Timur - M. Turhan Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Timur kimin eseri? Timur kitabının yazarı kimdir? Timur konusu ve anafikri nedir? Timur kitabı ne anlatıyor? Timur PDF indirme linki var mı? Timur kitabının yazarı M. Turhan Tan kimdir? İşte Timur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: M. Turhan Tan

Yayın Evi: Panama Yayıncılık

İSBN: 9786055143077

Sayfa Sayısı: 392

Timur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kimi tarihçilere göre; zalim, despot, "taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmasın" emriyle korku salan istilacı bir cani ve kelle avcısı. 

Kimilerine göre; sanatçılara, alimlere sonsuz saygı duyan ve yüzyıllar sonra bile zekâsıyla kendine hayran bırakan büyük bir komutan.

M. Samih Fethi'nin şiirsel anlatımıyla bezenmiş bu tarihi romanda, Timur'un bilinen ve genel olarak çizilen portresinin dışında iç dünyasına yolculuk yapacağız. Okuduğumuz her satırda biz de onun gibi duygudan duyguya geçeceğiz. Timur her insan gibi ağlıyor, gülüyor, endişeleniyor, heyecanlanıyor, korkuyor, mutlu oluyor. Hatta yüzbinleri önünde diz çöktüren bir hakan, yeni yetme kızın önünde büyük bir aşkla eğiliyor. 

Ve bu ümitsiz aşk; Çubuk Ovası'nda Yıldırım Beyazıt'la çarpışırken, Çin üzerine atlılarını salarken ve hatta ölürken bile kalbinde bir sızı, gözünün önünde bir hayal olarak hep kalacaktır.

(Tanıtım Bülteninden)

Timur Alıntıları - Sözleri

  • Biz acı bilmeyiz, acımayı biliriz.
  • Kesilmemek için kesmek lazımdır.
  • Malum olduğu üzere İran'ın efsanelerle karışık kıymetli bir tarih kitabıdır. Denilebilir ki İslam harsına ve Arap istilasına karşı İran dilini batmaktan kurtaran bu eserdir. Firdevsi Şahnamesini yazmasaydı Farisi ortadan kaybolacaktı ve İranlılar kendi tarihlerini o da kısmen Yunanlı Heredottan, Ksenofondan okuyacaklardı. Evet bu bariz bir hakikattır. Şahname olmasaydı, bugün Suriye'de, Mısır'da, Fas ve Irak'ta olduğu gibi İran'da da Arapça konuşulacaktı. Milliyetperver şair, bu tehlikeyi tam zamanında sezdi, muazzam eserini yazdı, milletinin dilini ölümden kurtardı. Onu, bu yüksek hizmete sevk eden bir Türk Gazneli Sultan Mahmut'tur. Demek ki bugün İran, kendi dilini bir Türk'e medyumdur.
  • Kudretli yüreklerin aşkı işte böyle olur. Severler lakin eğilmezler. Ağlarlar, lakin mağlup olmazlar.
  • Örtü fanilere yakışır, ilahlar oldukları gibi görünür.
  • Hayat, umulmayan karşılaşmalardan ibarettir.
  • Biz acı bilmeyiz, acımayı biliriz.
  • Kör olmayan göz için görmek ne ise fani içinde ölüm odur.
  • Tarih dediğimiz bilgiç ihtiyar, doğduğu günden beri birçok kumandanlar görmüştür. Fakat Timur'un eşine rastlamamıştır.
  • "Gurura düşmeyelim, faniliğimizi unutmayalım."

Timur İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Timur" Timur'u hepimiz meşhur Ankara savaşıyla biliriz. Zaten Ankara Savaşını gerçekleştirip tarihi sekteye uğrattığı için kendisine karşı zerre sevgim yok. Hele burda öğrendiklerimden sonra kendisinden daha iğrendim. İkisi de Türk hükümdarı ikisinin de cihan hakimiyeti var ama keşke bu hakimiyetin yönünü birbirlerine karşı değilde Timur Çin'e karşı Osmanlı da Avrupa'ya karşı yapsaydı. Biri toyluğundan ya da toyluk demeyelim de Timur'u hafife almasından (Yıldırım Bayezid) , Timur da zalimliğinden ve birbirlerine gönderdikleri iğrenç mektupları iki devleti karşı karşıya getirmiş. Hint seferinden sonra getirdiği fillerle savaşan Timur savaşı kazanıyor ve Yıldırım'ı esir alıyor. Yıldırım'a karşı merhametli davranmak istese de daha önce yazılan mektuplardan dolayı öfkesine yenik düşüyor ve Yıldırımın karısını getirtip toy da raks ettiriyor ve Yıldırım Bayezid'in felç geçirmesine sebep oluyor. Her hükümdar sefer yapar her savaşta insan ölür ama sırf oğlunun ölüm haberini alıp onun üzüntüsünü yaşadın diye 100 bin eserin kafasını kesmek nedir ya da insanları üst üste koyup ezilmelerine sebep olarak kelleminarlar yapmak ve bunu sırf arzuladığı kadına gücünü göstermek için yapmış olması insanlık dışı. Evet Timur'u baya gömdüm ama eserin akıcılığı gayet iyiydi. Dili gayet yalın ve güzeldi. Özellikle tarihe meraklı olup sevenler kesinlikle okumalı. (Cidem Bingül)

Timurlenk /Ötüken Neşriyat: kitap/kitap--13330 yazar/i3540 Tarihi roman okumayı sever misiniz? Çok uzun zamandır keyif alarak, epeydir okumadığım türde bir eserdi diyebilirim. Eseri okurken müthiş bir duyguya kapılıyorsunuz. Tarihin tozlu sayfalarında yaşıyorsunuz sizler de. Sizler de Timurlenk gibi aşka boyun eğeceksiniz… Savaşlar, saltanat…aşk. . Emir Timur… Asya’nın son cihangiri, büyük Türk Hakanı… Tarihi bir karakter olmasına rağmen adeta efsanevi bir kahramana dönüşen bir hükümdar… . Sizler de Timur ile yol almaya gelin haydi! Bir solukta okuyacağınız bir eser bence… Okuyun, okutun ‍️ . . #alinti “Her şeyin iç yüzünü görmeli. Dışına bakanlar aldanır.” “Akıl ile nakli, hayal ile hakikati birleştirip uzlaştırmak, bunlari ölçülü bulundurmak lazımdır. Birine fazla kıymet verip öbürünü geride bırakmak doğru değildir. Bazen hayal zannettiğimiz şey de hakikat olabilir. İnsanin elinde o iki zıt anlamı ayırt edecek bir terazi yok. ..” (Selvi Özhan)

Teşekkür ederim sihirli sözcükleriyle kitaba devam etmemi sağlayan, beni yüreklendiren. İyiki varsın. Kitabın çok fazla.kelime ve harf hatası olmasına rağmen akıcı ve keyifliydi. Sihirli sözcükler bana hiçbir kitabın okunmadan rafa kaldirilmayacagini söylediği için devam ettm ve sonunda bitirdim. Aslında yazarın üslubu gayet akıcı. Ben fazla okuyamadım için elimde uzun kaldı ve sıkıldım. Roman olarak çok güzel yazılmış bir tarih kitabı.. Çöl güzeli Gazele yi asla unutmayacağım.. Keyifli okumalar (Dee...Dee...)

Timur PDF indirme linki var mı?

M. Turhan Tan - Timur kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Timur PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı M. Turhan Tan Kimdir?

Sivas'ta doğdu. Asıl adı Mehmet Samih Fethi’dir. Babasının görevi nedeni ile bulundukları Diyarbekir’de dünyaya geldi. Aslen Sivaslı olup, Alaaddin Paşalar ailesine mensuptur. I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alaaddün Paşa'nın torunlarından Sivas eşrafı Ahmet Fethi Bey'in oğludur.

Liseyi Gümülcine'de ve İstanbul Vefa İdadisi'nde okumuş, babasından ve özel hocalardan Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Babası ölünce döndüğü Sivas'tan hukuk okumak üzere 1902'de İstanbul'a gitti. Küçük çalışmalar yaptığı bu yıllarda döneminin genç kuşak şair ve yazarlarıyla arkadaşlık yapmış fakat İstibdat idaresinin katı tutumu nedeni ile yazı yazanların başına çeşitli sorunlar açıldığından 1905'te tekrar Sivas'a dönerek orada öğretmen olarak görev yapmaya başlamıştır.

Bir süre Sivas Lisesinde tarih ve edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra İkinci Meşrutiyet’in (1908) ilanında yeniden İstanbul’a giderek, önce belediyede çalıştı. Açılan bir sınavda başarı göstererek Üsküdar Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Daha sonra İçişleri Bakanlığı teşkilatına geçerek çeşitli yerlerde kaymakamlık ve mutasarrıflık görevlerinde bulundu. Bir dönem milletvekili oldu.

