tatlidede

Atalarımızın Gölgesinde - Ann Druyan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Atalarımızın Gölgesinde kimin eseri? Atalarımızın Gölgesinde kitabının yazarı kimdir? Atalarımızın Gölgesinde konusu ve anafikri nedir? Atalarımızın Gölgesinde kitabı ne anlatıyor? Atalarımızın Gölgesinde PDF indirme linki var mı? Atalarımızın Gölgesinde kitabının yazarı Ann Druyan kimdir? İşte Atalarımızın Gölgesinde kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 24.11.2022 08:00
Atalarımızın Gölgesinde - Ann Druyan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Carl Sagan

Yazar: Ann Druyan

Çevirmen: Ayça Türkan

Orijinal Adı: Shadows of Forgotten Ancestors

Yayın Evi: Say

İSBN: 9786050204179

Sayfa Sayısı: 544

Atalarımızın Gölgesinde Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsanlığı varlıklı bir evin kapısına bırakılmış kimsesiz bebeğe benzetsek yeridir. Yeni ebeveyni ona geçmişine dair bir öykü anlatır. Çocuk büyüdükçe bu öyküyü inandırıcı bulmayıp gerçekte kim olduğunu, hangi soydan geldiğini araştırır. Öğrenir ki insan ve dünya günümüzden 6000 yıl önce yaratılmamıştır! Dünya 5 milyar yıl önce oluşmuş, yaşam 4 milyar yıl önce ortaya çıkmış ve evrilerek 2 milyon yıl önce insan türü biçimini almıştır... Çocuk en sonunda insan türünün kendisini doğadan ayrı, ondan üstün bir varlık olarak görmesinin yanlış olduğunu anlar.

Bu yanlıştan kurtulup en yakın akrabalarımız olan canlı türlerinin yaşam tarzını incelemek, türümüzün başına bela olmuş, savaş, katliam, sömürü, etnik merkezcilik, yabancı düşmanlığı, cinsiyet ayrımcılığı gibi sorunların çözümüne katkı sağlayacaktır.Carl Sagan ve Ann Druyan Atalarımızın Gölgesinde ile okuru bir bilim şenliğine davet ediyor. Bu şenlikte mitoloji ve felsefeden de söz edileceğini söylememize tabii ki gerek yok...

(Tanıtım Bülteninden)

Atalarımızın Gölgesinde Alıntıları - Sözleri

  • Tüm yaşam soydaştır.
  • Belki de seks bir enfeksiyon olarak başlamıştır, sonradan da enfekte eden ve enfekte olan hücreler arasında kurumsallaşmıştır.
  • Henry David Thoreau, "İçimizdeki hayvanın bilincindeyiz; yüksek doğamız uyukladığı ölçüde hayvan doğamız uyanır," der. Bu fikir yüzeysel bir iç gözlemden bile doğabilir ve Platon'a kadar gitmektedir. Platon, rüyalarda aklın kontrolünün yitirilerek ruhun nazik tarafının uykuya daldığını, içimizdeki Vahşi Hayvan'ın şahlanarak, utancı ve aklı bir kenara atıp hiçbir engel tanımadığını söyler. Buna ensest, cinayet ve yasak meyve de dahildir.
  • Medeniyetin cilalı yüzeyi kaldırıldığında sanki bir şempanze dışarı çıkmaya çalışıyor gibidir.
  • İnsanın başarısının sebebi, aşağı yukarı zekâ ile alet yapımını ve kullanımını birleştirmesidir diyebiliriz.
  • Evrim, kalıtım ve ortam arasındaki danışıklı dövüşün ürünüdür.
  • Kızıl somonlar yumurtlamak için büyük Kolombiya Nehri'nden yukarı yüzerek kendilerini perişan ederler. Çağlayanlardan yukarı kahramanca sıçrarken tek amaçları DNA dizilimlerini gelecek kuşaklara aktarmaktır. İşleri bitince parçalara ayrılırlar. Pulları dökülür, yüzgeçleri düşer ve yumurtlamalarından sonraki birkaç saat içinde ölürler ve ayırt edilebilir aromatik bir koku yayarlar. Misyonlarını yerine getirmişlerdir. Doğa duygusallıktan uzaktır. Ölüm doğanın içindedir.
  • Zaman zaman da ölüler seks yapar ve yavrular. Bir bakteri öldüğünde içeriği çevreye saçılır. Nükleik asitleri bakterinin ölümünden haberdar değildir ve yavaşça parçalara bölünürken bile, bir sineğin kopan bacağı gibi, parçalar bir süre daha fonksiyonlarını yerine getirmeye devam eder. Eğer böyle bir parça oradan geçmekte bulunan el sürülmemiş bir bakteri tarafından içeri alınırsa, yerleşik nükleik asitlerle işbirliği yapmaya davet edilebilir. Belki de oksijenin bozduğu DNA'nın tamiri için hasar görmemiş talimatları içeren bağımsız bir kayıt olarak kullanılır. Belki bu, Dünya'nın oksijen atmosferinin oluşmasıyla birlikte başlayan seksin aşırı ilkel bir formudur.
  • Her birimiz kendi yıldızımızın çevresinde dönüp duran küçük gezegenlerden birinin üzerinde gezinmesine izin verilmiş olan küçücük varlıklarız.

