tatlidede

Baro ve Tabipler Odasından ortak HDP Açıklaması

HDP’nin kapatılması gerekçesiyle Yargıtay’ın hazırladığı iddianame ile Anayasa’ya yaptığı başvuruya barolar ve tabipler odası tepki gösterdi.
  • 19.03.2021 18:31
Baro ve Tabipler Odasından ortak HDP Açıklaması

Mardin’den Baro, Tabipler Odası ve TMOBB Mardin temscillerinin de destek verdiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Son dönemlerde Türkiye’nin gündemini işgal eden temel meselelerden bir olan  HDP’nin kapatılması ve HDP üyesi milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin olarak görüş ve önerilerimizi sizlerle paylaşmak isteriz.

Parti kapatma konusunda Türkiye son derece dramatik bir hafızaya sahiptir. Anayasa Mahkemesinin kuruluşundan bu yana 24 siyasi parti kapatılmıştır. Son olarak 2008 yılında AKP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır. Bizler demokrasiye, hukuka ve çoğulculuğa olan inancımız, ilkesel ve ahlaki tutumumuzun gereği o dönemde AKP’nin kapatılmasına karşı çıkmış, bu görüşümüzü de kamuoyuyla paylaşmıştık. Bundan tam 13 yıl önce, 19 Mart 2008 tarihinde AKP’nin kapatılmasıyla ilgili kamuoyuyla paylaştığımız ve halen güncelliğini koruyan görüşlerimizin bir bölümünü sizlerle paylaşmak isteriz;   

"Türkiye'nin demokratikleşmesinin en etkili yolunun, AB üyeliği yolunda gerçekleştirilmesi gereken reformlar olduğunu hatırlayarak, duraksayan, geri bırakılan reform süreci kararlı bir irade ile yeniden programlandırılmalıdır. Siyasi partiler ve seçim kanunları derhal TBMM gündemine alınarak, demokratik bir hale getirilmeli, siyasi partilerin yargı erkinin, keyfi, siyasi ve denetimi mümkün olmayan takdir hakkı ile kapatılmasının önüne geçecek bir düzenlemeye kavuşturulmalıdır. Türkiye'de gerçek demokrasi isteyen çevrelerin işbirliği ile Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne cevap verecek bir içerikle en kısa zamanda yeni sivil bir anayasanın hazırlanması için çalışmalar hızlandırmalıdır".

Seçim ve demokrasi birbirinin ayrılmaz iki parçasıdır. Hiç kuşkusuz demokrasinin en önemli nişanesi seçimdir.  Bölgemizdeki birçok il ve ilçe, 2016 yılından beri, seçilmiş belediye başkanlarının yerine merkezi yönetim tarafından kayyum olarak atanan vali ya da kaymakamlar tarafından yönetilmektedir. Genel bir uygulama haline gelen kayyum uygulaması demokrasiye olan inancı zayıflatmıştır. Geçmiş tecrübelerimizle de sabit olduğu üzere, siyasi partileri kapatmak suretiyle siyaset kurumunu güçsüzleştirmek ve etkisiz hale getirmek, ülkemizi demokratik değerlerden ve nihai hedef olan Avrupa Birliği üyeliğinden daha da uzaklaştıracağı gibi aynı zamanda siyaset dışı araçların daha da güçlenmesine yol açacaktır.”

STK’lar ve meslek örgütleri olarak; parti kapatma ve milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasının ülkemize bir yarar sağlayamayacağını, dikkat çekilen açıklamada “Pandeminin etkisiyle artan ekonomik sorunları daha da ağırlaştıracağını, çoğulculuk ve hukuk devleti ilkesi açısından da kırılmalara yol açacağını düşünüyor ve değerlendiriyoruz. Bu nedenle siyaset kurumunu denklem dışına itecek uygulamalardan vazgeçilmeli, ekonomik, sosyal ve insan hakları alanındaki reformlara öncelik ve hız verilmesinin ülkemizin ve tüm yurttaşlarımızın yararına olacağı kanısındayız.”ifadelerine yer verildi.

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz