matesis
dedas

Sezai Karakoç'un iz bırakan Mona Roza şiiri... 'Zaman ne de çabuk geçiyor Mona...'

Sezai Karakoç'un 16 Kasım 2021'de hayata gözlerini yumması, sevenleri tarafından 'dünyada sürgün hayatının sona erişi' olarak değerlendirildi. Hayatı ve şiirleri hakkında geniş çaplı haklı araştırmalar yapılmaya başlandı. Peki Monna Rosa'yı hiç duydunuz mu?
  • 17.11.2021 00:58
Sezai Karakoç'un iz bırakan Mona Roza şiiri... 'Zaman ne de çabuk geçiyor Mona...'

Sezai Karakoç'un 16 Kasım 2021'de hayata gözlerini yumması, sevenleri tarafından 'dünyada sürgün hayatının sona erişi' olarak değerlendirildi. Hayatı ve şiirleri hakkında geniş çaplı haklı araştırmalar yapılmaya başlandı. Peki Monna Rosa'yı hiç duydunuz mu? 2011 yılında bir edebiyatçı, Monna Rosa şiirinin 80 kuşağı üzerindeki etkisini izlemek için bir sempozyumda bir bildiri bile sunmuş!

Türk edebiyatından Sezai Karakoç geçti. Ünlü şair 88 yaşında hayata gözlerini yumdu. Türk dilini en etkili biçimde kullanan yazarlardan biri olan Sezai Karakoç'un hafızalara kazınan pek çok şiiri var.

Bu şiirlerden en çok bilineni yalnızca siyasetçiler tarafından seslendirilen şiirler değil.

Sezai Karakoç'un Monna Rosa şiiri, belki de en çok okunan, şiirden konu açıldığında üzerine en çok yorum yapılan şiirlerden biridir.

Veysel Şahin tarafından kaleme alınan bir makalede Sezai Karakoç'un Monna Rosa şiiriyle ilgili şu sözler sarfedilmiştir: "Karakoç‟un Batı kültürü ve sanatıyla olan kopmaz bağı, onun zengin bir şiir kültürüne sahip olmasına katkı sağlar. Şairin “Hızırla Kırk Saat, Leylâ ile Mecnûn, Gül Muştusu, Monna Rosa ve Zamana Adanmış Sözler” adlı eserleri, Türk kültürü, İslâm medeniyeti ve bütün ilahî dinleri dikey boyutta yeniden zihinlerde kavratmayı amaçlar. Karaca, “Karakoç‟un amacı, geleneği adeta müze vitrinlerinde hayranlıkla seyreder gibi muhafaza ve müdafaa etmek değil diriltmek, yaşatmaktır.” (Karaca 2005: 188) diyerek Sezai Karakoç‟un gelenek ve medeniyet algısını çağın ruhunda yeniden diriltme arzusunda olduğunu belirtir."

Ebubekir Eroğlu bir çalışmasında Monna Rosa şiirleriyle ilgili olarak şunları ileri sürer: “Monna Rosa ilkgençlik tutkuları ile örülü bir aşk şiiridir. Ama tek bir olgunun yüceltilmesi değildir. Duyarlık ve coşku birbirine eklenerek ve düşsel unsurlarla da beslenerek şiiri oluşturur.

Monna Rosa

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hal var.
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.

Açma pencereni perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi,
Bende çıkar güneş aydınlığına.
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi.
Seni hatırlatır her zaman bana.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi.

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
Işıksız ruhumu sallar da durur.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar.

Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi.
Ellerinden belli olur bir kadın,
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin, ellerin ve parmakların.

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.

Akşamları gelir incir kuşları,
Konarlar bahçemin incirlerine.
Kiminin rengi ak kiminin sarı.
Ah beni vursalar bir kuş yerine.
Akşamları gelir incir kuşları.

Ki ben Mona Rosa bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni.
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza.
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.

Artık inan bana muhacir kızı,
Dinle ve kabul et itirafımı.
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı
Alev alev sardı her tarafımı.
Artık inan bana muhacir kızı.

Yağmurdan sonra büyürmüş başak,
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak.

Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kuş tüyüne.
Bir tüy ki can verir gülümsesen,
Bir tüy ki kapalı geceye güne.
Altın bilezikler o kokulu ten.

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister,
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Editör: Muhammed Gülhan

Yorum Yaz