tatlidede

Belma Akçura kimdir? Belma Akçura kitapları ve sözleri

Türk araştırmacı gazeteci ve yazar Belma Akçura hayatı araştırılıyor. Peki Belma Akçura kimdir? Belma Akçura aslen nerelidir? Belma Akçura ne zaman, nerede doğdu? Belma Akçura hayatta mı? İşte Belma Akçura hayatı...
  • 24.11.2022 00:00
Belma Akçura kimdir? Belma Akçura kitapları ve sözleri
Türk araştırmacı gazeteci ve yazar Belma Akçura edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Belma Akçura hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Belma Akçura hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Belma Akçura hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1965

Doğum Yeri: Kars

Belma Akçura kimdir?

Türk araştırmacı gazeteci ve yazardır.

1982-1986 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde okurken çeşitli dergilerde muhabir olarak çalışmaya başladıKanal E'de televizyon program editörü, Radikal gazetesinin haber servisinde redaktör ve Star gazetesinde köşe yazarı olarak çalıştı. Milliyet gazetesinde röportaj, dizi ve özel haberleri yayınlanmaktadır.

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın Gazetecilik Okulu'nda "Gazetecilikte Pratik Araştırma Yöntemleri" başlıklı seminer vermektedir.

Derin devlet, Kürtler, Mehmet Ali Ağca, istihbarat ve emniyet teşkilatlarını konu alan kitapları yayınlanmıştır.

Belma Akçura Kitapları - Eserleri

  • Teşkilatın Adamları
  • Derin Devlet Oldu
  • Devletin Kürt Filmi
  • "Kaldırın Şu Heykeli Buradan"
  • Olay Yargıya İntikal Etmiştir!
  • Ağca'nın Derin İlişkileri

Belma Akçura Alıntıları - Sözleri

  • 22 Aralık günü cuma namazında Bağlarbaşı imamı Mustafa Yılmaz'ın, şu sözleri katliamı yapanların hangi duygularla hareket ettiklerini ele vermekteydi: " Oruç ve namazla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır..." (Derin Devlet Oldu)
  • Dipten Gelen Dalga: Mehmet Ağar. Deklanşöre her basıldığında çeteleri içine alan karenin hep dışında kaldı. Kendi deyimiyle 'bu münasebetsiz ilişkiler' yüzünden hakkında beş fezleke düzenlendi. İki kez dokunulmazlığı kaldırıldı. Dosyaları adliye TBMM koridorlarında yıllarca gidip gelse de ona kimse dokunamadı. (Derin Devlet Oldu)
  • "Devletin çıkarlarını gözetip kolladığı öne sürülen, göz önünde olmayan örtülü yasadışı güç." (Derin Devlet Oldu)
  • Fransız heykeltıraş Rodin heykelleri anlatırken şöyle diyor:"Taşın fazla tarafını atıyorum gerisi heykel kalıyor" Türkiye'de ise heykelin kendisini atıyoruz geriye taş kalıyor. ("Kaldırın Şu Heykeli Buradan")
  • Emniyet Teşkilatı'nda normalde hukuki işlem çok az yapılır. Bunu hepimiz biliyoruz, bu gerçek zaten. Polis ne isterse onu yapıyor. Orman kanunu!.. (Derin Devlet Oldu)
  • Oysa bilinmelidir ki, yargının gerçek anlamıyla bağımsız bir erk olup olmadığının tespitinde kullanılan mihenk taşı, yargının muktedirleri yargılayabilip yargılayamadığıdır. (Olay Yargıya İntikal Etmiştir!)
  • "Türk mafyasının ekonomi politik savaşları. Bir zamanların küçük çek senet tahsilatçıları, hırsızları, katilleri, trilyonluk rantların peşinde koşup uyuşturucu, kara para, silah ve ihaleler yüzünden birbirlerine girince son 20 yılda 40'ın üzerinde kayıp verdiler. Kendi aralarındaki hesaplaşmalarda işkence ettikten sonra kafadan sıkmak adetten... Hiram Abas'ın dediği gibi; finale kansız gelinmez" Belma Akçura (Derin Devlet Oldu)
  • "İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların 'tecrübe' dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana 'tecrübeli' denir." Bu ülke kalbiyle bağlantısını kaybetti. Ve biz artık tecrübeliyiz.. (Olay Yargıya İntikal Etmiştir!)
  • Derin devlet oluşumlarını "devlet sırrı",faili meçhul cinayetleri "terörle mücadele" olarak tanıttılar. (Derin Devlet Oldu)
  • Susurluk Çetesi diye birkaç polisin tutuklanması,bunların bir kaç ay hapis yatması,adalet değil,adeletsizliktir.Siyasilerin,üst düzey bürokratların,emekli askerlerin, istihbaratçıların dokunulmazlık kazandığı bir ülkede adaletin doğru işlemesi zaten beklenemez. (Derin Devlet Oldu)
  • Atatürk’ün kırılan heykelini gömdüler. Lenin’i denize attılar. Stalin’i parçalara ayırdılar. Saddam’ın boynuna ip doladılar. Pehlevi’nin ayaklarını sarayın kapısında bıraktılar. Esad’ın ağzına ayakkabı yapıştırdılar. Mübarek’in gözlerini oydular. Kaddafi’nin kafasına ayaklarıyla bastılar. Netanyahu’yu devirip kafasını ezdiler. Rabin’in heykelini gamalı haç ile tahrip ettiler. Hitler’in kafasını kopardılar. Franco'nun derin dondurucuya soktular. Pinochet’nin dışkıdan heykelini diktiler. Sömürgecilikle suçlanan Kolomb’un boynuna ip dolayıp yerlerde sürüklediler. Gandhi'nin heykelini ‘ırkçı’ diyerek kaldırdılar. Churchill heykeline Mohikan kesimi saç eklediler. Şaron’un ‘komada’, Berlusconi’nin ‘tabutta’ heykellerini diktiler. Putin’in heykelini bıçakladılar. Trump’ın heykelinin kaidesine ‘Üzerime işe’ yazdılar. Sizce neden?”https://t24.com.tr/haber/kaldirin-su-heykelleri-buradan,878166 ("Kaldırın Şu Heykeli Buradan")
  • "Teşkilatlar yıpranmasın" mantığının "devleti yıprattığı" kanaatini taşıyorum. Ancak halen benim gibi düşünmeyenler devlete hâkim. Bunların da suç örtme mekanizması "gizlilik", "sır" kavramları. Artan yozlaşmanın,yılların biriken kirliliğinin arkasındaki mantık bu.Birisi her türlü suçu işleyip, "ne yaptımsa devlet için yaptım" diyor. Öteki de, "gizlilik" "sır" kavramlarını işaret ederek şuçu örtüyor. (Derin Devlet Oldu)
  • Bizi isim resim ve adreslerimizi vererek "iskenceci","kontrgerillacı" olarak teşhir ettiler.Sonunda Hiram Bey Aydınlıkta açıklanan adresteki evinin yakınında uğradığı suikast sonrası öldürüldü. (Teşkilatın Adamları)

Yorum Yaz