Yaşamak Hırsı - Georges Simenon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Yaşamak Hırsı kimin eseri? Yaşamak Hırsı kitabının yazarı kimdir? Yaşamak Hırsı konusu ve anafikri nedir? Yaşamak Hırsı kitabı ne anlatıyor? Yaşamak Hırsı PDF indirme linki var mı? Yaşamak Hırsı kitabının yazarı Georges Simenon kimdir? İşte Yaşamak Hırsı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Georges Simenon

Çevirmen: Sait Faik Abasıyanık

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051850603

Sayfa Sayısı: 222

Yaşamak Hırsı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sait Faik'ten Bilge Karasu'ya, Oktay Rifat'tan Nurullah Ataç'a, Oktay Akbal'dan Tahsin Yücel'e, Türk edebiyatının büyük ustalarının çevirdiği Simenon romanlarından oluşan dizinin ilk kitabı, Sait Faik Abasıyanık'ın 1950 yılında Geceyarısı Trenleri adıyla tefrika edilen, 1954 yılında kitaplaştırılan Yaşamak Hırsı. Özgün adı Trenlerin Geçişini Seyreden Adam olan roman için Sait Faik'in düşündüğü ilk isim ise Geceleri Yalnız Yatamayan Adam. Romanın kahramanı Popinga, Sait Faik'in 1948 yılında yayımlanan Lüzumsuz Adam'ına benzer. Bu kitapla hikâyeciliğinde yeni bir döneme giren Sait Faik'in, anlatıcıyı anlatının içine daha çok sokma, görünür kılma çabasında, Simenon'un, kendisi hakkında yazılanlara müdahale eden, yaşamının nasıl devam edeceğine karar vermeye çalışarak var olan kurguyu bozup kendi kurgusunu yaşamaya başlayan karakteriyle benzerlikler yakaladığı söylenebilir.

Bir gün baktım, elinde Georges Simenon'un L'Homme qui regardait passer les trains romanı var. Hayrola, dedim Lautréamont'un pabucu dama mı atıldı? Lautréamont en sevdiği yazarlardan biriydi. Öyle severdi. Eline nereden geçmişse, Simenon'u okumuş, beğenmiş. Çok iyi yazar, dedi. Benim Simenon'u beğendiğimi bilirdi. Kumkapı'ya indik, Kör Agop'ta oturduk. Ben bu kitabı çevireceğim, dedi. Destekledim. Aradan çok bir zaman geçmedi, baktım çeviri bitmiş. Onun öyle uzun uzadıya masa başında oturup çeviri yapmayacağını çok iyi biliyordum, şaşırdım. Dedi ki, gülümseyerek: "O kadar çok sevdim ki, tuttum bir forma kadar okudum, başladım yazmaya. Baktım, üç dört formalık yazı yazmışım. Biraz daha okudum, gene devam ettim. Atlaya-atlaya biraz daha da okudum ve yazdım. Kitap bitti."

-Özdemir Asaf, "Sait Faik'in Kişiliği ve Son Günleri", Milliyet Sanat, Mayıs 1979-

Yaşamak Hırsı Alıntıları - Sözleri

  • – Şuna inanın ki insanlar hakkınızda iyi şeyler düşünsün diye yaşamağa değmez…
  • Vakit vakit diyoruz ama ne vakti, hangi vakit? Yani şimdiye kadar yapmış olduğu şeyleri yapmayacak mıydı şimdiden sonra sanki? Yüzlerce, binlerce gün, ötekinden hemen hiç farklı olmayarak geçmeyecek miydi sanki?
  • İnsanlar bir türlü ona kendi şahsiyetini vermek istemiyor mutlaka bir başka şahsiyet ekliyorlarlar.
  • İnsan önce kendisini aldatmalı.
  • Şuna inanın ki insanlar hakkınızda iyi şeyler düşünsün diye yaşamağa değmez.
  • Ona öyle geliyordu ki bir hayal alemine dalmıştır. Bütün işittikleri hakikate benzer yalanlardır. Şimdi burada bu hal böyledir ama kapıdan dışarıya çıkınca her şey değişecek,her günkü hayatı yaşayacaktır.
  • Kızlar ve şampanya, kalabalık... Ne hoş şeydi!

