diorex
Dedas

Aylin Balboa kimdir? Aylin Balboa kitapları ve sözleri

Türk Roman Yazarı Aylin Balboa hayatı araştırılıyor. Peki Aylin Balboa kimdir? Aylin Balboa aslen nerelidir? Aylin Balboa ne zaman, nerede doğdu? Aylin Balboa hayatta mı? İşte Aylin Balboa hayatı...

  • 26.08.2022 06:00
Aylin Balboa kimdir? Aylin Balboa kitapları ve sözleri
Türk Roman Yazarı Aylin Balboa edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Aylin Balboa hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Aylin Balboa hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Aylin Balboa hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1980

Doğum Yeri: İzmit, Türkiye

Aylin Balboa kimdir?

1980 yılında İzmit’te doğdu. Öğrencilik yıllarını Ankara’da geçirdi. Çeşitli dergilerde yazıları yayımlandı. Halen İstanbul’da yaşıyor. Balık adında bir köpeği var.

(Yayıneviden)

Aylin Balboa Kitapları - Eserleri

  • Belki Bir Gün Uçarız
  • Ateş Sönene Kadar

Aylin Balboa Alıntıları - Sözleri

  • Kavuşamayacağınızı bildiğiniz özlemekler çok çirkin ve silahlı. İnsanın doğrudan canına nişan alıyor. (Belki Bir Gün Uçarız)
  • tam olarak ne yaşıyordu bilmiyordum ancak ben kendi hayatımın içinde olmaya alışamıyordum bir türlü. Sanki biri tarafından oraya kapatılmış, rehin alınmış gibi hissediyordum. Bir yandan da normal bu diyordum, başka normal bilmiyordum. Bildiğim başka şeyler vardı. Bildiğimi sandığım bazı şeyler. (Ateş Sönene Kadar)
  • Ancak beklemek karşılaşmaktan bile kötü. Beklerken bir heykele dönüşecek olmaktan korkuyorum. Artık hiçbir şeyi beklemek istemiyorum. (Ateş Sönene Kadar)
  • ...dayak yediği kocasını hâlâ özleyen bir kadın istemiyordum ben evimde. Dayak yediği kocasını bıçaklayan Perihan'ı istiyordum... (Ateş Sönene Kadar)
  • Komik şeyler düşünmeye çalıştım. Düşününce buluyor insan. Güldüm biraz işte. Kendi kendine gülenlere deli diyenler insan değiller. Belki de insandırlar, emin değilim. Ama gülmeyen insanlardan çok korkuyorum. “Hayata katlanamadığımız için espri yapıyoruz” demiş… Kim demiş? Mühim değil, doğru demiş nihayetinde. Bu yüzden mi bu kadar gülüyorum yoksa güldüğüm için mi bu yüze varıyorum kuşkuluyum. (Belki Bir Gün Uçarız)
  • Bi zaman sonra elimi açtığımda Allaha söyleyecek hiç bir şeyim olmadığını fark ettim. Bekledim, kendimi zorladım, ama tek kelime alamadım ağzımdan. (Ateş Sönene Kadar)
  • "Yokluğun varlıktan daha çok yer kapladığı zamanlar var, bildiniz mi? Bir gün illa bilirsiniz." (Belki Bir Gün Uçarız)
  • “Bırak ne halleri varsa görsünler,” dediler bizim için. “Âmin,” dedim içimden. Tek istediğimiz buydu zaten, bırakılmak ve ne halimiz varsa görmek.” (Ateş Sönene Kadar)
  • Nasıl diyorlarsa, öyle yaşamak zorundaydım. Sanki onların çocuğu değildim de , görevleri onların çocuğu olmak olan biriydim. Babam yaşadığı sürece benimle çok muhattap olmadı. (Ateş Sönene Kadar)
  • Her nereden çıkıp gelecekse, artık gelecek o gelecek, hissediyorum. (Ateş Sönene Kadar)
  • Gelecek beni bekliyor, ben de zaten son gücümle her yerde onu arıyorum. (Ateş Sönene Kadar)
  • Hiç olmazsa beni denize çıkaracak bir yol arıyorum, bir yol buluyorum. Bulduğumu sanıyorum en azından. Hayatım hep bir yol aramakla, sonra bir yol bulduğumu sanmakla geçiyor. Yolların bir kurtuluşa çıkmadığını uzun zamandır biliyorum. Bu yüzden işte, hiç olmazsa denize çıksın. (Ateş Sönene Kadar)
  • Ben yoruldum. Genel yoruldum, böyle komple yoruldum..' (Belki Bir Gün Uçarız)
  • Bizim bir Fatma teyze vardı, hafiften terelelli. Kulakları duymazdı. Ne zaman yola çıkacak olsam beni görürdü. İnsanlar genelde beni gideceğim zamanlarda görür. "Yine mi gidiyorsun kafir?" derdi. Yine gidiyorum Fatma teyze. Çünkü ben giderim. Yine olsun yine giderim. Başka türlüsünü bilmiyorum. (Belki Bir Gün Uçarız)
  • "Çünkü bilirsiniz, takvimlere bakarak tayin edilen zaman sadece buz gibi bir matematiktir. Oysa özlemekler sayılmaz. Özlemekler bilhassa yalnız kaldığınızda gelir suratınıza kürekle vurur." (Belki Bir Gün Uçarız)
  • Kafam her geçen gün daha da karışıyordu. Bu kafa karışıklıklarım da beni cehenneme götürecekti, işte olacağı buydu. Allah yanlış yapan kullarını yakıyordu ve içimden bir ses bana geceleri uyumudan önce, mutlaka yanlış yapmasam bile kurtulamayacağımı, çünkü benim zaten doğuştan yanlış bir kul olduğumu fısıldıyordu. (Ateş Sönene Kadar)
  • Sonra işte çok özledim. Özlemekten kalbim ağrıdı. Kavuşamayacağınızı bildiğiniz özlemekler çok çirkin ve silahlı. İnsanın doğrudan canına nişan alıyor. (Belki Bir Gün Uçarız)
  • Oysa bir şey anmamak, onu unuttuğumuzu göstermiyor. (Belki Bir Gün Uçarız)
  • Sohbetin katlanılırlık oranı her geçen dakika düşüyordu. (Belki Bir Gün Uçarız)

Yorum Yaz