Teyzem Latife - Fatih Bayhan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Teyzem Latife kimin eseri? Teyzem Latife kitabının yazarı kimdir? Teyzem Latife konusu ve anafikri nedir? Teyzem Latife kitabı ne anlatıyor? Teyzem Latife PDF indirme linki var mı? Teyzem Latife kitabının yazarı Fatih Bayhan kimdir? İşte Teyzem Latife kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: M. Sadık Öke
Yazar: Fatih Bayhan
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
İSBN: 9786054456253
Sayfa Sayısı: 512
Teyzem Latife Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Teyzem Latife, Mustafa Kemal ile karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri söz gereği hiç konuşmadı. Ancak o dönemde zaten bir kadının boşanmadan sonra konuşması ailemizde olmayan bir şeydi, ayrıca bu sözü de verdiği için hiçbir şekilde konuşmadı. Aile de, aslında onun vermiş olduğu bu sözü onurlandırarak bir vasiyet bildi, bu sebeple onlar da konuşmadı. Ancak Latife teyzemin Mustafa Kemali, evliliğini, kocasını korumak için vermiş olduğu sözü tutması o zaman için Paşayı korumuş olabilir ama bugün artık korumuyor. Çünkü o kadar çok yanlış fikir, yanlış bilgi var ki, bugün artık bazı şeyleri konuşmak lazım. Latife teyzemin hayatı gizli, saklı bir şey değil. Nereye gittiği, ne yaptığı belli fakat yorumlamalar o kadar yanlış ki, bunlar hakkında yanlış bilinenleri açıklamayı bir görev olarak görüyor ve bir borç olarak biliyorum.
-Mehmet Sadık Öke
Paşa kendisini öpmek için eğildiğinde tavana üç el ateş eden Latife Hanım, Mustafa Kemale Son kurşunu kendime sakladım. Siz memlekete lazımsınız, demiş… Efsane değil gerçeklerle yüz yüzeyiz. Uşşakizade ailesinden Mehmet Sadık Öke, 90 yıldır aile içinde saklı tutulan değerli anlatıları okurlarla paylaşıyor. Mustafa Kemal-Latife Uşşaki izdivacının bilinmeyen yanlarına ayna tutan bir nehir söyleşi.
-İpek Çalışlar, yazar
Mehmet Sadık Öke, Teyzem Latife ile, mutluluğu ve acıyı da yaşamış Latife Hanım´ı, hak ettiği değerde ve samimi bir dille anlatan, zevkle ve beğenerek okuyacağımız bir eser ortaya koyuyor. Teyzem Latife ile, Latife Hanım´ı daha iyi tanıyacağız ve onu daha iyi anlayacağız.
-Oğuz Akay, yazar
Anne yarım Gülümser oğlu Mehmetin ağzından iki sıradışı insanın ekseninde bir devrin ve bir ailenin, bizim ailemizin melodramını, o bildik hikâ- yeleri, tarihçi titizliği ile süzülmüş kelimelerde yeniden hatırlıyorum.
-M. Muammer Erboy, Latife Hanımın Yeğeni
Teyzem Latife Alıntıları - Sözleri
- Fikirlerin çatışmasından barika-i hakikat (hakikat şimşeği çakar) doğar. Atatürk
- -Bunu gerçekten yapar mısınız? -Siz savaşlar kazanmış bir komutansınız, saldırmayı da, ricatı da ne zaman yapacağınızı bilirsiniz. Siz durabilirsiniz ama ben sadece genç bir kızım, siz durmazsanız ben de duramayabilirim. O zaman siz de ben de içinden çıkılmaz bir duruma düşeriz. Ama ben Latife Uşşakiyim, öyle ya da böyle canıma kıymak pahasına da olsa sizi durdururum ama size kıyamam. -Sana inanıyorum Latif. O zaman “Küçük Hanım” İzmir’in kurtuluşunun simgesi olan size bu tabancayı cesaretinizin nişanesi olarak size hediye ediyorum. Zatı âlinize bir kasıt gelirse rica ederim kendinizi değil beni vurunuz. Zira sizin güzelliğinizin ve memlekete ileride çok faydalı olacağına inandığım zekânızın ve bilginizin bu dünyadan ayrılmasına gönlüm razı olmaz. Ben ahirete gidebilirim ama gittiğim her yere senin sevgini ve kara gözlerini, kara kalbinle beraber (evlilik teklifini reddetmesini kastederek) götürürüm.
- Soyadı Kanunu esnasında Paşa, Tarım Bakanı’na bir sebepten dolayı kızmış. O sırada da bakan Paşa’dan kendisine soyadı vermesini istemiş. Paşa da “Senin soyadın ‘Eşek’ olsun. demiş. Bakan, “Aman Paşam nasıl olur?” deyince, Paşa, “Ee, sen Tarım Bakanı değil misin? Toprağı eş, ek” demiş.
