Ahmet Çaycı kimdir? Ahmet Çaycı kitapları ve sözleri
Öğretim Üyesi ve Yazar Ahmet Çaycı hayatı araştırılıyor. Peki Ahmet Çaycı kimdir? Ahmet Çaycı aslen nerelidir? Ahmet Çaycı ne zaman, nerede doğdu? Ahmet Çaycı hayatta mı? İşte Ahmet Çaycı hayatı...

Öğretim Üyesi ve Yazar Ahmet Çaycı edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmet Çaycı hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmet Çaycı hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmet Çaycı hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1968
Doğum Yeri: Derbent, Konya, Türkiye
Ahmet Çaycı kimdir?
1968 yılında Derbent-Konya'da doğdu. İlk ve ortaokulu Derbent'te, liseyi ise Tekirdağ'da okudu. Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji-Sanat Tarihi Bölümü'nde lisans eğitimini tamamladı. S.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde ise doktorasını bitirdi. Halen S.Ü. İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak çalışmakta, Türk İslam sanatlarındaki sembollerle ilgili araştırmalarını sürdürmektedir. İngilizce ve Arapça bilen yazar, evli ve iki çocuk babasıdır.
Ahmet Çaycı Kitapları - Eserleri
- Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat
- Anadolu Selçuklu Sanatı'nda Gezegen ve Burç Tasvirleri
- Selçuklularda Egemenlik Sembolleri
- Seyahatnamelerde Konya
- Eşrefoğlu Beyliği Dönemi Mimari Eserleri
- Kutsal ve Sanat
- Türk İslam Kültüründe Vakıf ve Sanat
Ahmet Çaycı Alıntıları - Sözleri
- ''Batı, hümanizmi ahlaki ve hukuki kurallara göre sistematize ederken, Doğu'nun kardeşlik anlayışı, 'yaratılmışı, yaratandan ötürü sevme' ilkesine bağlı şekillenmiştir.'' (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- ''Oksidentalizm, tabir uygunsa uyuyan devi uyandırma ve harekete geçirme sürecidir. Doğu'yu düşünceler dünyasına sevk etme ve ötekine karşı tavır/duruş sergileme eylemi olarak tanımlanabilir.'' (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- Bu iki nokta, beşerin yaşam süresince sabır ve metanet hasletlerinin mekansal boyuttaki test edildiği yer olmuştur. İnsanın biyolojik varlık oluşundan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını karşılama mücadelesi ve o mücadele karşısındaki direnme ve metanet gücünün denendiği mekan olarak al gılanabilir. (Kutsal ve Sanat)
- ''Halı, ekonomik boyutuyla insanlar için sosyal statü göstergesi olmuştur. Antik Yunan kaynakları, bunu 'Doğu'nun lüksü' olarak ifade edecek kadar ileriye götürmüştür.'' (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- Kutsaldan uzaklaşmayla birlikte dindışı veya seküler alana doğru temayül başlamıştır. Bu gelişimin bariz tezahürünü R. Descartes (1596-1650)'in "düşünüyorum öyleyse varım." cümlesi ile özetlemek mümkündür.Nitekim insan, kendini merkeze koyduğu yeni bir varoluş ve meydan okuma yoluna tevessül etmiş olmaktadır. (Kutsal ve Sanat)
- "Taşlama" işi durağan/statik durumda var olan düşüncenin eyleme/ dinamik bir hal almasıdır. Beşerin yaradılıştan taşıdığı kin, nefret ve kötülük hasletlerinin dışa vurumu, bir tür psikolo jik arınmadır. Bu durum bir başka ifadesiyle Allah'ın emri ve hac farizasıyla belli bir mekanda zuhuratıdır. Daha açık ifadesiyle beşeriyet ile birlikte var olan iyi ve kötü ikilemin fe te de/dikotomi kötüden kurtuluş ve iyiliğe yönelim eyleminin vuku bulmasıdır. (Kutsal ve Sanat)
- Kabe ile tavaf gerçekleştirilirken vakfe ile Arafat gerçekleştirmek suretiyle insanın başlangıç ve bitiş serüveni hatırlatılmış olmaktadır. (Kutsal ve Sanat)
