tatlidede

Başarılı Yöneticilerin (!) Yaptığı 7 Büyük Hata

Başarılı Yöneticilerin (!) Yaptığı 7 Büyük Hata

Liyakat Yerine Riya-Katlı İnsanların Tercih Edilmesi

Başarılı Yöneticiler (!) Kişilerin seçiminde liyakati değil riya-katlı insanları daha çok tercih ederler. Çünkü onlar; “doğru işi” yapmaktan ziyade “işini doğru yapmak!” terimini daha çok benimserler. “Çok yaşa padişahım” cümlesini duymak en sevdikleri şeydir. Koşulsuz itaat isterler, eleştirilmekten haz duymaz, karşı gelinmesini sevmezler. Bu yüzden başarıyı etrafındakilerle sınırlı tutarlar. Etrafındakilerin alkış ve övgüleri onların başarı ölçüleridir. Alkışların sıklığı, “çok yaşa” seslerinin gürlüğü onlar için olmazsa olmazdır.

Bol Bol Ziyaret Fotoğrafları Paylaşılması

Başarılı yöneticiler(!)tarafından paylaşılan hastalık, taziye, nişan, düğün, vb ziyaretlerkesinlikle hizmet sunma programları değildir. Toplum tarafından kabul görmüş yapılmasında sakınca görülmeyen örfi adetlerden ve minnetsizdir.

Buraya kadar herhangi bir sorun görülmemektedir. Ancaktopluma mal olmuş yöneticilerin (!)her defasında bu tür ziyaretleri hizmet kapsamında sunmaya çalışmaları kabul edilebilir bir durum değildir. Bizden söylemesi, uygulayıp uygulamamak elbette kendi tasarruflarıdır. Lakin bu tür paylaşımlar; sahibineminnet, paylaşım sahiplerinin hanesine ise riya olarak kaydedilir.

Sonu Gelmeyen Toplantıların Çokluğu

Başarılı yöneticilerin (!)sürekli toplantı düzenlemesi/ paylaşım yapması; icraat habercisi değil, zaman israfı ve vatandaşı oyalama taktiğinden başka bir şey değildir. Vatandaş bizim ne kadar toplantı düzenlediğimizi değerlendirmez, sunulan hizmetin varlığına bakar. Yani soyut kavramları çok iyi idrak edemez, somut işler ister…

Geçmiş ile Sürekli Kavga Edilmesi

Başarılı yöneticiler (!) geçmişe takılıp kalmazlar. Geçmişi irdeler, ders alınması gereken kısım varsa dersini çıkarır, hatayı düzeltir, güzel işlerin sürekliliğini sağlar. Yani geçmiş üzerinden sürekli eleştiri kültürü, kendi başarısızlığını örtme halidir. Zira hiç kimse ne tam anlamıyla başarılı, ne de tamamen başarısızdır. Geçmişi eleştirerek topluma şirin görünmeye çalışmak size bir süre fayda sağlar, ancak daha uzun vadede sizi hedef tahtasına oturtur.

Ben Dilinin Sık Kullanılması

Başarılı yöneticiler (!) ben dilini kullanmayı pek severler. Oysa başarılı olmuş olsanız dahi bu sizin başarınız değil, sahip olduğunuz ekibin başarısıdır. Unutmayın ki hiçbir başarı kişisel değildir. Başarı ekip işidir. Ortada bireysel başarı varsa, bu sizin başarınız değil, başarıyı yakalayan kişinin başarısıdır.

Herkesi Etki Altına Alma Tutkuları (!)

Başarılı ve adil yöneticiler (!) kurumları tahakkümü altına almaya çalışmaz. Kurumların sevk ve idaresini yapar, çalışmalarını denetler, ancak aleyhine olabilecek her şeyi engellemeye çalışmaz. Bu durum başarılı yöneticilerin (!) başarısını gölgelediği gibi, doğruya ulaşma noktasında da kendi kendisini engellemek demektir. Kısacası herkes yanlış olmadığı gibi, herkes suçlu da değildir.

 

Dinlemeden Yargılama Marifetleri (!)

Başarılı yöneticiler (!) konuşmayı sevdiği kadar, dinlemeyi pek sevmezler. Hâlbuki dinlemeyi bilmek, sürekli konuşmaktan çok daha hayırlı ve daha büyük bir erdemdir. Dinlemek “dedikodu“ ve “hukuksuzluğun” önünü keser. Büyük hatalar yapmanın önünü keser. Dinlemeden yargılamak, kişinin yaşam hakkını elinden almaktır.

 

Günümüz başarılı idarecileri bu güzel davranışlarından (!) vazgeçerler mi bilinmez ama bilinen tek gerçek bu güzel (!) hatalarla toplumun çok şey kaybettiğidir.

 

Dua ile…

#makamemanettir

 

 

 

 

 

 

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz