tatlidede

Aydınlığın yolu karanlıktan geçer....

Aydınlığın yolu karanlıktan geçer....

Aydınlığın yolu karanlıktan geçer...

 

Hiç bir sıkıntı boşuna değildir...Herbiri anlamlı ve değerli birer süreçtir...Önemli olan bundan gerekenleri heybene koyup yola devam etmektir...Dikensiz gül bahçesi yoktur ..

Yaşanan dertlerden derman çıkarmaktır aslolan...Orda,o dertlerin bizzat içinde saklıdır ilaç çünkü...Öyle durup dururken ne şafak doğar hayata ne bahar gelir ömrüne ...Sefaya ulaşmak için cefa lazım...Acıyla,eza ile demlenmek lazım...Hiç uğraşmadan,gayret etmeden ferahlık gelmez...Önce haketmek lazım...Dinginliği kıymetini bilmek için fırtınaya tutulmak lazım...

Konfor alanları terkedilmeden güzel olana ulaşılsın,herşey bir anda olsun istenmekte...

Yok öyle bir dünya...

Korkular üzerine gidilmedikçe,kendi kendine yok olmaz...Kaçtıkça kovalar....

Zor olanı yaşamadan kolaya ulaşmak nafiledir...Basa gelen musibetten ders çıkarmadan,güçlük yaşanmadan deneyim kazanılmaz...Deneyim hayatın demidir...

Onsuz yol alınmaz,tat alınmaz...Zamansız ve zahmetsiz kazanımların hem lezzeti hem ömrü az olur...

Ellerine diken battıkça,gül daha güzel kokar,daha kıymetli olur...

Hayat ilanihaye gülmez...Bazen gözyaşı, bazen gecedir...Gök kuşağı nasip olmaz yağmura şahitlik etmeden ..

Fırtınadan kaçılırsa güçlü olunmaz...Göğüs germek lazım,düşmek lazım bazen...Düşmeden sağlam olunmaz...

Armut pişip ağza düşmez....

Yorulmak lazım,emek lazım...

Hiç hasta olunmadan,hiç ter dökmeden daha güçlü olunur mu?

Hayatı anlamlandıran,yaşanan acılar,sıkıntı ve kederlerdir...

Bunlardan kaçarak ne bir şey elde edilebilir,ne de hayatın gerçek anlamına ulaşılabilir...

Hasılı kelam,zorluk,sıkıntı,

hastalık,acı vs.vardır ve olmalıdır...Daha iyisi için,daha güzeli için vardır...Boşuna değildir,bir hikmeti vardır...

Kör karanlıklar aydınlıklara gebedir...

 

"Fe inne meâl usri yusra"(Elbette zorluğun yanında bir ferahlık vardır) (inşirah suresi 5.ayet..)

 

Yapılması gereken zorluğu kabul edip sabırla göğüs germek,hayra vesile olduğunu bilmek ve vaktini beklemektir...

 

Ahmet Timur

Editör: Ahmet Timur

Yorum Yaz