şereflendi.
Yazar Fatih Okumuş da bu kalemlerden. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Mısır el-Ezher Üniversitesi mezunu Fatih Okumuş, Türkiye'de ilk kez genç okurlara özel bir sîret çalışması yaptı.
Kendini genç hisseden tüm okurlar için.
(Tanıtım Bülteninden)
Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü Alıntıları - Sözleri
- Biz sana bu Kuran’ı güçlük çekip üzülesin diye indirmedik. Ancak kalbi ürperenler için bir uyarı olsun diye Yeri ve yüce gökleri yaratan katından bir indirilişle! Rahman ki tahtına kurulmuştur. Onundur göklerde ne var, yerde ne varsa Toprağın altında da olsa... Tâhâ Suresi - 2-6
- “Ağlama kızım ! baban bir daha hiç acı çekmeyecek.” Hz Muhammed (s.a.v)
- Muhammed (sav) evlatlığı Zeyd'le birlikte bağa sığındıklarında Cenab-ı Hakk'a şöyle yakarmıştı: "Allah'ım, güçsüzlüğümü, çaresizliğimi, halk içindeki hakirliğimi ancak sana arz ederim. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Zayıf ve güçsüzlerin Rabb'i Sensin, benim Rabb'im de sensin! Şimdi beni kime bırakıyorsun. Beni, senden uzak olan düşmanlara mı bırakıyorsun? Eğer bana kızmamışsan, hiç önemli değil, çektiklerim bana hiç dokunmaz. Ben Sana, Senin nuruna sığınırım. Bana gazap etmenden korkarım. Senin af ve merhametin benim için çok geniştir. Her şey Senin rızan içindir. Bütün güç kuvvet Senin elindedir."
- Bir mucize. Fakat görüyorsun ki mucizeler genellikle, kulun imkanları tükendiğinde gerçekleşiyor.
- Onun her hareketi ölçülü ve dengeliydi. Hiçbir zaman kahkahayla gülmemiş ve yüksek sesle ağladığı duyulmamıştır. Ağladığında gözlerinden inci gibi gözyaşları süzülür, fakat sesi işitilmezdi.
- Kur'an-ı Kerim, muhatabıyla iletişime giren, onu düşünmeye zorlayan bir üslup kullanır. Muhatabını bir diyalogun içine çeker. Onların anlayabilecekleri benzetmeler de anlatımını pekiştirir. Bu diyalogun asıl amacı, rakibi mat etmek; karşısındakini yenmek, elemek değildir. Amaç, insanı düşünmeye sevk etmek; gerçeği kendi aklıyla bulmasına zemin hazırlamak, yardımcı olmaktır. Hz. Muhammed (sav) de insanlara asla kaba davranmamış, onlara Allah'ın mesajını iletirken kendisini ve kişiliğini bir engele dönüştürmemiştir.
- Fakat görüyorsun ki mucizeler genellikle, kulun imkânları tükendiğinde gerçekleşiyor.
- Aşkım Edebime galip geldi
- Türkler özellikle kutsal bit yönü bulunan şehirlerden söz ederken büyük bir nezaket gösterirler. Meselâ sadece Medine demezler; “Medine-i Münevvere” (nurlu, aydınlanmış Medine) derler. Sadece Mekke demezler, “Mekke-i Mükerreme” (övülmüş Mekke) derler. İstanbul’un en çok kullanılan adı neydi biliyor musun? Bu adı hâlâ eski kitapların üzerinde basıldığı yeri gösteren kelime olarak bulabilirsin: “Dersaadet” : Mutluluk evi...
- Allah’ın elçisi hayatı boyunca, kılık kıyafetine dikkat etmiş; iç güzelliği yanında dış görünüşe de önem vermişti. Daima saçlarını tarar, güzel kokular sürünürdü.
- “Kendisine yalnızlık sevdirilmiş”
- Rabbin için sabret
- Elbet kalp acıyla burkulur ve gözden yaş dökülür.
Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü İncelemesi - Şahsi Yorumlar
her sene farklı bir kaynaktan Alemlerin Sultanı HZ. MUHAMMED'in sav hayatını okumaya gayret ediyorum. elbette çok farklı değiller birbirinden lakin bazıları ön plana çıkmakta. Fatih Okumuş'un bu eseri de anlatımıyla, kitabın baskısı ve sayfaların düzeni ile ben de etkili bir yer bırakmıştır. seve seve ve bir lokmada bitirdim. insan sevdiğini, sevdiğine önerir. OKUYUN, OKUTUN, PAYLAŞIN... (Mehmet gök)
O gece bir yıldız doğdu. Yahudi bilginleri son peygamberin doğduğunu bu yıldızdan anladılar. Dedesi onun adını Muhammed (sav) koydu. Yerdekiker ve göktekiler onu övsün istiyordu. Babası onu hiç görmedi. Annesi yalnız altı yıl sevip okşayabildi. MS 22 Nisan 571 (Türkan Şen)
Efendimiz (sav)'in o mübarek hayatını anlatan, gençlere yönelik, dili sade ve anlaşılır bir kitap.Yer yer şiirlerden,yazarın kendi düşüncelerinden, bizi çıkardığı küçük yolculuklardan,sanki oradaymışız gibi hissettiren açıklamalarından oluşan güzel bir eser.Rabbim yazandan okuyandan yapım aşamasında emeği geçenlerden razı olsun inşallah. (Fatma Tekdemir)
Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü PDF indirme linki var mı?
Fatih Okumuş - Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Fatih Okumuş Kimdir?
Fatih Okumuş (doğumu 1968, Kahramanmaraş) Türk yazar ve İslam hukukçusudur.
1986 yılında Develi İmam-Hatip Lisesi, 1992 yılında El-Ezher Üniversitesi İslam Hukuku ve Hukuk Fakültesi İslam Hukuku Bölümü ve 1996 yılında da Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Yüksek Lisans bölümlerini bitiren Okumuş, doktorasını da Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Hukuku alanında yapmıştır.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Uluslararası Doğu Üniversitesi ve Rotterdam İslam Üniversitesi bünyelerinde çalışan Okumuş, halen vrije universiteit Amsterdam (www.vu.nl) teoloji fakültesi'nde Avrupa'da İslam alanında öğretim görevliliği yapmaktadır. "Sevgili Kasidesi" (1992), "Malik bin Nebi: Yirminci Asrın Şahidi" (1998) ve "Süleyman ile Belkıs" (2002) Kahire Kitabı, "Hz. Muhammed'in Yaşam Öyküsü" gibi kitapların yazarı olan Okumuş, evli ve üç çocuk babasıdır.
Fatih Okumuş Kitapları - Eserleri
- Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü
- Süleyman ile Belkıs
- Bana Yıldızını Söyle
- Cennetim Olur musun?
- Malik Bin Nebi
- Kahire Kitabı
- Tunus ve Mısır
- Avrupa'nın İslam'la İmtihanı
Fatih Okumuş Alıntıları - Sözleri
- Madem ki dünya yok olmaya mahkum; öyleyse insanları mutsuz etmenin anlamı yoktu. (Süleyman ile Belkıs)
- Cihat; İslam ile insan arasına giren engelleri kaldırmak için çalışmaktır. (Bana Yıldızını Söyle)
- Rabbin için sabret (Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü)
- Bir mucize. Fakat görüyorsun ki mucizeler genellikle, kulun imkanları tükendiğinde gerçekleşiyor. (Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü)
- Kraliçe ile hizmetçi, adil ile zalim arasında ne fark vardı ikisi de toprak olacaksa?... (Süleyman ile Belkıs)
- Sohbet ettiğiniz insandan kalbiniz etkilenir. Kendisiyle konuşmasanız bile aynı mecliste bulunduğunuz insanlardan kalbiniz etkilenir. Gözden ve kulaktan kalbe akan her şey onu etkiler ve değiştirir. Adını andığınız kimseler bile kalbinizde iz bırakır. O halde güzel insanlarla düşüp kalkmalı, güzel insanları anmalı, kalbi kirden ve isten korumaya çalışmalı... (Cennetim Olur musun?)
- Sevgi fedakârlıkla kaimdir. Almayı düşünmeden vermeye odaklanmaktır. (Cennetim Olur musun?)
