Georges Simenon kimdir? Georges Simenon kitapları ve sözleri
Belçikalı Yazar Georges Simenon hayatı araştırılıyor. Peki Georges Simenon kimdir? Georges Simenon aslen nerelidir? Georges Simenon ne zaman, nerede doğdu? Georges Simenon hayatta mı? İşte Georges Simenon hayatı... Georges Simenon yaşıyor mu? Georges Simenon ne zaman, nerede öldü?
Tam / Gerçek Adı: Georges Joseph Christian Simenon
Doğum Tarihi: 13 Şubat 1903
Doğum Yeri: Liege, Belçika
Ölüm Tarihi: 4 Eylül 1989
Ölüm Yeri: Lozan, İsviçre
Georges Simenon kimdir?
1903 yılında Liège'de doğmuştur. Genç yaşlarda okulu bırakıp gazete muhabirliğine atılmış ve 19 yaşında Paris'e yerleşmiştir. İlk polisiye romanlarını bu dönemde Sim takma adıyla yayımlamıştır. 1945'te Amerika'ya yerleşmiş ve 20 yıl bu ülkede yaşadıktan sonra, önce Fransa'ya sonra da İsviçre'ye geçmiştir. 1989 Eylülünde Lozan'da ölmüştür. Polisiyeler dışında psikolojik romanlar ve denemeler de yazmıştır. Polisiyelerindeki psikolojik derinlik, gerilimi sürekli ayakta tutmakta ve okurun ilgisini sürekli sonuca yönelik olmaktan çıkarmaktadır. Birçok romanı sinema ve televizyona uyarlanmıştır. Bazı yapıtları: Pietr-le-Leton (1931, Letonyal Pietr), La Maison du Canal (1933, Kanaldaki Ev), L'homme Qui Regardait Passer les Trains (1938, Trenlerin Geçişini İzleyen Adam), La Chambre Bleue (1964, Mavi Oda).
Georges Simenon Kitapları - Eserleri
- Bella'nın Ölümü
- Kanaldaki Ev
- Katili Herkes Bulamaz
- Hollanda'da Bir Cinayet
- Flamanların Evinde
- Yaşamak Hırsı
- Kirliydi Kar
- Letonyalı Pietr
- Katil
- Manhattan'da Üç Oda
- Kiralık Oda
- Sarı Köpek
- Üç Kardeştiler
- Ormandaki Deli
- Hakimin Evi
- Küçük Köpekli Adam
- Oynayan Gölgeler
- Kedi
- Kaçak
- Yedi Kızlar
- Üç Dul Kavşağı
- Maigret'nin Yeni Soruşturmaları
- Cardinaud'nun Bir Haftası
- Mösyö Büve Öldü
- Malular Ailəsi
- Maigret ve Muhbir
- Cinayetler Limanı
- Venedik Treni
- Kapanmamış Hesap
- Avrenos'un Müşterileri
- Komissar Meqre
- Maigret ve İhtiyarlar
- Maigret Arizona'da
- Karşı Penceredeki İnsanlar
Georges Simenon Alıntıları - Sözleri
- Bir kadına bakma olanağından yoksun kişi evlenmemeli. (Oynayan Gölgeler)
- Herhangi bir adam gibi kabul edilmek, herhangi bir adammış gibi sevilmek, farkında olmadan ona bir acı veriyordu. (Manhattan'da Üç Oda)
- Bizim gibi işi gücü olmayan ihtiyarlar vakitlerini düşünmekle geçirirler, anlıyorsunuz ya! (Hakimin Evi)
- -Bu saraylar çok bozuldu... Şuna bak... Şu, Maigret idi ve yüzü hiç gülmüyordu. Şu dedikleri ayda iki yüz frank alan adam bir dava sona erip de katilleri parmaklıklar arkasına attığında, önünde bir kağıtla masaya oturmak zorunda kalıp masraflarının bir listesini çıkardıktan sonra yanlarına makbuzlarıyla fişlerini iğne ile tutturup sonra da kasiyerle tartışırdı. (Letonyalı Pietr)
- Cinayet eğer evden biri tarafından işlemişse, bütün ev halkı suçludur. (Hollanda'da Bir Cinayet)
- ...her şeyi boyuna geri atıyorlardı, tanıştıklarından beri geciktirmelerle zamanı gereğinden daha çok kullanmak istiyorlardı. Çünkü geleceğe güvenilebileceğini gösteren hiçbir şey yoktu. (Manhattan'da Üç Oda)
- "Hayatı boyunca insanların onu yargılamasından, hele hele kendisi ne yapacağını bilmezken ve bocalarken onun ne yapacağını tahmin etmeye kalkmalarından nefret etmişti." (Kedi)
- Gino hiçbir zaman bir valizden fazla eşyaya sahip olmamıştı. (Üç Kardeştiler)
- Gülünç olduğu kadar iğrenç mi yoksa iğrenç olduğu kadar gülünç müydü? (Oynayan Gölgeler)
- Zamanın bir kurala bağlı olmayışı sabahın ilk saatlerinde olağanüstü bir tat verdi. (Kaçak)
- Sanki bu çok keskin ışıklarıyla gözleri rahatsız eden lambalar, insanların kendileriyle birlikte dışarıdan taşıyıp getirdikleri bu karanlığı bütün gece dağıtamıyordu bir türlü. (Manhattan'da Üç Oda)
- Hiçbir şey bilmemek, insanın elini kolunu bağlıyordu. (Bella'nın Ölümü)
- Kötülük kötülerin ölümüne yol açar.. (Bella'nın Ölümü)
- "Aman burjuvalar halka kötü örnek olmasın!..." (Hollanda'da Bir Cinayet)
- Güneş, kızıl alevler saçtıktan sonra bir renk cünbüşü yaratarak, şaşırtıcı şekilde tahrik edici bir hava verip, yolcuların yüzüne yansıyarak battı. (Mösyö Büve Öldü)
- “Kar hep kirli; bunca kar, kara lekeler ve üzerine yapışıp kalmış çer çöple pislenmiş.” (Kirliydi Kar)
- – Neyi kesip atıyorsunuz, hangi tip sözcükleri? - Sıfatlar, zamirler ve yalnızca bir etki yaratmak için orada olan her sözcüğü. Bilirsiniz, güzel bir cümlen mi var? At onu! (Üç Kardeştiler)
- Hepimiz hırsızız. Hepimiz hayatlar veya hayat parçalan çalıyoruz, kendi hayatımızı onlarla beslemek için.. (Küçük Köpekli Adam)
- Küçüklüğünden beri uğradığı her hakareti, her hayal kırıklığını, her bir üzüntüsünü tarihleriyle hatırlardı. (Kedi)
- Kızlar ve şampanya, kalabalık... Ne hoş şeydi! (Yaşamak Hırsı)