tatlidede
tatlidede

Bakan Yanık'tan engellilere atama müjdesi

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık oldu.
  • 02.02.2023 15:10
Bakan Yanık'tan engellilere atama müjdesi

Bakan Yanık; Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, TV DEN Yönetim Kurulu Üyesi Emin Aydın ve Elazığ Kanal Fırat ve Kanal E Televizyonları Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtladı.


“BİZİM YAPTIKLARIMIZI MİLLETE VAAT OLARAK SUNUP KANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Altılı masadan yapacakları şeyler üzerinden bir söz söylemiş olmaları, henüz adaylarının belli olmamasına rağmen faaliyetler üzerinden bir söz söylenmesini prensipte önemli buluyorum. Ama açıkladıkları program içinde bakanlığımızın faaliyet alanındaki konularla ilgili karşımıza maalesef şöyle bir tablo çıktı; önerilen işlerin çoğu yıllardır yapılan çalışmalar, bir kısmı yerleşik çalışmalarımız. Karşımıza şu çıkıyor; altılı masayı oluşturan 2 kişi AK Parti iktidarlarında birisi Başbakanlık, birisi bakanlık yapmış. Faaliyet alanımızı iyi bildiklerini düşünürüz. Bu kadar yıl AK Parti iktidarlarında başbakanlık, bakanlık yapan siyasilerin kendi dönemlerinde yapılanları bildiklerini sayarız. Bizim yaptıklarımızı millete vaat olarak sunup kandırmaya çalışıyorlar. Ben siyasetin projeler üzerinden, üretim üzerinden yarışmasını çok kıymetli bulurum. Ama böyle bir yarış değil. Böyle Ali Cengiz oyunu yaparak değil. Altılı masa dersine iyi çalışmamış” ifadelerini kullandı.


“VATANDAŞLARIMIZIN TAKTİRİNİ, TEVECCÜHÜNÜ ALAN ÇALIŞMALARIMIZ VAR”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, “Bizim bu anlamda çalışmalarımızla ilgili şükürler olsun son derece güzel geri dönüşler var. Vatandaşlarımızın taktirini, teveccühünü alan çalışmalarımız var. Önemli olan haneye gelen gelir düzeyi. Bizim için ölçüt o hanedeki kişi başına dağılımı var mı, yok mu? gidip bakarız. Bir kişi varsa size hizmet sunamıyoruz demiyoruz. Son yıllarda ısınmanın doğalgaz olduğu yerlerde ısınmayı doğalgaza çevirdik. Bunun sınırlarını genişlettik. Biz sosyal hizmeti ve sosyal yardımı yoksulluk sınırında insanların hayatını en alt düzeyinden çıkarttık. Bizim sosyal hizmet ve yardım anlayışımız; bu milletin ürettiği refah düzeyini oradan yeterince payını alamayan çeşitli sebeplerle olan bu refahtan yeterince pay alamayan vatandaşlarımıza ortak etmek. O yüzden aile destek programımızın kapsamını Cumhurbaşkanımızın tasnifleriyle genişlettik. Doğalgazı inşallah bütün Türkiye genelinde olsun diye uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.


“SEÇİM ÜZERİNDE NE KADAR YIPRATIRSAK KARDIR DİYE HAREKET EDİYORLAR”
Bakanı Derya Yanık, “Bizim olayın üstünü örtmek gibi bir durumumuz olamaz. Biz mağduru korumakla mecburuz. Gizlilik kararı; yapılan yargılama ve dosya içeriğiyle alakalı mağdurun haklarına halel getirecek bilgilerin paylaşılmaması, kamuoyuna açılmaması demektir. Gizlilik talebinde bulunurken biz de düşündük. Bu eleştirilerin geleceğini ön görmek zor değil. Muhataplarımızı diliyoruz. O kız çocuğunun hayatının muhataplarımızın umurunda olmadığını da biliyoruz. Amaç yıpratma üstadım. Bugün bu eleştirileri yapanların bir kısmıyla bir sivil toplum çalışmalarında bir şekilde görüşen insanlarız aynı zamanda. Bu bakanlığın sorumluluğunu iyi bilen, sorumluluğunu bu vakada da diğer vakalarda da çok iyi yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Şu an semi var. Seçim üzerinde ne kadar yıpratırsak kardır diye hareket ediyorlar. Gizlilik meselesinde zaten davayla alakalı şi ana kadar süreç noktasında kamuoyunun bilmediği bir şey yok. Kamuoyunun bilmediği şey mağdurun şu anki konusu. Bunu gizlemeye çalışıyoruz. Mağdurun korunmasına yönelik bir hareket. Duruşmanın gizli yapılmasını biz talep etmedik, mağdurun kendi avukatı talep etti. Biz gizlilik kararı istedik çünkü mağdurun kimliği, yeri ismiyle alakalı böyle bir talepte bulunduk. Mahkeme değerlendirir, uygun görürse kabul eder. Mahkemede kabul etti ve yargılama sürüyor” dedi.


