Kral Übü - Alfred Jarry Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kral Übü kimin eseri? Kral Übü kitabının yazarı kimdir? Kral Übü konusu ve anafikri nedir? Kral Übü kitabı ne anlatıyor? Kral Übü PDF indirme linki var mı? Kral Übü kitabının yazarı Alfred Jarry kimdir? İşte Kral Übü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Alfred Jarry
Çevirmen: Ayşe Selen
Çevirmen: Şehsuvar Aktaş
Orijinal Adı: Ubu Roi
Yayın Evi: Mitos Boyut Yayınları
İSBN: 9789758648726
Sayfa Sayısı: 64
Kral Übü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gerçeküstü ve absürd tiyatronun öncüsü, grotesk ve kara güldürü oyunların 'babası' sayılan Alfred Jarry, yaratmış olduğu Übü karakteri ile, 'insanlığın başına geçmiş olan burjuvazinin evrensel budalalığını, akıl almaz açgözlülüğünü, korkunç zorbalığını ve canavarlığını' olağanüstü bir başarıyla yansıtmış ve avangard tiyatro üzerinde derin etkiler yaratmıştır. Kukla tiyatrosu için yazılmış olan Kral Übü, açık biçime ve doğaçlamaya yatkın yapısı nedeniyle, daha sonra kolaylıkla sahneye aktarılmıştır.
Kral Übü Alıntıları - Sözleri
- ...Ah, ne cesur insanlar, onlara bayılıyorum! (1Rus güllesi yel değirmeninin kanadını kırar) Ah, korkuyorum, Tanrım, öldüm ben! Ve öte yandan hayır, hiç1şeyim yok. :-)))
- ...Hayvanı şişe geçirin, hayvanı pişirin, acıktım ben ya...
- ÜBÜ BABA: Germanya adlı ülkenin kıyılarını yalayan acımasız ve davetkår olmayan deniz, buranın adı böyle, çünkü bu ülkede oturan herkesin amcası Germen... ÜBÜ ANA: İşte derin bilgi diye buna derim ben!!!
- ...Herkesin 1yutulma sırası var...
- ...varlığım içimde tuhaf 1korku uyandırıyor...
- ...Az, hiç 1şeyden daha iyidir...
- ...kötü kalpli yağlı 1kara kedi olmaktansa sıska, delikanlı 1sıçan gibi sefil olmayı yeğlerim...
- varlığım içimde tuhaf bir korku uyandırıyor.
- Haksızlığın da haklılık kadar değeri yok mu?
- kötü kalpli yağlı bir kara kedi olmaktansa sıska, delikanlı bir sıçan gibi sefil olmayı yeğlerim.
Kral Übü İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Polonya kralına bağlı süvari birliğinin başında olan Übü, Kral'ın onu "Kont" unvanına layık görmesinden sonra, Übü Ana'nın kışkırtmasıyla, kralı ve çocuklarını katlederek tacı ele geçirir. Kralın geriye kalan tek oğlu, hanedanın hayaletleri huzurunda babasının intikamını almaya ant içer. Übü, tahta oturmasının ardından, bir yandan halka sandık sandık altın ve et dağıtırken, diğer yandan vergileri artırır. Soyluları, maliyecileri, yargıçları ve bürokratları ölüm çukuruna attırarak bütün servetlerine el koyar. Arkasından yasa koymaya girişir ve köylülerden bizzat vergi tahsil etmeye başlar. Zorbalıkları karşısında köylüler kralın hayatta kalan intikamcı oğlunu desteklemeye karar verirler. Rus çarı da Übü'ye karşı ayaklananları destekleyince savaş başlar. Kukla tiyatrosu için yazılmış doğaçlamaya uygun bir oyun. Kral Übü insanlığın başına geçmiş olan burjuvazinin evrensel budalalığını, akıl almaz açgözlülüğünü, korkunç zorbalığını, canavarlığını olağanüstü bir başarıyla yansıtmış yazar. Fransa'da