İkra - Fatih Duman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İkra kimin eseri? İkra kitabının yazarı kimdir? İkra konusu ve anafikri nedir? İkra kitabı ne anlatıyor? İkra PDF indirme linki var mı? İkra kitabının yazarı Fatih Duman kimdir? İşte İkra kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Fatih Duman
Yayın Evi: Nesil Yayınları
İSBN: 9786051832135
Sayfa Sayısı: 176
İkra Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ben yalnızca derdimden anlayacak bir kişi arıyorum, tek bir kişi... Ve işte tam da onun için yazıyorum.
Cânım kâri, sen varsın, biliyorum. Çok uzak bir şehirde belki ya da bir defa yüzünü görme ihtimalim hiç olmasa da ve hiç tanımayacak olsak da birbirimizi ben yine de senin var olduğunu ve bir yerlerde hayalime ortak olduğunu, dualarıma ‘âmin’ dercesine yazdıklarımı okuduğunu biliyorum. Zira, bence yazmak da dua etmek gibi...
Ve bizim gibilerin kitaplara sevdası şunun için biliyorum, zira kelamın da, kalemin de ve gönlün de sahibi olan, “Oku” diyor hepimize. Biz, “Neyi?” diye bile sormaktan aciziz oysa. Ya da hadi itiraf edelim; gafiliz...
Ama mademki O, sözüne “Oku” diye başladı, işte onun içindir sevdamız kitaplara...
Ama ben yine de eski bir İstanbul kıraathanesinde, tahta iskemlelere oturup da ince belliden demli çaylarımızı yudumlarken dertleşip de söylemek isterdim sana bunları...
Cânım kâri! Sen var ol, ol ki hayalime bir sırdaş olduğuna inanayım.
İkra Alıntıları - Sözleri
- “O (c.c), sözüne “Oku” diye başladığındandır kitaplara sevdamız..”
- Önce bedenini , sonra kendini , sonra ruhunu. Kimsin sen ? Neden geldin ? Amacın ne ? Tüm bunları aştıktan sonra ruhunla birleş ve huzura koş ama önce İKRA!
- Ve mezarlıklar "Dünya benim!" diye naralar atan insanlarla dolu.
- Ve belki de Necip Fazıl üstadın dediği gibi söylemek lazım: "Fazla ciddiye almayın dünyayı, nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız..."
- "Bilir misin, bazı insanlara bakmak bile gönle huzur verir ve hatta şifadır güzel insanları seyretmek. Onun için güzele bakmak da ve güzel bakmak da sevaptır."
- "Aslında ne kadar zor bu yaşamak dedikleri. Üstad yaşamak yaralanmaktır diyor. Doğru da söylüyor. Yaralandıkça büyüyor insan, yaralandıkça yaşamayı anlıyor, yaşayamıyor belki ama anlıyor. Ve ne tuhaf! Bütün yaralar, yaramı sarar sandıklarının elinden geliyor..."
- O, sözüne "Oku" diye başladığındandır kitaplara sevdamız...
- Hakkı söyleyenin payına her vakitte yalnızlık düşüyor.
- "Her aydınlığı yangın sanıp da söndürmeye koşan zavallı insanlarım... Karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi..."
- "Gönlü terbiye etmek, en azından bunu dert etmek lazım... Zira şehir fethetmek değil, gönül fethetmekti bizim esas davamız..."
- اقرا O,sözüne"Oku"diye başladığındandır kitaplara olan sevdamız...
- Ve ne tuhaf! Bütün yaralar yaramı sarar sandıklarının elinden geliyor.
- Ve inanan insan bilmelidir ki, 'vatan sevgisi imandandır' ve Allah 'ı seven vatanını da sever...
- Allah emekleri ziyan etmiyor yani; hayali olanları, hayra yoranları yalnız koymuyor.
