diorex
sampiyon

A. S. Durmaz kimdir? A. S. Durmaz kitapları ve sözleri

Yazar A. S. Durmaz hayatı araştırılıyor. Peki A. S. Durmaz kimdir? A. S. Durmaz aslen nerelidir? A. S. Durmaz ne zaman, nerede doğdu? A. S. Durmaz hayatta mı? İşte A. S. Durmaz hayatı...

  • 12.10.2022 07:00
A. S. Durmaz kimdir? A. S. Durmaz kitapları ve sözleri
Yazar A. S. Durmaz edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında A. S. Durmaz hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. A. S. Durmaz hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte A. S. Durmaz hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Abdülselam Durmaz

Doğum Tarihi: 1974

Doğum Yeri: Batman, Türkiye

A. S. Durmaz kimdir?

Abdüsselam Durmaz, 1974 yılında Batman'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Batman'da tamamladı. Üniversiteye hazırlanmak için İzmir'e taşınan Durmaz, ülkeyi 28 Şubat post-modern darbesine götüren karanlık dönemde doğruluğu kanıtlanamamış bir suçtan içeri alındı. Hukuksuz bir yargılama neticesinde müebbet hapse mahkûm edildi. Adalet arayışlarıyla geçen 24,5 yıllık bir mahkûmiyetten sonra yeniden yargılandığı mahkemede suçsuzluğu tescillenerek beraat etti ve özgürlüğüne kavuştu. Üniversiteyi 24,5 yıldır içeride bulunduğu cezaevinde okuyarak, 2002 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden, 2004 yılında da Tarım Fakültesi’nden mezun oldu. Küçük ve kapalı bir alanda fantastik bir evren oluşturan Durmaz, sınırlar ve duvarlar üzerine okurunu düşündürecek bir çalışma olan İLMA serisiyle yazın dünyasına girdi.

A. S. Durmaz Kitapları - Eserleri

  • Son Nişanlı
  • Lanetli Duvar
  • Dunah'ın Terazisi
  • Son Savaş

A. S. Durmaz Alıntıları - Sözleri

  • Bilge atalarımız soyle der; "Güç, kuvvet sahibi her yöneticinin ilk danışmanı mezarlıklar olmalıdır." (Lanetli Duvar)
  • Ruhu besleyen, kalbin müziğidir. Ve kalp, en güzel müziğini sessizlikte icra eder. (Son Nişanlı)
  • Fırtınaya değil, ona karşı koyacak gemine bak! Zira fırtına elinde değil ama gemini güçlendirmek senin elinde.Sana düşen, kopacak her türlü fırtınaya karşı dimdik duracak bir gemi hazırlamandır.O sebeple seni olumsuzlayan bekleyişi azad et, geminin gövdesini kemirip zayıflatmasına müsaade etme. (Son Savaş)
  • Güzel insanlarla güzel yerlere gidin.Gidin ki güzellikler size de sirayet etsin.Gözünüz, kulağınız, kalbiniz o güzelliklerden feyizlensin.Zira güzellik de çirkinlik de bulaşıcıdır. (Son Savaş)
  • Her şey eninde sonunda özüne dönüyor; madde maddeye mana manaya... Bedenimiz topraktan yaratıldı, toprağa dönüyor. Ruhumuzda ait olduğu yere; yaratıcısına... O'ndan geldik, O'na dönüyoruz (Lanetli Duvar)
  • Geçmiş, geçmişle onarılmaz. Geçmişin acı veren yanlışları ancak geleceğin doğrular ile telafi edilebilir. (Dunah'ın Terazisi)
  • Güzel insanlarla güzel yerlere gidin.Gidin ki güzellikler size de sirayet etsin. Gözünüz, kulağınız, kalbiniz o güzelliklerden feyizlensin.Zira güzellik de çirkinlik de bulaşıcıdır. (Son Savaş)
  • Nefsin bencil tutkularından sakınmadıkça huzur ve felah bulamazsınız. (Son Nişanlı)
  • Ruhu besleyen kalbin müziğidır. Ve kalp en güzel müziğini sessizlikte icra eder. (Son Nişanlı)
  • Gerçek tesbih kalbinde, kalbinde tesbih yoksa dilin tesbihi lakırdı, elindeki tesbih de şakırtıdan öte bir anlam ifade etmez. Üzüleceksen kalp tesbihinin kaybolmasına üzül, el tesbihinin değil. (Son Savaş)
  • Sizin kıyametiniz, benim zaferim. (Lanetli Duvar)
  • Üzülme dedi Yan Hazretleri. "Gerçek tesbih kalbinde; kalbinde tesbih yoksa dilin tesbihi lakırdı, elindeki tesbih de şakırtıdan öte bir anlam ifade etmez. Üzüleceksen kalp tesbihinin kaybolmasına üzül, el tesbihinin değil!" dedi Haldo'nun omzuna şefkatle elini koyarak. (Son Savaş)
  • "Tuhaf ama gerçek," dedi Bilge Di- Yonsah. " Her şey eninde sonunda özüne dönüyor; madde maddeye, mana manaya... Bedenimiz topraktan yaratıldı, toprağa dönüyor. Ruhumuz da ait olduğu yere; Yaratıcısına... O'dan geldik, O'na dönüyoruz." (Lanetli Duvar)
  • Unutmayın! Dünyadan nasibinizi alın ama ona teslim olmayın. (Son Nişanlı)
  • Çocuklarımıza şu bilinci veririz hep; ihtiyacın kadar ye ,ihtiyacın kadar gör ,ihtiyacın kadar duy, ihtiyacın kadar bil. Fazlası, insanın önce kendi ayağına taktığı, sonra da çözmeye çalıştığı bir prangadan başka bir şey değil. (Son Savaş)
  • Bazen sessizlik, konuşmaktan çok daha fazlasını anlatırdı... (Son Savaş)
  • Nefsin bencil tutkularından sakınmadıkça huzur ve felah bulamazsınız... (Son Nişanlı)
  • Acı deneyimler akıllı kişiyi zirveye ulaştıran basamaklardır. (Dunah'ın Terazisi)
  • Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir değil mi ciğerköşem? (Dunah'ın Terazisi)
  • "Acıyı veren de O'dur, dindiren de O!" (Son Nişanlı)

Yorum Yaz