“ERKEN YAŞTA ZORLA EVLİLİKLERLE ALAKALI ÇOK UZUN ZAMANDIR ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Erken yaşta zorla evliliklerle alakalı çok uzun zamandır çalışmalar yapıyoruz. Şükürler olsun ki önemli mesafede aldık. Bu konular zor ve meşakkatli konular olmasına rağmen emek verdiğimiz, çaba gösterdiğimiz bir konu. Kurumlar içerisinde çalıştığınızda sonuç alıyorsunuz. Burada sorumluluğumuzun idrakindeyiz ve aralıksız çalışmalarımıza devam ediyoruz. Zorla evlilikle halindeki vakalardan halindeki vakalar haricinde medeni yaşın haricindeki evliliği kabul etmiyoruz. 15 yaş altı çocuğun istismarı olarak tanımlanıyor. Bunu ortaya koyalım. Yasal bir sınırdan bahsediyoruz. Bununla ilgili zorla evlilik noktasında çalışmalar yapıyoruz. Toplumsal farkındalık noktasında ciddi bir çalışmalar silsilesi devam ediyor. Erken yaşta evliliğin çok görüldüğü pilot bölgeleri taradık. O bölgelerde daha yoğun çalışmalar yapıyoruz. Eğitime erişimin kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılması için desteklenmesi yönünde çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu.


“MAALESEF ALKOL BAĞIMLILIĞI ŞİDDET VE DİĞER HANE İÇİ PROBLEMLER NOKTASINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR SEBEP”
Bakan Derya Yanık, “Kadına yönelik şiddette araştırmalarda alkol ve diğer maddeler yüzde 70-75 kadına yönelik şiddette alkolün etkisinin olduğu araştırmalarda çıkıyor. Şunu açık yüreklilikle konuşmamız lazım; insanların hayat tarzı, yaşama biçimi, tercihleri bahse değer kişisel olarak değerlendirmelerimizi yapabiliriz. Ama kurumsal anlamda bir toplumun sıhhatini düşünüyorsak, gerçeği konuşmak durumundayız. Birbirimize ideolojik, inanç, şu bu boyutunda etiketlemelerden önce neyin doğru neyin yanlış olduğunu açık yüreklilikle konuşmamız lazım. Maalesef alkol bağımlılığı şiddet ve diğer hane içi problemler noktasında çok önemli bir sebep, sorun olarak karşımızda duruyor. Bununla alakalı bir çözüm düşünmemiz gerekiyor” diye ifade etti.


“ÇOCUKLAR ÖNEMSEDİĞİMİZ BİR BAŞLIK”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Bizim sosyal hizmet başlıklarımızın ilki çocuklarımız. Çocuklar bunlardan birisi ve önemsediğimiz bir başlık. Temel noktamız o hizmetin aile odaklı sunulmasıdır. Bu ne demek? Engellilerimiz, yaşlılarımız, çocuklarımız mümkünse ailelerinin yanında bakılmaları mümkünse ilk tercihimiz orada tutmak. Sadece yoksulluk, ekonomik yetersizlik sebebiyle devlet korumasına almayıp, ailenin yanında desteklemek birinci basamağımız. İkinci seçenekte çocuğun bir şekilde aile ortamında yaşaması mümkün değilse çocuğu yine aile ortamına ulaştırmaya çalışıyoruz koruyucu aile yoluna gidiyoruz. 2021 itibariyle 30 Haziran’ı Cumhurbaşkanı’mızın tensipleriyle ‘koruyucu aile günü’ olarak kutluyoruz. Hanımefendiye teşekkür ediyorum. Koruyucu aile günü Emine Erdoğan Hanımefendi’nin fikirleriyle gündeme girdi. Burada yine devlet bakımına, korumasına alınması gereken çocuklarımızın içinde olduğu bir yapı. Orada şöyle bir süreç var; müracaat etmiş ve ben çocuğun koruyucu ailesi olmak istiyorum denilince. Biz çocuğumuzun ahlaki, manevi, sosyal ihtiyaçlarını karşılamak noktasında karşılarlar mı diye bakıyoruz. Arkadaşlarımız koruyucu aile olmak isteyen bireyleri uzunca araştırıyor. Çocuklarımız çok kıymetli. Çocuklarımızı kime emanet edeceğimizi bilmemiz lazım. Buna uygun olup olmadığını, koruyucu aile olmasını sağladığımız çocuğumuzla ailenin uyumuna bakıyoruz sürekli periyotlarla. Sonrasında da koruyucu ailelik süreci başlamış oluyor. Takipte başarıya ulaşılmış oluyor” şeklinde ifade etti.


