tatlidede

Âli Bey kimdir? Âli Bey kitapları ve sözleri

Tanzimat dönemi tiyatro yazarı çevirmen, yönetici Âli Bey hayatı araştırılıyor. Peki Âli Bey kimdir? Âli Bey aslen nerelidir? Âli Bey ne zaman, nerede doğdu? Âli Bey hayatta mı? İşte Âli Bey hayatı... Âli Bey yaşıyor mu? Âli Bey ne zaman, nerede öldü?
  • 31.05.2022 19:00
Âli Bey kimdir? Âli Bey kitapları ve sözleri
Tanzimat dönemi tiyatro yazarı çevirmen, yönetici Âli Bey edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Âli Bey hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Âli Bey hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Âli Bey hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Direktör Ali Bey, Ali Bey, Mehmet Alibey

Doğum Tarihi: 1844

Doğum Yeri: İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu

Ölüm Tarihi: 3 Şubat 1899

Ölüm Yeri: İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu

Âli Bey kimdir?

Direktör Ali Bey (d. 1844 - ö. 3 Şubat 1899), Tanzimat dönemi tiyatro yazarı. 1844'te İstanbul'da doğdu. Kapu Kethüdalarından Yusuf Cemil Efendi'nin oğludur. Babasının 1863 Eylül'ünde Şam ve Halep ve Urfa Sancağı Kapu Kethüdalıği'na atandığı belgelerden anlaşılmaktadır. Kethüdalığın Tanzimat yıllarındaki görevi, illerle hükümet merkezi arasındaki haberleşmeyi sağlamaktır. Âli Bey, küçük yaşta Fransızca öğrendi. Müfettiş, mutasarrıf, vali olarak da Irak, Varna, Elâzığ, Trabzon bölgelerini dolaştı, Direktör Ali Bey lâkabı ile anılmasına neden olan Düyûnu Umumiye Direktörlüğünde bulundu. Teodor Kasap'ın yayımladığı Diyojen mizah gazetesine yazdığı mizahi yazılarla, tiyatro çalışmaları ile tanındı. 3 Şubat 1899'da İstanbul'da öldü. Mezarı Anadolu Hisarı'nda Göksu mezarlığında, babasının ya­nındadır. Şiirleri de vardır. Âli Bey; Tanzimat Tiyatrosu'nda, halk kaynaklarımızdan yararlanan ilk oyun yazarlarımız arasındadır. Gedikpaşa Tiyatrosu 'na çeviri oyunlar hazırlamış, Namık Kemal'le birlikte Diyojene yazılar yazmış, birçok eserin sahneye konulmasına büyük emeği geçmiştir.

Âli Bey Kitapları - Eserleri

  • Seyahat Jurnali
  • Ayyar Hamza
  • Lehçetü'l Hakayık
  • Letafet
  • Eski Türk Oyunları 6

Âli Bey Alıntıları - Sözleri

  • Bir delikanlı bir kızın ırzına saldırırsa ikisini birden öldürürler. (Seyahat Jurnali)
  • Timsah: tohuma kaçmış kertenkele (Lehçetü'l Hakayık)
  • Yaş (insanın yaşı) : kadınların saklamaya muktedir olabildikleri tek sır. (Lehçetü'l Hakayık)
  • Dert: Merhamet öğreticisi. (Lehçetü'l Hakayık)
  • Asi: Kuvvetsiz Düşman (Lehçetü'l Hakayık)
  • Dostluk: Fırtınalı havada içi dışına dönen bir şemsiye. (Lehçetü'l Hakayık)
  • Lâkin küçüklükten beri işitirim, erkek kısmında kadınlar kadar sevgiye bağlılık yok derler. (Ayyar Hamza)
  • Sevmek tatlı şey ama birbirine bağlanmak isteyen iki gönlün arasına birtakım engeller girmese! (Ayyar Hamza)
  • "Ya ben yüreğimin acısıyla ne yaptığımı biliyor muyum?" (Ayyar Hamza)
  • Gözyaşı: yüreğin nemi(ıslaklık) (Lehçetü'l Hakayık)
  • Gariptir ki yine kendi aralarında "Diyarbakır'ın evleri köpekleri ve ahalisinin kalpleri karadır." diye meşhur bir söz vardır. Gerçekten de sokak köpeklerinin hemen hepsi siyahtır. (Seyahat Jurnali)
  • Bağdat'ta yazları pek çok leylek bulunur.Bunların gelme zamanında beş,on,yirmisi birden geçerken çocuklar "Vak!" diye bir ağızdan bağırmaya başlarlar."Vak"ın yere düşmek anlamında olduğu malumdur.Bu feryadı işitince leylekler dengelerini kaybeder ve içlerinden birkaçı mutlaka yere düşer ki hakikaten gariptir. (Seyahat Jurnali)
  • Görünüşte memnunum, çünkü tabiatım şendir, lâkin pek çok kere gülerken ağlarım. (Ayyar Hamza)
  • Siirt'in garip hallerinden biri olarak minare dilenciliği gördüm. Şöyle ki : Elbise veya toplu bir para veyahut bir baş inek büyük bir şey dilemek isteyen fakir, bir minareye çıkarak sabahtan akşama kadar , "Yarabbi! bana falan şeyi ver," diye günlerce bağırıp dua ediyor ve bazısının da isteğinin hayır sahipleri tarafından karşılandığı oluyor. (Seyahat Jurnali)
  • Banyanlar sabahleyin evlerinde çıktıklarında yol üzerinde bir ineğin sidiğiyle yüzlerini yıkamadıkça mağaza ve dükkanlarını açıp da sanat ve ticaretlerine başlamazlar.Bu nedenle her sabah Banyan mahallelerinin sokaklarında boynuzları kırmızı renge boyalı inekler gezdirirler ve bu ineklerin etrafında işemelerini bekleyen birçok adam dolaşır. (Seyahat Jurnali)
  • Nakre (gamze): öpücük yuvası (Lehçetü'l Hakayık)
  • Kürt kadınları ev işlerini gördükten sonra tarlalarda kocalarıyla beraber çalışırlar ve erkeklerinden çok iş görürler.Bu kadınlar tesettüre dikkat etmezler.Bununla birlikte ırz ve namuslarını korumak çok önemlidir.Bir delikanlı bir kızın ırzına saldırırsa ikisini birden öldürürlermiş.Delikanlı kızı kaçırıp derhal başka bir köyde nikah etmedikçe . (Seyahat Jurnali)
  • Ağalarla biraz sohbet ettim.Doksan yaşında bir ağanın üç karısı varken o hafta içinde on sekiz yaşında bir kız daha aldığını yeri gelip anlatmaları beni hayrete düşürdü . (Seyahat Jurnali)
  • Araba kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur. (Ayyar Hamza)
  • Gerçi içi boş ama gösteriş lazım ya... (Ayyar Hamza)

Yorum Yaz