Atalarımızın Gölgesinde İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Lezzetli bir kitap: İnsanın evrendeki yolculuğunu yüzeysel bir şekilde ele alan -ki bu kitabın her kesim tarafından anlaşılmasını sağlamış- rehber niteliğinde bir kitap. Çoğunlukla maymunların ve diğer hayvanların yaşamlarından verilen örneklerle de yaşamın soydaşlığını apaçık bize sunmuş. Atalarımız çok uzun yollar aştı, çok kanlı savaşlar atlattı, soğuk ve sıcağa maruz kaldı, aç kaldı ya da çok iyi beslendi. Peki biz ne yaptık deme, biz de milyonlarca sperm arasından galip gelen bir spermle doğaya katıldık. Kısaca birbiri ardına eklenen zincir misali bu yolculukta her halka bir başka halkayı doğurdu, doğurmaya devam ediyor ve bunun için gerekli olan iki şey var: seks ve ölüm. Keyifle okuduğum ve zaman zaman kahkahalar atıp zaman zaman hüzünlendiğim bu kitabı, tüm meraklı okurlara öneriyorum :) (Sassenach)

Merak, arayış, içimizdeki boşluk ve bir çok şeye mitsiz safsatasız cevap veren hayatı sorgulayıp düşündüren, bireysel hayatımızın doğadaki biyolojik karşılığı ve atalarımızın kalıntılarını gösteren güzel bir eser. (Emin Bozkurt)

Bilim dili anlatılır da ancak bu kadar sade anlatılır. Yazar öyle kafa karıştırıcı latince terimler vererek akıcı anlatımın önüne set çekmemiş. Gerçekten herkesin anlayacağı bir şekilde bilim dilini akademik çalışmalarıyla destekleyerek anlatmış. Kitapta canlıların serüveninden: doğar büyür, beslenir, çoğalır, ölür yani bir nevi biolojik ekosistemden, canlıların dünyasından bahsediyor. Kitapta dikkatimi çeken bir ayrıntı: psikoloji de yer edinen özgecilik anlayışının canlılar üzerine yansımasını, yunusların boğulan birini karaya getirmesi ve bazı köpeklerin hiçbir beklentiye girmeden insanlar için canını vermesi gibi örnekler üzerinden anlatılıyor. Ayrıca canlıların vahşi doğada beslenmek için, yapamayacakları hiçbir şey olmadığı da gözler önüne seriliyor. Hatta bir balık veya bir kurbağa yavrularının bir kısmını yiyor, hayatta kalmak için. Kitap birimli bir çabanın ürünü olduğunu belli ediyor. Belgesel tutkunları için gerçekten inanılmaz bir eser. .^_^. (Gizemli okur)

Atalarımızın Gölgesinde PDF indirme linki var mı?

Ann Druyan - Atalarımızın Gölgesinde kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atalarımızın Gölgesinde PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ann Druyan Kimdir?

(d. 1949–): Queens, New York doğumlu ABD’li ödüllü bir yazar ve yapımcıdır. Bilimi popülerleştirmeyi ve açıklamayı amaçlayan birçok projedeki rolü nedeniyle tanınmıştır. Bunlardan en önemlileri Carl Sagan’ın aynı adlı romanının Robert Zemeckis tarafından yönetilen beyaz perde uyarlaması Contact [Mesaj] filmi ve kısaca Cosmos [Kozmos] adlı televizyon dizisidir. Ayrıca eşi Carl Sagan’ın birçok eserine katkıda bulunmanın yanı sıra, Comet (1985) [Kuyrukluyıldız, Çev. Ahmet Aybars Çağlayan, Ayrıntı Yayınları] ve Shadows of Forgotten Ancestors: A Search for Who We Are (1993) [Atalarımızın Gölgesinde–İnsanın Doğa İçindeki Yeri Üzerine, Çev. Ayça Türkan, Say Yayınları] adlı eserleri eşiyle birlikte yazmış, Carl Sagan’ın 1985’te verdiği bir dizi konferans metninden oluşan The Varieties of Scientific Experience: A Personal View of the Search for God (2006) adlı eserin de editörlüğünü yapmıştır. NASA’nın Voyager Yıldızlararası Mesaj Projesi’nin de yaratıcı yönetmenidir.

