Katedral - Raymond Carver Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Katedral kimin eseri? Katedral kitabının yazarı kimdir? Katedral konusu ve anafikri nedir? Katedral kitabı ne anlatıyor? Katedral PDF indirme linki var mı? Katedral kitabının yazarı Raymond Carver kimdir? İşte Katedral kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Raymond Carver
Çevirmen: Ayça Sabuncuoğlu
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750722196
Sayfa Sayısı: 232
Katedral Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gazete her gün eve gelirdi. Erkek ilk sayfadan sonuna kadar okurdu. Sandy onun her şeyi okuduğunu görürdü, ölüm ilanlarına varana kadar, belli başlı şehirlerin hava sıcaklıklarını gösteren bölümü de, şirket birleşmeleri ve faiz oranlarını yazan ekonomi sayfasını da. Sabahları, erkek ondan önce kalkar ve tuvaleti kullanırdı. Sonra televizyonu açar ve kahve yapardı. Sandy onun günün o saatinde iyimser ve neşeli göründüğünü düşünürdü. Ama Sandy işe gitmek için evden çıktığı sırada, erkek kanepeye kurulmuş, televizyon da açık olurdu. Çoğunlukla akşamüstü Sandy eve döndüğünde televizyon hâlâ açık olurdu.
Yaşamın acı yüzüyle bu kadar erken tanışmasaydı, kuşkusuz yine yazar olurdu ama hiçbir zaman okurları tarafından böyle sahiplenilmezdi Raymond Carver. Gençlerin haytalık yapıp havai aşklar kovaladığı yaşlarda o evli ve iki çocuk babasıydı. Hayatı öğrenmenin yolu, bulduğu her işte çalışmaktı. Benzincide çalıştı, hademelik, garsonluk yaptı. Yaşananlar, kâğıda döküldüğünde bazen Çehov tadındaydı, bazen Kafka... İnsanların yaşamlarında barınan, gizlenen öyküleri, yalın, gerçekçi, acıtan şiirsel bir dille yansıttı. Yenilenler içkiye sığınırken, kısa öykü türünü yeniden var eden Carver, her başarısında içti, çok içti, ölümüne içti...
Yazarın en başarılı eseri olarak değerlendirilen Katedral, kitaba adını veren öykünün yanı sıra, "Küçük, İyi Bir Şey" ve "Nereden Aradığım" gibi ödüllü öyküleri de içeriyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Katedral Alıntıları - Sözleri
- Günün birinde her şeyi anlayacaklar, dedim. Belki, dedi. Ama o zaman bir önemi kalmayacak.
- İşler güçleşince, güçlüler işler.
- Benim kör arkadaşım yok, dedim. Senin hiç arkadaşın yok, dedi.
- Sanırım inanmıyorum. Hiçbir şeye. Bazen zor oluyor. Ne dediğimi anlıyor musun?
- Bir kadın düşünün, sevdiğinin gözünden hiç göremiyor kendini. Bir gün olsun sevgilisinden en ufak bir iltifat duymuyor. Yüzündeki ifadeyi kocası hiç okumuyor, ister acı isterse daha iyi bir şey olsun. Makyaj yapmış, yapmamış; adam için ne fark eder?
- Onunla tanışıp merhaba deme fırsatı bulamadığıma üzüldüm sadece.
- Neden başka insanlara ihtiyacımız olsun ki? Birbirimize sahibiz ya.
- "İnanmıyorum sanırım. Hiçbir şeye. Bazen zor oluyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
- Düşler, anlarsın ya, uyandığında yok olan şeylerdir.
