Kapı - Magda Szabo Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kapı kimin eseri? Kapı kitabının yazarı kimdir? Kapı konusu ve anafikri nedir? Kapı kitabı ne anlatıyor? Kapı PDF indirme linki var mı? Kapı kitabının yazarı Magda Szabo kimdir? İşte Kapı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Magda Szabo
Çevirmen: Hilmi Ortaç
Orijinal Adı: Az Ajtó
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750812620
Sayfa Sayısı: 239
Kapı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Magda Szabó’nun ince ve hüzünlü bir mizah duygusuyla kaleme aldığı, otobiyografik unsurlar da taşıyan bu romanı ona 2003 yılında yabancı roman dalında Fransa’nın en saygın ödüllerinden olan Femina’yı kazandırdı.
Bir yazar ve ona ev işlerinde yardımcı olan yaşlıca hizmetçisi. Önceleri birbirlerini anlamakta ve benimsemekte zorlanırlar. Zamanla, çocukluk ve gençlik travmaları Macaristan’ın yakın tarihiyle birlikte örülmüş, bu başına buyruk, mesafeli, tragedya kahramanlarını andıran anne figürüyle yazar arasında çatışmalı ve neredeyse tutkulu bir ilişki kurulur. Hayvanların ve insanların dilinden anlayan, cesur, bilge Emerenc, yazarın yaşama, sanata ve ölüme ilişkin doğru bildiklerini sorgulamasını sağlar.
Kapı Alıntıları - Sözleri
- sonra da ne zaman kime gerek duyuyorsanız oradan çıkarmak istiyorsunuz. ... ~...
- "Kim yalnız değildi ki? Bilmek isterdim doğrusu. Hatta biriyle birlikte yaşayanlar bile yalnız, sadece yalnız olduklarının bilincinde değiller, o kadar!
- Üniversitede öğrenci olduğum yıllarda Schopenhauer'den nefret ederdim ama sonraları onun kuramlarından şu kadarını kabul etmem gerektiğini anladım: Her duygusal ilişki aslında bir saldırganlık ihtimali taşır, insan ne kadar çok kişiyle yakın ilişki kurarsa o kadar çok tehlikeye de maruz kalabilirdi.
- Bana inanmıyor musunuz? İnanmazsanız inanmayın.
- Birine verebileceğiniz en büyük hediye onun acı çekmesine engel olmaktır.
Kapı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kapı, Macar yazar Magda Szabo'ya Fransa'nın prestijli ödüllerinden Femina'yı kazandıran romanı. Benim de okuduğum ikinci kitabı. İlki size daha önce de ısrarla okumanızı önerdiğim İza' nın Şarkısı'ydı. O kitabı okuduktan sonra, yazarın diğer kitaplarını onun kadar sevemem diye düşünmüştüm, yanılmışım, çok çok sevdim Kapı'yı. Magda Szabo insan ilişkileri üzerine yazıyor ve birbirinden çok farklı karakterleri koyuyor romanlarının merkezine. Ve bu zıt yapıdaki insanlar üzerinden, insan ilişkileri bağlamında, neden sonuç ilişkilerini görüyorsunuz. Tıpkı İza'nın Şarkısı'nda olduğu gibi Kapı'da yazılan karakterler de çatışma içerisindeler, birbirlerinin hayatını benimsemekte zorlansalar da, biri iyi diğeri kötü değil, sadece herkes kendince doğru bildiğini yapıyor. Yine de olmuyor. Roman Macaristan'ın yakın tarihine ışık tutarken, anlatıcının yazar olması, edebiyat dünyasındaki konumu da Magda Szabo'nun hayatından işaretler veriyor bize. Sanki yazıya aktarılmış bir iç hesaplaşma gibiydi ve bu açıdan bakıldığında da yaralayıcı bir vicdan muhasebesiydi. Daha detaylı yorumum için: https://youtu.be/fJzQcLK1P0E Kapanan "kapı" nın ardından yaşadığımız yalnızlık daha ne kadar iyi anlatılabilirdi bilmiyorum. Lütfen okuyun (Begüm Çakır)