Ann Druyan Kitapları - Eserleri

  • Atalarımızın Gölgesinde
  • Kuyrukluyıldız
  • Kozmos:Yeni Dünyalar

Ann Druyan Alıntıları - Sözleri

  • Tüm yaşam soydaştır. (Atalarımızın Gölgesinde)
  • Henry David Thoreau, "İçimizdeki hayvanın bilincindeyiz; yüksek doğamız uyukladığı ölçüde hayvan doğamız uyanır," der. Bu fikir yüzeysel bir iç gözlemden bile doğabilir ve Platon'a kadar gitmektedir. Platon, rüyalarda aklın kontrolünün yitirilerek ruhun nazik tarafının uykuya daldığını, içimizdeki Vahşi Hayvan'ın şahlanarak, utancı ve aklı bir kenara atıp hiçbir engel tanımadığını söyler. Buna ensest, cinayet ve yasak meyve de dahildir. (Atalarımızın Gölgesinde)
  • Çevrenizde gördüğünüz canlı ya da cansız her şey, gökyüzünden düşmüştür -veya hiç değilse bileşen atomları. (Kuyrukluyıldız)
  • Çatalhöyük'te sokaklardan ve pencerelerden çok daha önemli bir eksik vardı. Burada bir saray yoktu. İnsanlık, tarımın keşfinin getirdiği acı eşitsizliğin bedelini henüz ödememişti. Burada azınlığın çoğunluk üzerindeki hakimiyeti yoktu. Burada yüzde birlik kısmı bolluk ve varlık içinde yaşarken diğerlerinin zorla kendilerine yetebildiği hatta hiç yetemediği bir topluluk yoktu. (Kozmos:Yeni Dünyalar)
  • Bitkiler ve hayvanlar yaklaşık 26 milyon yılda bir, görünüşe bakılırsa saat gibi, gezegenin her tarafında küt diye gidiyorlardı . Vardıkları sonuca göre, familya, cins ve tür düzeylerinde, Yer'deki bütün canlıların önemli bir kesri belli ki düzenli aralıklarla ortadan kalkıyordu. Tükenme. Bilim insanları bundan nesnellikle bahsederler ama Azrail'in tırpanını düzenli bir şekilde hareket ettirmesiyle bu sayısız hayatın dibine dari ekilmesinde, soy çizgilerinin anlamsızlaşmasında sinir bozucu bir şey vardır. Beklendiği gibi, sıranın bize gelip gelmediğinin derdine düşeriz. (Kuyrukluyıldız)
  • Belki de seks bir enfeksiyon olarak başlamıştır, sonradan da enfekte eden ve enfekte olan hücreler arasında kurumsallaşmıştır. (Atalarımızın Gölgesinde)
  • İnsanın başarısının sebebi, aşağı yukarı zekâ ile alet yapımını ve kullanımını birleştirmesidir diyebiliriz. (Atalarımızın Gölgesinde)
  • Evren, evrimle güzel şeyler yaratır ve ardından kalıntılarıyla başka güzel şeyler yaratabilmek için onları paramparça eder. Nötron yıldızları çarpışır ve kozmosun her yerine altın saçar. Uzun vadede hayatta kalmak isteyen her canlı türü, gezegenler arası ve hatta kaçınılmaz olarak yıldızlararası kitlesel seyahati keşfetmek zorundadır. (Kozmos:Yeni Dünyalar)
  • Kızıl somonlar yumurtlamak için büyük Kolombiya Nehri'nden yukarı yüzerek kendilerini perişan ederler. Çağlayanlardan yukarı kahramanca sıçrarken tek amaçları DNA dizilimlerini gelecek kuşaklara aktarmaktır. İşleri bitince parçalara ayrılırlar. Pulları dökülür, yüzgeçleri düşer ve yumurtlamalarından sonraki birkaç saat içinde ölürler ve ayırt edilebilir aromatik bir koku yayarlar. Misyonlarını yerine getirmişlerdir. Doğa duygusallıktan uzaktır. Ölüm doğanın içindedir. (Atalarımızın Gölgesinde)
