tatlidede

Süryaniler Kimdir? Süryaniler Nerelerde Yaşar? Süryanilerin dini nedir? Süryaniler bir millet mi?

Anadilleri olan Süryanicede kendilerini Suryoyo olarak tanımlayan Süryanilerin kökenleri tartışmalı bir konudur. Bu tartışma, Süryanilerin Arami ya da Asuri kökenli mi olduğu sorusunda kilitlenmektedir. Genel kabul gören görüş ise, Süryanilerin Arami halkının devamı olduğu yönündedir.
  • 23.10.2023 19:58
Süryaniler Kimdir? Süryaniler Nerelerde Yaşar? Süryanilerin dini nedir? Süryaniler bir millet mi?

İbranilerle aynı soydan gelen Sami bir kavim olan Aramiler, kendilerini Hz. Nuh’un üç oğlundan ilk ikisi olan Ham ve Sam’ın soyuna dayandırırlar. Bildiğiniz üzere Ortadoğu, Kuzey ve Doğu Afrika’nın büyük bir bölümünde konuşulan diller ve alt varyasyonları, HamiSami dil ailesindendir.

İşte burada bahsi geçen Hami Ham’a, Sami de Sam’a karşılık gelmektedir. Bölgedeki birçok halkın köken olarak kendini aynı yere ait görmesi ve aynı dil ailesine mensup olmasından dolayı, konuya başlarken, tüm halkların köken
olarak birbirinden çok da uzak olmadıklarını böylelikle belirtmek gerek. 

MÖ 11. yüzyıldan itibaren, Suriye ve Kuzey Mezopotamya’ya göç etmeye başlayan Aramiler, bu coğrafyada birçok kent devleti kurmuşlardır.

MÖ 1. bin yılın ilk çeyreğinde, Assur İmparatorluğu’nun kent devletlerini yıkmasıyla Aramiler için bir dönem sonra erer.

Bundan sonra, hep yabancı güçlerin kontrolü altında varlıklarını sürdürmek zorunda kalan bu halk, yüksek bir şehir kültürü ve medeniyet seviyesine sahip oldukları için, kendilerinden çok daha büyük imparatorlukları etkilemeye  devam edebilmişlerdir.

Dünyaya hükmeden Pers İmparatorluğu’nun bir dönem resmi yazışma dili olarak Aramiceyi kullanması, Assurların özellikle heykel gibi sanat dallarında Aramilerden çokça etkilenmesi bunun en güzel örneklerindendir.

Image description

Peki, Hristiyanlık öncesi putperest olarak bilin lakin pagan, çok tanrılı olan Süryaniler Hristiyanlık dinine ne zaman ve nasıl geçmişlerdir?

Bu soruların cevabını bulmak için diğer bölümlerde, özellikle erken Hristiyanlık tarihindeki önemi nedeniyle adından sıkça söz edeceğimiz günümüz Urfa’sına ya da eski adıyla Edessa’ya gidip Edessalı kral Abgar Ukkama’nın (Siyah Abgar ya da 5. Abgar olarak da bilinir) hikayesine kulak vereceğiz. Efsaneye göre, bir cilt rahatsızlığına
yakalanan Kral Abgar, Kudüs’te pek çok kişiyi iyileştiren ve mucizelere imza atan bir peygamberin olduğu haberini alır. Bu peygamber, İsa’dan başkası değildir. 

Kral Abgar, İsa’yı Edessa’ya davet eder ve Kudüs’te Yahudiler tarafından şöhreti ve öğretileri nedeniyle etrafındaki çember gittikçe daralan İsa’ya kendi şehrinde güven ve huzur içinde yaşayabileceğini söyler. Bir yandan da İsa’nın kendisini iyileştireceğini ummaktadır. İsa ise kendisinin gelemeyeceğini ancak kendisini görmeden inanmış bu krala öğrencilerinden birini yollayacağı cevabını verir. 

