Tarikat - Maxime Chattam Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tarikat kimin eseri? Tarikat kitabının yazarı kimdir? Tarikat konusu ve anafikri nedir? Tarikat kitabı ne anlatıyor? Tarikat PDF indirme linki var mı? Tarikat kitabının yazarı Maxime Chattam kimdir? İşte Tarikat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Maxime Chattam
Çevirmen: Meltem Gezgin
Orijinal Adı: Un(e)secte
Yayın Evi: Panama Yayıncılık
İSBN: 9786057739414
Sayfa Sayısı: 464
Tarikat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dünya üzerindeki her bir insana karşılık bir buçuk milyar böceğin olduğunu biliyor muydunuz? Bütün böcekler aniden birbiriyle iletişim kurmaya ve organize olmaya başlasaydı, birkaç günden daha fazla hayatta kalamazdık. Kelimenin tam anlamıyla kıyameti yaşardık.
Peki bu böceklerden her biri, bir tarikatın amaçları doğrultusunda yönlendirilseydi? Tarikat, hem insan türüne iyilik yapmak hem de gün geçtikçe daha da bencilleşen insanlık karşısında can çekişen gezegeni rahata kavuşturmak istiyor.
İnsanlığı böceklere yem ederek, ebedi dinginliği sağlamanın peşinde koşan bir kıyamet tarikatı…
Fransız geriliminin ustalarından Maxime Chattam, insanı gerçeklikten koparmadan kurgunun içine çeken üslubuyla en temel korkularımızdan birini konu ediniyor. Tarikat’ı okurken uykusuz gecelere hazırlıklı olmalısınız.
Tarikat Alıntıları - Sözleri
- "En iyisine sahip olmak isteyen insanın, içindeki en kötüye ihtiyacı vardır." -F. Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt
- Her gün tekrarlanan bir yanılsamaydı bu, paranın yalnızca sanal bir şey olduğu bu cennette, insanları çılgınlıklarına devam etmeye teşvik ediyor gibiydi.
- "En iyisine sahip olmak isteyen insanın, içindeki en kötüye ihtiyacı vardır."
- Öğretim süreci, bir kalıba girmek, toplumumuzu şekillendiren metinleri ilahi sözler olarak kabul etmektir.
- Can sıkan duygulara gönüllü olarak kendini bırakmanın anlamı neydi ki?
- En iyisine sahip olmak isteyen insanın içindeki en kötüye ihtiyacı vardır..
- Janie onları kendi üzerinde geziniyormuş gibi hissediyordu, öyle ki kaşınmak istiyordu. Okumanın beyin üzerinde sahip olduğu güç takdire şayandı.
- En iyisine sahip olmak isteyen insanın, içindeki en kötüye ihtiyacı vardır.
- "En iyisine sahip olmak isteyen insanın, içindeki en kötüye ihtiyacı vardır."
- Sonra Kıyamet'in gerçekleşeceği gün gelir ki o gün lanetlenmiş, perişan, kör ve çıplak olduğumuzu anlarız ; İşte o zaman, korkunç ve sızlanan hayaletler, sadece dişlerini takırdatarak bu hayatın karabasanlarından karşıya geçmeyi bekliyor olurlar..
- Dünya, ciddiyetle düşünmeye başladığı an, onun başını döndürüyordu. Ona göre her şey fazla hızlı gidiyordu. Teknoloji, moda, para, güç, aptallık ... Hiçbir şey bilmeyen erkekler ve kadınlar on ya da on beş yılda servet sahibi olabiliyor, ahlak anlayışımızı etkileyebiliyor hatta belirleyebiliyorlardı ve tamamen savunmasız dünya nın efendileri olabiliyorlardı.
- O, insanlığa ve hakikate hizmet eden bir polisti.
- Dünya üzerinde kişi başına yaklaşık bir buçuk milyar böcek düştüğünü biliyor musunuz?
- Korku hikâyelerini hiç sevmemişti , bu tür ona göre değildi . Stephen King ve benzeri yazarlar pek tarzı değildi . Dünya zaten böyle ürkütücü şeylerle yeterince doluyken korkudan titremek için neden para verilirdi ki ? Bunları görmek için televizyonu açmak veya gazeteye bakmak yeterliydi .
- Vahşi hayvanların ini korkunç bir sayılmazdı , bu yırtıcıların birkaç yüz metrekarelik dikdörtgen bir avluda ve üç kemerlo karanlık bir dehlizde hayatlarını kilit altında geçirmek zorunda kalmış olmaları çok daha korkunçtu .
