tatlidede
tatlidede

Aslı Karabulut kimdir? Aslı Karabulut kitapları ve sözleri

Yazar Aslı Karabulut hayatı araştırılıyor. Peki Aslı Karabulut kimdir? Aslı Karabulut aslen nerelidir? Aslı Karabulut ne zaman, nerede doğdu? Aslı Karabulut hayatta mı? İşte Aslı Karabulut hayatı...
  • 28.11.2022 00:00
Aslı Karabulut kimdir? Aslı Karabulut kitapları ve sözleri
Yazar Aslı Karabulut edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Aslı Karabulut hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Aslı Karabulut hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Aslı Karabulut hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1986

Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye

Aslı Karabulut kimdir?

1986 yılında İstanbul'da doğan yazar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. 2009 yılından bu yana, Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden birinde Personal Assistant olarak kariyerini sürdürmektedir. Kitaplarını yetişkin romans türünde yazmakta olup; kurgularında aşk, tutku, aksiyon, romantik komedi konularını işlemekte ve okura birçok duyguyu bir arada yaşatmaktadır. Yazarın sırasıyla Ateş ve Buz, Kan Kırmızı, Eylül Çıkmazı ile Leyla Fırtınası isimli basılmış dört kitabı bulunmaktadır. Merakla beklenen diğer hikâyelerini ise okurlarıyla buluşturmak için yazmaya devam etmektedir.

Aslı Karabulut Kitapları - Eserleri

  • Kan Kırmızı
  • Ateş ve Buz
  • Eylül Çıkmazı
  • Leyla Fırtınası

Aslı Karabulut Alıntıları - Sözleri

  • "Seni kar tanelerinin içinde düşünüyorum. Zarafetine ve güçlü duruşun, o bembeyaz büyünün içinde soğuğa inat açan benzersiz bir çiçek gibi." "Ben..." Ne söyleyeceğini bilemez bir halde ona bakarken, dudaklarına konan buz kristallerini diliyle hafifçe yaladı. Menderes'in bakışlarının tam olarak o noktaya kalmasıyla kendini yine çırılçıplak hissetti. "Neden beni o şekilde düşünüyorsun? " Menderes onu belinden tutarak bedenine yaslarken, bir elini yüzüne götürüp soğuktan kızarmış yanağını hafifçe okşadı. Kelimelerinin arasından çıkan sıcak nefesi, kollarındaki kadının tenine sahiplenici izler bıraktı. "Çünkü sen, karanlık bir gecede gelen kar kraliçesisin." (Leyla Fırtınası)
  • “Seni önemsiyorum; çünkü gülüşün, güneşin verdiği ışıktan daha fazla. Seni önemsiyorum; çünkü seni ne kadar öpersem öpeyim sana doyamayacağımı biliyorum. Seni önemsiyorum; çünkü sana dokunmadan nefes alamayacakmışım gibi hissediyorum. Seni önemsiyorum; çünkü bana şimdiye kadar hiç hissetmediğim duyguları tattırdın ve bunun ne anlama geldiğini anlamaya çalışırken bu muhteşemliğin içinde kayboluyorum. Ve Balım…” Yüzüne doğru düşen bir bukleyi kulağının arkasına sıkıştırıp devam etti. “Eğer sana duyduğum bu şey aşksa, bunu bana kanıtlaman gerekiyor. Çünkü ben daha önce hiç âşık olmadım.” Balım az önce yatakta duyduklarından sonra ondan böyle bir itiraf beklemiyordu. Emir ona âşık olduğunu mu söylüyordu şimdi? Eğer bu bir rüyaysa uyanmak istemiyordu. Korkarak da olsa sesini çıkarmayı başarabildi. “Sen bana âşık mısın?” “Aynı belirtiler sende de varsa be sen buna aşk diyorsan… Evet peri kızı… Sana âşığım.” (Kan Kırmızı)
  • “Şu başak tanelerinin, kuytu yeşilliklerinin ve aşka davet eden dudaklarının suçlusu sensin, Eylül. Gözlerin gözlerime değdiğinden beri çıkmazdayım. Çünkü bütün yollar sana çıkıyor aslında. Çünkü baktığım her yerde kuytu yeşillikleri görüyorum. Çünkü rüzgârda savrulan hep bu başak taneleri… Ve ben… Bir Eylül Çıkmazında sadece senin için nefes alıyorum.” (Eylül Çıkmazı)
  • "Bizi bir araya getiren kar fırtınası bile yokluğunun soğukluğuna yenik düşüyor." (Leyla Fırtınası)
  • "Karanlık Gecemin Büyüsü... Gecemin En Karası..." (Leyla Fırtınası)
  • Gece başını yastığa koymuşken telefonun titrediğini duymuş, Mert’in mesajını görünce içi mutlulukla dolmuştu. “Özledim... Kokuna ihtiyacım var... Yarın gece benimle kalmanı istiyorum. Seni seviyorum.” (Ateş ve Buz)
  • "Aşk ve nefretin birlikteliği ancak felaket olur." (Leyla Fırtınası)
  • Ve tutkunun ateşi,aşka pervane oldu... (Kan Kırmızı)
  • Benden vazgeçmedin... Senden asla vazgeçmem.Sensiz nefes alamazken bu nasıl mümkün olabilir? (Kan Kırmızı)
  • "Annelerimiz aynı olmadığı için abim artık beni sevmeyecek mi ?" (Kan Kırmızı)
  • O kadar güzelsin ki Leyla... Tadını aldığım teninin her santimetresine bir VARDAR imzası atardım!!!!!!!! (Leyla Fırtınası)
  • “O kadar iyi biliyorsun ki kalbimin senin için çarptığını...” Elini Menderes’in göğsünde atan noktaya kapattı usulca. “Buraya koştuğunu, ona çılgınca sarıldığını ve onsuz nefes alamadığını...” Bakışlarını kısa bir an kocasının dudaklarına odaklarken dokunuşunun altındaki tene kararlı bir şekilde baskı uyguladı. O heyecanlı atışlar kendi ruhunda can buluyordu. “Beni koruduğunu ve güvende tutmak için her şeyi yapacağını söyledin. Ama en önemli gerekçeni benimle asla paylaşmadın.” Gözlerinde umut dolu bir ışıltı vardı. “Aynısının beni de ele geçirdiğini anlayamadın. Her gün, her gece, her an dile getirmemek için direndim.” Yutkunarak ondan uzaklaştı. Daha şimdiden üşümüştü. Ağır adımlarla kapıya doğru yürüdü. Arkasını döndüğünde Menderes’i bıraktığı şekilde buldu. “Aşkın paramparça ettiğini bilmezdim.” Karısının son sözleriyle olduğu yerde gerildi. Bakışları ileriye doğru hareketlendi. Başını çevirdiğinde Leyla’yla göz göze geldi. Kalbi neredeyse sevinç çığlıkları atıyordu ve yanlış duymuş olmaktan ölesiye korkuyordu. “İstediğim, seks değildi.” Omuzlarını hafifçe dikleştiren Leyla, üstünde kocasının gömleğiyle kapının yanında duruyordu. “Menderes Vardar’ın aşkıyla sevişmekti.” ️ (Leyla Fırtınası)
  • “Aşkın en deli halisin sen.” (Eylül Çıkmazı)
  • “Peki, sizin aranızdaki pürüzler?” “O konuyu hiç açma. Bana layık gördüğü muameleden sonra bir daha yüzüne bakmadım. Köpek gibi dolanıyor peşimde. Ama o kadar kolay değil.” (Ateş ve Buz)
  • “Saçma gelebilir ama... Beni öptüğün için birbirimize ait olduğumuzu düşünmüştüm. Sonra sen hep uzak durdun benden. Ben adım attıkça kaçtın.” Bir an, o zamanlarda hissettiklerine tahammül edemiyormuş gibi gözlerini sımsıkı kapattı. Elindeki kadehe biraz daha baskı yaparken, daha rahat konuşabilmek için tek bir yudum aldı. Bakışlarını kaldırıp onunla buluştuğunda, midesinde kelebekler uçuşmaya başladı. “En kötüsü de neydi, biliyor musun? O fotoğrafları gördüğümde, bedenimdeki tüm kan çekildi sanki. Çok... Çok kıskandım. Akla hayale gelmeyecek kadar çok... Senden nefret ettim. O kadından... Kendimden...” Poyraz elini uzatıp yüzüne dokunduğunda, Eylül de başını onun avucuna yasladı ve gözlerini yeniden kapattı. Bir süre o temasın gücünü ve içinde barındırdığı güveni hissetti iliklerine kadar. “Neden? diye sordum. Bana çekildiğini biliyordum ama bir erkek aynı anda iki kadını nasıl isteyebilirdi? Üstelik kendimi fazlasıyla iğrenç hissediyordum. Araya giren kara kedi gibi.” “Böyle hissetmenin sorumlusu benim. Bana defalarca sordun ama ben susmayı tercih ettim.” Eylül’ün gözünden düşen tek damla yaşı parmağının ucuyla yakalayıp sildi. “Senden uzak duruyordum, çünkü bizimle karşılaştığın ilk anda hedef olmuştun. Sonra pastaneye yapılan saldırı... Duyduğum anda adeta uçarak geldim. Seni henüz tanımasam da, beni kendine tutsak eden kokunun, kuytu yeşilliklerinin ve bana bakarken sanki kendini teslim edermişçesine beklenti içerisine girmiş olmanın tüm dünyamı sarstığını kabullenmiştim. Eğer seninle yakınlaşırsam, eğer hayatıma tamamen girersen, yeniden hedef olacaktın ve ben seni kaybetmeye dayanamazdım, Eylül.” “Beni kaybetmeyeceksin. Söz veriyorum. Şimdi sen de bana söz ver. Ne olursa olsun, beni kendinden uzaklaştırmayacaksın. Çünkü buna bir kez daha dayanamam.” (Eylül Çıkmazı)
  • “Dünyadaki en şanslı adamlardan biri olduğumu söylerler. Öyleyimdir de... Ama koskoca İstanbul’da denk geldiğim tenis hocasını düşünürsek, şansımın azaldığını görüyorum.” “Böyle düşünüyorsanız, yolu biliyorsunuz.” (Ateş ve Buz)
  • "Geçmiş bazen kanatır." (Leyla Fırtınası)
  • Gözlerin gözlerime değdiğinden beri çıkmazdayım. Çünkü bütün yollar sana çıkıyor aslında. Çünkü baktığım her yerde kuytu yeşillikleri görüyorum. Çünkü rüzgarda savrulan hep bu başak taneleri... Ve ben... Bir Eylül çıkmazında sadece senin için nefes alıyorum. (Eylül Çıkmazı)
  • Asi bir kadını dizginleyebilmek Onu fethetmekle eş değerdir...! (Leyla Fırtınası)
  • “Bazen olacakların önüne geçemezsin. Ve bu , kaderden başka bir şey değildir.” (Eylül Çıkmazı)

Yorum Yaz