SÜRYANİLERİN HRİSTİYAN DİNİNE GEÇİŞİ

Image description

İsa’nın çarmıha gerilişi ve göğe yükselişinden sonra, İsa’nın on iki havarisinden biri olan Tomas, Kral Abgar’a İsa’nın öğretisini yaymak için görevlendirdiği ilk yetmiş öğrencisinden biri olan Thaddeus’u (Süryanice’de Addai) gönderir. Thaddeus / Addai Edessa’ya varır, kralı iyileştirir. Kral Abgar, bundan sonra birçok Edessalı ile birlikte Hristiyan olur. Edessa’da hemen bir kilise inşa edilir.

Addai, Edessa’dan sonra çevre bölgelerde de dini yaymaya devam eder. Addai öldükten sonra yerine geçen öğrencisi Aggai döneminde Hristiyanlık günümüz Mardin’inde de yayılır. 

Günümüzde Kızıltepe’nin Koçlu köyü olarak bilinen Kefertut’da bir kilise inşa edilir. Gördüğümüz üzere, Hz. İsa’yla yapılan bir yazışmaya ve on iki havarilerden Tomas’a kadar uzanan Süryanilik tarihi Hristiyanlık tarihi ile yaşıttır.
Şimdi Süryani Ortodoks Kilisesi’nin nasıl ortaya çıktığısorusuna gelelim.

Hristiyanlığın 4. yüzyılda İsa’nın Tanrılığı ve insanlığı sorunsalı üzerinde ateşli tartışmalara sahne olduğunu bilmekteyiz. Kristolojik tartışmalar olarak adlandırılan bu konuların çözülmesi ve Hristiyanlığın inanç esaslarının belirlenmesi için konsiller toplanmıştır. Bu konsillerden dördüncüsü olan ve MS 451 yılında toplanan
Halkedon (Kadıköy) Konsili’nde, Hz. İsa’nın sadece tek bir doğası olduğunu ve bunun da tanrısal olduğunu savunan görüş (monofizitizm) reddedilmiş, bunun yerine Hz. İsa’nın hem insan hem de tanrısal olmak üzere iki doğası olduğunu savunan diofizitizm kabul edilmiştir.

Image description

Monofizitizm öğretisine bağlı kalan gruplar, Halkedon Konsili’nden sonra ana kiliseden ayrılmışlardır. İşte bu gruplardan biri Süryani kilisesi, diğerleri de Ermeni ve Mısır Kıpti kiliseleridir.

Süryaniler, bu yol ayrımından sonra diofizitizmi siyasi kontrol sağlamak için bir araç olarak da kullanan Romalılardan büyük baskı ve zulüm görmüşlerdir. Tam da bu noktada, Tur Abdin bölgesinde dağ kovuklarında bile karşınıza çıkan manastırların önemi ortaya çıkar.

Bu manastırlar, monofizit öğretiden vazgeçmeyen rahipler ve piskoposların, yani Süryanilerin sığınağı olmuştur. Böylelikle, Süryani geleneğinin zor koşullar altında devam etmesini ve halkla bağının kopmamasını sağlayan bir ana arter görevi görmüşlerdir.

Assurluların Kaşyari, Romalıların ise Mons Masius (Mazıdağı) olarak isimlendirdikleri Midyat ve yöresi bu tarihten itibaren artık Tur Abdin adıyla meşhur olacaktır. Yöreye Aramice/Süryanice olan Tur Abdin isminin verilmesi
bu sürece ilişkin bir anlam ifade eder.

Monofizit inançlarıyla başından beri batı Hristiyanlığı’ndan ayrılmış olan Süryaniler, Tur Abdin dağlık bölgesini büyük
merkezlerden uzak bir inziva alanı gibi görmüşler ve söz konusu yüzyıllar ve akabindeki dönemlerde burada pek çok manastır inşa ederek bölgeyi doğu Hristiyanlığı’nın en önde gelen ruhanî merkezlerinden biri haline getirmişlerdir.