İkra İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Eleştiri yazılarıyla dolu bir kitap olduğunu en baştan belirtmek isterim. Örneklerle, alıntılarla, nida cümleleri ile pekiştirmiş yazar kelimelerini. Oldum olası nasihat , düşünce, eleştiri yazılarına bir sempatim vardır. Lakin bu kitap başka bir üslupla yazılmış sanki. Bas bas bağırıyor geçmişine, vatanına sahip çık diye. Ve bunu da yalnızca okutmak ve okumakla başaracağımızı belirtiyor. Her kelimesinde batıyı yermiş 'Putlaşmış Batıya köle olma!' diye nida etmiş yazar. Ecdadımızı unuttuğumuzu yakınıyor, bir şehri fethetmenin yolu gönlü fethetmekten geçtiğini, dünyanın ölümlü insanların fani olduğunu öyleyse bu dünyaya niçin bu denli bağlı kaldığımızı sorguluyor. Sözlerine farklı kelimeler ile başlasa da sonuç olarak davamıza sahip çıkmamız gerektiğinden bahsediyor. Ölmüş bebeklerin, çocukların, yetimlerin hesabını verebilmenin vebalini taşıyor. Öyle acı çekiyor ki yazar: "Bu dünyada çocuklar öldürüldüğü vakit hepimiz suçlu ve günahkarız." cümleleri nakış nakış işliyor kalbimize, ruhumuza... Bu kitabı bitirdiğinizde bir ümmetin derdi binecek omuzlarınıza... Ecdadımız gibi haksızlığa"Dur" diyemediğimiz, sustuğumuz için ümmetin derdi her geçen gün büyüyecek taşınmaz bir hal alacak. Etrafımız belirli bir eğitim almış geçmişini bilmeyen evlatlarla dolu. Yusuf Kaplan'ın dediği gibi "İlk önce öğretmenlerimiz ders değil, dert öğretmeli." ilkesi ile hareket etmediğimiz için ümmetin derdi ile dertlenemedik belki de diye feryad ediyor her kelamda... Değişen her ne olursa olsun davamızın tek olduğunu ve bunun için birlik olup, kendimize gelip savaşmamız gerektiğini bunu da kitabı okuyana ithafen 'senin' başaracağını söylev şeklinde dile getirmiş.. Batıya özenmekten özümüzü unuttuğumuzu yakınıyor Fatih Duman.اقرا oku kâri oku ki insanlığın son kıyısı olan sen yeniden diriltsin bu ümmeti diyor. Ne vakit ki davamızı unuttuk unutturulduk işte o vakit dağılmaya yüz tuttuk. İnanç olmadıkça, dava olmadıkça millet olmaz, devlet olmaz. Ve biz ancak inandıkça yeneriz Batıyı. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda değil gönlümüzdeki imanda saklıdır. İşte özümüzü unuttuğumuz buradan da belli değil mi? Atalarımız vazifesini yapıp vatanı bize bırakıp gitti. Şimdi sıra bizde. 15 Temmuzda olduğu gibi çıplak ayakla, ellerinde bayrakla, tankların önüne yatan babalar gibi, çocuklarını evde bırakıp çıkan analar gibi, yaşlı dedelerimiz ninelerimiz gibi bu vatanı imanla kurtardığımızı kanıtladık elhamdülillah. Bu kutsal emaneti layıkıyla koruyabilmek dileğiyle ile çok oku kâri bu dava için çok oku... (SemaEmir)
İ K R A O, sözüne "Oku" diye başlandığındandır kitaplara sevdamız... . Zira, bence yazmak da dua etmek gibi... . Bazı kitaplar vardır ki insanın gönlünü de ruhunu da doyuma ulaştırır. 'İkra' da onlardan biriydi. Ben bu kitabın satırlarını sadece okumadım, hissettim. Hem de öyle bir hissettim ki gönlümdeki eksik parçalar tamamlanır gibi oldu. Yazar, bana 'kâri' diye hitap ettikçe düşüncelerim anlam kazandı, belki de kaçındıklarım bana sağlam bir şekilde dönüş yapmış oldu. Kitabı okurken yazarla öylesine güzel bir sohbete sahip oldum ki sanırım okuduklarım aklımdan hiç çıkmayacak. Bana ulaştırmak istediklerini tartarak kabul ederken bir kez daha okuyucuyla olan samimi tavrına, işlediği konulara ve üslubuna hayran kaldım. Hayalleri, İstanbul'u, Batı'yı, hayalleri, insanlığı ve daha bir çok hassas, düşünülmesi gereken konu... Anlattığı her şey, duyurmak istediği her ses şu an ki dünyamızda özellikle önemli bir yere sahip.. Bence son yıllarda düşünmekten kaçanlar varsa bilhassa onların okuması gereken bir kitap. Düşündürüyor, hissettiriyor ve yüreğimize dokunuyor. İyi ki böylesi bir kalemle tanışmışım da bu güzel kitaba sahip olmuşum. Yazarın kalemine, yüreğine sağlık. Siz böylesi konulara değindikçe insanlık da umudunu kaybetmez... Ben kâri olmayı bu kitapta ayrı bir sevdim...Teşekkürler... (Seyyah.muallime)
Gerçekten okumanız gereken bir kitap. Okurken çokca düşündürüyor ve sizi kendinize getiriyor. Ve her zaman da hüzünlendiriyor. Bu kitap fatih DUMAN'ın okuduğum ilk kitabıydı ama son olmayacak... (Numan KARA)
İkra PDF indirme linki var mı?
Fatih Duman - İkra kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İkra PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Fatih Duman Kimdir?
1987 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğdu. Çatalca İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra 2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. Bir dönem Ürdün Devlet Üniversitesi'nde de öğrencilik yapan Fatih Duman Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dördüncü sınıfında öğrenimine devam etmektedir.
