tatlidede

Ahmet İnsel kimdir? Ahmet İnsel kitapları ve sözleri

Türk akademisyen, editör, ekonomist ve gazeteci Ahmet İnsel hayatı araştırılıyor. Peki Ahmet İnsel kimdir? Ahmet İnsel aslen nerelidir? Ahmet İnsel ne zaman, nerede doğdu? Ahmet İnsel hayatta mı? İşte Ahmet İnsel hayatı...
  • 26.01.2023 01:00
Ahmet İnsel kimdir? Ahmet İnsel kitapları ve sözleri
Türk akademisyen, editör, ekonomist ve gazeteci Ahmet İnsel edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmet İnsel hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmet İnsel hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmet İnsel hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 13 Mart 1955

Doğum Yeri: İstanbul

Ahmet İnsel kimdir?

Galatasaray Lisesi'nde okumuştur. Üniversite eğitimini Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi İktisat bölümü'nde yaptı ve aynı üniversitede İktisat Doktorası hazırladı.

1984'ten beri Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi'nde Öğretim üyesidir. 1990-1994 yıllarında Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversite`si Iktisat Fakültesi`nde dekan 1994-1999 yillarinda ise Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversite`sinde rektör yardımcılığı yaptı.2007 yılından itibaren Galatasaray Üniversitesi'nde İktisat bölümü başkanlığı ve Üniversite Yönetim Kurulu üyeliği görevini yürütmüş ve ardından 2012 yılına değin İktisat bölümü başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştur.

Birikim dergisinde editörlük ve yazarlık yapmaktadır. Pazarları çıkan Radikal 2'de yazmaktaydı.

15 Aralık 2008 tarihinde, Baskın Oran, Ali Bayramoğlu, Cengiz Aktar ve bini aşkın aydın ile Ermenilerden Özür diliyoruz kampanyasını başlatmıştır.

Evli ve iki çocuk babasıdır.

Ahmet İnsel Kitapları - Eserleri

  • İktisat İdeolojisinin Eleştirisi
  • Türkiye Toplumunun Bunalımı
  • Neo - Liberalizm
  • Ermeni Tabusu Üzerine Diyalog
  • Sosyalizm
  • Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu
  • Solu Yeniden Tanımlamak
  • Bir Zamanlar Ermeniler Vardı
  • Düzen ve Kalkınma Kıskacında Türkiye
  • Ergenekon’a Gelmeden

