matesis
dedas

Ahmet Savaş Özpınar kimdir? Ahmet Savaş Özpınar kitapları ve sözleri

Türk Yazar Ahmet Savaş Özpınar hayatı araştırılıyor. Peki Ahmet Savaş Özpınar kimdir? Ahmet Savaş Özpınar aslen nerelidir? Ahmet Savaş Özpınar ne zaman, nerede doğdu? Ahmet Savaş Özpınar hayatta mı? İşte Ahmet Savaş Özpınar hayatı...
  • 15.05.2022 21:00
Ahmet Savaş Özpınar kimdir? Ahmet Savaş Özpınar kitapları ve sözleri
Türk Yazar Ahmet Savaş Özpınar edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmet Savaş Özpınar hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmet Savaş Özpınar hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmet Savaş Özpınar hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1969

Doğum Yeri: Üsküdar, İstanbul

Ahmet Savaş Özpınar kimdir?

Ahmet Savaş Özpınar 1969 yılında Üsküdar'da doğdu.Çocukluğunda duvarlara resim çizdiği için evden; ergenlik çağında aşklarını sınıf duvarlarına yazdığı için okuldan; doğru bildiklerini de ulaşabildiği her yere yazdığı için insanların yanından kovulduğunu söylüyor ve bu yüzden de kendini bir "Nefy-i Ebedi" yani "Sonsuz Sürgün" olarak adlandırıyor.Ortaokul yıllarında karikatür çizmeye başladı.Oğuz Aral, Semih Balcıoğlu ve Altan Erbulak'ın öğrencisi oldu.Karikatürleri Gırgır, Çarşaf, Hıbır, Limon ve Leman mizah dergilerinde yayımlandı.1997 yılında Radyo 34'te başladığı radyo programcılığına daha sonraki yıllarda 106 istanbul FM, Radyo7 ve Marmara FM'de devam etti.Gece yarılarından sonra "Gezgin" adıyla radyo programları yaptı.1998 yılında, İstanbul FM yayın grubuna bağlı olan İSTV KanalTek Televizyonu'nda "Gezgin'in Seyir Defteri" adlı şehir-anlatı programını hazırlayıp sundu.İlk kitabı "Aşk ve Cinayet Koleksiyonu" 2001 yılında yayınlandı.İkinci kitabı "Vazgeçmenin Bilge Soytarısı" ise 2003 yılında okuyucusuyla buluştu.Mekânsız, kimsesiz sokak insanlarını ve delilerin öykülerini anlattığı "Kuralsız Utangaç" adlı tek kişilik gösterisini başta üniversiteler olmak üzere çeşitli belediyelerin kültür etkinliklerinde sahneledi.Radyo programlarında, tek kişilik gösterisinde, kitaplarında ve çeşitli edebiyat dergilerinde yayınlanan yazılarında "Ahmet Savaş" adını kullandı, bu isimle tanındı.Cağaloğlu'ndaki çeşitli yayınevlerinde editörlük ve yayın yönetmenliği yaptığı yıllardan başlayarak, televizyon sektörüne geçtiği dönemde soyadını da kullandı ve çalışmalarına "Ahmet Savaş Özpınar" imzasını atmaya başladı.TVNet Televizyonu'nda, yakın dönemin siyasal ve toplumsal olaylarını gündeme getirdiği belgesel program "Kayıp Tarih" i 70 bölüm hazırlayıp sundu.2011 yılı Mayıs ayında "Hayyamlar ve Yamyamlar" adlı yeni kitabı okurlarıyla buluştu.Halen Çekmeköy Belediyesi Basın Danışmanlığı görevini sürdürüyor.

Ahmet Savaş Özpınar Kitapları - Eserleri

  • Hitler'in Son 13 Günü
  • Vazgeçmenin Bilge Soytarısı
  • Hayyamlar ve Yamyamlar
  • Aşk ve Cinayet Koleksiyonu
  • Adın Aşktır Senin
  • Masal Kutusu
  • Vazgeçmenin Bilge Soytarısı