ilk gösterimi 1896 yılında yapılan Kral Übü,ilk sahnelendiği dönemden bugüne,izleyiciden skandal ve rezaket hislerinden tutun da hayranlık uyandıran öncü bir oyun değerlendirmelerine kadar varan farklı ve zengin tepkiler almış bir oyun.... Üzbik Baba ile 1989 Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri'nde en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanmış Genco Erkal... Secdeyle uyuturlar,übüler olunca iktidar! Renan Bilek (Fulya Serbes)
Kral Übü ile tanışmam, Slavoj Zizek’in Ahir Zamanlarında Yaşarken’ isimli mukaddes eserinin üç yüz doksan dördüncü sayfasına rastlar. “İktidarın mevcut “Übüizmi” – Faucault bu terimi çökmekte olan iktidarın müstehcen/ çılgın hâkimiyetini tanımlamak üzere Alfred Jarry’nin Kral Übü’süne atıfla türetmiştir- yirminci yüzyılın iki “totalitarizmi” olan ve iktidarın zirvesindekilerin dokunulmaz bir haysiyeti olduğunu savunan Faşizm ile Stalinizmin tam zıddıdır. Kafayı zevahiri kurtarmaya takmış Stanilist bir rejimde birinin kalkıp da Önder’le dalga geçebileceğini ya da Önder’in kendisiyle, kendi büyük misyonuyla alay edebileceğini düşünmek mümkün değildir – şayet böyle bir şey olursa bu bir felaket sayılır ve panik baş gösterir. Bugünkü “Übüistleşmiş” siyasette ise imkânsız olan mümkün hale gelmektedir; iktidardakiler kendileriyle devamlı dalga geçmekte ve iktidar da tıkır tıkır işlemeye devam etmektedir.” Zizek’in yüzlerce vurucu ifadesinden yalnızca biri olan bu paragrafı okuyan ben, elbet Übü Baba’nın ellerinden öpmek üzere yola çıkacaktım. Kavuşmamız çok uzun sürmedi haliyle, dün gece uyumadan evvel ellerim ile gözlerim arasına sıkıştırdım ‘yeşil mumumu diktiğiminin’ Übü Babasını. Gerçeğin şeklini sıvayıp şemalini bozan, onu yeniden absürd bir temelin üzerine inşa eden Jarry’nin bir avangart olarak yeryüzü sahnesine çıktığında sadece ON BEŞ yaşında olması hayretlerimin dahi tutulmasına vesile olmuştur. Gerçeküstücü ve saçma tiyatrosunun kurucusu olan bu ‘gödeliğimin ucu’ şahsiyetin kendi deyimiyle tanımlayacak olursak, “Her şeyi bayağılığın en dibine çeken iğrenç bir yaratık” tır Übü Baba. Zamanla yarattığı hayaletin elbisesini istemeden de olsa giyinmeye koyulan yazarın sonu, rezilliğine ve ikiyüzlülüğüne daha fazla dayanamadığı yaşamın kolları arasında erken yaşta can vermek olmuştur. Ne diyor kitabın önsözünde, “İnsanlığın başına geçmiş olan burjuvazinin evrensel budalalığını, açgözlülüğünü, utanmazlığını ve canavarlığını” taşlayan… Bir baba haşlama tiyatro oyunu! Şu naif, şu güzelim ve sular gibi berrak alıntıyla sözlerimi noktalamak isterim. Übü Baba "......Benim de herkesinki gibi bir götüm yok mu?" Übü Ana "Senin yerinde olsam, bu götü bir tahtın üstüne oturtturmak isterim. Zenginliklerini sonsuza dek artırabilir, çok sık kol gibi sosis yiyebilir ve bir saltanat arabasıyla sokaklarda dolaşabilirdin." (Odessa)
Kral Übü PDF indirme linki var mı?
Alfred Jarry - Kral Übü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kral Übü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alfred Jarry Kimdir?
