diorex
Dedas

Alper Hasanoğlu kimdir? Alper Hasanoğlu kitapları ve sözleri

Doktor Alper Hasanoğlu hayatı araştırılıyor. Peki Alper Hasanoğlu kimdir? Alper Hasanoğlu aslen nerelidir? Alper Hasanoğlu ne zaman, nerede doğdu? Alper Hasanoğlu hayatta mı? İşte Alper Hasanoğlu hayatı...

  • 10.05.2022 13:00
Alper Hasanoğlu kimdir? Alper Hasanoğlu kitapları ve sözleri
Doktor Alper Hasanoğlu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Alper Hasanoğlu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Alper Hasanoğlu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Alper Hasanoğlu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1967

Doğum Yeri: İstanbul

Alper Hasanoğlu kimdir?

ALPER HASANOĞLU, 1967 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nin ardından Cerrahpaşa Tıp Fakül­tesi’ni bitirdi. İki yıl Çorlu Devlet Hastanesi Acil Birimi’nde pratisyen hekim olarak çalıştıktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fa­kültesi’nde Fizyoloji İhtisası yaptı. Fizyoloji İhtisasında özellikle stres fizyolojisi ve epilepsi üzerinde çalıştı. Ardından İsviçre’de psikiyatri ihtisası yaptı. Ardından Basel Üniversitesi Psikiyatri Polikliniği’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bilişsel davranışçı terapi, şematerapi, eş ve aile terapisi, afektif bozukluklar uzmanlık alanlarıdır. Almanca ve Türkçe çeşitli bilimsel kitaplarda kitap bölümleri, Türk ve yabancı bilimsel dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Kognitif Davranışçı Terapiler Derneği’nde Bilişsel Davranışçı Terapi eğitim kursunda eğitmen ve süpervizörlük görevini yürütüyor. Halen İsviçre Basel’de ve İstanbul’daki muayenehanelerinde klinik çalışmalarına devam ediyor. İlk kitabı Bir Terapistin Arka Bahçesi (Remzi Kitabevi) 2009’da yayımlanmıştır.

Alper Hasanoğlu Kitapları - Eserleri

  • İlişkilerin Günlük Hayatı
  • Bir Terapistin Arka Bahçesi
  • Aşkın Hâlleri
  • Çocukta Rezilyans Esneklik ve Toparlanabilme Becerisi
  • Hayat ve Diğer Hastalıklar
  • Aşkın Hâlleri
  • Çocukta Rezilyans