Cumhuriyet gazetesinde fıkra yazarlığı yaptı, romanlarını tefrika etti. Tarihî konuları işleyen romanlarıyla tanındı. Turhan Tan, gençlik döneminde Servet-i Fünûn dergisi ve çeşitli gazetelerde Bedrettin Yılmaz, Halil Rüştü gibi takma adlarla şiirler ve değişik konularda yazılar yayımlamıştı. Hayat Ansiklopedisi’nde M. S. imzasıyla yazdığı birçok yazısı vardır. Şiirleri kitap olarak yayımlanmadı. Şiirlerinde Edebiyât-ı Cedîde dönemi şairlerinin etkisi görülür. Derleme, düşünce, gezi kitapları dışında otuz dört romanı vardır. Bu romanların bazısı tefrika hâlinde gazete sayfalarında kalmıştır.

Başlıca Romanları:

- Ali Maceralar (1912),

- Cehennemden Selam (1928, 2010),

- Sevinç Han (1931),

- Gönülden Gönüle (1931, 2010),

- Kadın Avcısı (1932, 2010),

- Üç Ay Yatakta (1934),

- Akından Akına (1935, 2010),

- Cem Sultan (1935, 2010),

- Timurlenk (1935, 2010),

- Viyana Dönüşü (1936),

- Osmanlı Rasputini Cinci Hoca (1938),

- Hürrem Sultan (2010),

- Safiye Sultan (1939, 2010),

- Devrilen Kazan (1939, 2010),

- Cengiz Han (1962, 2010),

- Krallar Avlayan Türk (1939, 2010),

- Hint Denizlerinde Türkler (1939, 2010),

Derleme:

- Tarihte Türkler İçin Söylenen Büyük Sözler (1936),

- Atatürk (1939),

- Tarihî Fıkralar (1962),

Düşünce:

- Tarihî Musahabe (1937, 2010).

Gezi:

- Avrupa Notları (2010).

M. Turhan Tan Kitapları - Eserleri

  • Cengiz Han
  • Timur
  • Hürrem Sultan
  • Safiye Sultan
  • Cem Sultan
  • Yeniçeriler
  • Krallar Avlayan Türk
  • Akıncılar
  • Tarihte Türkler İçin Söylenmiş Büyük Sözler
  • Kösem Sultan
  • Fatih İstanbul'da
  • Esir Sultan
  • Lale Devri
  • Son Akın
  • Yavru Kartal
  • Devrilen Kazan
  • Viyana Dönüşü
  • Viyana Kapılarında
  • Topal Kasırga
  • Kadın Avcısı
  • Hacı Bektaş Ocağı Yeniçeriler
  • Cinci Hoca
  • Akdeniz'in Fatihleri
  • Rumeli'nin Fethi
  • Akından Akına
  • Perde Perde Tarih
  • Son Yeniçeri
  • Harun Reşit
  • Muhteşem Hükümdarın Sultanı Hürrem
  • Hint Denizlerinde Türkler
  • Timurlenk
  • Köşe Penceresinden

M. Turhan Tan Alıntıları - Sözleri

  • La erhame beynelmülûk ! (Padişahlar arasında hısımlık akrabalık yoktur) (Esir Sultan)
  • Aşkın dili evrenseldir. (Hürrem Sultan)
  • “Kimi debdebesine, kimi servetine, kimi şöhretine güvenen nice insanlar görülmüştür ki, tabiatın hükümlerine tahakküm edebileceklerine inanmışlar ve bu yüzden maskara olmuşlardır.” (Akıncılar)
  • Yozlaşmış milletlerin belli başlı vasıflarından biri de felâketlerden ibret almamak, gaflet uykusundan kolay kolay uyanmamaktadır. Ne harp bozgunlukları, ne içten dıştan dağılmalar, ne zelzele, ne tufan, yurt sevgisini unutmuş kütleleri uyanıklığa sürükleyemez. (Rumeli'nin Fethi)
  • Aşıkların, sevgililerine yaranmaları, onlara karşı kayıtsız ve şartsız uysal görünmekle olur. (Kösem Sultan)
  • Yüksek erkek, kadını yücelten erkektir. (Cengiz Han)
  • İnsan, dedi, tabiatın en kuvvetli unsuru. Bak, şu ada, ateşini içinde tutamıyor, fosur fosur duman kusuyor. Halbuki yüreklerinde birer yanardağ taşıyan bizler, o dağların alevlerini gene içimizde saklıyoruz. (Cem Sultan)
  • O, İstanbul'un hangi yıl alındığını bilmezdi. Yavuz'un yaptığı harplerin ve kazandığı zaferlerin tarihini merak etmiş değildi. Viyana'nın hangi Padişah zamanında muhasara edildiğini de işitmemişti. Fakat Üçüncü Murat'ın beş yüz halayık topladığını, her gece kırk kadınla işret ve saz meclisi kurduğunu, yüz on beş çocuk doğurttuğunu biliyordu. Avrat pazarını kurarken işte bu bilgiyi esas tutuyor, o dedesinden daha çok kadına sahip olmak ve yine ondan fazla çocuk doğurtmak istiyordu. (Kösem Sultan)
  • “Bana öyle geliyor ki bunlar (Türk Kadınları), süslenmek için elmas zümrüt takınmıyor. Belki o taşları –üzerinde taşımakla- süslenmiş, kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını paha biçilmez bir pırlantadır.” Leydi MONTEGU (İngiliz) (Tarihte Türkler İçin Söylenmiş Büyük Sözler)
  • “Hiç şüphesiz ki, ahlak bakımından Türk siyasetiyle medeni hayatı bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir.” Les Voyages Du Dicur Duloir (Tarihte Türkler İçin Söylenmiş Büyük Sözler)
  • Deli İbrahim'in kanını taşıyarak yetişen padişahlar Türk yurdunu ve Türk milletini felaketten felakete sürükledi. (Kösem Sultan)
  • Türk kadınlarının en büyük süsü, Türk oluşlarıdır. Bana öyle geliyor ki onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takmıyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilemez bir pırlantadır. ~Lady Montague (Tarihte Türkler İçin Söylenmiş Büyük Sözler)
  • İstanbul, Türk olalı beri, Tanrı'nın beğendiği yerlerden biri olmuştur. Orada şimdi hava, Biraz cennet kokusu taşır. Şu, enikonu kevserleşir.. (Safiye Sultan)
  • İçkisiz saz, tuzsuz aşa benziyor. (Topal Kasırga)
  • Sevilmeden sevmek neye yarar ki ? (Topal Kasırga)
  • Kadın yüzüne inen bir sille, bülbül boğazına sarılan pençe gibi haindir. Bunu ya çocuklar, ya hayvanlar yapar. (Topal Kasırga)
  • İlk ve orta zamanlarda birçok panikler, karışıklıklar yaratmış olan bu dedikodu cereyanlarının temeli yine cehaletti. Cahil kütleler, kendi hayatlarının hâkimi ve sahibi değillerdi. Duygularını başkalarının duygularıyla ayar ederlerdi. (Rumeli'nin Fethi)
  • Beşeri ihtiraslar, aldatıcı renklerden tecrit olunarak layıkiyle tahlil olunsa, onların hep bir kaynaktan doğduğu neticesine varılır. Para hırsı, şöhret hırsı, ikbal hırsı, hatta bilgi hırsı güzellikten azami mikyasta istifade etmek hırsının çocuklarıdır. İnsanlar, para kazanmak için - iyi ve kötü - her vasıtaya başvururlar, birçok çukurlara girip çıkarlar. Bu zahmetin, bu didinmenin gayesi altından mezar yapmak değildir, güzelliklerden para kuvvetiyle müstefit olmaktır. (Cem Sultan)
  • İki büyük Türk hükümdarın birbirlerini yok etmeye çalışması acıklı bir şeydir. Eğer onlar uzun bir münakaşa devresi geçirdikten sonra karşı karşıya gelip te çarpışmasalardı, dost geçinselerdi, dil ve din birliğinin emrettiği kardeşlik vazifelerini anlasalırdı, tarihin seyri başka olurdu. Evet. İki Türk hükümdar boğaz boğaza gelmeselerdi, İstanbul'un Türkleşmesi yarım asır evvel vaki olacaktı ve Fatih'in orduları Anadoluda değil, Macaristan'da, Almanya'da dolaşacaktı. (Topal Kasırga)
  • "Sizde bunun hakkını unutmayın dedi kılıç olmasa tespihin sesini ancak çekenler duyar derviş." (Fatih İstanbul'da)