diorex
sampiyon

Alfred Jarry kimdir? Alfred Jarry kitapları ve sözleri

Oyun, Roman, Deneme ve Gazete Yazarı Alfred Jarry hayatı araştırılıyor. Peki Alfred Jarry kimdir? Alfred Jarry aslen nerelidir? Alfred Jarry ne zaman, nerede doğdu? Alfred Jarry hayatta mı? İşte Alfred Jarry hayatı...

  • 12.01.2023 10:00
Alfred Jarry kimdir? Alfred Jarry kitapları ve sözleri
Oyun, Roman, Deneme ve Gazete Yazarı Alfred Jarry edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Alfred Jarry hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Alfred Jarry hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Alfred Jarry hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri: 1873

Alfred Jarry kimdir?

1873’te Fransa’nın Laval kentinde doğdu. Daha lisedeyken yazmaya başladı. Kısa ama üretken yaşamı boyunca pek çok tiyatro oyunu, roman ve öykü kaleme aldı. Genellikle sembolist hareketle bağdaştırılan Jarry’nin Kral Übü adlı oyunu Dadaizm, Gerçeküstücülük ve Fütürizm’in öncüsü olarak kabul edilmiş, Boris Vian, Georges Perec ve Raymond Queneau gibi isimleri derinden etkilemiştir. Çok farklı, melez ve karma üsluplarda yazan Jarry’nin oyun, roman, deneme ve gazete yazıları absürd edebiyatın ve postmodern felsefenin ilk örnekleri sayılabilir. Yaşamının son yıllarında Guillaume Apollinaire, André Salmon ve Max Jacob gibi döneminin ünlü isimleri için bir kült figür haline gelmişti. Jarry 1907 yılında Paris’te tüberkülozdan yaşamını kaybetti.

Alfred Jarry Kitapları - Eserleri

  • Kral Übü
  • Süper Erkek
  • Günler ve Geceler
  • Patafizikçi Doktor Faustroll’un Davranış Ve Görüşleri
  • Sezar-Deccal
  • Übü
  • Zincire Vurulmuş Übü