Ahmet İnsel Alıntıları - Sözleri

  • “Şiddet doğa’ya, insan medeniyete’e aittir.” (Bir Zamanlar Ermeniler Vardı)
  • Türkiye Cumhuriyeti, jeopolitik konumundan dolayı dışarıdan kaynaklanan oyunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Türk gençliği, bu oyunlara karşı hazırlıklı olmak zorundadır. Hazır olmanın en önemli koşulu da , laik ve demokratik bir yapının Türkiye için en ideal sistem olduğunu kabul etmek ve bu konuda yeterli bilince sahip olmaktır. Bunun yolu ise, Atatürk ilke ve inkılaplarının sadece fikir boyutunda değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olarak benimsenmesidir. (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • Asker sen kimsin? SEN TÜRKSÜN! Yeryüzünün her zaman var ve var olacak en yüce milletinin eğilmez, bükülmez aslan yürekli oğlusun! Senin kolunu bükecek, başını eğdirecek başka bir millet yoktur. İlk önce bunu böyle bil ve milletinin anlatacağımız alnı açık tarihini belleyerek başını dik, yüreğini pek tut! Türk yurdunun, Türk benliğinin düşmanlarına kıl kadar boyun eğme! (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • Doğaya bütünüyle sahip olma hülyasını yok sayamayız. Bu hülyanın yıkıcı sonuçlarını sınırlayabiliriz. Genel bir canlılar dünyası içinde insan kendini ve çevresini bilinçli bir şekilde değiştirme kapasitesine sahip yegane canlı. Bunu yok saymamız mümkün değil. İnsanlık dünya üzerinde insan türü canlıların yaşama koşulları ortadan kalkana kadar bu kapasiteye sahip olacak. (Sosyalizm)
  • 28 Şubat'ın mimarlarından Oramiral Güven Erkaya bir söyleşide, 1980 darbesinin din konusuna yaklaşımı için “12 Eylül ihtilali komünizmin dini reddeden bir rejim olduğu tezini işledi ve halkı dinine sahip çıkmaya teşvik etti. Bunda kantann topuzu aşırı kaçınca, iyi niyetle başlayan bir hareket, en azıdan ülkede din istismarcılarının yararlanacağı bir ortamın doğmasına yardımcı oldu” diyecektir. Taner Baytok, Bir Asker Bir Diplomat (Doğan Kitap: İstanbul, 2001), s. 226. (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • “ Savaş kapitalizim, milliyetçilik çağından önce de zaten insanı, insan olmakla bir yaban hayvan olmanın sınırlarına iten bir durum iken, bu çağla birlikte insanlıktan çıkış haline dönüşür.” (Bir Zamanlar Ermeniler Vardı)
  • Yakın zaman Türk tarihi göstermiştir ki, dışarıdan kaynaklanan ve desteklenen tüm hareketler toplumumuza zarar ve acı vermekten başka bir sonuç doğurmamıştır. (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • İşçilerin kitap okumaya, toplantıya katılmaya ne zamanı vardır ne mecali. Proletarya bunlardır. Köyden kopup gelmiş, tutunacak hiçbir dalı olmayan ve sadece günübirlik hayatta kalma mücadelesi veren “eblehleşmiş” insan yığınları. (Sosyalizm)
  • Bu ''milliyetçilik'' anlayışı, toplumumuzun din, mezhep, ırk ve sınıf kavgalarından koruyacak, milli birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştıracak, Türk milletinin medeniyet yolunda barış içinde ilerlemesini ve gelişmesini sağlayacak olan tek yoldur. (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • Feuerbach’a göre, bütün yabancılaşmanın kaynağında din vardır. Çünkü din insanların ürettikleri bir mitolojinin, insanlara geri dönüp onlara emir etmesidir. (Sosyalizm)
  • tüccar siyasetin dinî, milliyetçi “hassasiyet”lere sığınmış yığınların oyuna; ihraç malı ordu kurgulayanların da gençlerini “yurt(taşlık) görevi” adına hizmetini bedelsiz veren -veya bu hizmeti “bedel”le ödeyen millete ihtiyaçları vardır (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • Asker sen kimsin? SEN TÜRKSÜN! Yeryüzünün en ulu milletindensin; Sana anlatacağımız tarih denilen yazılar ortada yokken senin milletin doğdu; kanı temiz, yüreği yılmaz, gözü pek yeryüzüne geldi. On binlerce yıl öyle yaşadın; yine öyle yaşayacaksın; senin dedelerinin, ninelerinin çok önce kurduğu yurtlar şenlikte yeryüzünün cenneti oldular. Bil ki; başka milletlerin görgüde, yapkıda ilk örneği, desteği, öğütçüsü senin milletin BÜYÜK TÜRK MİLLETİ'dir. (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • Ortada bunca silah dolaşırken bir imza ile ben barış nasıl sağlarım? diye kendi kendime sormuyor da değil hani.Ama ne yapayım huyum kurumasın işte . Barışa ne zaman kanmadim ki?(...) Unuttuğumuz barışı dusleyebiliriz .Dusleyebilmek ,en büyük gücümüz.Biz dusledikce barış canlanacak soluk almaya başlayacak , önce bir sussun silahlar . Ölüm sussun . Hayat konuşsun.Savaşin ölümü imzamdan ,benimki de "Barış'tan" olsun ! AGOS, 11 Ekim 1996 (Bir Zamanlar Ermeniler Vardı)
  • Çevreciliği bütüncül bir yaşam felsefesi olarak kabul etmek, onu siyasallaştırmak, sosyalist düşünün önündeki asli gelişim alanı olacak 21.yüzyılda. (Sosyalizm)
  • Bugün geldiğim nokta şöyle: 1915'te olanların çok ağır bir insanlık suçu olduğunu ve Osmanlı hükümetinin bundan tamamen sorumlu olduğunu düşünüyorum. Ama soykırım teriminin kullanılması benim açımdan -doğru veya yanlış- bir halkın diğer bir halkın kökünün kazınmasına iştirak etmesini gerektiriyor; halbuki burada din değiştiren nüfus toplulukları, evlat edinilen çocuklar, tehcir emrine uymayan görevliler vardı, bu nedenle ¨soykırım¨ terimini kullanamam. (Ermeni Tabusu Üzerine Diyalog)
  • Sınıf mücadelesi bir çıkar mücadelesi olarak var olabilir. Ama sosyalizm, sınıf mücadelesini salt sendikal çıkar mücadelesi değildir. Geleceğin eşitlikçi, özgürlükçü, dayanışmacı toplumunu kurma mücadelesi olarak tanımlıyoruz sosyalist politikayı. (Sosyalizm)
  • Hrant Dink'in alçakça katledilmesi sevgili eşi Rakel'in o unutulmaz veda konuşmasında belirttiği gibi Türkiye toplumu için bir milat olmuştur ,bir milat olmalıdır . (Bir Zamanlar Ermeniler Vardı)
  • Ordu-Millet olarak bilinen Türkler, tarihte nice zaferler kazanmış, birçok devlet kurmuş ve yaşatmışlardır. Büyük Atatürk'ün belirttiği gibi; kahraman Türk ordusunun zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlamış ve her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını da taşımıştır. (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)
  • Doğa insanlar için yaratılmadı. Ama biz diğer hayvanlardan farklı olarak doğayla bir mücadeleye girdik. İnsan türünden bahsediyorum; hayvanlar doğayla mücadele etmezler. (Sosyalizm)
  • Askeri rejiminin Kürt kimliğinin bastırılmasına yönelik uygulamaları Kürtlerin kimlik bilincini güçlendirirken, neo-liberal iktisat politikalarıyla giderek güçlenen Islâmî sermaye ve 12 Eylül'ün uygulamaya koyduğu resmî din politikaları Refah Partisi'ni (RP) beslemiş, partinin temsil ettiği siyasal Islâmî hareket oy patlaması yaşamıştır. Bu arada PKK'nın artan saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 30.000'e yükselmiş ve buna bağlı olarak toplumdaki milliyetçi refleksler, medyanın da pompalamasıyla 1990'ların ikinci yarısında, kuruluşundan bu yana marjinal bir oy oranında kalan aşırı sağcı Milliyetçi Hareket Partisi'nin oylarında büyük bir artışa neden olmuştur. Öte yandan, Sünni İslâm üzerine temellendirilen Türk-İslâm sentezinin yayıldığı ideolojik, siyasal alan o güne kadar laik Kemalist hareketin “doğal müttefiki” olan Alevileri alt-kimlikleri etrafında kapanmaya itmiştir. (Bir Zümre,Bir Parti Türkiye'de Ordu)

Yorum Yaz