Bakan Güler, İlçe ziyaretlerinin son durağı Kızıltepe'de

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kızıltepe'de yaptığı temaslarda onuruna verilen yemekte konuştu: Son 10 yıl içerisinde vesayet zincirinin tek tek çözüldüğüne işaret eden Güler, "Şimdi ayağımıza pranga olarak kalan, 30 yıldır bizim gücümüzü, kuvvetimizi gerileten bir konu var, onu da inşallah birlikte aşacağız" dedi.

Seçim bölgesi Mardin ilçelerinde dün başlattığı gezi ve incelemelerine bugün de devam eden İçişleri Bakanı Muammer Güler, gezi programının son durağı olan Kızıltepe'de vatandaşlara hitap etti.
AK Parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ, İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve Mardin Valisi Turhan Ayvaz, ile birlikte Kızıltepe'ye gelen İçişleri Bakanı Muammer Güler, Dunaysır düğün salonunda iki bin kişinin katıldığı onuruna verilen öğle yemeğine katıldı.

AK Parti Kızıltepe İlçe Başkanı Cengiz Demirkaya ve Milletvekili Abdurrahim Akdağ'ın selamlama konuşmasıyla başlayan programda hemşerlerine hitap eden Milletvekili Akdağ, halkın oylarıyla Ankara'ya seçilerek gönderilen AK Partili üç milletvekilinden biri olan Sayın Muammer Güler'in Sayın Başbakan tarafından İçişleri Bakanı olarak görevlendirilmiş olmasının Mardin'e ve Mardinlilere verilmiş bir hediye olarak kabul görülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Çoşkulu alkışlar eşliğinde salonu dolduran vatandaşları Kürtçe olarak "Merhaba jı werrı" sizlere merhaba" diyerek sözlerine başlayan Bakan Güler, önümüzdeki hafta Mardin'e iki günlük bir ziyaret gerçekleştirecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mardinlilere ve Kızıltepelilere yakışacak bir misafirperverlikle ağırlanmasını salonda bulunanlardan özellikle rica etti.

"ÇÖZÜM OLACAKSA, HAYATIMIN EN ÖNEMLİ GÖREVİ OLUR"
İçişeri Bakanlığı görevinin kendi şahsında Mardinlilere tevdi edilmiş bir onur bir teveccüh olduğunu ifade eden Bakan Güler, "60 yıl önce dedemle birlikte yolumun kesiştiği Kızıltepe'de bir hemşehriniz olarak bugün İçişleri bakanlığı gibi bir önemli görevle siz hemşerilerimin karşısındayım. 41 yıl önce düz memur olarak başladığım İçişleri Bakanlığı'nda bugün bakan olarak görev almanın huzurunu sizlerle yaşıyorum. Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanmıza teveccühlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Böyle bir görevlendirmenin böyle bir dönemde yapılmış olması çok manidardır. Allah'a şükür bu saatten sonra benim ne makam ne de mevkilerle alakalı bir beklentim yok. Ben devlet hizmetinde bütün göreceğimi gördüm. Kaymakamlık, şube müdürlüğü, daire başkanlığı, genel müdür yardımcılığı ve genel müdürlük,müsteşarlık yaptım. Dördü büyükşehir olmak üzere 5 vilayette 19 yıl gibi uzun bir süre valilik yaptım. İstanbul'da çok partili hayatın en uzun dönem valiliğini ve kamu düzeni müsteşarlığı görevini yürüttüm. Vekiliniz olarak milletvekili oldum, İçişleri Komisyonu Başkanlığı yaptım. Bundan sonra makam ve mevki olarak hiç bir beklentim yok. Ama bu görev nedeniyle eğer bu memlekete çözüm sürecinde sizlerin de katkısıyla bir faydam olacaksa bunu da hayatımın en önemli görevi olarak kabul ederim."

Sorunun adını koymadan 30 yıldır yaşanan olayların varlığına işaret eden Bakan Güler, Şimdi ayağımıza pranga olarak kalan, 30 yıldır bizim gücümüzü, kuvvetimizi gerileten bir konu var, onun da çözüm iradesinin AK Parti'de ve Sayın başbakanımızda var olduğunu bütün halkımız biliyor" dedi.