- Yanlış da olsa harekete geçmek harekete geçmeden atıl beklemekten iyidir. Yanlıştan dönülebilir ama hareketsiz kalınırsa oluşacak sorunların altından kalkacak gücü bulmak mümkün değil. Atatürk
- Yarab ne feci, genç bir kadının başını dayayacak bir omuza malik olmaması… ve bundan daha elim olan, hissiyatını her gözden saklamak mecburiyetini hissetmesi, tabii halini kimseye göstermemesi. Latife
- Fahrettin Altay’ın anlattığına göre günlerce odasından çıkmamış Paşa. “Kanadı kırık bülbüle döndüm, bağrı yanık bülbüle döndüm “şarkısını üç gün boyunca ağlayarak gramofondan dinlemiş.
- Latife teyzem her zaman şunu söylerdi “Ben iki kere öldüm. Biri 1925’de, biri 1938’de.”
- "Savaşı biz kime karşı verdik, kime karşı kazandık? Yunanlılara karşı verdik, dünyaya karşı kazandık." M. K. Atatürk
- “Size acı verse de yapmanız gerekenleri yapmanız lazım.”
- Unutulmamalıdır ki, rejim karşıtı herkes birileri için özgürlük savaşçısı iken, bazıları için muhalif, hatta anarşist ve teröristtir.
Teyzem Latife İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Atatürk'ü başka bir yanıyla, sadece devlet adamı, asker, kurtarıcı değil de bir erkek, bir koca olarak anlatmışlar. O kısmını da okumak öyle de tanımak güzel ancak yaşanırken orada bulunmayan bir neslin büyük teyzesinin hikayelerini ve duygularını yorumlaması ne kadar objektif olabilir diye de düşünmeden edemedim. Hikayeleri anlatmaktan çok sorulan sorular ışığında yorumlar belirtilmiş bir röportaj roman çünkü ve aile anladığımız kadarıyla Atatürk'e, kişisel yönüne, özel hayatına kırgın. Yine de Ailede anlatılan efsanelerle, ya da olayların aile içinde tanık olunabildiği için anlatılabilmiş gerçekleriyle karşılaşmak güzel. (Duygu Danacı)
M.Kemal: Mükemmel bir zekâ, olağanüstü bir karizma, benzersiz bir yakışıklılık... Âşık olmamak imkânsız. Üstelik o erkek, vatanı kurtaran bir kahraman. Teyzem hem şanslıydı, hem şanssız. Mustafa Kemal, Latife Teyzem’e niçin âşık olduysa, gün geldi tam da o sebepler yüzünden ondan uzaklaştı. Karşısında özgür ve açık fikirli, birey olarak haklarına sahip çıkan, söyleyecek sözü olan bir kadın vardı. Fakat bir müddet sonra bunlar Paşa’yı rahatsız etti. Genelde bütün erkeklerin başına gelen bir şeydir bu; kadında güce aşık olur, sonra bu güçten kaçarlar. Aslında bunu aralarında çözebilirlerdi. Ama Paşa’nın çevresindekiler pederşahi insanlardı, yumuşakbaşlı zevceleri vardı, kadınla erkeğin eşit olduğu bir karı-koca ilişkisi onların onaylayacağı bir şey değildi. Kendi düzenlerinin bozulmasından da korktular. Teyzemin bir vitrin güzeli olmayacağını anladılar. Bizim ailedeki genel düşünce, bu ilişkinin, çevresindekiler tarafından kasten ve acımasızca bozulduğu yönündedir. (Nil bal)
Kitabın adı: Teyzem Latife (Atatürk'le Geçen Bir Ömrün Saklı Kalmış Hikayesi) Yazarın adı: M.SadıkÖke-Fatih Bayhan Okuyanın adı: Nezaket Topal Sayfa sayısı:480 İzmir kurtarılmış Atatürk 10 Eylül de İzmir'e gelmiş ve Karşıyaka'da denize nazır bir köşkte kalmaktadır. Ama hiç sevmemiştim. Ve yeni köşk arayışlarına girmişlerdir. Araştırırlar soruştururlar Göztepe'de bir Uşşakîzadelerin köşkünde karar kılınır. Latife evde yoktur sonradan gelir Atatürk'ü görür kendini tanıtır. Atatürk hem evi hem Latife Hanım ı beğenir. Oraya taşınırlar Latife idareyi ele alır. Atatürk'le oturur konuşur yazışmalara yardım eder. Tüm bunlar Latife Hanım'ın yeğeni M. Sadık Öke'nin anlatımı. Okurken bana yanlı yazılmış gibi geldi. Çünkü Atatürk'ün çevresindeki kişileri eleştirerek yazmış ve Atatürk ile Latife Hanım hakkında yazılan kitapların yazarlarını hep eleştirmiş yanlı yazdıklarını iddia etmiş. Kitap röportaj şeklinde yazar soruyor M.Sadık Öke cevaplıyor. Bazı soruları tam açık olarak cevaplamıyor. Dediğim gibi bana yanlı yazılmış gibi geldi. Ve tüm bildiklerimi solda sıfıra çıkardı. Ama arada bir böyle zıt görüşte yazılmış kitaplarda okumak gerekiyor. Çünkü Atatürk'e olan aşkım daha da artıyor. Silemezler O'nu kalbimden Ne aşkını ne de adını.... (Nezaket topal)
Teyzem Latife PDF indirme linki var mı?
