tatlidede
tatlidede

Ahlaklı-Doğru ve Duyarlı Basın Yayınınız Olursa

Ahlaklı-Doğru ve Duyarlı Basın Yayınınız Olursa

                    Mardin Life Gazetesinin 11. Kuruluş Yıldönümü kutlu olsun.Bir yerel gazetenin böyle güzel bir geçmişi olması,bu derece takipçisi ve okuyucusu olması gururdan öte bir şey.Dün11. Kuruluş Yıldönümünde  yaptığı hashtag çalışması  ile üç (3) saat Türkiye Gündeminde kalarak ve  Trending Topic (TT) listesinin altıncı (6) sırasına yerleşerek gündem  olması büyük bir başarıdır.Bu başarıda emeği geçenlerin hepsini tebrik eder,başarıların devamını diliyorum.

                Tevafuk mı desek bilmem…Tamda görsel basının iyi bir noktasında gördüğüm,uzun yıllardır yayında olması hasebiyle maddi konuları aşmış olması gereken,fakat maalesef yanılmış olmalıyım ki,reyting uğruna sosyal aile yapısına zarar verebilecek bazı konuları işlediğine şahit olduğum ulusal Kanal olan Star Tv’nin bir yayını ile ilgili eleştirisel anlamda bir şeyler yazıp çizerken, Mardin Life Gazetesi’nin hem yerelde ve hem de belki kıt imkanlarla doğruluk üzerine,tarafsız (sadece Mardin’e taraf olan) yayınlarıyla,reyting uğruna kalitesinden taviz vermeyerek yakaladığı başarının tarifini-durumunu okuyucularımın takdirlerine sunuyorum.

              Toplumun başına bela, yıkma ve parçalama amacıyla hedef seçilen aile yapısına musallat olmuş, (Uygulamadan kalkmıştır) denilse de başta İstanbul Sözleşmesi,bu sözleşmenin getirdiklerini uygulama zorunluluğunu dayatan 6284 sayılı kanun,toplumda adeta yok olmuş olan saygı-sevgi-merhamet-yardımlaşma,unutulan helal-haram anlayışları vs.vs ‘lerin yanında, adeta evlerin en ücra noktasına girmiş olan Netflix-Disney şifreli Televizyon yayınları az gelmiş gibi,şimdi de güya yerli-güya milli ve güya kanalımız dediğimiz Star TV karşımıza çıktı.Başta bu kanalı az sonra anlatacağı konudan dolayı  kınayarak esas konuya geçiyorum

           Televizyon Kanallarının  şu sıralar özellikle yaz aylarında,okulların tatil olup bütün öğrencilerin evde olduğu bir dönemde yarış haline girdiği rezil ve ahlaksız lise dizilerini çoğunuz biliyorsunuz.Star TV bir yenilik ile, ahlaksız yayınlar yapan Netflix kanalının  çakması niteliğinde, sinsice  çocuk istismarı yapan “Elitte” dizisinin adeta uyarlaması olan “Duy Beni” dizisiyle gündeme gelmeyi ve reytingini yükseltmeyi hedeflemiştir.Fragmanları günler öncesinden dönmeye başlayan dizi ilk bölümden tepkileri üzerine zaten çekmişti. Star TV'nin yaz aylarının başında yayın hayatına soktuğu “Duy Beni” dizisi geçtiğimiz hafta 6. bölümü ile ekrana geldi ve yine birçok rezil sahnesi ile  objektif bir şekilde izleyenleri kahretmiş,  aile kavramına duyarlı insanların tepkileriyle sosyal medyanın diline düşmüştür.

              Liseli gençleri yansıtmayan görüntülerle dolu, ders sahnelerinin neredeyse olmadığı faydasız bu ve buna benzer  diziler, Türk aile yapısını bozduğu veya bozacağı kesindir. Gerçek Koleji'nde yaşanan zorbalığı konu eden dizi, sadece zengin çocuklarının gittiği, liseli gençlerin ahlaksız görüntüleri,şımarık  hal, tavır ve giyimleri dikkat çekerken, dizideki karakteri özellikle lise çağındaki 18 yaş çocukların izlenmesi amaçlanmıştır.Part time'da yayınlanan bu diziye basından takip ettiğim kadarıyla duyarlı veliler (Aileler) tarafından aşırı derecede tepki gösterilmiş ve RTÜK'e rekor düzeyde şikayetler  yapılmıştır. İlerleyen bölümlerde diziye bir RTÜK ayarı getirilir mi bilinmez ama hem veliler hem de eğitimciler “Duy Beni” dizisinden ve , dizideki zorbalıklardan son derece rahatsız olmuşlardır....