  • Uzayın uzak yerlerindeki cisimlere bakarken onların geçmişteki hallerini görürsünüz. Bunun sebebi ışık hızının bir limiti olmasıdır. Sabahları Güneş'e baktığınızda aslında onun 8 dakika 20 saniye önceki halini görürsünüz. Bundan farklı bir şekilde görme şansınız yoktur. Çünkü Güneş'ten gelen ışığın 150 milyon kilometrelik mesafeyi katetme süresi budur. Teleskopla herhangi bir gezegene baktığımızda onun geçmişini görmüş oluruz. (Kozmos:Yeni Dünyalar)
  • Baştan beri gezginlerdik. Yüzlerce kilometre içindeki her koruluğun yerini bilirdik. Meyveler ve yemişler olgunlaştığında oradaydık. Yıllık göçleri sırasında sürüleri takip ettik... Birbirimize bağımlıydık. Sahiplenmek , yerleşmeyi hayal etmek kadar akıl dışıydı. (Kozmos:Yeni Dünyalar)
  • "Boşuna. Sadece kendini kandırıyorsun. Göğün sana felaket mi meymenet mi bahşedeceği belirlenmiştir; değişmez. Duanın herhangi bir şeyi değiştireceğini nasıl umabilirsin? (...) Herhangi bir kötülük yapmadıysan neden yakarasın ki? Kötü bir şey yaptıysan, dua etmek felaketi önlemez. Duacı Ruhban'ın emeği akıbeti değiştirmez." —Yen Tsu (Kuyrukluyıldız)
  • Günümüzde çocuklarımızın akıllarını doldurduğumuz ninniler veya masallar gibi şeyler yerine onlara evrenin oluşum hikayesinin anlatıldığı bir dünya düşünün. Çocuklarımızın tam gelişme çağında akıllarını masallarla ve saçma hikayelerle doldurarak ne kadar çok taze nöronu ve değerli zamanı boşa harcıyoruz. (Kozmos:Yeni Dünyalar)
  • Tıpkı çift yarık deneyinde olduğu gibi bir ışık ışınını, onu oluşturan fotonlarına kadar böldüğünüzde dram başlıyor. 1 fotona ışığın kuantum paketinde kilitlenin ve onun enerjisini bölerek iki parçaya ayırın. İki foton fiziksel anlamda birbirleriyle evdedir veya kuantum fizikçilerinin söylediği şekliyle birbirlerinde "dolanmışlardır." Zaman ve mekânda ne kadar birbirlerinden uzağa gitseler de aralarındaki bağ hiçbir şekilde bozulmaz. Biraz eski yunanistan'daki plato'nun aşk tarifine benzer bu: Tek bir varlık bölünür ve ikiye ayrılır. Var uluslarının sonuna kadar birbirlerinden koca bir evren kadar ayrı bile kalsalar, sevgilisinin iç yaşamına senkronize bir şekilde, her biri diğerinin ruh eşi olarak kalmaya devam eder. Bu fotonlardan birinin kendi çevresinde döndüğünü gördüğünüzde, ruh eşi de anında aynı şekilde dönmeye başlar. (Kozmos:Yeni Dünyalar)
  • Bir kuyrukluyıldız maddesi katmanı bir zamanlar bu dünyayı kapladı ve müteakip dört buçuk milyar yılda toz azıcık ilerleme kaydetti. Karmaşık varlıklar, güçlü istekler, ilk zekâ denemesini geliştirdi. Sonunda ilgisini türediği kuyrukluyıldızlara yoğunlaştırıyor. (Kuyrukluyıldız)
  • Medeniyetin cilalı yüzeyi kaldırıldığında sanki bir şempanze dışarı çıkmaya çalışıyor gibidir. (Atalarımızın Gölgesinde)
  • Avcı toplayıcı atalarımız arasında en çok değer verilen erdem alçak gönüllülüktü (Kozmos:Yeni Dünyalar)
  • Her birimiz kendi yıldızımızın çevresinde dönüp duran küçük gezegenlerden birinin üzerinde gezinmesine izin verilmiş olan küçücük varlıklarız. (Atalarımızın Gölgesinde)
  • Fosil bırakan bütün varlıkları sayın, fark edeceksiniz ki, herhangi bir zamanda yaşamış bütün türlerin kahir ekseriyeti açık arayla artık ortadan kalkmıştır. Tükenme kural, ayakta kalmaysa istisnadır. (Kuyrukluyıldız)
  • Hayaller aslında birer haritaydı. (Kozmos:Yeni Dünyalar)

Yorum Yaz