“TÜRKİYE’DEKİ KORUYUCU AİLELİK DÜNYADAKİ DİĞER ÜLKELERDEN FARKLI”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, “Bizim milletimiz bir şeye, bir şeyin olması gerektiğine inanırsa adeta merhamet, cömertlik pınarı oluyor çağlıyor. Koruyucu ailelikte örnekleri bir görseniz. Her seferinde ağlayarak yanlarından ayrılırken ağlıyorum. Koruyucu ailelerin yüzde 70’inin biyolojik çocukları var. İstisnasız hepsinde kendi akranında koruyucu aile oldukları aileler var. O kadar inanılmaz bir biçimde sarıp sarmalayan ailelerimiz var. Bu anlamda koruyucu ailelik dünyadaki diğer ülkelerden farklı. Bizde tam bir aile oluyorlar. Tamamen aile beraberliğine dönüşüyor. Bu noktada çok farklı bir model geliştirdik Türkiye’de. İstediğimiz düzeyde mi? Daha çok duyurulması lazım. Ailelerimizin daha çok istekli olması için tanıtım çalışmaları yapıyoruz. Bu noktada en büyük destekçimiz sayın Emine Erdoğan Hanımefendi. Bu ihtimalde olmazsa biz kendi kurum bakımımıza alıyoruz. Kurum bakımımızda da meseleye bakışı da yaklaşımı da işleyişi tümüyle değiştirdik. Bundan 20-30 sene önce devlet yurtları dediğimizde 25-30 kişilik odaların, ranza düzeyinin karanlık binaların görüntüsü gelir. Şu anda öyle değil. Çocuk evlerimiz, sitelerimiz var. Bir sitenin hepsi sitede. En fazla 6 çocuğumuz aynı evde kalıyor. Kardeşler varsa cinsiyet ayrımına göre bir arada tutuyoruz. Kardeş birliğini bozmamak şekilde ev düzeninde sosyal faaliyetlerini destekleyen, eğitimlerini, başarılarını, yeteneklerini takip eden bir kurumuz” şeklinde ifade etti.
“BİR ANA-BABA ÇOCUĞUNUN ÜZERİNDEN ELİNİ NASIL ÖELENE KADAR ÇEKMEZSE BİZDE ELİMİZİ ÇOCUKLARIMIZIN ÜSTÜNDE TUTUYORUZ”
Bakanı Derya Yanık, “Yaşlanan nüfus demografik dönüşümü hızlı yaşan bir Türkiye. Bziim genç nüfusumuzu, Türkiye’nin çocuklarını güzel yetiştirmemiz lazım. Onların ülkeye bağlı, becerilerinin yüksek olduğu çocuklar olmasını çok istiyoruz. Çocuk yetiştirime dediğimizde bu çok geniş bir kapsam. Bizim bakanlığımız olarak, bakanlık sorumluluğunda yaklaşım nereden nereye geldi dersek herhalde A’dan, Z’ye imkanlar noktasında ciddi bir yaklaşım farkı oluştu. Ebeveyninin yanında yaşayan çocukların imkanı ailelerinin imkanı kadardır. Ben çocuklarımıza diyoruz ki siz devletin imkanlarına sahipsiniz. Siz isterseniz biz sizin istediğinizi yaparız. Çok gayretli çocuklar var. Hepsini hayata hazırlamak, kendi hayatlarını kurma yaşına gediklerinde ona hazır olmalarını istiyoruz. 18 yaş devlet korumasından ayrılma yaşı. Kurum bakımından ayrılacak çocukların en az 1 yıl öncesinden başlayarak sosyal hayata uyum süreçlerini başlatıyoruz. Üniversiteye devam ettiklerinde, üniversiteyi bitirene kadar devam edebiliyorlar. İkinci olarak; istihdam hakları var. İstihdam hakkını kullanan, kamu kurum ve kuruluşlarında işe başlamış çocuklarımızın sürece uyumlarını sağlamak için onları gittiklerinde destekliyoruz. Özel sektörde istihdam edilenlerin desteklenmesi ve takibiyle alakalı takip ediyoruz. Kısacası çocuklarımızın devlet korumasında olduğunda da, sonrasında da hayatın içine karıştıklarında da verimli, müreffeh, öz güveni yerinde üretken insanlar, bireyler olabilmeleri için elimizden gelen gayreti sağlıyoruz. Bir ana-baba çocuğunun üzerinden elini nasıl öelene kadar çekmezse bizde elimizi çocuklarımızın üstünde tutuyoruz” dedi.