Yaşamak Hırsı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Sait Faik çevirisiyle bir Simenon romanı okumak farklı bir deneyimdi.Dili eski -ki öykülerinde bu kadar eski sözcükler kullanmazdı- anlatımı kendine has bir üsluptaydı..Sait Faik romanı sanki bire bir değil de kendi anlatım tarzına uygun çevirmiş gibiydi. Ben çok keyif aldım bu üsluptan. Eski bir filmi izler gibi okudum.Zaten filmi de var imiş. Roman psikolojik gerilim türünde.Karakter Popinga, patronu iflas edince dünyayı başka bir gözle görmeye, olayları kendi kafasının içinde yasamaya başlar. Dünyası değişir. Paranoyak bir tutum içine girer ki bir doktorun kendisi için kullandığı bu sözcüğe kafayı takar. Romanın olay örgüsü hakkında çok bilgi verip tadını kacirmak istemem zira polisiye unsurlar da barındırıyor. Türk öykücülüğünün en iyi yazarından ceviri bir roman okumak isteyenlere kesinlikle öneririm Simenon ise 450 roman yazan,yedi farklı isim kullanan, kitabın kapağındaki gibi pipo ve şarap içmeyi çok seven döneminin en popüler yazarlarından biri. Özellikle Komiser Maigret serisiyle tanınıyor. (Nazan Türk)

Kırk yaşına kadar burnunu pastane camına dayamış bir çocuk gibi yaşayan ama sonra pastaların, onları almak zahmetine katlananların hakkı olduğuna kanaat getiren Kees Popinga nam şahsiyetin, kelimenin tam anlamıyla kırkından sonra azması. Fakat burada epifani yaşla değil, başa gelen iflasla ilgili. Sıradan, renksiz, güvenli hayatı patronunun attığı kazıkla bir anda değişince içinden bir canavar çıkar, hem de azılısından, Hayatın seyircisi değil oyuncusu olmaya çalışırken kaçınılmaz son gelir. Dört dörtlük Simenon hem de Sait Faik çevirisi, tabii ki çok iyi #georgessimenon #yaşamakhırsı #saitfaikabasıyanık (Fk)

Eski ayakkabılarımı giymek gibi... Simenon’a döndük. Aslında bu kitaba tam Simenon denebilir mi? Yeniden yazmış aslında Sait Faik. Böyle iki müstesna yazarı bir arada okumak da bir okur için şanstır, keyiftir. (Yusuf Atay)

Yaşamak Hırsı PDF indirme linki var mı?

Georges Simenon - Yaşamak Hırsı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaşamak Hırsı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Georges Simenon Kimdir?

1903 yılında Liège'de doğmuştur. Genç yaşlarda okulu bırakıp gazete muhabirliğine atılmış ve 19 yaşında Paris'e yerleşmiştir. İlk polisiye romanlarını bu dönemde Sim takma adıyla yayımlamıştır. 1945'te Amerika'ya yerleşmiş ve 20 yıl bu ülkede yaşadıktan sonra, önce Fransa'ya sonra da İsviçre'ye geçmiştir. 1989 Eylülünde Lozan'da ölmüştür. Polisiyeler dışında psikolojik romanlar ve denemeler de yazmıştır. Polisiyelerindeki psikolojik derinlik, gerilimi sürekli ayakta tutmakta ve okurun ilgisini sürekli sonuca yönelik olmaktan çıkarmaktadır. Birçok romanı sinema ve televizyona uyarlanmıştır. Bazı yapıtları: Pietr-le-Leton (1931, Letonyal Pietr), La Maison du Canal (1933, Kanaldaki Ev), L'homme Qui Regardait Passer les Trains (1938, Trenlerin Geçişini İzleyen Adam), La Chambre Bleue (1964, Mavi Oda).

Georges Simenon Kitapları - Eserleri

  • Bella'nın Ölümü
  • Kanaldaki Ev
  • Katili Herkes Bulamaz
  • Hollanda'da Bir Cinayet
  • Flamanların Evinde
  • Yaşamak Hırsı
  • Kirliydi Kar
  • Letonyalı Pietr
  • Katil
  • Manhattan'da Üç Oda
  • Kiralık Oda
  • Sarı Köpek
  • Üç Kardeştiler
  • Ormandaki Deli
  • Hakimin Evi
  • Küçük Köpekli Adam
  • Oynayan Gölgeler
  • Kedi
  • Kaçak
  • Yedi Kızlar
  • Üç Dul Kavşağı
  • Maigret'nin Yeni Soruşturmaları
  • Cardinaud'nun Bir Haftası
  • Mösyö Büve Öldü
  • Malular Ailəsi
  • Maigret ve Muhbir
  • Cinayetler Limanı
  • Venedik Treni
  • Kapanmamış Hesap
  • Avrenos'un Müşterileri
  • Komissar Meqre
  • Maigret ve İhtiyarlar
  • Maigret Arizona'da
  • Karşı Penceredeki İnsanlar