1873’te Fransa’nın Laval kentinde doğdu. Daha lisedeyken yazmaya başladı. Kısa ama üretken yaşamı boyunca pek çok tiyatro oyunu, roman ve öykü kaleme aldı. Genellikle sembolist hareketle bağdaştırılan Jarry’nin Kral Übü adlı oyunu Dadaizm, Gerçeküstücülük ve Fütürizm’in öncüsü olarak kabul edilmiş, Boris Vian, Georges Perec ve Raymond Queneau gibi isimleri derinden etkilemiştir. Çok farklı, melez ve karma üsluplarda yazan Jarry’nin oyun, roman, deneme ve gazete yazıları absürd edebiyatın ve postmodern felsefenin ilk örnekleri sayılabilir. Yaşamının son yıllarında Guillaume Apollinaire, André Salmon ve Max Jacob gibi döneminin ünlü isimleri için bir kült figür haline gelmişti. Jarry 1907 yılında Paris’te tüberkülozdan yaşamını kaybetti.
Alfred Jarry Kitapları - Eserleri
- Kral Übü
- Süper Erkek
- Günler ve Geceler
- Patafizikçi Doktor Faustroll’un Davranış Ve Görüşleri
- Sezar-Deccal
- Übü
- Zincire Vurulmuş Übü
Alfred Jarry Alıntıları - Sözleri
- O büyük yeldeğirmeni kavramı gibi, biraz Don Kişotçuluk; fakat yeldeğirmenlerini yalnızca öğüttükleri buğdaydan tanıyanlar aptallardır. (Günler ve Geceler)
- BİR HAKİM - Korkunç. İKINCİSİ - Rezalet. ÜÇÜNCÜSÜ - Skandal. DÖRDÜNCÜSÜ - Bu şartlar altında kimseyi yargılayamayız. Kepazelik. ÜBÜ BABA – Bütün hakimler kubura. (Hâkimler boşuna karşı koymaya çalışırlar.) ÜBÜ ANA - Ne yapıyorsun, Übü Baba.Şimdi Adaleti kim dağıtacak? ÜBÜ BABA - Ben. Göreceksin o zaman işler nasıl güzel yürüyecek. ÜBÜ ANA – Evet, tam temiz iş oh. ÜBÜ BABA - Öyleyse kes sesini cadaloz. Beyler, şimdi de maliye reformuna geldik. TÜCCARLAR- Hiç bir değişikliğe lüzum yok. ÜBÜ BABA - Nasıl yok, ben her şeyi değiştirmeyi düşünüyorum. Önce butün vergilerin yarısını kendime ayırıyorum. TÜCCARLAR- Bize ne. ÜBÜ BABA - Beyler, emlak başına yüzde on vergi alınacak. Sonra Ticaret ve endüstriden, üçüncü olarak da evlenmelerden, son olarak du bekarlardan ve ölülerden on beşer frank. BİRİNCİ TÜCCAR - Ama bu çok aptalca, Übü Baba.. İKİNCİ TÜCCAR - Saçmalık bu. ÜÇÜNCÜ TÜCCAR - Ne başı belli, ne kıçı... ÜBÜ BABA — Benimle dalga mı geciyorsunuz. Derhal bir tencere getirin heriflerin canından bir tüccar salçası yapayım. ÜBÜ ANA - Bu kadarı fazla, Übü baba neredeyse herkesi katledeceksin. ÜBÜ BABA – Hepiniz kubura. Bu önemli ve gerekli adamlardan geriye ne kadar kaldıysa hepsini getirin. (Übü)
- ÜBÜ BABA: Germanya adlı ülkenin kıyılarını yalayan acımasız ve davetkår olmayan deniz, buranın adı böyle, çünkü bu ülkede oturan herkesin amcası Germen... ÜBÜ ANA: İşte derin bilgi diye buna derim ben!!! (Kral Übü)
- Bir erkek ve bir kadın bu kadar uzun süre bunca sükûnetle münazara ettikleri vakit, içlerinden en azından biri, birbirlerinin kollarına düşmelerine ramak kalmış olmasını umuyor demektir. (Süper Erkek)
- Süreksiz olan şey sürekliliğe doğru eğilim göstermezse yok olur. (Günler ve Geceler)