“ENGELLİLERİMİZLE ALAKALI PEK ÇOK ÇALIŞMAYI HAYATA GEÇİRDİK”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Biz bugün her bir vatandaşımızın hangi noktada güçlüyse o noktadaki verimliliğini arttıracak mekanizmalar kurmaya çalışıyoruz. Engellilerin dışarı çıkamadığı, yük olduğu maalesef utanç meselesi görüldüğü zamanlar yaşandı. Halbuki engellilerimiz bizim başımızın tacı. Onların sahip oldukları imkanları kullandırmak üzere de her türlü çalışmayı yapıyoruz. Engellilerin en çok ihtiyaç duyduğu konuların başında erişebilirlik gelir. Bununla ilgili yasal alt yapıdan gerekli düzenlemelere kadar pek çok çalışmayı hayata geçirdik. Biz Erişeilirlik Modeli dediğimiz (ERDEM) modeliyle hareket ediyoruz. Kurum ve kuruluşlara erişim, istihdama katılmalarıyla alakalı destekler, sağlık ve ekipman ihtiyacı sahibi vatandaşlarımızın isteklerini karşılama, engelli vatandaşlarımızın engelli maaşıyla desteklenmesi, engellisine baan aile ferdinin bu anne, baba, kızı kardeş olabilir. Önemli değil. Maddi olarak desteklenmesi gibi pek çok çalışmaları bir arada yapıyoruz” ifadelerini kullandı.


“YAŞLILARIMIZIN GÜNLÜK HAYAT İÇİNDE İHTİYAÇ DUYDUKLARI TÜM HER ŞEYİ KARŞILIYORUZ”
Bakan Derya Yanık, “Yaşlılarımızla alakalı eğer mümkünse kendi sosyal çevresinde desteklenmesini sağlıyoruz. Yerel yönetimlerle Yaşlı Destek programlarımız var. YADES programları. Onlar kendilerince belirliyorlar, benim sınırımda şu kadar yaşlı var diyorlar. Biz ücret taktim ediyoruz, onlar kendi hizmetlerini sağlamış oluyorlar. Ev temizliklerini yapıyoruz, yemekleri, tıraşları onları yapıyoruz. Yaşlılarımızın günlük hayat içinde ihtiyaç duydukları tüm her şeyi karşılıyoruz”
“ULUSLARARASI ÖDÜL ALMIŞ BİR SİSTEMDEN BAHSEDİYORUZ”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Yardım demek yoksulluk demek değil. Yoksul vatandaşlarımızı sosyal devlet olmanın gereği desteklememiz lazım. Bizim son dönemde öne çıkardığımız yardım programlarımıza baktığımızda; bu konuda çok ısrarlıyız ve iddialıyız. Üretilen bir toplam değerin buna yeterince ortak olamamış kitlelere dağıtılmasını sağlıyoruz. Mesele yoksulluk, açlık değil. Çok ötesinde bizim için. Sosyal yardımda kriterimiz; temelde iki kanunumuz var. 3294 sayılı kanun, en temel mevzuatımız budur. İkincisi ise 2828 sayılı sosyal hizmet kanunu. Bu daha çok çocukların devlet korumasına alınmasıyla alakalı kısmı destekler. Bu kanun çerçevesinde bir de Cumhurbaşkanımızın sosyal yardımlarıyla alakalı ilke kararları vardır. Biz bu standartlar çerçevesinde sosyal yardımlarımızı sağlarız. Şunu çok açık yüreklilikle söylüyorum; bizim bütünleşik sosyal yardım sistemimiz vardır. Şu anda 28 kamu kurumumuz bu sosyal yardım sisteminin içerisindedir. Bu sistem kuruluşlarda tarama yaparak gayrimenkulü var mı, çalışıyor mu, aracı var mı, geliri nedir, hanede kaç kişi yaşıyor… bütün bu taramayı yapıyoruz. İlk basamakta bunların hiç biri çıkmazsa ikinci aşamada meslek arkadaşlarımız gerekli incelemeyi yapıyor. Bu dönemde şeffaf, ölçülebilir bir sistemimiz var. Bize yandaş sistemleri var dediler geçmişte. Biz de gelin kontrol edin dedik. Uluslararası ödül almış bir sistemden bahsediyoruz” dedi.