Kapı - Magda Szabo. Bu yorumu okuyan herkesten ricam bu gün 1 dakika da olsa hayatınızda olan, yeni giren insanları ve o ve onların açtığı görünmez kapıları düşünmeniz. Çünkü ben kitabı okurken önüme görünmeyen kapılarım ortaya çıktı. Bir insan düşünün, bir kadın çocukluğundan itibaren önüne çıkan tüm kapılar bir daha açılmamacasına kapanmış. Her kapanan kapıdan daha güçlü çıkmış, yıkılmamış, kaya gibi sağlam bir karakter. İlkelerine sonuna kadar sadık, insanlardan çok yara aldığı için asla bağ kurmayan ama sonuna kadar yardımcı olan bir karakter Emerenc. Yolu ülkesinde ünlü bir yazar ile kesişen Emerenc, yazarın aralamak için çaba sarf ettiği sırlı bir kapıydı. Zaman geçtikçe kapı yavaş yavaş aralanmaya başladıkça tüm insanların yaptığını mı yapacaktı yoksa içerden sızan ruhunu aydınlatan bu ışığa mı yürüyecekti? Bunu sadece kitabı okuyunca öğrenebilirsiniz. Kitabı duygularımı dile getiremiyecek kadar çok etkilenerek okudum. Emerenc'te kendimden çok parça buldum. Okuyan herkeste benim gibi etkilenicek inanıyorum. Yazarın daha önce Iza'nın Şarkısı eserini okumuş çok beğenmiştim onu da tavsiye ederim ama bu kitabını sanki biraz daha fazla sevdim (Gülbenay Gündüz)
Kapı.. İlk defa ne olduğuyla çok da ilgilenmeden izlediğim filmle çarptı o kapı yüzüme. Saatlerce anlam veremediğim bir şaşkınlık, öfke, hayalkırıklığı yaşadığımı hatırlıyorum. Neydi beni bu kadar etkileyen? Yıllar sonra aslında izlediğim filmin bir kitap uyarlaması olduğunu fark ediyorum ve işte buradayız. İki güçlü karakter, sıradışı bir dostluk, fedakarlık ve onur hikayesi. Sevginin hiç de tanıdık olmayan ifade şekilleri.. Bir insanın kendi isteğince onurluca ölmesine izin verecek kadar sevmek mümkün mü? Ya da ne kadar güvenmek mümkün, sevgiyle saklanması istenen sırlara? Yazar Emerenc’i ben öldürdüm itirafıyla başlıyor. Çünkü Emerenc’in kapısını açacak o tek anahtarın sahibi yazar. Gerçek bir hikaye, etkileyici bir hayat. Bir yazarın kendi vicdanıyla hesaplaşması.. (Özge Ö.)
Kapı PDF indirme linki var mı?
Magda Szabo - Kapı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kapı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Magda Szabo Kimdir?
Magda Szabo 1917 Debrecen doğumludur. Macaristan'ın önde gelen yazarlarındandır. Latin ve Macar edebiyatı eğitiminin ardından öğretmenlik yaptı ve kültür bakanlığında çalıştı. Yazmaya şiirle başladı. 1949'da Baumgarten ödülüne layık görüldüyse de ödül verildiği gün, politik nedenlerden geri alındı. Aynı yıl bakanlıktaki işinden kovuldu. 1949-1958 yılları arasında sakıncalı yazar olarak bir ilkokulda öğretmenlik yapmaya zorlandı. 1958'de yayınlanan ve büyük başarı kazanan ilk romanı Fresco'yla bu zorunlu sessizliği kırdı. Bu tarihten sonra ulusal ve uluslararası ün kazandı, ödüller birbirini kovalamaya başladı.