Buruciye Edebiyat, Dikili Ekin ve Ferda gibi dergilerde yazı ve şiirleri yayınlanan Fatih Duman pek çok kurumun düzenlediği şiir ve makale yarışmalarına katılmış ve ödüler almıştır. 2007 yılından beri de Ferda Edebiyat ve Kültür Dergisinin editörlüğünü yapmaktadır.
Fatih Duman Kitapları - Eserleri
- Yandık Elhamdülillah
- Pir-i Türkistan
- İsimsiz Kitap
- Ah
- İlm-i Aşk
- Doğuda Aşk Böyle Yazılır
- Ene 'Sus Ey Nefsim'
- Sır: Aşıklar Ölmez
- Düş Yanığı
- Aşk Varsa Kusur Yoktur
- Miftah
- Çanakkale'den Cennete Bir Yol Gider
- İkra
- Dem
- Kızılelma 1 - Anadolu
- Kızılelma
- Âmâ
- Dağıldık Allah’ım Sen Topla Bizi
- Lâl
- O Balonda Babamın Nefesi Var
- Cenazene Mahalle Bakkalı Gelir
Fatih Duman Alıntıları - Sözleri
- RİVAYET EDERLER Kİ Ayasofya'nın inşası bitip de tamam olduğu vakit o ulu mabedi görenler gözlerini hayretle açmış ve böyle bir mabedin insan gücüyle yapılamayacağına inanmışlardır. (Miftah)
- Yapmayıp merak edeceğime, yapar pişman olurum.. (Âmâ)
- "Allah" dedi birden, "dünyayı insan için var etti doğru, lakin insanı dünya için değil. Dünyaya sahip olmak için değil Allah'ın kudretine şahit olmak için geldik." (Âmâ)
- İnsan dediğin derdi kadardır. (O Balonda Babamın Nefesi Var)
- DERLER Kİ KONSTANTİNİYYE ahalisi kendi dindaşlarından bunca zulmü gördükleri günden sonra başlarına gelecek her bir felaketi düşünmüş ve bunca zulümden kurtuluşu elbet bir gün geleceklerini bildikleri Türklerde görmüşlerdir. (Miftah)
- İnsan ölür, lakin dava ölmez oğul. (Kızılelma 1 - Anadolu)
- İnsan "Allah'a imanım var" diye kendine bir an bile olsa güvenmesin. Zira içinde iman vardır sahi lakin nefsi de vardır. Kendine, kendi nefsine güvenmek Müslümanlık alemeti değildir. Müslüman olan kişi kendine değil Allah'a güvenir. (O Balonda Babamın Nefesi Var)
- “Gönlüme girdin” demişti bana. “Gönlüme girdin...” Oysa ben birinin gönlünde yer edecek biri olduğuma inanmamıştım hiç. (Âmâ)
- Kendi ölümümü kendim taşıyorum her an yanımda. (Sır: Aşıklar Ölmez)
- Ölümü anlatmak köre güneşi anlatmak gibi... (Sır: Aşıklar Ölmez)
- Köre nedir köre ne? Görenedir görene... (Cenazene Mahalle Bakkalı Gelir)
- "Tarih bana aslında bir tek şey öğretti: büyük insanların, imtihanlarıda büyük olur. " (Ah)
- Bunlar birer hikâye değil, efsane değil olsa olsa toprağa kanla yazılmış destandır bu. (Çanakkale'den Cennete Bir Yol Gider)
- " İyiyim" diyordu. Gerçi insan böyleydi kötü olsa bile "Nasılsın" diye sorulduğunda "İyiyim" derdi. (Âmâ)
- Allah isterse olmaz da olur. (Sır: Aşıklar Ölmez)
- Ve anlatmaya devam etti Hüseyin Efendi: " İşte o an anladım her şeyi. Biz mukaddesat için, Allah için, vatan için savaşıyorduk. Onlar ise zulüm içib ölüm için ve Allah'a düşmanlık için geliyorlardı. Ve Allah bizimleydi. Öyle inanıyor, öyle hissediyor ve hatta görüyorduk gözlerimizle.." (Çanakkale'den Cennete Bir Yol Gider)
- Bazı insanlar ne kadar çok direniyorlar anlamamak için... (Dağıldık Allah’ım Sen Topla Bizi)
- ... Meydanı doldurup Ayasofya'ya hayretle bakan ahalinin kimi gördüğünü bir rüyaya yoruyor kimi inanamıyor kimi inansa da aklı almıyordu. Zira öyle ulu bir mabet, böyle büyük bir kubbe nasıl oluyor da ayakta duruyor diye düşünüyorlardı. Zira sanki YER DEĞİL DE GÖK TUTUYORDU mabedi. (Miftah)
- Allah şehirleri fethedenleri değil gönülleri fethedenleri unutturmaz (Pir-i Türkistan)
- Lakin zaman bir garip derviş, bir lahza olsun yerinde duramıyor. Her an bir nehir gibi akıp gidiyor işte. (İsimsiz Kitap)