tatlidede

Akif Pirinçci kimdir? Akif Pirinçci kitapları ve sözleri

Türk Kökenli Alman Yazar Akif Pirinçci hayatı araştırılıyor. Peki Akif Pirinçci kimdir? Akif Pirinçci aslen nerelidir? Akif Pirinçci ne zaman, nerede doğdu? Akif Pirinçci hayatta mı? İşte Akif Pirinçci hayatı...
  • 22.05.2022 16:00
Akif Pirinçci kimdir? Akif Pirinçci kitapları ve sözleri
Türk Kökenli Alman Yazar Akif Pirinçci edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Akif Pirinçci hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Akif Pirinçci hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Akif Pirinçci hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 20 Ekim 1959

Doğum Yeri: İstanbul

Akif Pirinçci kimdir?

10 yaşında ailesiyle birlikte Almanya'ya göçen Akif Pirinçci'nin ilk kitabı, 1980 yılında Tränen sind immer das Ende (Sonunda Hep Gözyaşı Var) başlığıyla yayınlandı. Pirinçci, asıl çıkışını kedilerin baş karakter olarak seçildikleri "Felidae" romanıyla yaptı. Çalışmalarına Bonn'da devam etmektedir. İlk kitabı henüz 20 yaşında iken yayımlanmıştır (Tränen sind immer das Ende - Sonunda Hep Gözyaşı Var). Bestseller'ı olan Felidae Almanya'da yılın en iyi dedektif kitabı seçilmiştir.