- ...Az, hiç 1şeyden daha iyidir... (Kral Übü)
- tabağıma bir yıldız daha düştü (Süper Erkek)
- Rüzgâr pıt pıt atıyor, deniz atıyor nabız gibi, kaçıp gitmekte olan gece atıyor! (Sezar-Deccal)
- Dinlenme, değişimdir. (Sezar-Deccal)
- Hayatta kalanlar en güçlüler değildir, çünkü onlar yalnızdır. (Süper Erkek)
- Gün ve gece, yaşam ve ölüm, eylem ve uyku. Tanrı'nın uykusu var. (Sezar-Deccal)
- ...Ah, ne cesur insanlar, onlara bayılıyorum! (1Rus güllesi yel değirmeninin kanadını kırar) Ah, korkuyorum, Tanrım, öldüm ben! Ve öte yandan hayır, hiç1şeyim yok. :-))) (Kral Übü)
- Kimi zaman Gökyüzünden bir tarlakuşu şarkısı gibi düşüyordu; Kimi zaman Sessiz deniz Orman kuşlarının cıvıltılarıyla doluyordu. Ya da münzevi bir flüttü Ya da bilinen tüm enstrümanların konseri, Ya da dini bir oyunun şarkısı Bir meleğin, Gökyüzünün ve yeryüzünün Bitimsiz sessizlikleriyle işiten (Günler ve Geceler)
- Haksızlığın da haklılık kadar değeri yok mu? (Kral Übü)
- varlığım içimde tuhaf bir korku uyandırıyor. (Kral Übü)
- Varlık'ın karşısına Hiçlik çıkarılıyor, sonra da, hatalar çığ gibi büyüyor ve Yaşam'ın karşısına Hiçlik çıkarılıyor. (Sezar-Deccal)
- ÜBÜ BABA — Birinci asili buraya getirin ve bana da asil sopamı verin. İdama mahkûm olanları kubura atacağım. Orada da onları katledecekler. (Birinci Asil'e) Kimsin sen salak? 1. ASİL — Vitepsk Kontu. ÜBü BABA — Gelirin ne kadar? 1. ASİL — Üç milyon rizdal. ÜBÜ BABA — Mahkûm oldun. (Sopayla iter.) (Übü)
- Tek başına ağız, bir ağacın yaprağı gibi, her yüze göre farklıdır ve yüzün, çizmeyi bilmeden çizilebilecek tek bölümü budur, çünkü dudakların ve var olan dudak hareketlerinin tesadüfiliğine göre değişen eğimli hatlarla belirtilecektir her zaman. Hatta sesler benzer olduğunda bile, konuşan iki kişinin ağızları farklıdır. Çünkü konuşmadıkları ve ağızların kendileri olarak kaldıkları anlar vardır. (Günler ve Geceler)
- “Faustroll bir duman yakısı yaptı, zaten hayalî olarak var olduğundan kesin olarak ölü olamayan Çıkık-Kıç’ ın hayaleti, kendini sınırladı, saygıyla “ha ha!” dedi, sonra sustu, emirleri bekledi.” (Patafizikçi Doktor Faustroll’un Davranış Ve Görüşleri)
- Bedenler (ya da güruh) süreksizdir. Bedenler uzam içinde birbirinden ayrıdır ama kendilerini dayanışma içinde hissederler. Çünkü süreksiz olan şey sürekliliğe doğru eğilim göstermezse yok olur. Fakat sürekli olan, mükemmeldir, mutlaktır, sonsuzdur, çünkü bu nitelikler eşdeğerdir; dolayısıyla, birbirlerini sınırlandıracakları için, iki sonsuz olamayacağından, ancak bir sürekli olabilir. Madde, bedenler, ya da güruh -ki bunlar süreksizdir-, süreklinin yerini -ki bu da Tin' dir- ancak onu yok ettikten sonra alabilirler. Bu yok etme, bilinen yöntemlerle ve az ya da çok kah dişlileri olan makinelerle, kendi benini koruma içgüdüsünün az veya çok güçlü olmasına bağlı olarak sağlanır. (Günler ve Geceler)