3 M Sahibi Adamlar (!)

3 M Sahibi Adamlar (!)

“Kitapların kapaklarına bakıp sakın aldanmayın” der ünlü düşünür. Oysa biz ne çok aldandık süslü sözlere, süslü makam sahiplerine, süslü adamlara (!)…

Kapağının cazibesine kapılarak büyük bir hevesle okunmaya başlanan nice kitaplar vardır. Ancak okundukça başlangıçtaki azim ne kadar çoksa, o kitabı hiddetle kapatıp bir köşeye bırakmak da o denli azimle olur. Ya da ismine, cismine hayran kaldıklarımızı (!)  biraz daha yakından tanıma fırsatı bulunca ettiğimiz ahlar, hayıflanmalar ve daha neler neler.Yani ne kapağına kanıp okumaya heveslendiğimiz kitap ne de ismine, cismine hayran olduklarımız gerçekte böyle değildir.

Makam, Mal ve Marka sahipleri… Ve bunlara sahip adamlar(!)

3 M’ye sahip olanlar için en büyük imtihandı bu. Sahip olduklarını yüzlerine gözlerine bulaştırmaları.

Makamından güç alır, makamını menfaatleri uğruna kullanır. Her bir sözünde Hz Ömer’in adaletini kullanmayı asla ihmal etmezler. Ancak, sözleri ile eylemleri hiçbir zaman birbiriyle aslaörtüşmez. İcraatları sadece seslerinin yüksek çıkmasıdır. Çünkü makamın gücünü, kendi güçleri olarak kullanırlar. Kendi yaptıkları dışında yapılan hiçbir güzelliği görmez, bencil ve kindardırlar. Hal böyle olunca da şu müthiş Ayet-i Kerime gelir akıllara. "Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır." (Saff Suresi, 2-3)

Malındangüç alır. Sahip olduğu serveti sayesinde itibar ve sevgi kazanmaya çalışırlar. Hâlbuki paranın da almaya güç yetiremediği şeyler vardır. Mesela sevgi, mesela karakter. Ne sevgiyi almaya gücün olur, ne de parayla karakter sahibi olabilirsin. Etrafında seni alkışlayanlar aslında paranı alkışlayanlardır. Ve bir gün paran bittiğinde ne sevildiğini, ne de gerçek bir karaktere sahip olmadığını ayan beyan göreceksin. Sadece paran ile kendini ve nefsini avutabilirsin.

Markasına güvenir,markasından güç alır. Hâlbuki gerçek markaların reklama ve şova hiçbir zaman ihtiyaçları olmaz. Siz bir gün bir sarrafın çıkıp “en iyi altın bende” dediğine şahitlik ettiniz mi, edemezsiniz. Çünkü altının reklama ve şova ihtiyacı yoktur. Sahiden siz altın değerinde olsaydınız, yüz kere çamura batıp çıksanız dahi değerinizden hiçbir şey kaybetmezdiniz. Altın yine altındır. Yani sözün kısası ne bindiğin en lüks marka arabalar, ne de giydiğin en pahalı marka elbiseler seni yüceltmez, marka sahibi yapmaz.

Günlük şovlar, zaman ve mekâna göre değişen haller insanı itibar sahibi yapmaz. Sadece günlük tiyatro sahnelerinin aktörü yapar. Zaten kötü aktörleri de kimse pek sevmez ve hatırlamaz.

Son olarak 3 M sahibi adamlara (!)

Makamınızı, insanlığa adalet ve hizmet için,

Malınızı, ahiretiniz için

Markalarınızı da, insanlığa faydalı işler de kullanınız.

Unutmayın #makamemanettir

Dua ile…