Alper Hasanoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Eskiden okuduğum kitapları konularıyla anımsayamadığımda utanırdım biraz. Sonra farkettim ki , benim için önemli olan o kitaptan arta kalan duyguymuş. Bir kitabı tekrar elime aldığımda beynimin kıvrımlarına kazınmış bir cümle, bir sahne, kitabı okuduğum yer, zaman, mevsim, o sırada yaşantımda yer eden önem insanlar geliyor aklıma. Sayfa kenarlarındaki çay,kahve lekeleri, alınan notlar, sayfa diplerine bulaşmış sigara külü, altı çizilen yerlerin neden çizildigini anlamaya çalışırken duyulan merak. Okudukça içimizdeki yakıcı soruların birer birer yanıtlandığını hissederiz. Yaşantıladığımız, gördüğümüz, düşündüğümüz, hissettiğimiz her şey daha bir açıklık kazanır zihnimizde. Kitaplardan edindiğimiz tecrübe gerçek hayattaki acılara da hazırlar bizi. (Bir Terapistin Arka Bahçesi)
  • Ev, başkalarına gösteriş yapmak için değil, aile bireylerinin rahat etmesi ve keyif almaları içim düzenlenmelidir. (Çocukta Rezilyans Esneklik ve Toparlanabilme Becerisi)
  • Psikofarmakolojik ilaçlar, modern deli gömleği olarak yorumlanıyordu demokratik psikiyatri hareketinde. Bu ilaçlar, acı çeken bireylerin acılarını dindirmekten daha ziyade, akıl hastanesi çalışanlarının kendi çaresizlik duygularıyla başetmelerine yarıyordu. Demokratik psikiyatri hareketi içinde ilaç, ancak bütün diğer olanakların denendiği ve başka hiçbir imkanın kalmadığı anda başvurulabilecek bir yöntemdi. (Bir Terapistin Arka Bahçesi)
  • Utanç duygusu kendimizde algıladığımız ya da varsaydığımız bir eksikliğin, zayıflığın görünür olması, başkaları tarafından da fark edilmesiyle oluşur... Würmser utancı şöyle tarif eder : Başkalarının zayıflığımızı, başarısızlığımızı gördüklerini hissetmekten doğan ağrı ve korku duygusu ile bunu takiben ortaya çıkan değersizlik ve onur kırıklığı hissi. (Bir Terapistin Arka Bahçesi)
  • İç güdüsel olarak biliyorum ki, ölüm korkusundan, daha doğrusu ölüm sonrası bizi bekleyen hiçliğin yarattığı dehşet duygusundan, kurtulabilmenin en güzel çaresi, var oluşumun kanıtı, bu dünya üzerinde yaşadığım aşktır. (Aşkın Hâlleri)
  • Üzüntülerimin hiçbir anlamının olmadığını görmek beni daha çok üzer! (Çocukta Rezilyans Esneklik ve Toparlanabilme Becerisi)
  • "Değiştiremeyeceği şeyi unutan mutludur." Johann Strauss (Bir Terapistin Arka Bahçesi)
  • Henüz toplumsal duyarlılığımı yeteri kadar törpüleyemediğim için gazete okumaya devam ediyorum. Ama onu bırakacağım günler de gelecek. Bu arada bir gazete istatistiği: 7 milyonluk İsviçre'de toplam gazete tirajı üç buçuk milyon. 70 milyonluk Türkiye'de ise üç milyona varmiyor bile. İşte bu nedenle insanın, birlikte kitap okuyacağı, Justine’in sayfaları arasında birlikte hazla kaybolacağı birini bulması çok değerli. Bulduğunu düşündüğünde yitirmemek için çaba sarf etmesi de... (Hayat ve Diğer Hastalıklar)
  • 19. yüzyıla kadar hiçbir insan topluluğu evli değildi. Bu, bir yandan resmî olarak mümkün değildi, diğer yandan insanlar ekonomik olarak bir aileyi geçindirecek durumda değildi. Yani bekârlık postmodern toplumun bir buluşu değildir. (Aşkın Hâlleri)
  • Yakınlık, sadakatsizlik ve yalan üzerine kurulamaz. Yakınlık her şeyin dürüstçe ortaya dökülmesiyle sağlanır. Emily Brown (Bir Terapistin Arka Bahçesi)
  • Sevgi; başta var olanı kurumaya, olduğu gibi kalmasına çabalamaya çalışmaz. Baştaki aşk ilişkisini bir kitabın başlangıç bölümü olarak görür, diğer bölümleri de aynı heyecanla bekler. (Aşkın Hâlleri)
  • Çünkü düzen, ister liberal olsun, ister muhafazakâr, bizim hayattan kendimiz için herhangi bir şey talep etmemize izin vermiyor. Çünkü olasılıkların çoğalmasını istemiyor, aksine var olanın tutucu bir şekilde kopyalanmasını ve hayatlarımıza yapıştırılmasını dayatıyor. (İlişkilerin Günlük Hayatı)
  • Tüm çocuklar resim yaparak korkularını, gerilimlerini, isteklerini, umutlarını ve rüyalarını serbest bırakırlar. (Çocukta Rezilyans)
  • Yaratıcılık, mükemmeliyetçiliğe karşı panzehir gibidir. (Çocukta Rezilyans)
  • İlişkideki mutluluk, vermek ve almak arasındaki dengenin kurulmasına bağlıdır bir anlamda. Bir taraf verdiğinde dengenin tekrar kurulabilmesi için karşı taraf da verme gereksinimi hissedecektir. Bunun üzerine diğeri de tekrar vermek isteyecek ve ilişki, verme ile almanın artan yoğunluğuna paralel olarak derinleşecektir. Eşlerden biri vermeyi reddettiğinde ilişki dengesini yitirecek, bir anne çocuk ilişkisine dönüşebilecektir. Hiç vermeden durmadan alan bir çocukla durmadan veren anne rolleri, kadın ve erkeği yok edecektir. (Aşkın Hâlleri)
  • “Bir insanın hayatının anlamı söylediklerinde , düşündüklerinde değil , yaptıklarındadır .” (Bir Terapistin Arka Bahçesi)
  • (Çocukta Rezilyans)
  • Eleştirilerimiz yapıcı olmalıdır, özgüveni azaltan duyarsız eleştirilerden kaçınmalıyız. (Çocukta Rezilyans Esneklik ve Toparlanabilme Becerisi)
  • İyi ve huzurlu bir birliktelik ruhsal sorunlarla başa çıkma konusunda önemli bir silahtır. Bir insanın birey olarak kendini geliştirebildiği,olgunlaştığı en önemli alan yaşadığı birlikteliklerdir. (Aşkın Hâlleri)
  • “En temel ihtiyacımız, nasılsak öyle sevilmek ve sevildiğimizi bilmektir.” (İlişkilerin Günlük Hayatı)

Yorum Yaz