Modern Türk Şiirinin Doğası - Ebubekir Eroğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Modern Türk Şiirinin Doğası kimin eseri? Modern Türk Şiirinin Doğası kitabının yazarı kimdir? Modern Türk Şiirinin Doğası konusu ve anafikri nedir? Modern Türk Şiirinin Doğası kitabı ne anlatıyor? Modern Türk Şiirinin Doğası PDF indirme linki var mı? Modern Türk Şiirinin Doğası kitabının yazarı Ebubekir Eroğlu kimdir? İşte Modern Türk Şiirinin Doğası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ebubekir Eroğlu
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789753631877
Sayfa Sayısı: 98
Modern Türk Şiirinin Doğası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ebubekir Eroğlu, yirminci yüzyılın son çeyreğinde çizdiği yörünge pek iyi kavranamayan Türk şiiri üzerine yetkin, yetkili bîr çözüm denemesi getiriyor bu çalışmasıyla. Modern şiirin metafizik kanadında yer alan Eroğlu, bu kitabında kendi şiirinin titiz çizgisini sürdürüyor.
Modern Türk Şiirinin Doğası, özlemi duyulan "kıratta" bir çalışma.
(Arka Kapak)
Modern Türk Şiirinin Doğası Alıntıları - Sözleri
- Mehmet Akif, Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’i içine alan tablonun yüzyılımızın ilk çeyreğinde şiirimizi biçimlediğini söyleyebiliriz.
- Tevfik Fikret, dili ile de kültürel atmosferi ile de kökü eskiye gitmeyen bir şiir yazmıştır. Döneminde geçerli, ortalama bir dili kullandığından, aşılması güç olmamış, sonraya da pek etkisi kalmamıştır. Belirli bir insan kümesine hitap ettiğinin bilincindedir. Fikret’in öfkelenmesine sebep olan “red”leri vardır. “Kabul”leriyle didaktiktir.
- Bir kübist ressam düşünelim. Onun ”portre”den anlamayacağını ya da bir ağacı resmedemeyecek kadar klasik üsluba yabancı kaldığını düşünmek yanlış olur. Bugün bir piyano ustasının Beethoven’in bir parçasını kusurlu çalması düşünülemez. Elbette, resim ve müzik alanından aldığımız örnekleri şiire aynen uygulamak mümkün değildir. Ancak ritm arayışı ve şiirin tekniğini elde etmek de benzeri bir yetkinliği gerektirir. Bir şairin, kendi şiir dili dışında ortaya konulmuş eserleri tekniği açısından değerlendirebilme yetisi, müzikteki “iyi bir kulağa sahip olmak”a tekabül eder.
- “Ol hümâyım ki; felekler cây-ı cevlâdır bana” Bende sığar iki cihân, ben bu cihâne sığmazam Nesimi
- Ahmet Haşim, “saf şiir”e ulaşma arzusuyla, Yahya Kemal ise “mükemmeliyet” arayışıyla tanımlanmıştır. Tutum ve amaçları söz konusu olduğunda, bu iki şairimizin tamı tamına şiir alanında has iki kavramla yan yana anılması, varılan merhaleyi bir önceki kuşaktan ve onu da önceleyen kuşağın çizgisinden ayrı bir yere koyar.
- Dokularında İslama ve onun toplumuna bağlılık bulan Akif’in “endişe”si sosyal yapıdaki çözülme karşısında acıya bulanır ve somutlaşmış plandaki konularla birleşir. Konuşma dilindeki doğallığın şiir dilinde ifade edilmesini, yani modern şiirin amaçlarından birini Akif’in başardığını söyleyebiliriz. Akif’e “modern şair” demek mi? Hayır. Zaten onun bulunduğu noktada böyle bir ayırımın ve o ayırıma göre Akif’i nitelemenin önemi yoktur.
- "Cahit Zarifoğlu, yaş ve kuşak olarak o dönemdeki şiir dilinin olgunlaştığı yerde ortaya çıktı. Ancak, öncülerin bıraktığı yerden değil, başladığı yerden başlamış gibidir. İlk şiirlerinde bile özgün bir şiir için gerekli sese ve tekniğe sahip olduğu görülür. Öyle ki; Turgut Uyar ve Edip Cansever'in ilk kitaplarında bulunabilecek geçiş döneminden izler taşımaksızın, tariflerden değil, şiirden yola çıkmıştı. İçsel olmak'tan manevi olmak'a doğru bir çizgi yansıtan eserinin bütününde, Sezai Karakoç'un prizmasından serpilmiş bir iklim hakim oldu."
- "Yine de Necip Fazıl olmasa yüzyılımızdaki hece deneyi günlük beklentilere karşılık olmaya çalışan ve derinleşemeyen bir geçiş döneminin özelliği olarak kalırdı."
- Her uygarlık ve dilde süregiden şiir, sadece şiir olarak bakıldığında, iki geleneğe bağlanabilir. Bunlardan birinde, söyleyiş konuşma ağırlıklıdır. Diğerinde, hayal ağırlıklı. Octavio Paz’ın kelimeleriyle söylersek, oral ve visual.
Modern Türk Şiirinin Doğası İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Modern Türk Şiirinin Doğası PDF indirme linki var mı?
Ebubekir Eroğlu - Modern Türk Şiirinin Doğası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Modern Türk Şiirinin Doğası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ebubekir Eroğlu Kimdir?
Malatya, 1950 doğumludur. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1975). Kamu görevlisi olarak çalıştı. İlk denemelerinden sonra, Diriliş dergisinde yayınladığı 1969 şiirlerle edebiyat dünyasına girdi. Daha sonra şiirlerinden başka, çağdaş ve kültürel geçmişten gelen konulardaki yazıları, geniş bir yelpazeyi teşkil eden dergilerde yayınlandı. Yönelişler dergisinin kurucularından biri olarak bu derginin yayın yönetmenliğini yaptı. (1981-85; 43 sayı, 1990; 10 sayı) Haftalık denemelerini Zaman gazetesindeki "Açık Sayfalar" başlıklı sütununda yayınlamaktadır. (1986-87, 1992-....) Bir dönem, Yeni Şafak gazetesinde de haftalık denemeler yazmıştır (1996). Çalışmalarını topluca değerlendirmek amacıyla bugüne kadar, Sonbahar dergisi (Ağustos 1992, sayı: 12) ile Yedi İklim dergisi (Haziran 1993, sayı: 39), hakkında "Özel Bölüm" düzenledi.
ESERLERİ: Kuşluk Saatleri (1974), Kayıpların Şarkısı (1984), Yirmidört Şiir (1991), Şahitsiz Vakitler (1998) Deneme-İnceleme: Sezai Karakoç'un Şiiri (1981), Yenileme Bilinci (1988), Sevap Defteri (1992), Modern Türk Şiiri'nin doğası (1993), Şahit ve Değişken (1994), Muğlak Ölçekli Harita (1997), Kelimeler Çınladıkça (1997).
Ebubekir Eroğlu Kitapları - Eserleri
- Şahitsiz Vakitler
- Modern Türk Şiirinin Doğası
- Sezai Karakoç'un Şiiri
- Berzah
- Yenileme Bilinci
- Sınır Taşı
- Sevap Defteri
- İçkale
- Hayat Mükemmel Değil
- Sabit ve Değişken
- Salınımlar
- Açık Kaldıkça Defterim
- Bentler
- Sabit ve Değişken
- Kelimeler Çınladıkça
- Sesli Harfler
- Geçmişin İçindeki Geçmiş
- Muğlak Ölçekli Harita
- Çalkantı ve Dalga
Ebubekir Eroğlu Alıntıları - Sözleri
- " sanki kendim tüm mümkünleri tersyüz ediyorum az şekerli kahvenin boğazı yakışı gibi bir süre daha seslerin saltanatı aldırmıyor ve dinliyor köprüler kuruyor ve yıkıyorum " (Berzah)
- “Seni yok sayacaklar, sen daha çok var olacaksın.” Mona Roza, #SezaiKarakoç (Sezai Karakoç'un Şiiri)
- “Ol hümâyım ki; felekler cây-ı cevlâdır bana” Bende sığar iki cihân, ben bu cihâne sığmazam Nesimi (Modern Türk Şiirinin Doğası)
- ayrılığı kavuşmayla bağdaştıran türküdeki yalnızlık (Şahitsiz Vakitler)
- bazen söylemeye ihtiyaç yok delil ortada sözü doğuran. can kulağı yakınımızda. kalan yarı, uçan yarıyı çağırır ihtiyaç yok kalbi ve kulağı sınamaya. (Sınır Taşı)
- “Sen geldin benim deli köşemde durdun..” (Sezai Karakoç'un Şiiri)
- Mehmet Akif, Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’i içine alan tablonun yüzyılımızın ilk çeyreğinde şiirimizi biçimlediğini söyleyebiliriz. (Modern Türk Şiirinin Doğası)
- ...bir ses diyor ki : ya hu çek git. (Şahitsiz Vakitler)
- Vefa, sözünün eri olmaktır. (Sevap Defteri)
- Vefa, sözünün eri olmaktır. (Sevap Defteri)
- birinden biri anlar diye bekleriz kalabalık el etek çektiğinde benzetir de birini ötekine böyle böyle anlam veririz yıpranışına sahipsiz bir duvarın (Şahitsiz Vakitler)
- İmkânsız oluşu değil mi? Bağlayıp bırakmayan bizi (Sınır Taşı)
- bir yürek hangi istek hangi cesaretle ermediği şeyi arar (Şahitsiz Vakitler)
- imkânsızın çekiciliği (Şahitsiz Vakitler)
- " bir serçenin onu içinden dürten iki ötüşü arasındaki sessizliği ve omuzumdan bir dal gibi önüme sarkan uğultuları beklemeliyim henüz keşfedilmemiş haberi " (Berzah)
- Zambaklar en ıssız yerlerde açar, Ve vardır her vahşi çiçekte gurur. Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, Işıksız ruhumu sallar da durur. Zambaklar en ıssız yerlerde açar. #SezaiKarakoç (Sezai Karakoç'un Şiiri)
- “boşuna dikmiş olmayasın elindeki körpe fidanı” (Şahitsiz Vakitler)
- Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi, Galiba ben baştan kaybetmişim, Belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş... (Sezai Karakoç'un Şiiri)
- "Söylenmesi gerekeni Söylemeye değmiyor, Kulaklar kalbe uzaksa..." (Berzah)
- Dokularında İslama ve onun toplumuna bağlılık bulan Akif’in “endişe”si sosyal yapıdaki çözülme karşısında acıya bulanır ve somutlaşmış plandaki konularla birleşir. Konuşma dilindeki doğallığın şiir dilinde ifade edilmesini, yani modern şiirin amaçlarından birini Akif’in başardığını söyleyebiliriz. Akif’e “modern şair” demek mi? Hayır. Zaten onun bulunduğu noktada böyle bir ayırımın ve o ayırıma göre Akif’i nitelemenin önemi yoktur. (Modern Türk Şiirinin Doğası)