tatlidede

Fatih Duman kimdir? Fatih Duman kitapları ve sözleri

Yazar Fatih Duman hayatı araştırılıyor. Peki Fatih Duman kimdir? Fatih Duman aslen nerelidir? Fatih Duman ne zaman, nerede doğdu? Fatih Duman hayatta mı? İşte Fatih Duman hayatı...
  • 28.06.2022 05:00
Fatih Duman kimdir? Fatih Duman kitapları ve sözleri
Yazar Fatih Duman edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Fatih Duman hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Fatih Duman hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Fatih Duman hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1987

Doğum Yeri: Şarkışla, Sivas, Türkiye

Fatih Duman kimdir?

1987 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğdu. Çatalca İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra 2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. Bir dönem Ürdün Devlet Üniversitesi'nde de öğrencilik yapan Fatih Duman Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dördüncü sınıfında öğrenimine devam etmektedir.

Buruciye Edebiyat, Dikili Ekin ve Ferda gibi dergilerde yazı ve şiirleri yayınlanan Fatih Duman pek çok kurumun düzenlediği şiir ve makale yarışmalarına katılmış ve ödüler almıştır. 2007 yılından beri de Ferda Edebiyat ve Kültür Dergisinin editörlüğünü yapmaktadır.

Fatih Duman Kitapları - Eserleri

  • Yandık Elhamdülillah
  • Pir-i Türkistan
  • İsimsiz Kitap
  • Ah
  • İlm-i Aşk
  • Doğuda Aşk Böyle Yazılır
  • Ene 'Sus Ey Nefsim'
  • Sır: Aşıklar Ölmez
  • Düş Yanığı
  • Aşk Varsa Kusur Yoktur
  • Miftah
  • Çanakkale'den Cennete Bir Yol Gider
  • İkra
  • Dem
  • Kızılelma 1 - Anadolu
  • Kızılelma
  • Âmâ
  • Dağıldık Allah’ım Sen Topla Bizi
  • Lâl
  • O Balonda Babamın Nefesi Var
  • Cenazene Mahalle Bakkalı Gelir

Fatih Duman Alıntıları - Sözleri

  • RİVAYET EDERLER Kİ Ayasofya'nın inşası bitip de tamam olduğu vakit o ulu mabedi görenler gözlerini hayretle açmış ve böyle bir mabedin insan gücüyle yapılamayacağına inanmışlardır. (Miftah)
  • Yapmayıp merak edeceğime, yapar pişman olurum.. (Âmâ)
  • "Allah" dedi birden, "dünyayı insan için var etti doğru, lakin insanı dünya için değil. Dünyaya sahip olmak için değil Allah'ın kudretine şahit olmak için geldik." (Âmâ)
  • İnsan dediğin derdi kadardır. (O Balonda Babamın Nefesi Var)
  • DERLER Kİ KONSTANTİNİYYE ahalisi kendi dindaşlarından bunca zulmü gördükleri günden sonra başlarına gelecek her bir felaketi düşünmüş ve bunca zulümden kurtuluşu elbet bir gün geleceklerini bildikleri Türklerde görmüşlerdir. (Miftah)
  • İnsan ölür, lakin dava ölmez oğul. (Kızılelma 1 - Anadolu)
  • İnsan "Allah'a imanım var" diye kendine bir an bile olsa güvenmesin. Zira içinde iman vardır sahi lakin nefsi de vardır. Kendine, kendi nefsine güvenmek Müslümanlık alemeti değildir. Müslüman olan kişi kendine değil Allah'a güvenir. (O Balonda Babamın Nefesi Var)
  • “Gönlüme girdin” demişti bana. “Gönlüme girdin...” Oysa ben birinin gönlünde yer edecek biri olduğuma inanmamıştım hiç. (Âmâ)
  • Kendi ölümümü kendim taşıyorum her an yanımda. (Sır: Aşıklar Ölmez)
  • Ölümü anlatmak köre güneşi anlatmak gibi... (Sır: Aşıklar Ölmez)
  • Köre nedir köre ne? Görenedir görene... (Cenazene Mahalle Bakkalı Gelir)
  • "Tarih bana aslında bir tek şey öğretti: büyük insanların, imtihanlarıda büyük olur. " (Ah)
  • Bunlar birer hikâye değil, efsane değil olsa olsa toprağa kanla yazılmış destandır bu. (Çanakkale'den Cennete Bir Yol Gider)
  • " İyiyim" diyordu. Gerçi insan böyleydi kötü olsa bile "Nasılsın" diye sorulduğunda "İyiyim" derdi. (Âmâ)
  • Allah isterse olmaz da olur. (Sır: Aşıklar Ölmez)
  • Ve anlatmaya devam etti Hüseyin Efendi: " İşte o an anladım her şeyi. Biz mukaddesat için, Allah için, vatan için savaşıyorduk. Onlar ise zulüm içib ölüm için ve Allah'a düşmanlık için geliyorlardı. Ve Allah bizimleydi. Öyle inanıyor, öyle hissediyor ve hatta görüyorduk gözlerimizle.." (Çanakkale'den Cennete Bir Yol Gider)
  • Bazı insanlar ne kadar çok direniyorlar anlamamak için... (Dağıldık Allah’ım Sen Topla Bizi)
  • ... Meydanı doldurup Ayasofya'ya hayretle bakan ahalinin kimi gördüğünü bir rüyaya yoruyor kimi inanamıyor kimi inansa da aklı almıyordu. Zira öyle ulu bir mabet, böyle büyük bir kubbe nasıl oluyor da ayakta duruyor diye düşünüyorlardı. Zira sanki YER DEĞİL DE GÖK TUTUYORDU mabedi. (Miftah)
  • Allah şehirleri fethedenleri değil gönülleri fethedenleri unutturmaz (Pir-i Türkistan)
  • Lakin zaman bir garip derviş, bir lahza olsun yerinde duramıyor. Her an bir nehir gibi akıp gidiyor işte. (İsimsiz Kitap)

Yorum Yaz