             Bu gibi durumlarda bilgi sahibi olmak amacıyla yaptırımlar hariç,etik kurallarını içeren şu hususları siz değerli okuyucularımla  paylaşmak isterim.Mustafa Kemal  ATATÜRK’ün ifadesiyle ” Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep ve bir rehberdir. (1922) Basının tam ve geniş hürriyeti iyi kullanması ne derece nazik bir vaziyet olduğunu da beyana lüzum görmem. Her türlü kanunî kayıtlardan ziyade bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasî telâkkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin her türlü hususî telâkkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevî mecburiyeti, asıl bu mecburiyettir ki, umumi düzeni temin edebilir. (1924)Ne kadar önemli değil mi? Lakin ahlaksız görsellerle yüksek reytinglerle bey efendilerin  cebi dolsun da,çocukların ahlakı bozulmuş,aileler parçalanmış ve meydana gelecek olumsuzluklar hiç umurlarında görünmüyor.

İçinde bulunduğumuz 21 Yüzyılda ise Basın-Yayın İlkeleri şöyle  tarif edilir.

 

Doğruluk ilkesi, haber ve bilgi sunumu

 

MADDE 7 – (1) Bir kamu hizmeti olan gazetecilik, kişisel veya ahlaka aykırı amaç ve çıkarlara alet edilemez ve kamu yararına aykırı bir şekilde kullanılamaz.

(2) Haberlerde ve olayların yorumunda gerçeklerden saptırma, çarpıtma veya kısaltma yoluyla amaçlı olarak ayrılamaz.

(3) Haberler ve yorumlar gerçeği gösterir, yanlış ya da yanıltıcı olamaz.

(4) Haber başlıklarında, haberin içeriği saptırılamaz, yanıltıcı olunamaz ve çelişki yaratılamaz.

(5) Doğruluğu kuşku uyandırabilen ve araştırılması gazetecilik imkânları içinde bulunan haberler, araştırılıp doğruluğu ve görünürdeki gerçekliği teyit edilmeden yayınlanamaz.

(6) Süreli yayınlar kadro, baskı, dağıtım veya fiilî satış miktarı konusunda yanlış veya yanıltıcı bilgi veremez ve yayın yapamaz.

(7) İlan veya reklam niteliğindeki haber, resim, çizgi ve yazıların, tereddüte yer bırakmayacak şekilde ilan veya reklam olduğu belirtilir.

 

Çocukların korunması

 

MADDE 9 – (1) Çocukların ve gençlerin toplum içinde kişiliklerinin gelişmesini ve korunmasını olumsuz etkileyecek veya onlara yönelik cinsel istismar ve cinsel tacize teşvik eden ve şiddeti özendiren yayın yapılamaz.

(2) Çocukların konu edildikleri yayınlarda, çocukların üstün yararı gözetilir, onların sağlıklı ve güvenli geleceği için her türlü hassasiyet göz önünde bulundurulur. Yayınlarda geleceklerinin olumsuz etkilenmemesi amacıyla kimlik ve yerleşim bilgilerine açık veya dolaylı olarak yer verilmez.

(3) Kamu yararı ile çocuğun yararının karşılaştığı hallerde çocuğun üstün yararı esas alınır.

Toplumun şekillenmesinde iyi bir aile tanımlaması son derece önemlidir.Bu ailenin de bir ferdi olan insan hangi konum,şekil,görev ve seviyede olursa olsun,bu gibi olumsuz meselelerde son derece duyarlı olmayı bilmelidir.Duyarlılığın yanında tavır ve hak arama noktasında çekinceye,önemsizlik göstermeye kimsenin hakkı yoktur.Ne mutlu doğru,faydalı ve ilkeli yayın yapmayı başaranlara..

 Kalın sağlıcakla…

 

 

Editör: Osman Yıldız

Yorum Yaz