Yapıtları otuzdan fazla dile çevrilmiş olan yazarın Yavru Ceylan adlı romanı 1972'de E yayınlarınca yayınlanmıştır.
Magda Szabo Kitapları - Eserleri
- Iza'nın Şarkısı
- Kapı
- Katalin Sokağı
- Yavru Ceylan
Magda Szabo Alıntıları - Sözleri
- Gökyüzünün yüce efendileri, kaderin mutsuz ve şanssız bir yaşantıya mahkum ettiği kişiye, Hayat çekilmez hale geldiğinde, Kendine destek olsun diye, Uzak bir kıyıda ya da yakın bir şehirde, Onu kurtarsın diye çok değerli bir dost verirler.. (Yavru Ceylan)
- Çocukluğumda o kadar uzun süre sustum ki, daha sonra konuşmasını öğrenemedim. (Yavru Ceylan)
- Mezarını açsam ve geldiklerinde İsa'nın mezarı gibi bomboş bulsalar ne olacağını düşündüm. Seni alır, tepeye götürür, karşıma koyar, seni senden bir toz taneciği kalmayıncaya kadar seyrederdim. (Yavru Ceylan)
- Kim bilebilir? Bize karşı gösterilen sevgi, her zaman için zaten biraz da bize karşı duyulan acıma duygusudur, öyle değil mi? (Katalin Sokağı)
- Acaba okullarda neden "Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz" diye öğretirler ki? İnsan bunu ciddiye alıyor, yerine getiriyor, ümit ediyor ama sonra eline hiçbir şey geçmiyor. (Yavru Ceylan)
- Öldüğü zaman, kaybettiğim kişinin babam olduğu izlenimini bir an olsun duymadım. Kalbim parça parça, bir ananın bağrı yanıklığıyla durdum tabutunun başında; sanki felek yavrumu almıştı elimden. (Yavru Ceylan)
- Başka yerde olmak duygusu burada da peşinden geliyordu. (Katalin Sokağı)
- Bilmiyorum. Bana hiç kimse hiçbir zaman yardımcı olmadı. (Yavru Ceylan)
- ...seni ve beni anlayan bir tek ben vardım. (Yavru Ceylan)
- Kim bilebilir? Bize karşı gösterilen sevgi, her zaman için zaten biraz da bize karşı duyulan acıma duygusudur, öyle değil mi? (Katalin Sokağı)
- Bu evde herkes acı çekiyordu... (Katalin Sokağı)
- Olayın organizasyonu, teknik olarak gerçekleştirilmesi olayın kendisine göre daha önemli olabilir miydi? (Katalin Sokağı)
- "...ölümün kişiye özel bir hadise, cenaze törenlerininse folklorik bir kalıntı olduğunu düşünüyordu." (Iza'nın Şarkısı)
- Fark etmeden ölmüş olabilir miydi? (Iza'nın Şarkısı)
- İnsan çok büyük darbeler aldığında, beyin kendini korumak amacıyla bazı ayrıntılarla ilgilenmeye başlıyor. (Katalin Sokağı)
- Bize karşı gösterilen sevgi, her zaman için zaten biraz da bize karşı duyulan acıma duygusudur, öyle değil mi? (Katalin Sokağı)
- Babam için ise, okul bir iş yeri değil, gerçek bir tapınaktı. Günlük ekmeğini çıkarmak için değil, ihtiyacı olan havayı soluyabilmek için oradaydı sanki. (Katalin Sokağı)
- sonra da ne zaman kime gerek duyuyorsanız oradan çıkarmak istiyorsunuz. ... ~... (Kapı)
- Çocukluğumda o kadar uzun süre sustum ki, daha sonra konuşmasını öğrenemedim. ... ~... (Yavru Ceylan)
- ...bazen konuşmalar sadece alışkanlık nedeniyle sesli ve sessiz harfler olan kelimeler içerirler. (Katalin Sokağı)