Katedral İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazarın dili öyle bir yetenek barındırıyor ki, hani Oscarlıksa oyuncular gerçekçiliği yansıtabildiği içindir, hani böyle kötü bir karakterse oynadığı aktörü nerdeyse gerçek hayatta da sevmeyebiliriz… işte öyle bir yazarlık! Hikayelerin kurgusu kadar her birindeki karaktere bürünen dil de etkisi altına alıyor, nerdeyse yazarı sevmeyecekmişsiniz gibi işte öyle mükemmel bir anlatıcılık var. Küçük, İyi Bir Şey hikayesi kesinlike ayrışan tümünden daha da güzel bir hikaye… Kitaba ismini veren Katedral de gerçekten övgüyü hakkediyor. (Yudum)
Okuduğum ilk Carver kitabı. Başta, ilk iki öyküde ee? dedikten sonra yazarın tarzını anlamam ve öykülerin naifliği içinde yatan anlamı, gerçekliği ve çarpıcılığı fark etmemle mest oldum. Özellikle Küçük İyi Bir Şey, Karedral ve Ateş öyküleri favorilerim oldu. Diğer kitapları da hemen alacağım. (Gizemin küflü kitaplığı)
Siz Hâlâ Katedral'i Okumadınız mı?: Katedral, Raymond Carver'in en iyi öykü kitabı. Can Yayınları'ndan çıkan diğer öykü kitaplarını da okudum ama Katedral'i yazarın öykü dünyasını en sarih ve gelişkin biçimde ortaya koyan kitabı olarak yorumlayabilirim. Raymond Carver sıradan insanların yaşamlarına objektif tutmuş, sıradan olanı en yalın haliyle ortaya koymaya çalışmıştır. Tabii bunu yaparken insanların derinlerde yatan ve çeşitli şekillerde ortaya çıkan ruh hâllerine, tepki verme biçimlerine odaklanmıştır. Öykülerini okuduktan sonra "sahi ne anlatılıyor bu öyküde" diye düşünülür. Öykünün sonundaki kırılma anı ya da ayırdına varma hâli anlaşılmadan öyküyü belirli bir yere oturtmak zordur. Bu minvalde yalın ve sade anlatımına rağmen bir o kadar da karmaşık olan Raymond'un öykü dünyasını anlamak için okuyucunun çaba göstermesi gerekmektedir. Katedral'deki öykülere tek tek değinmeye gerek yok zira öykülerin yetkinliği ve kalitesi ortada. Okuyucu olarak favori öykümün Muhafaza olduğunu söyleyebilirim sadece. Raymond Carver'in öykülerini bir kere okuyup kenara ya da rafa bırakmak olmaz. Tekrar tekrar okunası öyküler bunlar. Üstelik öykülere tam anlamıyla nüfuz edebilmek için de birkaç kere okuma yapmak gerekmektedir. Öykü okuyucularının mutlaka okuması gereken bir kitap Katedral (Hasan Hüseyin AKKAŞ)
Katedral PDF indirme linki var mı?
Raymond Carver - Katedral kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Katedral PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Raymond Carver Kimdir?
(1938-1988) Yoksul bir çocukluk geçirdi, işçilik yaparak kasaba kasaba dolaştı. 19 yaşında evlenip iki çocuk sahibi oldu. Uzun süre alkolizmle mücadele etti. Tam anlamıyla hikâyelerindeki insanlardan biri gibi geçirdiği bu yıllardan sonra 1977’de ilk hikâye kitabı Will You Please Be Quiet, Please? (Lütfen Sessiz Olur musunuz, Lütfen?) yayımlandı. Ulusal Kitap Ödülü’nü alan bu kitaptan sonra, Carver’ın minimalist yazısında bir başyapıt kabul edilen What We Talk About When We Talk About Love (Aşktan Sözettiğimizde Sözünü Ettiklerimiz, Çev: Zafer Aracagök) yayımlandı. Yazar olarak giderek tanınan Carver, çeşitli üniversitelerde ders verdi. Cathedral (1983) ve ölümünden önceki son hikâye kitabı Where I’m Calling From (Telefon Ettiğim Yer, 1988)’in yanısıra şiirlerini Winter Insomnia (Kış Uykusuzluğu), Where The Water Comes Together With Other Water (Suyun Başka Suya Karıştığı Yer) ve Ultramarine gibi kitaplarında toplamıştır. Carver’ın Türkçe’de bundan önce çıkan kitabı hikâye ve şiirlerini biraraya getiren Ateşler adlı bir derlemedir. (Çev: Zafer Aracagök, Adam.)
Raymond Carver Kitapları - Eserleri
- Katedral
- Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz
- Fil
- Lütfen Sessiz Olur Musun Lütfen?
- Azgın Mevsimler
- Bilmezsiniz Aşk Nedir
- Yazmak Üzerine
- Ateşler
Raymond Carver Alıntıları - Sözleri
- Bazı yazarlar çok yeteneklidir; yeteneksiz yazar tanımıyorum. Ama olaylara eşsiz ve eksiksiz bir bakış tarzı ve bu bakış tarzını ifade etmek için doğru bağlamı bulmak, o başka bir şey. (Yazmak Üzerine)
- Konuştuğun insan hakkında bir sürü şeyi gözlerinden anlayabilirsin. (Fil)
- "İnanmıyorum sanırım. Hiçbir şeye. Bazen zor oluyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun?" (Katedral)