İçişleri Bakanı Güler, zaman zaman alkışlarla kesilen konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mardin'in gerek çözüm sürecinde, gerekse medeniyetler ittifakında çok önemli bir yeri vardır. Bin yıldan beri bu topraklarda farklı dil, din, etnik köken ve inanç farklılığı olan insanların bir arada kardeşçe yaşamıştır. Birbirimizin hakkını ve hukukunu gözettik, birbirimize saygılı olduk. Kürt'ü, Türk'ü, Arap'ı, Süryani'si ve Yezidi'si ile yıllarca bu memlekette beraber olduk. Şimdi bakın, 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' diyoruz. Sayın Başbakanımız azmi ve iradesiyle bu işte taşın altına elini, gönlünü, hatta bedenini koydu. Şimdi mesele samimiyetle bu işe katkı sunma meselesidir. Geçmişte şu oldu, bu oldu, bunlar acı çekti. Evet, Türkiye'de her kesimin çektiği acılar var. Türkiye vesayet zincirlerini demokraside yeni yeni kırmaya başladı. Bakın, Anayasa'nın 26. maddesini bu memleket ancak referanduma götürebildi. Kendi anayasasını da İnşallah bundan sonra kendisi yapacaktır. Elbette yaşanmışlıklar, aşılması gereken çok şeyler var. Ama Allah rızası için 10-15 sene öncesinde düşünülmesi bile mümkün olmayan birçok iyileştirmenin bugün AK Parti iktidarlarında gerçekleşmiş olduğunu unutmayın, bunun ötesine de geçilecek. Önemli olan samimiyetle bu işe inanmaktır. Biz bütün değerlerimize sahip çıkıyoruz. Bizi bir arada tutan değerler ve ortak hukukumuz var. Aramıza nifak sokmak isteyenler var. Aramıza farklılık sokmak isteyenler, ortak taraflarımıza baksınlar neler bulacaklar? Biliyorum ki, bizim ortak taraflarımız başta inancımız olmak üzere har şeyin üzerindedir. O kadar ortak değerimiz var ki farklılıklarımız, çeşitliliklerimiz var. Bunlar hepsi bizim zenginliğimizdir. Bizi birbirimize düşürdükleri zaman asla ve asla bundan bizim karımız olmaz. Doğru olan bizim kardeşliğimizdir, beraberliğimizdir, birbirimizin hakkına, hukukuna olan riayetimizdir. Çanakkale'de bu ülkenin bütünlüğü için 'İslamın son ordusu' Akif'in dediği gibi, memleketin bütün evlatlarıyla canını verirken, bugün başka yerlerde onları karşı karşıya getirmek çok çok hazindir, bunun mutlaka çözülmesi lazım" bölgedeki insanların ve bütün Türkiye'nin bu işin artık çözüme kavuşması konusunda hemfikirdir. Sürece herkesin katkı sunması gerekir. 30 yıldan beri bu olaylar pranga gibi Türkiye'nin gelişmesine, bölgede lider ülke olmasına maalesef köstek oluyor. Şimdi bu işin çözüm zamanı. Biliyorum ki bu bölgedeki insanlar, hangi görüşten olursa olsun, hangi partiye oy verirse versin, demokraside herkes silah, şiddet, tehdit olmadan özgür iradesiyle elbette her şeyi yapar. Bir vatandaş bana, 'Beyim şu hizmetleri bırak da huzurumuz olsun hizmetimiz gelir' demişti. Vatandaş artık bunları görüyor. Sayın Başbakanımız da bunu yakından biliyor. Onun için bu işe Allah rızası için herkes tarafsız katkı sunsun, bu iş bitsin, birbirimizi yemekten, birbirimizin enerjisini tüketmekten vazgeçelim" dedi.

Konuşmasının son bölümünde yaşan süreçte herkesin bir ve beraber olması gerektiğini savunan Bakan Güler Başbakan Erdoğan'ın sorunun çözümüne dair iradesinin güçlülüğüne işaret etti.
Güler: "Kardeşliğimiz ve birliğimiz her şeyin ötesindedir. Eğer bunlar olmazsa ne sofralarımızda, ne evimizde huzur olur. Ama bir olursak, beraber olursak, diri olursak, Allah'ın ipine sarılırsak buradaki gücümüzü de hiç kimse sınayamaz. Bölge halkı ve bütün Türkiye biliyor ki bu işin çözüm iradesi AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır, bunu herkes bilsin" diye konuştu.

Onuruna verilen yemeğin ardından Kızıltepe kaymakamlığını ziyaret eden bakan Güler'e, İlçe Kaymakamı Erkaya Yırık tarafından brifing verildi.

Brifing dosyasını inceleyen Bakan Güler Basın mensuplarına burada yaptığı açıklamada: Kızıltepe Ovası'nda 138 bin hektarlık tarımsal alan ile İlçenin kangrenleşmiş sorunu haline gelen Zergan Deresi ıslah çalışmalarının yıl içerisinde gerçekleştirileceğini söyledi.
Güler, "Mart ayında adeta ilçenin kangrenleşmiş sorunu haline gelen Zergan Deresi'nin ihalesini yapacağız. Bu sorunla ilgilenen Milletvekili kardeşimiz Abdurrahim Akdağ'a huzurunuzda teşekkür ediyorum. Mardin ovasına su taşıyacak GAP Ana sulama kanalları bu yıl bitecek. Sulama kanalları tamamlandığında ise Kızıltepe Ovası'nda 138 bin hektarlık tarımsal alan suyla buluşacak. Bu da 276 bin kişiye istihdam yaratacak. Böylece Kızıltepe'ye yarım katrilyonluk ek bir katkı sağlamış olacak. Bu sorunun çözümüyle pararlel olarak sıklıkla yaşanan elektrik sorununda da önemli bir rahatlama sağlanacak" diye konuştu.

Kızıltepe programının son bölümünde ilçe merkezinde bulunan esnafları yoğun güvenlik önlemleri altında ziyaret eden Bakan Güler, Ankara'ya dönmek üzere ilçeden ayrıldı.