65 Yıllık Telkari Ustası Sanatından Vazgeçemiyor

Mardin’de yaşayan 77 yaşındaki Suphi Hindeyerli, Yaklaşık 3 bin yıldır gümüş işleme sanatı olan Telkarideki sanatını büyük bir tutkuyla sürdürüyor.

Henüz küçük yaşlarda mesleğe başlayan Hindiyerli, Telkarideki yeteneği dolayısıyla birçok ödüle layık görüldü.

Son olarak UNESCO tarafından layık görülen ödülünü geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın elinden alan 77 yaşındaki Hindiyerli, ilerlemiş yaşına rağmen Anadolu´nun 3 bin yıllık Telkari Sanatanını yaşatmaya devam ediyor.

Her gün Mardin Müzesinin yanında bulunan iş yerini özenle açan Hindiyerli, ustalarından öğrendiği motifleri geleneksel yöntemlerle saf gümüşü işliyor.

Hidniyerli, Atatürk´ün "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarından bir kopmuş demektir" afişinin asılı olduğu dükkanında sabırla işlediği gümüşleri yüzük, küpe, kolye, anahtarlık gibi çeşitli ürünlere dönüştürüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı el sanatı ustaları arasında bulunan ve çocuk yaşlarda gönül verdiği sanatı yaşatmaya çalışırken kentin tanıtımına katkıda bulunmak için de çaba harcayan Hindiyerli, tutkunu olduğu sanatın unutulmamasını istiyor.

Kültür Turizm Bakanlığı Türk geleneksel el sanatları sanatkarı olarak bu sanatı ABD, Suudi Arabistan gibi dünyanın birçok şehrinde tanıttığını için mutlu olduğunu anlatan Hindiyerli, telkari sanatıyla büyüdüğü şehre vefa borcunu da kenti tanıtarak ödemeye çalıştığını söylüyor.

Telkari ustası Hindiyerli, Son nefesine kadar bu işi yürüteceğini ifade etti.

65 yıllık Telkari Ustası Hindiyerli, konuşmasında şu ifadelere değindi:

"65 seneden beri bu sektördeyim, telkâri. Hem altınını yaptım 14 ayar. Diyarbakır’dan başlardık, Bitlis, Van, Erzurum, Kars oralara satardık. Sonra tabii eleman kalmadı, çırak kalmadı. Yetişmiyor, eleman iste. Yani elemansız üretim yapamazsın ki mümkün değil. Nasıl olacak?. Eleman olacak ki iş çıksın. Mümkün olduğu kadar, nefesim aldığı kadar yürüteceğim, ben şahsıma bir şey istemiyorum, ama gelecek çocuklara hiç olmazsa devlet sigortasını yapar normal maaşını da verir. Bende bu 65 senelik bilgi, birkimi, onlara aktarayım, onlar da yürütecekler. Ben bir şey istemiyorum şahsıma, hiç bir şey. Yeter ki çocuk gelip burada çalışırsa haftalık verecek gücüm yok. Ham maddeyi eritiyoruz komple, 1 kilo, yarım kilo gümüş erittiğimde 2 gram bakır koymuyorum, saf gümüş Bin ayar. Ham, olduğu gibi. Yoksa bu zerafeti, bu işçiliği veremeyiz, sert olur olmuyor. Olmadıktan sonra neye yarar. Çok sabır ister ve öyle herkesin harcı değil. Çok sabır ister. Ama ben bununla büyüdüm. Artık vaz geçemem. Aç kalsam da vaz geçemem, tok kalsam da vaz geçemem."

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan aldığı ödüle de değinen Hindiyerli,"Bambaşka bir duygu, yani ilk, her şeyin ilki güzeldir. Ben ilk defa, yani ben değil yani ustalarımız da vardı, ama böyle bir ödülü Cumhurbaşkanından almış değil. Bir arkadaş geldi, dedi ki bu finansı UNSCO ya bildirdiler. Herhalde UNESCO kayda alır bir gün beni çağırırlarsa çeker giderim, tabi gösteri yaparım, bir ay mı kalayım, 15 gün mü kalayım, artık çağırırlarsa giderim anlatırım. Mardin’i tanıtırım sanatımla, kültürüm ile, medeniyetim ile." şeklinde konuştu.