Alpay Doğan Yıldız kimdir? Alpay Doğan Yıldız kitapları ve sözleri
Türk Yazar, Akademisyen Alpay Doğan Yıldız hayatı araştırılıyor. Peki Alpay Doğan Yıldız kimdir? Alpay Doğan Yıldız aslen nerelidir? Alpay Doğan Yıldız ne zaman, nerede doğdu? Alpay Doğan Yıldız hayatta mı? İşte Alpay Doğan Yıldız hayatı...

Türk Yazar, Akademisyen Alpay Doğan Yıldız edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Alpay Doğan Yıldız hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Alpay Doğan Yıldız hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Alpay Doğan Yıldız hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1974
Doğum Yeri: Tokat, Türkiye
Alpay Doğan Yıldız kimdir?
1974 (Tokat) doğumlu genç bir akademisyen. “Selim İleri’nin Romanları Üzerine Okur Merkezli Bir Yaklaşım” teziyle yüksek lisans, “Kerime Nadir, Esat Mahmut Karakurt, Muazzez Tahsin Berkant Örneklerinde 1930-1950 Dönemi Popüler Türk Romanları Üzerine Tematik Bir İnceleme” konulu teziyle de doktora eğitimini tamamlamış. Yıldız, halen Gazi Osman Paşa Üniversitesinde öğretim görevlisi. Dergâh, Hece, Yedi İklim, Milli Eğitim gibi dergilerde çalışmalarını yayınlamış.
Alpay Doğan Yıldız Kitapları - Eserleri
- Hikaye İncelemeleri
- Hikmet ve Âhenk
- Popüler Türk Romanları
Alpay Doğan Yıldız Alıntıları - Sözleri
- Sanat, kâinatın ahengine katılmaktır. İşte ben de onlarca sanat tarifine bir tarif ilave etmiş oldum. (Hikmet ve Âhenk)
- Ya Tahammül Ya Sefer yayımlandığında Erzurum'dan Mustafa Kutlu'ya yazdığı 25 Kasım 1983 tarihli mektupta Orhan Okay'ın öğrencisinin eseri dolayısıyla çok mutlu olduğunu görüyoruz: "Yaşşşa Mustafa, İşte şimdi büyük romancı oldun." (Hikmet ve Âhenk)
- Mustafa Kutlu'nun hikayelerini okuduğumuzda bir sinema salonunda güzel bir film izliyoruz sanırız, kitabın kapağını kapattığımızda güzel bir filmi izlemiş gibi hikaye zihnimizde canlanır. (Hikmet ve Âhenk)
- Sanatçı eylemi ile, kuşların sesine, suların şırıltısına, rüzgarın uğultusuna, bulutların rengine, denizin dalgasına ne kadar yaklaşıyorsa; bu hamleyi bir iman ateşi, gözyaşları ile ıslanan bir aşk ile yapıyorsa, o kadar yol alır. Yolun sonu bizi 'din' ile buluşturur, 'dua' ile buluşturur. (Hikmet ve Âhenk)
- Mustafa Kutlu'nun Erzurum'daki öğrencilik yıllarına değindiği bir yazısında "Üniversiteden şehre giderken kar yiye yiye yürürdük. Vasıta diye bir eski mavi boyalı, alnında 'Mavi Kuş' yazan bir otobüs vardı" dediğini de hatırlayalım. (Hikmet ve Âhenk)
- "Ben kendi hikayemi geç buldum" diyen Mustafa Kutlu, "kendi hikayemi ararken geçtiğim duraklar" şeklinde nitelediği ilk hikayelerini iki kitapta toplar: Ortadaki Adam (1970) ve Gönül İşi (1974). Bu kitapları tekrar yayımlamaz. (Hikmet ve Âhenk)
- Hikmet tarafı bir yana, Mustafa Kutlu'nun hikayelerinin okuru yakalaması ve bırakmamasının asıl nedenini onun anlatma tarzındaki ahenkte aramamız gerekir. Bu ahengi oluşturan esas şey ise her ne kadar yazan bir hikayeci olsa da Mustafa Kutlu'nun, okurun karşısına sanki söyleyen bir hikayeci gibi çıkmasında daha doğrusu çıkabilmesinde yatar. (Hikmet ve Âhenk)
- "Mustafa Kutlu'nun öykülerinde görülen, sohbet ediyor gibi, yazıyormuş gibi değil de anlatıyormuş gibi tavır içinde olmak, sade anlatım, melodramik unsurlara yaslanan temalar, onun halk hikayelerine yaslanan yaklaşımının bir yansımasıdır." (Hikmet ve Âhenk)
- "Mustafa Kutlu, üryan gelmiş üryan giden adamdır. Kapitalizme eyvallah etmemesi bundandır... Mustafa Kutlu, bilinci modernlikle kirlenmeden yazandır. Hikayeleri roman değil gönül tutuşturucu birer destandır." (Hikmet ve Âhenk)