Akif Pirinçci Kitapları - Eserleri

  • Felidae
  • Gövde
  • Tanrılar
  • Salve Roma!
  • Cave Canem
  • Düello

Akif Pirinçci Alıntıları - Sözleri

  • Günümüzün en büyük açmazlarından birisi, kendini olduğundan daha yüksek gören sürüyle yarı cahilin bulunmasıdır. (Felidae)
  • “İnsanlar dünyanın efendisidir ve her zaman da öyle kalacaklar, deniyordu sonuçta. Bunun nedeni de şuydu: çünkü onlar hiç utanıp arlanmadan diğer bütün türleri boyundurukları altına alıyor, dahası öldürüyordu. Aslında bu, onlara irade ve güç veren hastalıklı bir kibirdi. Kendilerinin en büyük olduklarını, bu nedenle de diğer bütün canlılara haksızlık yapabileceklerini zannediyorlardı. Asıl kötü olan da, onların kendini beğenmiş tavırlarının, onarı gerçekten güçlü yapmasıydı.” (Felidae)
  • Kader; işte her şey bundan ibaret. Ya da seri üretim bandında çalışan Japon işçinin dediği gibi, her şey olduğu biçimiyle güzeldir! (Felidae)
  • Bu dünyada her şeyin, bir düzeni, bir amacı, yüce bir anlamı yok muydu ki? Elbette olmalıydı. Kader; işte her şey bundan ibaret. Ya da seri üretim bandında çalışan Japon işçinin dediği gibi, her şey olduğu biçimiyle güzeldir! (Felidae)
  • Eğer benim öykümü gerçekten dinlemek istiyorsanız ki size bunu şiddetle öneririm, dinleyeceğiniz bu öykünün pek de hoş bir öykü olmayacağını size söyleyeyim de ona göre hazırlanın. (Felidae)
  • İnsanoğlu gelecekle ilgili planlar yapar. Hem de yaşamdan daha plansız bir şey olmadığını bile bile! Üstüne üstlük, tam da bu plansız biçimde ortaya çıkan olayların yaşamın en iyi yönünü oluşturduğunu bile bile! (Salve Roma!)
  • Hayat ne kadar da hüzünlü! Doğduktan sonra birkaç kokteyl partisini yaşıyorsunuz ve işte son nefesinizi vermek üzeresiniz. (Felidae)
  • Her ne kadar insanlar iğrenç olsalarda, hep güzel şeyleri isterler (Gövde)
  • Ha, öyle ya, sizler beni bununla oynarken yakaladınız. Ancak, micro elektronikteki büyük gelişmeler bütün dünyayı adeta baştan çıkardı, çünkü bunlarla geberene kadar oynamamız gerekiyor! İlerde sizde, bilgisayar sahibi ukalaların sizlere, bu sihirli makineleri yalnızca zorunlu nedenlerle kullandıkları masalını anlatmalarına izin vermeyin. Çünkü zamanın çoğunu ıvır zıvır şeylerle geçiriyorsunuz bunun başında. Ben de istisna sayılmam işte. (Felidae)
  • Bu dünya zaten gelip geçici; bunu unutup kendi çöplüğünün derdine düşmek gibi bir anlamsızlığa kapılanlar mahzun birer palyaçodur aslında. (Felidae)
  • Kimse ölmeden önce mutlu addedilemez. (Gövde)
  • Şu kahrolası, dizginlenemeyen merakım! En kötü yanımı söylemem gerekirse, işte o da şu merak duygumdur. Şu dünya ne kadar harikulade hobi ve tuhaf eğilimlerle dolu aslında. (Felidae)
  • Neden dünyanın yarısı iyi, yarısı da kötü olmak üzere ikiye ayrılmıyordu. Gri renk, bir sıkıntı yaratıyordu; çünkü gri, nesnelerin karmaşık ve umarsız görünmelerine neden oluyor, siyah ve beyaz düşüncesine zarar veriyordu. İyi ve kötü diye bir şey yoktu. Birazcık iyi birazcık kötü diye bir şey vardı. Ne iğrenç bir renkti şu gri; ama gerçek bir renkti, hem de renklerin en gerçeğiydi. Cinayet ve katliam gibi, gerçekleşmiş olan en korkunç şeylerin ardındaki hakikat ve açıklama, dünya var olduğundan beri en mükemmel gizlenme yeri olan grinin arkasında gizli. (Felidae)
  • Daha iyi bir ölümü hak ediyordu, diye düşündüm. Herhalde daha iyi bir hayatı da hak ediyordu. Ancak hepimizin sonu böyle değil mi ki? (Felidae)
  • Sabret sevgili dostum, birazcık sabret. Eğer yaşlı bir adamla konuşuyorsan her şeyden önce iki şeye ihtiyacın vardır: Ağız kokusuna karşı dayanıklılık, bir de sabır! (Felidae)
  • " Uçurumdan aşağıya ne kadar bakarsan, uçurum da senin içine o kadar bakar..." Nietzsche (Felidae)
  • “İnsanlar dünyanın efendisidir ve her zaman da öyle kalacaklar, deniyordu sonuçta. Bunun nedeni de şuydu: çünkü onlar hiç utanıp arlanmadan diğer bütün türleri boyundurukları altına alıyor, dahası öldürüyordu. Aslında bu, onlara irade ve güç veren hastalıklı bir kibirdi. Kendilerinin en büyük olduklarını, bu nedenle de diğer bütün canlılara haksızlık yapabileceklerini zannediyorlardı. Asıl kötü olan da, onların kendini beğenmiş tavırlarının, onları gerçekten güçlü yapmasıydı.” (Felidae)
  • O an sanki bütün gücümü yitirmiştim ve içimden, bütün bunların bir düş olmasını ya da en azından, sık sık izlediğimiz şu berbat ve "gerçekçi" çizgi filmlerde olmayı diledim. (Felidae)
  • O yaşamak istiyordu, ama yaşayanların arasına karışmaya cesareti yoktu. (Salve Roma!)
  • Olan kafaya olmuştu. zaten, diğer herşey çalınıyorsa insanın kafaya neden ihtiyacı olsundu ki? Kafa dediğin, zaten asıl sorunlara yol açan fazlasıyla önemsenen bir organdı. Kafaları yerinde, ama sadece süs olsun diye taşıyıp mutlu mesut yaşayan bir sürü kişi tanıyordum. En azından kafalarının bir halt olduğunu sananlardan daha mutluydular. Ancak sanırım vücut kafasız yapamıyordu. (Tanrılar)

Yorum Yaz