Altar Kaplan kimdir? Altar Kaplan kitapları ve sözleri

Türk Yazar Altar Kaplan hayatı araştırılıyor. Peki Altar Kaplan kimdir? Altar Kaplan aslen nerelidir? Altar Kaplan ne zaman, nerede doğdu? Altar Kaplan hayatta mı? İşte Altar Kaplan hayatı...

Türk Yazar Altar Kaplan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Altar Kaplan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Altar Kaplan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Altar Kaplan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Altar Kaplan kimdir?

İlk ve orta eğitimini Kütahya'da, lisans ve yüksek lisans eğitimini İstanbul'da İstanbul Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Çeşitli akademik çalışmalar ve köşe yazılarını takriben ilk kitabı olan Papadopulos Apartmanı, 2015 yılında Alfa Yayınları tarafından yayımlandı. Kasım 2015'te yayımlanan Halifeler Köyü adlı romanında, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki köy yaşantısında; kadı, mutasarrıflar, eşraf, âyan köylü ilişkilerini konu almaktaydı. Nisan 2016'da piyasaya sürülen lipogram tekniğiyle yazılan üçüncü romanı Aloda'da, kitap adı dışında "o" harfi kullanmamıştır. Son romanı İki Nehir Arası (Alfa yayınları, Şubat 2019) ise İkinci Dünya Savaşında Almanya'nın Doğu Cephesinde, Barbarossa Harekâtı’nda görevli bir asker ve Frankfurt’ta onu bekleyen eşi ile mektuplaşmaları ve günlükler üzerinden, metin-resim kurgusunda ilerleyen bir romandır. Yazarlığının yanı sıra fotoğraf ile de ilgilenmekte aynı zamanda İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nda gelir uzmanı olarak görev yapmaktadır.

Altar Kaplan Kitapları - Eserleri

• Papadopulos Apartmanı
• Aloda
• İki Nehir Arası
• Halifeler Köyü

Altar Kaplan Alıntıları - Sözleri

• İnsanlar langırt masasındaki çubuklara takılı bebekler gibi, durmadan yinelenen bu caddelerde sıralanırkardı. Aynı langırt masasındaki gibi bu hayatta da kaleyi kimin tutacağını bebeklerin kendi kabiliyetleri değil, takıldıkları çubuklara aktarılan temas belirlerdi, bu temas her birine görünmez bir işaret bırakırdı. Darbenin şiddeti, hızı, eğimi, yönü, sadece bu işareti görünür kılmaktan ibaretti. (Aloda)
• Daha önce hiç kimse tarafından incitilmemiş gibi sev. (Papadopulos Apartmanı)
• John Lennon: Hayat, biz gelecek için planlar yaparken başımızdan geçenlerdir. (Papadopulos Apartmanı)
• Gıynaşanı tımarlayacaksın. (Halifeler Köyü)
• ... savaş insan budalalığının zirvesi. (İki Nehir Arası)
• Okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir ve durmadan düşünmeksizin okuyan kimse yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder. (İki Nehir Arası)
• Günümüzde hepimizin kullandığı bilgisayar, cep telefonu gibi teknolojik aletlerin bir nevi öncülüğünü yapmış olan "Apple" firması, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların kullandığı ünlü "Enigma" isimli şifre mekanizmasını çözerek savaşın gidişatını ciddi bir biçimde etkileyen ve böylece günümüz bilgisayarlarının temellerini atan, dâhi matematikçi Alan Turing'in cinsel tercihinden dolayı gördüğü baskı nedeniyle içine zehir enjekte ettiği elmayla intihar etmesine atfen, hepimizin bildiği üzere "bir ısırık alınmış elma" amblemini kullanmaktadır. (Papadopulos Apartmanı)
• Eğer kimse duymayacaksa iyi bir hikâye yazmanın ne anlamı vardı? (Aloda)
• ... söylendiği gibi gerçekten kader gayrete âşıkmış. (İki Nehir Arası)
• Bugün dünün, yarın bugünün tekrarıydı. (Halifeler Köyü)
• “İnanki günün birinde, bu savaş bittiğinde hatırlayacağım tek şey, Nazilerin yaptıkları değil komşularımızın bu sessizligi olacak.” (İki Nehir Arası)
• “İnsanda yaratıcı düşüncelerin tamamı gençlikte meydana çıkar. Yaşlı kimseler ise sadece tecrübelerden ibarettir. Yaşlılık sadece yılların getirdiği, o sözde akıl ve hikmet deposudur ama gençliğin dinamizminden de yoksundur. O nedenle dünyayı değiştiremezler. Başkalarının şarkılarını söylememek için gençliğinin kıymetini bil. Bu konuda da sana en çok kitaplar yardımcı olacak.” (İki Nehir Arası)
• İttihat ve Terakki'nin önde gelen liderlerinden, Tehcir Kanunu'nun fikir babası Talat Paşa, 15 Mart 1921'de Berlin'de bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü. (Papadopulos Apartmanı)
• Penceremden, insanlara, kendi fil kulemden, önümde akan nehri izler gibi bakardım. Binlerce yöne akan bu nehrin ne kaynağı, ne de denize döküldüğü ağzı gören vardı. Durmadan akardı öylesine. Yatağı adeta kağıtlarla yapılan bu nehir, günün birinde taşıp su taşkını yapmasın diye durmadan yasalarla nehrin etrafında önlemler alınırdı. Bu yapı, tüm resmi ve gayri resmî kağıt parçalarının inşa ettiği bir duvar misali nehir çevresinde uzar giderdi; bir şehir, akıp giden bir hayat... (Aloda)
• Belirsizlik biliyorsun beni hep daha fazla yorar (İki Nehir Arası)
• Dışarıda yeni bir ses duyamayacağımı bilmeme rağmen, ben de diğer insanlar gibi yine de dışarı çıkıp her yenilik iddia eden sesin peşine düşmekten kendimi alamazdım. (Aloda)
• [...] esasında hayat da bisiklet sürmek gibiydi, pedal çevirmeyi bırakınca düşerdin. Hızı değil sürekliliği muhafaza etmek önemliydi. (Aloda)
• Kendine yeni bir hayat kurma derdi taşıyanların işiydi hikâye yazmak. (Aloda)
• "Savaş da aynı hayat gibi, yürüdüğümüz yol hep iki nehir arası," (İki Nehir Arası)
• Her şey bölüşürken ortaya çıkıyordu. Kavgalar, dostluklar, hasetlikler, sevgiler... Adamın hası da, adamın boku da kendine ayırdığı payla belli oluyordu. (Halifeler Köyü)