- Yaşamın acı yüzüyle bu kadar erken tanışmasaydı, kuşkusuz yine yazar olurdu ama hiçbir zaman okurları tarafından böyle sahiplenilmezdi Raymond Carver. Gençlerin haytalık yapıp havai aşklar kovaladığı yaşlarda o evli ve iki çocuk babasıydı. Hayatı öğrenmenin yolu, bulduğu her işte çalışmaktı. Benzin- cide çalıştı, hademelik, garsonluk yaptı. Yaşananlar, kâğıda döküldüğünde bazen Çehov tadındaydı, bazen Kafka... İnsanların yaşamlarında barınan, gizlenen öyküleri, yalın, gerçekçi, acıtan şiirsel bir dille yansıttı. Yenilenler içkiye sığınırken, kısa öykü türünü yeniden var eden Carver, her başarısında içti, çok içti, ölümüne içti... (Azgın Mevsimler)
- ”bir şeylerin sonuna gelmiştik ve önemli olan, nereden yeni bir başlangıç yapacağımızı bulmaktı.” (Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz)
- "Piramitleri kar sütunlarına, bütün geçmişi ise bir âna dönüştüren o zaman dilimi." (Azgın Mevsimler)
- “İçimde bir şeyler öldü”, diyor. “Uzun zaman aldı, ama öldü. Sen bir şeyleri öldürdün, bir balta vurdun sanki. Artık her şey kirlendi.” (Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz)
- "Bir dost ölünce böyle mi olur? Geride bıraktığı arkadaşlarının talihi yaver gitmez mi?" (Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz)
- Benim kör arkadaşım yok, dedim. Senin hiç arkadaşın yok, dedi. (Katedral)
- Ama siz bilmezsiniz aşk nedir Ben anlatıyorum size aşkın ne olduğunu kalkıp buraya gelse sizi becerecek olsa biriniz bile tanıyamazsınız aşkı (Bilmezsiniz Aşk Nedir)
- Eskiden dokunabildiğin şeyler, dokunamayacağın kadar uzak. Ve bazı daha önemsiz şeyler için tam tersi geçerli. (Bilmezsiniz Aşk Nedir)
- İşler güçleşince, güçlüler işler. (Katedral)
- * ''(...)Dışarıda yağmurlar bulutlar halinde geldi, öfkeyle penceresine çarpan sayısız minik sarı böcek gibi dışarının açık sarı ışığında dalga dalga yükseliyor, atıştırıyor ve çağıldıyordu. Farrell öbür tarafa dönüp yavaşça Lorraine'e sokulmaya başladı, ta ki kadının pürüzsüz sırtı onun göğsüne değene dek. Bir an kadına nazikçe, özenle sarıldı, elini kadının boşluğuna koydu, parmakları külotunun elastik şeridinin altına kaydı, parmak uçları aşağıdaki sert, fırça gibi kıllara belli belirsiz dokundu. Derken tuhaf bir duyguya kapıldı, sıcak banyoya girip kendini yine çocuk hissetmek gibi, anılar yeniden uyandı.Elini kımıldatıp çekti, sonra yataktan yavaşça kalkıp sellerin boşandığı pencereye yürüdü. ......Dışarıda muazzam, yabancı bir rüya gecesi vardı. Sokak lambası, ucunda yanan cılız sarı ışıkla yağmura doğru uzanan çıplak, hasarlı bir dikilitaştı.(...)'' *Azgın Mevsimler öyküsünden (Azgın Mevsimler)
- Erkek hayran olduğu bir şairden, Rilke'den kadına şiirler okurken kadın başını onun yastığına koyup uykuya daldı. Erkek yüksek sesle okumayı severdi, güzel de okurdu, kendinden emin, tok bir ses, kâh pes perdeden ve ciddi, kâh coşkulu; kâh heyecanlı. Okurken bakışlarını sayfadan asla ayırmaz ve sadece komodine uzanıp sigara almak için dururdu. (Lütfen Sessiz Olur Musun Lütfen?)
- "Hayatım değişecek. Hissediyorum..." (Lütfen Sessiz Olur Musun Lütfen?)
- * ''(...)Bavuldan eşyalarını çıkarıp çekmecelere yerleştirdi.Sonra banyoyu kullandı ve dişlerini fırçaladı.Masayı doğrudan pencerenin önüne gekecek şekilde kaydırdı.Sonra kadının örtüyü sıyırdığı yere baktı.Metal sandalyeyi çekip oturdu ve cebinden tükenmezkalem çıkardı. Bir süre düşündü, sonra not defterini açtı ve boş, beyaz bir sayfanın başına şu kelimeleri yazdı: Boşluk her şeyin başlangıcıdır.Bu yazdığına baktı sonra da güldü.Tanrım, ne saçmalık! Başını iki yana salladı.Not defterini kapadı, soyundu ve ışığı söndürdü.Bir an durup pencereden dışarı baktı ve nehri dinledi.Sonra yatağa girdi(...)'' *Çıra öyküsünden (Azgın Mevsimler)
- Bir süre düşündü, sonra not defterini açtı ve boş, beyaz bir sayfanın başına şu kelimeleri yazdı: Boşluk her şeyin başlangıcıdır. (Azgın Mevsimler)
- "İfadenin temel kesinliği, yazmanın BİRİCİK ahlâkıdır." Ezra Pound. (Yazmak Üzerine)
- Günün birinde her şeyi anlayacaklar, dedim. Belki, dedi. Ama o zaman bir önemi kalmayacak. (Katedral)
- Ama siz bilmezsiniz aşk nedir bilmezsiniz çünkü hiç aşık olmamışsınızdır bu kadar basit (Bilmezsiniz Aşk Nedir)