Georges Simenon Alıntıları - Sözleri

  • Bir kadına bakma olanağından yoksun kişi evlenmemeli. (Oynayan Gölgeler)
  • Herhangi bir adam gibi kabul edilmek, herhangi bir adammış gibi sevilmek, farkında olmadan ona bir acı veriyordu. (Manhattan'da Üç Oda)
  • Bizim gibi işi gücü olmayan ihtiyarlar vakitlerini düşünmekle geçirirler, anlıyorsunuz ya! (Hakimin Evi)
  • -Bu saraylar çok bozuldu... Şuna bak... Şu, Maigret idi ve yüzü hiç gülmüyordu. Şu dedikleri ayda iki yüz frank alan adam bir dava sona erip de katilleri parmaklıklar arkasına attığında, önünde bir kağıtla masaya oturmak zorunda kalıp masraflarının bir listesini çıkardıktan sonra yanlarına makbuzlarıyla fişlerini iğne ile tutturup sonra da kasiyerle tartışırdı. (Letonyalı Pietr)
  • Cinayet eğer evden biri tarafından işlemişse, bütün ev halkı suçludur. (Hollanda'da Bir Cinayet)
  • ...her şeyi boyuna geri atıyorlardı, tanıştıklarından beri geciktirmelerle zamanı gereğinden daha çok kullanmak istiyorlardı. Çünkü geleceğe güvenilebileceğini gösteren hiçbir şey yoktu. (Manhattan'da Üç Oda)
  • "Hayatı boyunca insanların onu yargılamasından, hele hele kendisi ne yapacağını bilmezken ve bocalarken onun ne yapacağını tahmin etmeye kalkmalarından nefret etmişti." (Kedi)
  • Gino hiçbir zaman bir valizden fazla eşyaya sahip olmamıştı. (Üç Kardeştiler)
  • Gülünç olduğu kadar iğrenç mi yoksa iğrenç olduğu kadar gülünç müydü? (Oynayan Gölgeler)
  • Zamanın bir kurala bağlı olmayışı sabahın ilk saatlerinde olağanüstü bir tat verdi. (Kaçak)
  • Sanki bu çok keskin ışıklarıyla gözleri rahatsız eden lambalar, insanların kendileriyle birlikte dışarıdan taşıyıp getirdikleri bu karanlığı bütün gece dağıtamıyordu bir türlü. (Manhattan'da Üç Oda)
  • Hiçbir şey bilmemek, insanın elini kolunu bağlıyordu. (Bella'nın Ölümü)
  • Kötülük kötülerin ölümüne yol açar.. (Bella'nın Ölümü)
  • "Aman burjuvalar halka kötü örnek olmasın!..." (Hollanda'da Bir Cinayet)
  • Güneş, kızıl alevler saçtıktan sonra bir renk cünbüşü yaratarak, şaşırtıcı şekilde tahrik edici bir hava verip, yolcuların yüzüne yansıyarak battı. (Mösyö Büve Öldü)
  • “Kar hep kirli; bunca kar, kara lekeler ve üzerine yapışıp kalmış çer çöple pislenmiş.” (Kirliydi Kar)
  • – Neyi kesip atıyorsunuz, hangi tip sözcükleri? - Sıfatlar, zamirler ve yalnızca bir etki yaratmak için orada olan her sözcüğü. Bilirsiniz, güzel bir cümlen mi var? At onu! (Üç Kardeştiler)
  • Hepimiz hırsızız. Hepimiz hayatlar veya hayat parçalan çalıyoruz, kendi hayatımızı onlarla beslemek için.. (Küçük Köpekli Adam)
  • Küçüklüğünden beri uğradığı her hakareti, her hayal kırıklığını, her bir üzüntüsünü tarihleriyle hatırlardı. (Kedi)
  • Kızlar ve şampanya, kalabalık... Ne hoş şeydi! (Yaşamak Hırsı)