- "İngilizlerin turkey olarak bir hayvanı ifade etmeleri, ülkeler arasındaki politik dilin argo boyutuna işaret eder. Türkiye ile turkey kelimesiyle ilgili çeşitli hikayeler anlatılmakla birlikte en makul olanı şu satırlarla ifade edilenidir: Amerikan hindileri, Avrupa'ya 1519 yılında İspanyollar tarafından getirilmiş, daha sonra bütün Avrupa'da yayılıp 1541 yılında İngiltere'ye ulaşmışlardı. Bu hayvanla ilk defa karşılaşan İngilizler, o zamanlar Türk toprakları olan Batı Afrika'dan Portekizli tüccarların getirdikleri Afrika hindisi veya yine Türkiye üzerinden getirilen Hint tavuğu sanmışlardı. XVII. yüzyılda Amerika'ya göç eden İngiliz göçmenler sayesinde Amerika'da hindi, turkey olarak yerleştiği kabul edilir." (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- Kutsal, insanda saygı hissi uyandıran saygıyla birlikte korkuya dönüşen, ürperti uyandıran duygu olarak ifade edilir. (Kutsal ve Sanat)
- Yaratılmamışın yaratılmışa, ebedinin zamana, sonsuz luğun mekana ve suret üstünün suretlere karışmasıdır. (Kutsal ve Sanat)
- ''Unutulmaması gereken şudur ki kültürel yapı taşlarının yok edilmesi, aynı zamanda milleti oluşturan damarların kesilmesi anlamına gelir. İşte damarları kesilen bir ulus, uzuvlarını topyekün kaybetmiş demektir.'' (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- ''Böylece cevhere sahip durumdaki Doğu, ona şekil veren Batı'ya muhtaç durumdadır.'' (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- İslam anlayışında su insanlığın ortak malıdır, bu sebepten azizdir. Allahın cemal ve Celal sıfatlarının temsilidir. (Kutsal ve Sanat)
- Kur'ân-ı Kerim'de geçen "İnsanlar için yeryüzünde ilk ev, Mekke'de bulunan mübarek ve âlemler için hidayet kaynağı olan Kâbe'dir." cümlesi kevn eyleminin beşer için yaşam alanına dönüşmesini ve fiziki anlamıyla da mekana intikalin nüvesi ne göndermedir. (Kutsal ve Sanat)
- ''Oryantalizm ve Batı'nın dünyaya dikte ettirdiği hususlardan biri de sanat alanında olmuştur. 'Dünyanın Yedi Harikası' olarak takdim edilen eserlere baktığımız zaman bunların Herodot tarafından isimleri belirtilen paganist dönemin anıtları olduğu dikkat çekmektedir. Bu anıtlar, muhakkak ki evrensel kültürün parçasını teşkil etmektedir. Fakat insanlığa dikte ettirilmesinin sebepleri arasında Batı medeniyetinin antik miras üzerine tesis edilmesi yatmaktadır. Yakın tarihte, 2007 yılında gerçekleştirilen 'Yeni Yedi Harika' seçimleriyle yeni temayüllere yer verilmiş olması sevindirici olduğu kadar yeni dünyanın biraz değişmeye başladığının küçük emaresi olarak görülebilir.'' (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- "... hatta buna bağlı olarak Türk arkeologların Avrupa topraklarında kazılar gerçekleştirdiği andan itibaren Oksidantalizm ideali hayata geçmiş demektir." (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)
- Mit aşkınlığın beşeri boyuta taşınması, belli akide ve kurallar silsilesiyle takdimidir. (Kutsal ve Sanat)
- "...aslan kendi avlamadığı avı yemez, köpeğin su içtiği yerden su içmezdi. Bütün bu ifadeler aslanın asaletine işaret eden göndermeler olarak anlamlandırılabilir." (Anadolu Selçuklu Sanatı'nda Gezegen ve Burç Tasvirleri)
- Aslında Müslümanın Allahın evi etrafındaki dönüşü kozmosun etrafını kat etme vey Allaha ulaşmanın sembolik boyutudur. (Kutsal ve Sanat)
- "Doğu'nun en önemli sorunlarından biri de üretim meselesidir. Mevcut durumda 'Batı üretir Doğu tüketir' anlayışı egemen olduğu müddetçe Batı'nın üstünlüğü ve bunun tam tersindeki Doğu'nun acziyeti devam edecek demektir." (Oryantalizm, Oksidentalizm ve Sanat)