Tarikat İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sarsıldım. Bunun üzerine daha fazla ne söyleyebilirim bilemiyorum ama bir kez okumak bu kitap için yetersiz diyebilirim. Daha çok okunmalı daha çok sindirilmeli. Alıntı yapmak istediğim o kadar çok yer vardı ki hepsini paylaşamadım. Zaten ne yazık ki 3-4 günde bitecek kadar akıcı olan kitabı bayağı uzun bir süreye yaymak zorunda kaldım finaller yüzünden. Bir yandan da kitapla daha çok vakit geçirebilmem için güzel oldu diyebilirim. Bu kitabı okurken sanki iki hayatım varmış da okumaya başladığım zaman bir diğerini yaşıyormuşum gibi hissettim. İnceleme yaparken dikkat ettiğim hususlardan bir tanesi kitap hakkında fazla bilgi vermek yerine kitabın bende bıraktığı etkiden bahsetmek. Zira kitabı araştırırken fazlasıyla bilgi ve özet buluyor olacaksınız. Yazarın teşekkür yazısında bahsettiği üzere bu bir bilim kurgu veya ütopya kitabından ziyade olmakta olan şeyleri, yakın geleceği anlatan muhteşem bir kitap. Gerçek dünya gerçek insanlık bunun üzerine kurulu. Rahatlıkla tavsiye edebilirim. Umuyorum ki sizler de çok beğeneceksiniz. (Efşan)
İlk sayfalarda insanı geren bir kitap. Heyecanın dozu hiç azalmıyor. Kayıp bir genç kızı bulması için tutulan, genç güzel başarılı bir özel dedektif ve üstündeki kıyafetiyle sadece kemikten ibaret bir cesetin cinayetini aydınlatmaya çalışan bir komiserin yolları sonunda kesişiyor. Bulunan tüm cesetler etleri kemiklerinden sıyrılmış gibi dururken buna bir anlam veremeyen dedektif ve komiser kendilerini tehlikeli bir oyunun içinde buluyorlar. Çoğumuz böceklerden korkarız. Ufacık boylarıyla aklımızı başımızdan alırlar. Peki o böceklerin bilinçli hareket ettiğini hiç düşündünüz mü? İnsan ırkına karşı böcekler. Fazla bilim kurgu, fazla fantastik geliyor kulağa değil mi? Bende okurken yok cnm abartmış demiştim. Kitabı okuyacak olanlara yazarın teşekkür notunu da okumasını tavsiye ederim. :)) (Eda OKÇU)
Yeryüzündeki hayvanların dörtte üçü böceklerden oluştuğunu, dünya üzerinde kişi başına yaklaşık bir buçuk milyar böcek düştüğünü ve yaklaşık bir milyon farklı böcek türü olduğunu biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Bu kitap sayesinde öğrendim. Arka kapakta konusuna dair açıklayıcı bir bilgi olmadığı icin bazı okurlar bilimkurgu olabilir mi acaba diye düşünmüştü. Açıkçası ben de öyle düşündüm. Polisiye olduğunu anlayınca çok mutlu oldum. Kitap iki farklı olay üzerinden ilerliyor. Kayıp bir genç kızı arayan özel dedektif ve cinayeti araştıran komiser. İçi yenmiş, sadece iskeleti kalan bir ceset. Üstünde kıyafetleri var ama etten ve kandan yoksun tamamen içi boşaltılmış biri. Ve en ilginci, cesetin sahibi 6 saat öncesinde canlı bir şekilde görüldü. Birkaç saatte bu hâle nasıl geldi? Böyle bir vahşiliği kim yapabilirdi ve bunu nasıl yaptı? Kıyafetleri bozulmamış fakat et namına hiçbir şey yoktu üzerinde. Kitabın ilk sayfalarında gerim gerim gerildim. Sanki üstümde böcekler geziyormuş gibi hissettim. Sonraki bölümler çok detaylı yazılmıştı. Bazı okurlar bu bölümlerde sıkabilir. Gerilimli sahneler yok denecek kadar azdı. Bu da kitabın temposunu düşürdü. Kitabın son sayfasında yazarın notu var. Bu romanın bilimkurgu olduğunu düşünen bazı okurların yanıldığını, kitapta geçen böcekler üzerinde yapılan deneylerin gerçek olduğunu, hatta Pentagon'da genetik olarak dönüştürülmüş böceklerin var olduğundan bahsetmiş. Ürpertici gerçeklerle yazılmış bir kurgu olduğunu belirtmiş. Bana göre ortalama bir polisiye. Ama yazar Maxime Chattam olunca, yine de okunmalı. (Nuray Takaz Durmuş)
Tarikat PDF indirme linki var mı?