- ..."Vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi." (Cennetim Olur musun?)
- Onun her hareketi ölçülü ve dengeliydi. Hiçbir zaman kahkahayla gülmemiş ve yüksek sesle ağladığı duyulmamıştır. Ağladığında gözlerinden inci gibi gözyaşları süzülür, fakat sesi işitilmezdi. (Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü)
- Ve Süleyman Belkıs'a dedi: - Ey ruhumun ışığı, ruhlar bölük bölük ayrılırken senin ruhunu benimkiyle aynı bölüğe yazmışlar. (Süleyman ile Belkıs)
- Cenab-ı Allah, kendisine inanan ve güvenenleri, bugün üzerinde bulundukları hal üzere bırakacak değildir. ...Üç beş yıl içinde dünyada da gıpta edilecek konumlarda olduklarını göreceksiniz. (Cennetim Olur musun?)
- Belki de aşk bir göz kamaşmasıdır... Aynadan yansıyan güneş gözünü alır . (Süleyman ile Belkıs)
- Geri kalmışlığımızın bütün suçunu sömürgeciye yıkıp, kendimizi temize çıkarmaya çalışmak anlamsızdır ve kolaycılıktır. Onların bizi mahvetmelerinin sebebi bizim onlara bu imkânı tanımış olmamızdır. Suçlu biziz. Öyleyse çözüm, zalim sömürgecinin zulmüne son vermesini beklemek değil; kendimizi değiştirmektir. (Malik Bin Nebi)
- Zaten bu dünyada başlar azap. (Süleyman ile Belkıs)
- “Ağlama kızım ! baban bir daha hiç acı çekmeyecek.” Hz Muhammed (s.a.v) (Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü)
- ...O'ndan geldiği için bir belayı cana minnet bildin mi? O'nun yolunda aldığın bir yarayı, mareşal nişanı gibi taşıyıp, "Yâr elinden gelmedir, bu yareyi merhemleme" diyerek tabipleri reddettiğin oldu mu? (Cennetim Olur musun?)
- İnanananların birtakım sıkıntılara uğradığı dönemlerde asıl üzülmesi gerekenler, başına hiçbir şey gelmediğini sananlar olmasıdır. ...Başına ufak da olsa bir musibet gelen Müslüman, sevinmeli; "Elhamdülillah ya Rabbi, şükürler olsun, senin yolunda benim de ayağıma küçük bir taş değdi!" diye sevincinden ağlamalıdır. (Cennetim Olur musun?)
- O ki, O'ne kul olan aleme sultandır. Özgürlük, O'nın kulluğuna rızadır. Esaret de, O'na kul olduğunu unutuvermek... (Süleyman ile Belkıs)
- Muhammed (sav) evlatlığı Zeyd'le birlikte bağa sığındıklarında Cenab-ı Hakk'a şöyle yakarmıştı: "Allah'ım, güçsüzlüğümü, çaresizliğimi, halk içindeki hakirliğimi ancak sana arz ederim. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Zayıf ve güçsüzlerin Rabb'i Sensin, benim Rabb'im de sensin! Şimdi beni kime bırakıyorsun. Beni, senden uzak olan düşmanlara mı bırakıyorsun? Eğer bana kızmamışsan, hiç önemli değil, çektiklerim bana hiç dokunmaz. Ben Sana, Senin nuruna sığınırım. Bana gazap etmenden korkarım. Senin af ve merhametin benim için çok geniştir. Her şey Senin rızan içindir. Bütün güç kuvvet Senin elindedir." (Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü)
- Türkler özellikle kutsal bit yönü bulunan şehirlerden söz ederken büyük bir nezaket gösterirler. Meselâ sadece Medine demezler; “Medine-i Münevvere” (nurlu, aydınlanmış Medine) derler. Sadece Mekke demezler, “Mekke-i Mükerreme” (övülmüş Mekke) derler. İstanbul’un en çok kullanılan adı neydi biliyor musun? Bu adı hâlâ eski kitapların üzerinde basıldığı yeri gösteren kelime olarak bulabilirsin: “Dersaadet” : Mutluluk evi... (Hz. Muhammed'in Yasam Öyküsü)