Bu yüzden Midyat ve yöresi, inzivaya dayalı manastır Hristiyanlığının ana yurdu olarak görülmüştür. İşte bütün bu sebeplerden dolayı, bir süre sonra bu plato “kullar/ibadet edenlerin dağı” anlamında Süryanice Tur (dağ) Abdin (kullar/ibadet edenler) adıyla anılır olmuştur. Bu adın söz konusu yöreye tam olarak ne zaman verildiği meçhul
ise de, en erken 6. yüzyıla ait kayıtlarda geçtiği bilinmektedir.

Başka bir görüşe göre ise, Tur Abdin adının ortaya çıkışı Bizans-Sasani mücadelesinin yoğunlaştığı 6. yüzyıla denk gelir. Bizans imparatorları, Sasani hâkimiyetindeki topraklara yaptıkları intikam saldırılarında buralardan Mecusi
(Zerdüşt) ve putperest esirler getirmişlerdir. Kfonoyo’lu Mor Yuhanun’un yaşam hikâyesindeki rivayete dayandırılan bu görüşe göre:
Buralardan çok sayıda Mecusi ve putperesti esir aldılar ve bunları Izlo Dağı’ndan Arzun’a kadar ve Fanak (Fenek) köyünden Hasno, Savr ve Mardin’e kadar olan alanda yerleştirdiler. Bu esirler buraya yerleştikten sonra bu dağlar “Atro de Cabode” (köleler dağı) olarak adlandırıldı. Çünkü bunlar kulluk ve kölelik için getirilmişti. Bu dağ da adını kölelikten almış ve böylelikle de Bizans kralı Jüstinyen zamanından itibaren Abdin Dağı (Cebel Abdin veya Tur Abdin) olarak anıla gelmiştir.
Ancak hemen belirtelim ki bu görüşe şüpheyle yaklaşmak gerekmektedir. Zira o dönemin kaynaklarında, anlatılanları teyit edecek herhangi bir bilgiye rastlanmış değildir.
TurAbdin bölgesi, 7. yüzyılda İslam fetihlerisonucuArapların kontrolüne geçer. Tarihindeki diğer dönemlere kıyasla,Araplar Süryanilere karşı daha toleranslı bir tutum sergilemişlerdir.Ancak bu dönemde de belirli bir çöküş yaşayan topluluğa asıl darbeyi 13. yüzyıldaki Moğol istilası vurmuştur. Bu dönemde, Tur Abdin’de
yaşayan birçok Süryani katledilmiş ve manastırları yok edilmiştir.
Bugün nüfuslarının 15.000 ila 20.000 arasında olduğu tahmin edilen Süryanilerin büyük bir kısmı Tur Abdin bölgesinde değil İstanbul’da yaşamaktadır.

TÜRKİYE'DEKİ SÜRYANİ METROPOLİTLİKLERİ

Süryaniler, Aramicenin Turoyo olarak bilinen lehçesini konuşmaktadırlar. Türkiye’de dört tane bölgesel dini liderlik makamı olan Süryanilerin metropolitlik görev alanları, Mardin-Diyarbakır, Midyat-Tur Abdin, Adıyaman-Malatya ve İstanbul Metropolitliği şeklindedir.

Editör: Nezir Güneş

Yorumlar

Image
Ziyaretçi
23.10.2023 / 22:11

MİDYAT yerlisi olarak Tur Abidin bölgesinde yaşıyan tüm etniklerin kültürleri,dilleri adeta bir birine iç İçe geçmiş gibi ? Sanırım blrblrine akrabadirlar.Hoş gôrülü olmamız bu gerçeğin yansımasıdır !!!

Image
Ziyaretçi
23.10.2023 / 20:49

Çok kaliteli becerikli hoş görülü temiz insanlardır.

Yorum Yaz