Maxime Chattam - Tarikat kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tarikat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Maxime Chattam Kimdir?
Maxime Chattam (d. 19 Şubat 1976, Fransa) Fransız roman yazarı. Fransa'nın Herblay kentinde doğdu. Çocukluğunu Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdi, 1987 yılında geri geldiğinde ilk romanının fikirleri kafasında oluşmuştu. Gençlik döneminde bir aktör olmak istediği için komedi dersleri aldı. Polisiye ile ilgilendiği dönemde bir yıl kriminoloji dersleri gördü. İlk romanı Kötü Ruhu 2002 yılında yayımladı. 2003 yılında bir önceki romanın hikâyesi ve kişilerinden oluşan yeni kitabını yayınladı. Her iki kitabı da Türkiye'de yayımlandı.
Lise yıllarında tiyatro dersleri almaya başladı. Üniversite yılları küçük rollerle geçti, ancak bu arada öykü ve roman denemeleri yazmaya başlamıştı. Daha sonra polisiye tutkusunu gerçekleştirmek için bir yıl kriminoloji eğitimi aldı. Adlî tıp, suçlu psikolojisi ve kriminal polislik konularında da kendini geliştirdi. Ve ilk romanı “L’ame du Mal” (Kötü Ruh) 2002 yılında yayımlandı. Onu aynı kahramanın hikâyelerini anlatan iki roman izledi: “In Tenebris / Karanlığın Soluğu” (2003) ve “Malefices / Kara Büyü” (2004). Yazarın Türkiye'de Doğan Kitap tarafından çıkarılan öteki yapıtları şunlardır: "Le sang du temps / Zamanın Kanı" (Mart 2008), "Les Arcanes du Chaos / Kaosun Sırları" (Temmuz 2008), Le theorie Gaia / Gaia Teorisi" (Ağustos 2009.)
Maxime Chattam Kitapları - Eserleri
- Kötü Ruh
- Kara Büyü
- Karanlığın Soluğu
- Zamanın Kanı
- Kaosun Sırları
- Gaia Teorisi
- Leş
- Zamanın Efendisi
- Başka Bir Dünya
- Tarikat
- Başka Bir Dünya - Kraliçe
- Autre-Monde: Ambre
Maxime Chattam Alıntıları - Sözleri
- Sen kendine yardım etmezsen, kimse gelip kapını çalmaz, hayat filmlerdeki gibi değil, her şey mutlu sonla bitmez! (Kötü Ruh)
- "Abraham Lincoln 1846 yılında kongreye seçildi. John F. Kennedy ise 1946 yılında kongre üyesi oldu. Abraham Lincoln 1860 yılında ABD Başkanı oldu.John F. Kennedy 1960 yılında ABD Başkanı seçildi. Lincoln ve Kennedy isimlerinin ikisi de 7 harften oluşuyor. İkisi de Beyaz Saray'da yaşarken birer evlatlarını kaybettiler. İki başkan da bir cuma günü suikasta kurban gitti. İki başkan da kafasından vurularak öldü. Lincoln Ford Tiyatrosu'nda,Kennedy Ford tarafından üretilen bir Lincoln marka otomobilde öldürülmüş. Lincoln'ün sekreterinin adı Kennedy'ydi. Kennedy'nin sekreterinin adı ise Lincoln'dü. İkisi de birer güneyli tarafından vuruldular. İkisinin ölümünden sonra da yerlerine bir güneyli başkan atandı. Her ikisinden sonra başkan atanan kişinin adı Johnson'du. Lincoln'den sonra başkan olan Andrew Johnson 1808 doğumluydu. Kennedy'den sonra başkan olan Lyndon Johnson 1908 tarihinde doğmuştu. Lincoln'ü vuran John Wilkes Booth 1839 yılında doğmuştu. Kennedy'yi vuran Lee Harvey Oswald ise 1939 yılnda dünyaya gelmişti. Her iki katilin de üç isimden oluşan adı vardı. Her ikisinin isminde de toplam 15 harf var. Suikasttan sonra Booth, tiyatro salonundan kaçmış ve bir depoda yakalanmıştı. Oswald ise depodan kaçmış ve bir sinema salonunda yakalanmıştı. Hem Booth hem de Oswald mahkemelerinden önce konuşamadan vuruldular. Vurulmadan bir hafta önce Lincoln'ün Maryland'de Monroe Kasabası'nın içinde olduğu tespit edildi. Kennedy'nin ise vurulmadan bir hafta önce Marilyn Monroe'nun içinde olduğu kesin olarak tespit edildi. (Kaosun Sırları)
- "Benim hayalimdeki aşk huzurluydu, doğallık içindeydi. Beni bekleyen aşk ise savaşkan ve kültürel." (Kaosun Sırları)
- "Ne olursa olsun her şeyin bir zamanı var." (Kaosun Sırları)
- seri katil dediklerimiz tam olarak şöyle tarif edilebilir: Diğer her şeyin önünde gelen zevklerini saplantı edinmiş kişi. (Gaia Teorisi)
- "Yaşam, insanı tüketen bir rezillik, öyle değil mi?" (Kara Büyü)
- Uzaklarda, müezzinler ezan okumaya başladı. Ve saatler saatleri kovaladı. (Zamanın Kanı)
- Saldırgan, ama ilahi güzelliğe sahip bir sahipsizlik. (Zamanın Kanı)
- Ölümün insanı en beklemediği anda vurmaktan hoşlanmak gibi bir huyu vardır... (Kötü Ruh)
- Düşünceler, eylem değildir (Kara Büyü)
- Bu öykü böyle bitiyor. (Zamanın Kanı)
- İşlemiş olduğu cinayetin her anının görüntüsü, duygularının her birinin üstüne gelip yapışıyordu. Çamurun tadını dudaklarında taşımaktaydı. Kanın kokusu burnunda. Ve o adamın dehşet içindeki yüzü odanın her tarafına yansıyordu. İşlediği günahın her aşaması, vicdanında bir yapboz gibi, parçalar halinde bir araya geliyordu. (Kaosun Sırları)
- Uyku belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı, diye düşündü... (Kötü Ruh)
- "Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!" (Zamanın Efendisi)
- Fiziksel olarak değil , duygusal olarak da değil , yalnızca onun varlığı ve kendi acılarının yokluğuydu söz konusu olan.Bunlar onun kendisine benzemesini sağlayan şeylerdi. (Kara Büyü)
- "Edebiyat bir lüks, kurguysa ihtiyaçtır." (Karanlığın Soluğu)
- "İnsanların işte bu halini seviyorum!" diye düşündü. "Sadece burunlarının dibini görürlerken. Yürüdüğünüz zemine bakmaya devam edin. Çok daha yukarılardaki pisliği biz temizleriz." (Gaia Teorisi)
- Dünya her kafadan ayrı bir sesin çıktığı bir yer haline gelmişti... (Kara Büyü)
- Şeytanın bile aklına gelmeyecek baş döndürücü bir ticaretin –yaşamlarımızın değiş tokuşu– yapılacağı, bilinmeyen bir yere hareket işareti bekliyoruz. Kendi hayatımızı kurtarmak uğruna başkalarının hayatlarını yok etmek için. Bir özgürlük anlayışını hâkim kılmak için. Biz lanetlenmişiz sevgilim. Kendimize yaptığımız kötülük o kadar büyük ki, kendi kendime hep bu lanetin gelecek kuşaklarda ortaya çıkıp çıkmayacağını soruyorum. Geçen pazar günü, köydeki kantine yiyecek içecek götürme işine nezaret ederken iki çocuğa rastladım. Onları gördüğümde utandım. Kendimizden utandım. Onlara bellettiğimiz tarihten. Tüm bu medeniyet, tüm bu ilerleme, verilen sözler, sorunlarımızı katliamlarla çözmek için miydi? Adamlarımızdan birçoğunun savaşa girme nedenimizin farkında bile olmadıklarını biliyor musun? Karşı tarafta da durumun aynı olduğundan eminim. (Leş)
- Gerçek kusursuzca kurgulanmaz, planlanmaz; gerçek yanlışlarla, boşluklarla dolu, sonunda hepsinin cevabı verilmeyen soru işaretleriyle dolu bir anlatıdır. (Zamanın Kanı)