Fatih Bayhan - Teyzem Latife kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Teyzem Latife PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Fatih Bayhan Kimdir?
1975 Adana doğumlu. İlkokul ve Liseyi Adana’da okudu. A.Ü. Kamu Yönetimi ve Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde okudu. Gazeteciliğe 1994’te İstanbul’da Muhabir olarak Başladı. Daha sonra Adana’da sırasıyla Yeni Ufuk Gazetesi, Zirve Gazetesi, Ekspres Gazetesi, Bölge Gazetesi ve kuruculuğunu yaptığı Yeni Gün Gazetesi’nde Yazar ve Yazı İşleri Müdürü olarak çalıştı. Nokta Dergisi Adana Temsilciliği ve Kanal 7 Çukurova Haber Müdürlüğü yaptı. Aktüel, Siyaset, Tarih-Araştırma ve Deneme türlerinde yazılar yazan Fatih Bayhan’ın çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış ikibin makalesi bulunuyor. ÇUSAM Kurucuları arasında görev alan Yazar, Genç Gazeteciler Platformu Genel Koordinatörlüğünü yürütmektedir. www.habertakvimi.com Ulusal Haber Portalı’nın Genel Yayın Yönetmenliğini sürdürmektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nda; Danışman, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Müşavir olarak görev aldı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce;
- Vakıf (1997),
- Çukurova’da Vakıf Medeniyeti(1998),
- Türk-İslam Medeniyeti’nde Vakıflarımız(1998),
- Ramazanoğlu Vakfı ve Vakfiyeleri(1998)
adlı Araştırma-İnceleme dalında Yayınlanmış 4 kitabı bulunan Yazar’ın,
- Altınşehir Adana(1997),
- Deprem Güncesi(1999),
- Adana Markası(2001),
- Kıbrıs Gerçeği(2003),
- Satyagraha(2006)
- Recep Tayyip Erdoğan’ın Liderlik Şifreleri (2007)
- Kayseri’den Çankaya Köşküne Abdullah Gül (2007)
adlarıyla 11 kitabı yayınlanmıştır.
Yazar, 2003 Yılında yayınlanan “Kıbrıs Gerçeği” adlı eseriyle İnceleme-Araştırma Dalında “Cüneyt Canver Yılın Gazetecisi Ödülü” nü almıştır.
Fatih Bayhan Kitapları - Eserleri
- Atatürk'ün Aşkı Latife
- Teyzem Latife
- Latife Hanım'ın Kağıtları Açılan Sanduka
- Fikriye Hanım
- Zübeyde Hanım
- Tarihi Değiştiren Suikastler
- Dip Dalga Davutoğlu
- Hür Yaşadım Hür Yaşarım
- Recep Tayyip Erdoğan'ın Liderlik Şifreleri
- İslam’ın Rusya’daki Ayak İzi: Sultan Galiyev
- Denktaş O Plana Neden Karşıydı?
- Kayseri'den Çankaya Köşkü'ne Abdullah Gül
- Mehmet Akif'in İdeal Nesli: Asım
- Yeni Olaylar Işığında Kıbrıs Gerçeği
- Eski Türkiye Siyasi Tarihi
- Tarihe Düşülen Notlar
- Tarihe Düşülen Notlar
Fatih Bayhan Alıntıları - Sözleri
- Darüleytam balkan ve 1.Dünya Savaşlarında kimsesiz kalan çocukları barındırmak ve meslek edindirmek amacıyla kurulan müesseselerin adıdır.Muesseselerin amacı,1.Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi terk eden İngiliz, Fransız ve italyanlar'ın boşalttıkları yurt ve mekteplerdeki sahipsiz kalan çocukları himaye altına almaktı. (Zübeyde Hanım)
- Arkadaşlar,” dedi Gazi, “hazır olun yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz!” (Atatürk'ün Aşkı Latife)
- Sevgimiz saygımız daim ama okurken acayip sıkıldım. Mustafa Kemal'in üvey abisi Süreyya yüzbaşı olduğunu okudum farklı zamanlarda tekrar tekrar aynı şeyleri okumak baydı..Üzgünüm.. (Zübeyde Hanım)
- Derin bir aşk... Başlarken gurbet,yaşarken vuslat,ayrılıkta hasret var. (Latife Hanım'ın Kağıtları Açılan Sanduka)
- Ceditçilik İsmail Gaspıralı ile başlamış, Galiyev gibi Kazan Türklerinden olan Yusuf Akçura ile devam etmiştir. Yusuf Akçura ile de yolları kesişen Sultan Galiyev, Ceditçilik Hareketi'nden büyük oranda etkilenmiş, bu fikri Bolşevizme entegre ederek davasını sürdürmüştür. (İslam’ın Rusya’daki Ayak İzi: Sultan Galiyev)
- Utanmalardan hangi utanmayı seçeyim, kullanım süresi dolmasına rağmen tedavülden kaldırılamayan bu 'dil' karşısında? (Denktaş O Plana Neden Karşıydı?)
- ...en acı durağı Mustafa Kemal'in 19 Mayıs'tan bir gün önceki duygulu gecesidir. Annesinin hayır duasını alarak yola çıkar.Öpüştükçe ağlaşırlar, sarılırlar.Zübeyde Hanım iki kızı 6 yetimi ile kalır Şişli'de... Evleri baskın yer aranmak ister bir yandan vuslat, bir yandan suçlanan bir evladı vardır. (Zübeyde Hanım)
- Zeynep Fikriye Hanım Onun adı nedense "ümitsiz aşık" olarak bilinir."Yitirilmiş bir yaşam öyküsü". Elinizde tuttuğunuz yaşam öyküsü,onun asla elinde tutamadığı yaşamını konu alıyor. (Fikriye Hanım)
- Mustafa Kemal'in ud ve piyano çalan Fikriye Hanım' dan özellikle dinlediği bir şarkı var."Söyle Tabip var mı derd-i aşka tıbbın çaresi" Oldukça anlamlı bir şarkı değil mi?Sizce... (Fikriye Hanım)
- Sultan Galiyev, devrimin diğer ülkelerde yayılmasını arzu ediyor, en çok da Türkiye'nin sosyalist olmasını istiyordu. (İslam’ın Rusya’daki Ayak İzi: Sultan Galiyev)
- Bu zavallı adam gerek yazılarında, gerekse nutuklarında Marks - Engels nazariyelerine İslâm Birliği umdelerini de karıştırıyor. Peygamberin yeşil sancağı ile Marks'ın kızıl bayrağının yan yana dikilebileceğini anlatıyor... (İslam’ın Rusya’daki Ayak İzi: Sultan Galiyev)
- Evet İzmir Yunan işgalinden kurtulacaktı ama sevdiği adamın kalbi başka bir kadın tarafından işgali edilecekti. (Fikriye Hanım)
- "Atatürk keşke onunla(Fikriye ile)evlenseydi.Belki daha mutlu olurdu.(Sabiha Gökçen) (Fikriye Hanım)
- gül olmadan bülbül öter mi tohumsuz tarladan çiçek biter mi ne yapsam,ne etsem acım diner mi söyle tabip var mı derdim çaresi güllerim kurudu bülbüller ötmez çorak olmuş tarlam çiçek bitmez böyle yaşlandıkça acım hiç dinmez söyle tabip var mı derdim çaresi atarım kadehi içemem artık yalnız bırakın beni birazcık artık geçen yıllarım döner mi artık söyle tabip var mı derdim çaresi karanlık sokak kör kaldırımlar kör saçını tarar dilsiz sayıklar eşim dostum neden beni ayıplar söyle tabip var mı derdim çaresi (Fikriye Hanım)
- Âkif, hafız-ı Kur'andır. (Hür Yaşadım Hür Yaşarım)
- "Hayatta beni iki kadın sevdi;biri mevkim için,diğeri insan olarak"M.K (Fikriye Hanım)
- Necidir ve ne zannediyor kendini aşk? Nedir rengini insandan alan hayatın anlamı? (Denktaş O Plana Neden Karşıydı?)
- Latife teyzem her zaman şunu söylerdi “Ben iki kere öldüm. Biri 1925’de, biri 1938’de.” (Teyzem Latife)
- Fahrettin Altay’ın anlattığına göre günlerce odasından çıkmamış Paşa. “Kanadı kırık bülbüle döndüm, bağrı yanık bülbüle döndüm “şarkısını üç gün boyunca ağlayarak gramofondan dinlemiş. (Teyzem Latife)
- Adnan Menderes'i Hergün anarız Türk Milleti bütünüyle yanarız Senide Hâin'ler yerler korkarız Türkiye Aydınlık görmesin diye.! #ErdoğanTürkiyedir (Recep Tayyip Erdoğan'ın Liderlik Şifreleri)