diorex

Ataullah İskenderi kimdir? Ataullah İskenderi kitapları ve sözleri

İslam Alimi Ataullah İskenderi hayatı araştırılıyor. Peki Ataullah İskenderi kimdir? Ataullah İskenderi aslen nerelidir? Ataullah İskenderi ne zaman, nerede doğdu? Ataullah İskenderi hayatta mı? İşte Ataullah İskenderi hayatı... Ataullah İskenderi yaşıyor mu? Ataullah İskenderi ne zaman, nerede öldü?

  • 18.07.2022 03:00
Ataullah İskenderi kimdir? Ataullah İskenderi kitapları ve sözleri
İslam Alimi Ataullah İskenderi edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ataullah İskenderi hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ataullah İskenderi hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ataullah İskenderi hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: İbn Ataullah El-İskenderi

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Ölüm Tarihi: 1309

Ölüm Yeri:

Ataullah İskenderi kimdir?

İslam Tasavvuf Tarihinde ayrıcalıklı bir yere sahip bulunan, H. VII asrın sonlarında Mısır'da yetişen ve Şazeli Tarikatının üçüncü büyük şahsiyeti olan İbn Ataullah, "Hikem'ül Atâiyye" adlı eseriyle meşhurdur. Eserlerinde Tasavvufun en derin hakikatlerine temas etmekle beraber, bazı sûfilerin tartışmalara konu olan görüşlerine yer vermemiştir.

Adı Ahmed olup İbn Ataullah lakabıyla tanınmıştır. Ebu Hasan-ı Şazeli (1197-1258) hazretlerinin halifesi Endülüslü Ebu Abbas-ı Mürsi'den ve daha sonra Yakut-i Arşi'den (Allah sırlarını yüceltsin) feyz almıştır. İbn Ataullah hazretleri 1309 (H.709) senesinde Mısır'da vefat etmiş olup kabr-i şerifi Karafe mezarlığındadır

Ataullah İskenderi Kitapları - Eserleri

  • Gelin Tacı
  • Hikem-i Ataiyye
  • Hikem-i Ataiyye Şerhi
  • Hikmetler Kitabı
  • Tevekkülün İncelikleri
  • Zikir
  • Hikmetler
  • Gönüllerin Neşesi Zikir
  • Nefs Terbiyesi
  • Allah'ın İki Veli Kulu
  • Letaifü'l-Minen
  • Gelin Tacı Hasta Kalplerin İlacı