“AİLE VE SOSYAL HİZMETLER ENSTİTÜSÜ’NÜ MİLLETİMİZE ARMAĞAN EDECEĞİZ”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, “Bizim bakanlık olarak çalıştığımız hizmet gruplarımız dezavantajlı gruplar. Özel ilgi gerektiren gruplar. Aile ve toplum hizmetleri çerçevesinde baktığımızda 85 milyonun hepsinin bu çatının altına girmesinden bahsediyoruz. Biz düzenli olarak baktığımızda araştırmalarda 2021’de 5 yıllık dönemlerde araştırmalarda Türkiye ergen, çocuk profili araştırmasını yapıyoruz. Bunu bir aşama ileriye taşımak istedik. Dedik ki daha bütüncül bir biçimde bu çalışmaları akademik bir formasyon içerisinde yapalım. Bakanlık personellerimizi yetiştirelim, geliştirelim. Çalışmaları diğer paydaşlarla birikte değerlendirelim. Hem de kendi alanımızla alakalı programlar yapalım. Enstitü veya akademi şu an için ismine karar vermedik. Enstitünün yasal alt yapısı için çok titizlikle çalışıyoruz. İnşallah Aile ve Sosyal Hizmetler Enstitüsü’nü milletimize armağan edeceğiz” şeklinde ifade etti.


“KILIÇDAROĞLU BİR İSTİSMAR KAPISI AÇMAK İSTEDİ”
Bakanı Derya Yanık, “Başörtüsü meselesi Kılıçdaoğrlu’nun elinde patladı. Sayın Kılıçdaroğlu video bir mesajda ‘biz başörtülü kardeşlerimizin sıkıntılarını biliyoruz, bunu bir yasal düzenlemeye bağlayalım’ dedi. Halbuki yasal düzenlemeye bağlanmıştı. 2015’ten itibaren baş örtüyle alakalı bir sıkıntı kalmadı. Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki; Bu noktada günün birinde yine bir takım zorbalıklar, yasaklar, hak mahrumiyetleri olmasından endişe ediyorsak bunu biz anayasal düzenle kayıt altına alalım dedik. Ama muhalefetin tutumunu gördük. Görüşmeyi bile kabul etmediler. Bunların hepsi milletin gözü önünde oluyor. Dolayısıyla aynı anayasa maddesine dayanarak 1980-1990 başlarında serbest bırakarak daha sonra başörtüsü yasağına gerekçe kıldı. Hukukun nasıl hamur gibi yoğrulduğunu zamanında biz bu ülkede çok yakından gördük. Bize bunu anlatmasınlar. Her şey milletin önünde oluyor. Bir istismar kapısı açmak istedi, elinde kaldı Sayın Kılıçdaroğlu’nun” ifadelerine yer verdi.


“AİLE BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Evlilik birliğiyle alakalı anayasamız aile toplumun temel taşıdır. Aile gerekli mekanizmasını kurar der. Özellikle aile hukuku noktasında anayasa madde düzenlememiz bulunmakta. Fakat son yıllarda bu dünyadaki eş cinsel dalga sebebiyle evlilik birliği üzerinde bir takım tartışmalar başladı. Bizim gerek anayasamız gerek kanunlarımız evlilik birliğinin nasıl oluşacağı noktasında açık. Biz en üst düzeyde bir anayasa düzenlemesiyle alakalı bir ortak nokta koymak için kanaatimizi ve kararımızı açık bir biçimde anayasaya bildirdik. ‘kadın ve erkekten oluşur’ şeklinde bir cümle eklendi” dedi.


“2023 YILINDA ENGELLİ ATAMALARIMIZ OLACAK”
Bakan Derya Yanık, “Engellilerle alakalı 2023’ün ilk atamasını Şubat ayı içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızla birikte gerçekleştireceğiz. Çok zuun olmayan bir tarihte ilk atamalarını yapmış olacağız. Bizim çeşitli kanunlardan kaynaklı sosyal atamaları biz yapıyoruz. Kadro ve ne kadar kişinin atanacağını belirlemek bize ait değil. Kamu kurum ve kuruluşlarının taleplerini toparlayıp yapıyoruz. Devlet korumasından yararlanıp istihdam hakkından faydalanan çocuklarımızın dönem dönem atamalarını yapıyoruz. Şehit yakını ve gazilerimizin çocuk ve yakınlarının atamalarını yapıyoruz. 2022 yılında 6 bin toplamda onun dışında küçük sayılarla yaklaşık 7 bin arkadaşımızı bakanlık kadrolarımıza biz dahil ettik. Şu anda onların eğitim ve oryantasyon süreçleri devam ediyor” şeklinde ifade etti.

Editör: Kadir Üründü

Yorum Yaz