Alfred Jarry Alıntıları - Sözleri

  • O büyük yeldeğirmeni kavramı gibi, biraz Don Kişotçuluk; fakat yeldeğirmenlerini yalnızca öğüttükleri buğdaydan tanıyanlar aptallardır. (Günler ve Geceler)
  • BİR HAKİM - Korkunç. İKINCİSİ - Rezalet. ÜÇÜNCÜSÜ - Skandal. DÖRDÜNCÜSÜ - Bu şartlar altında kimseyi yargılayamayız. Kepazelik. ÜBÜ BABA – Bütün hakimler kubura. (Hâkimler boşuna karşı koymaya çalışırlar.) ÜBÜ ANA - Ne yapıyorsun, Übü Baba.Şimdi Adaleti kim dağıtacak? ÜBÜ BABA - Ben. Göreceksin o zaman işler nasıl güzel yürüyecek. ÜBÜ ANA – Evet, tam temiz iş oh. ÜBÜ BABA - Öyleyse kes sesini cadaloz. Beyler, şimdi de maliye reformuna geldik. TÜCCARLAR- Hiç bir değişikliğe lüzum yok. ÜBÜ BABA - Nasıl yok, ben her şeyi değiştirmeyi düşünüyorum. Önce butün vergilerin yarısını kendime ayırıyorum. TÜCCARLAR- Bize ne. ÜBÜ BABA - Beyler, emlak başına yüzde on vergi alınacak. Sonra Ticaret ve endüstriden, üçüncü olarak da evlenmelerden, son olarak du bekarlardan ve ölülerden on beşer frank. BİRİNCİ TÜCCAR - Ama bu çok aptalca, Übü Baba.. İKİNCİ TÜCCAR - Saçmalık bu. ÜÇÜNCÜ TÜCCAR - Ne başı belli, ne kıçı... ÜBÜ BABA — Benimle dalga mı geciyorsunuz. Derhal bir tencere getirin heriflerin canından bir tüccar salçası yapayım. ÜBÜ ANA - Bu kadarı fazla, Übü baba neredeyse herkesi katledeceksin. ÜBÜ BABA – Hepiniz kubura. Bu önemli ve gerekli adamlardan geriye ne kadar kaldıysa hepsini getirin. (Übü)
  • ÜBÜ BABA: Germanya adlı ülkenin kıyılarını yalayan acımasız ve davetkår olmayan deniz, buranın adı böyle, çünkü bu ülkede oturan herkesin amcası Germen... ÜBÜ ANA: İşte derin bilgi diye buna derim ben!!! (Kral Übü)
  • Bir erkek ve bir kadın bu kadar uzun süre bunca sükûnetle münazara ettikleri vakit, içlerinden en azından biri, birbirlerinin kollarına düşmelerine ramak kalmış olmasını umuyor demektir. (Süper Erkek)
  • Süreksiz olan şey sürekliliğe doğru eğilim göstermezse yok olur. (Günler ve Geceler)
  • ...Az, hiç 1şeyden daha iyidir... (Kral Übü)
  • tabağıma bir yıldız daha düştü (Süper Erkek)
  • Rüzgâr pıt pıt atıyor, deniz atıyor nabız gibi, kaçıp gitmekte olan gece atıyor! (Sezar-Deccal)
  • Dinlenme, değişimdir. (Sezar-Deccal)
  • Hayatta kalanlar en güçlüler değildir, çünkü onlar yalnızdır. (Süper Erkek)
  • Gün ve gece, yaşam ve ölüm, eylem ve uyku. Tanrı'nın uykusu var. (Sezar-Deccal)
  • ...Ah, ne cesur insanlar, onlara bayılıyorum! (1Rus güllesi yel değirmeninin kanadını kırar) Ah, korkuyorum, Tanrım, öldüm ben! Ve öte yandan hayır, hiç1şeyim yok. :-))) (Kral Übü)
  • Kimi zaman Gökyüzünden bir tarlakuşu şarkısı gibi düşüyordu; Kimi zaman Sessiz deniz Orman kuşlarının cıvıltılarıyla doluyordu. Ya da münzevi bir flüttü Ya da bilinen tüm enstrümanların konseri, Ya da dini bir oyunun şarkısı Bir meleğin, Gökyüzünün ve yeryüzünün Bitimsiz sessizlikleriyle işiten (Günler ve Geceler)
  • Haksızlığın da haklılık kadar de­ğeri yok mu? (Kral Übü)
  • varlığım içimde tuhaf bir korku uyandırıyor. (Kral Übü)
  • Varlık'ın karşısına Hiçlik çıkarılıyor, sonra da, hatalar çığ gibi büyüyor ve Yaşam'ın karşısına Hiçlik çıkarılıyor. (Sezar-Deccal)
  • ÜBÜ BABA — Birinci asili buraya getirin ve bana da asil sopamı verin. İdama mahkûm olanları kubura ataca­ğım. Orada da onları katledecekler. (Birinci Asil'e) Kimsin sen salak? 1. ASİL — Vitepsk Kontu. ÜBü BABA — Gelirin ne kadar? 1. ASİL — Üç milyon rizdal. ÜBÜ BABA — Mahkûm oldun. (Sopayla iter.) (Übü)
  • Tek başına ağız, bir ağacın yaprağı gibi, her yüze göre farklıdır ve yüzün, çizmeyi bilmeden çizilebilecek tek bölümü budur, çünkü dudakların ve var olan dudak hareketlerinin tesadüfiliğine göre değişen eğimli hatlarla belirtilecektir her zaman. Hatta sesler benzer olduğunda bile, konuşan iki kişinin ağızları farklıdır. Çünkü konuşmadıkları ve ağızların kendileri olarak kaldıkları anlar vardır. (Günler ve Geceler)
  • “Faustroll bir duman yakısı yaptı, zaten hayalî olarak var olduğundan kesin olarak ölü olamayan Çıkık-Kıç’ ın hayaleti, kendini sınırladı, saygıyla “ha ha!” dedi, sonra sustu, emirleri bekledi.” (Patafizikçi Doktor Faustroll’un Davranış Ve Görüşleri)
  • Bedenler (ya da güruh) süreksizdir. Bedenler uzam içinde birbirinden ayrıdır ama kendilerini dayanışma içinde hissederler. Çünkü süreksiz olan şey sürekliliğe doğru eğilim göstermezse yok olur. Fakat sürekli olan, mükemmeldir, mutlaktır, sonsuzdur, çünkü bu nitelikler eşdeğerdir; dolayısıyla, birbirlerini sınırlandıracakları için, iki sonsuz olamayacağından, ancak bir sürekli olabilir. Madde, bedenler, ya da güruh -ki bunlar süreksizdir-, süreklinin yerini -ki bu da Tin' dir- ancak onu yok ettikten sonra alabilirler. Bu yok etme, bilinen yöntemlerle ve az ya da çok kah dişlileri olan makinelerle, kendi benini koruma içgüdüsünün az veya çok güçlü olmasına bağlı olarak sağlanır. (Günler ve Geceler)

Yorum Yaz