Ataullah İskenderi Alıntıları - Sözleri

  • Zikir, beraberindeki her şeyi yakıp, yok eden bir ateştir. O, bir eve girdiği zaman "Sadece ben varım, burada benden başkasına yer yok! " der. Bu söz, "la ilahe illallah" (Allah'tan başka ilah yok) kelime-i tevhidinin de anlamlarından biridir. Girdiği yerde odun bulursa, ateş olup onu yakar. Girdiği yer karanlıksa, nCır (ışık/aydınlık) olup orayı aydınlatır; aydınlıksa, nur üstüne nCır olup orayı aydınlığa boğar. (Gönüllerin Neşesi Zikir)
  • Şeytan erkeğe, nefis dişiye benzer. Günahın bu ikisinden meydana gelmesi, çocuğun anne ve babadan meydana gelmesi gibidir. Bu onların çocuğu var ettikleri anlamında değildir. Ancak çocuk onlardan meydana gelmiştir (Tevekkülün İncelikleri)
  • “Yüce Allah’a erme arzusu bir kulda bulunduğu sürece asla Allah’a eremez!” (…) Kul vuslata yaklaştığında bunu hak etmediğini görür, nefsini hor ve hakir görür, bu nimete ehil olmadığını düşünür. İşte sırf bu yüzden vuslat ve erme arzusu kesilir. (Tevekkülün İncelikleri)
  • "Kahrın da hoş lütfun da hoş" (Hikmetler)
  • Sultan Padişah Mansur ve sığınmacılarla bir araya geldiğimde kendisine: Sizin şükretmeniz gerekir. Allah devletinizle beraber bolluk kıldı. Halkın kalbini ferahlattı. Bolluk, adalet, cömertlik ve verme gibi elde ettiğiniz hâller, kralların kesb edip elde edecekleri bir şey değildir dedi. Şükür nedir? Şükür üç kısımdır. Dilin şükrü, azaların şükrü ve kalbin şükrü dedi. Dilin şükrü, Allah‟ın nimetini konuşmaktır. Yüce Allah şöyle demiş: “Rabbinin nimetine gelince, işte onu anlat” (Duha, 11) Azâların şükrü Allah‟ın taatı ile amel etmektir. Yüce Allah şöyle demiş: “Ey Davud ehli şükür olarak amel edin” (Sebe, 13) Kalbin şükrü, sendeki veya kullardan birindeki tüm nimetlerin Allah‟tan olduğunu itiraf etmektir. Yüce Allah şöyle demiş: “Sizde, ne nimet varsa, hepsi Allah‟tandır” (Nahv, 53) birinci kısım ile ilgili Resulullah (s.a.v) şöyle demiş: “Allah‟ın nimetini konuşmak, şükürdür.” 120 İkincisi ile ilgili ise: “Ayakları şişene kadar namaz kıldı. Kendisine senin geçmiş ve gelecek bütün günahların bağışlanmasına rağmen neden kendini bu kadar zorluyorsun denildiğinde, şükreden bir kul olmayayım mı?” 121demiş. Üçüncüsü ile ilgili (sayfa 148) ise (s.a.v) şöyle diyordu: “Allahım! Benimle veya senin halkından biri ile sabahlayan herhangi bir nimet sadece sendendir. Senin ortağın yoktur.” 122 (Letaifü'l-Minen)
  • Her şeyin affedildi senin, Bizden uzaklaşmak dışında. (Tevekkülün İncelikleri)
  • Eşinin ihanet ettiğini anlasan, ona karşı öfkeden deliye dönersin. Senin nefsin seni hayatın boyunca aldattı. Bilgeler derler ki aldatan eşi boşamak gerek. Boşasana nefsini! (Gelin Tacı Hasta Kalplerin İlacı)
  • "Resulullah her farz namaz kıldırdıktan sonra bize döner, sonra şöyle dua ederdi: ''Allah'ım, beni utandıracak her işten, beni küçük düşüren her arkadaştan Sana sığınırım. Beni oyalayan ümitten Sana sığınırım. Seni unutturan fakirlikten Sana sığınırım. Beni azdıracak her türlü zenginlikten de Sana sığınırım." -Heysemi, Mecmeuz-zevaid, 10/146; İbnüssünni, Amelül yevm velleyle, 120 (Gönüllerin Neşesi Zikir)
  • “Arkadaşlıkta sirayet vardır. Yani insan sohbet ettiği kişiden huy kapar.” (Hikem-i Ataiyye)
  • Her zikrin kendine özgü bir sonucu ve neticesi vardır. Hangi zikirle meşgul olursan, sana sahip olduğu gücü verir. (Gönüllerin Neşesi Zikir)
  • “Allahtan başkasına kulluk etmeyin!…” Hûd 26 (Hikmetler)
  • " Talep edip istediğin zaman şayet dilini serbest bırakıyorsa, bil ki sana vermek istiyor. Eğer , O (azze ve celle) dilemeseydi, sen bir şey talep edemezdin" (Hikmetler)
  • “İlim, iyilik ve güzellikle Allah’a yönelmeyen bir kimseyi, imtihan zinciriyle çekerek O’na götürürler.” (Hikmetler)
  • Kitap ne güzel dosttur. Onunla baş baş kaldığında sana iyi vakit geçirtir. Oysa bazı sevdiklerin sana ihanet edebilir. Ona bir sır emanet edilince onu saklar, ifşa etmez. Kitaptan doğru ve hikmetli şeyler öğrenilerek faydalanılır. (Hikem-i Ataiyye Şerhi)
  • Ebu Hafs-ı Kebîr hazretleri: “Zâhir edebin güzelliği iç edebinin güzelliğinin aynasıdır.” (Hikem-i Ataiyye Şerhi)
  • İmam Nevevi (r.a): "Her hatânın bir cezası vardır. Ârif kimselerin cezâsı da Allah'ın zikrinden uzak kalmasıdır." (Zikir)
  • Bir kadının bir tavuğu vardı, ondan başka hiçbir varlığı da yoktu. Bu tavuk, kadın için yumurtluyordu. Derken bir gün bir hırsız gelip tavuğu çaldı. Kadın ta­vuğun çalındığını öğrenince hırsıza bedduâ etmedi, bilakis bu işi Allah Teâlâ’ya havale etti. Hırsız tavuğu aldı, boğazladı ve tüylerini yoldu. Birden bire hırsızın yüzü tavuğun tüyleriyle kaplanı­verdi. Ne yaptıysa bu tüylerden kurtulamadı. Kime sorduysa hiç kimse onun tüylerden nasıl kurtulacağına dâir bir çözüm sunamadı. Derken İsrailoğullarından bir bilgine rastladı. Du­rumu ona da anlattı. Bilgin şöyle dedi: “Bunun ancak bir şifâsı vardır. Tavuğunu çaldığın kadının sana bedduâ etmesidir. Şâyet bedduâ edecek olursa, bu has­talığından da kurtulursun.” Bunun üzerine adam kadına bazı kimseleri gönderdi. Bu kimseler: “O senin tavuğun nerede?” diye sordular. Kadın: “Çalındı.” dedi. Onlar: “Desene çalanlar sana çok eziyet etmişler.” dediler. Kadın: “Evet öyle oldu.” dedi. Onlar: “Canını çok yakmış olmalılar, baksana yumurtasından da mahrum kaldın.” dediler. Kadın: “Evet öyle oldu.” dedi. Onlar bu şekilde sorularla kadının öfkesini iyice kabarttılar. Derken kadın, hırsıza bedduâ edi­verdi. Bunun üzerine hırsızın yüzünden tüyler dökülüp kayboldu. Bu durum İsrailoğullarından olan bilgine haber verildi. Bilgine: “Bunun bu şekilde iyileşeceğini nereden bildin?” diye sor­dular. O: “O kimse, kadının tavuğunu çaldığı zaman kadın ona bedduâ etmedi ve işini Allah Teâlâ’ya havale etmişti. Allah Teâlâ da kadı­nın yerine ondan intikam almıştı. Fakat kadın bedduâ edince, kendi nefsi için intikam almış oldu. Bunun üzerine de hırsızın yüzünden tavuğun tüyleri düşüp yok oldu.” buyurdu. (Allah'ın İki Veli Kulu)
  • Nice ömürler vardır ki, zamanı uzun, değeri kısa; nice ömürler vardır ki, zamanı kısa değeri çoktur. (Hikmetler Kitabı)
  • Eşinin ihanet ettiğini anlasan, ona karşı öfkeden deliye dönersin. Senin nefsin seni hayatın boyunca aldattı. Bilgeler derler ki aldatan eşi boşamak gerek. Boşasana nefsini! (Gelin Tacı)
  • Dünya sevgisinin kalpten çıkmasının işareti, dünyalık bulduğunda onu dağıtmak, bulamadığında ise rahat olmaktır. (Tevekkülün İncelikleri)

Yorum Yaz