Ahmet Savaş Özpınar Alıntıları - Sözleri

  • Ben "İyi ki yaşadım!" diyebilmek adına yaşıyorum hayatımı... Kimsenin ne kefilliğini istiyorum ne de cellatlığını... Sadece kendimin kefiliyim ve sadece kendimin celladı... Herkes birbirinin hayatına yalancı şahitlik yaparken; ben elimdeki kalemle adımın üstünü çiziyorum, yazıldığı her yerden... Tüm bunları "yok" olmak adına değil, "hiç" olabilmek adına yaşıyorum... Siz istediğiniz kadar "yok" sayın beni ama ben "var"ım... Çünkü varlık sebebim ne "ben"im ne de "siz"siniz... Hepimiz "var"ız ama aslında birer "hiç"iz... (Vazgeçmenin Bilge Soytarısı)
  • Akıl dibi görünmeyen bir deniz gibidir. Felaket ne denli büyük olursa olsun, bu deniz ortadan kalkmaz. (Masal Kutusu)
  • Belki bir gün köşeden çıkıp gelirsin diye bütün gün seni düşleyip, gözlerim ufukta, kucağım dolu sevgi, yüreğimde binbir umutla bekledim. Baharlar yeşertip hayallerimde, ölesiye bir özlemle bekledim seni, sen gelmedin. (Adın Aşktır Senin)
  • Büyüdük biz, artık büyük çocuklarız. (Adın Aşktır Senin)
  • Çıkarcı dalkavuklar istediklerine ulaşabilmek için kılıktan kılığa girerek yaapmadıklarını bırakmazlar. Dürüstlerin ise dürüstlükleri yüzünden başlarına gelmeyen kalmaz. (Masal Kutusu)
  • Her insan bir koleksiyoncuydu aslında... ..... İşte bu sebeptendir kimimizin aşklar, kimimizin cinayetler, kimimizin servetler biriktirmesi... (Hayyamlar ve Yamyamlar)
  • Küstahça bakıyorum hayata; hayat da bana karşı giderek küstahlaştıkça... (Vazgeçmenin Bilge Soytarısı)
  • Kurt da kuşta bizdendi.... Asıl kötü olan insandı.. (Hayyamlar ve Yamyamlar)
  • Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var. (Adın Aşktır Senin)
  • Güzel günlerde yaşayalım. (Masal Kutusu)
  • Hitler, bütün hayatı boyunca ne zaman karar vermek zorunluluğuyla karşı karşıya gelmişse, hep tereddüt etmiştir. Son gününe kadar bu şekilde hareket etmekten kurtulamamıştır. Berlin’de kalmaya karar vermek için de tam 48 saat tereddütler içinde kalmış, karar verememiştir. 28 Nisan’ı 29 Nisan’a bağlayan gece Himmler’in istekleri karşısındaki düşüncelerini bildirecek, son arzularını yazdıracak, vasiyetnamesini düzenleyecek ve son olarak da Eva Braun’la evlenecektir (Hitler'in Son 13 Günü)
  • Hitler birçok defalar: “İsterik kitleleri tatmin etmek için yeni vesileler arayan düşmanların eline düşmeyeceğim!” demişti. (Hitler'in Son 13 Günü)
  • Acele eden zarar eder. Son pişmanlık da fayda vermez. Çocuk anne- babasıyla; öğrenci öğretmeniyle; ordu komutanıyla; dindar diniyle; halk önderleriyle; önderler ön sezileri, akılları, düşünceleri ve araştırmalarıyla var olurlar. Bütün bunları sağduyu sağlar. (Masal Kutusu)
  • İnsanlık tarihinde siyasi hiçbir lidere Adolf Hitler’e tapıldığı gibi tapılmamıştır. (Hitler'in Son 13 Günü)
  • Ne olursa olsun hayatta kalmak için türlü rezillikleri göze alan insanlara değil; hayatın dayatmalarına dayanamadıkları bir anda, kendi elleriyle intiharı seçebilecek kadar cesur insanlara öykünüyorum… (Vazgeçmenin Bilge Soytarısı)
  • Bununla beraber ölüm, Himmler için kaçınması mümkün olmayan bir zorunluluktu. Tıpkı Hitler ve Goebbels gibi o da ölmeliydi. Hitler’in en büyük yardımcısı olan bu kötülük ilâhı, rejimin bütün sırlarını biliyor, bütün zulüm seanslarına kalbi titremeden ortak oluyor veya aracılık yapıyordu. Hitler ve yakınları öldükten sonra o yersiz yurtsuz, sıradan bir adama dönmüştü. Artık kanlı âyinler yapacak mâbedler bulamıyordu. Çünkü bir peygamber yerine koydukları Hitler ortadan çekilmiş, mâbedler yıkılmış veya terkedilmişti. Bu kanlı dinde, bir başpapaz kadar önemli rol oynamış olan Himmler de yazdıkları kanlı tarihin bir sayfası olarak kapanmalıydı. Nitekim öyle de kapandı. (Hitler'in Son 13 Günü)
  • Toprağın on beş metre altındaki bir sığınakta bulunan bu insanlar, gerçeklerden tamamen uzak bir âlemde bulunuyor ve buna rağmen hâlâ dünyanın geleceğine hükmettiklerine inanıyorlardı. (Hitler'in Son 13 Günü)
  • Aslında çeker gidersin, ama herkes kaldığını sanır. (Adın Aşktır Senin)
  • Hitler, o yıllarda zoraki okuduğu, yalnızca içindeki pislikleri görmek için aldığı Marksist basının yazılarını ve sosyal-demokrat bildirilerini okumaya devam etti, içindeki kini daha fazla arttı ve bunların yazarlarını araştırdığında hepsinin Yahudi olduğunu fark etti. (Hitler'in Son 13 Günü)
  • Goebbels, Hitler’i özel telefonundan buldu ve “Heil Hitler!” dedi. “Roosevelt öldü.” Goebbels’le Hitler arasındaki bu konuşma 13 Nisan Cuma günü gerçekleşmişti. Hitler bunu yıldızlardan kendisine gelen, beklediği mesaj olarak düşünmüş, kelimenin tam mânâsıyla kendisinden geçmiş halde büyük bir sevince kapılmıştı.. Bu olay savaşın gidişatını değiştirecek ve Hitler büyük kavgasında daha da güçlenerek savaşına devam edecekti. Oysa keskin bir dönemece girilmişti. (Hitler'in Son 13 Günü)

Yorum Yaz