matesis
dedas

Cahit Tanyol kimdir? Cahit Tanyol kitapları ve sözleri

Türk yazar, akademisyen Cahit Tanyol hayatı araştırılıyor. Peki Cahit Tanyol kimdir? Cahit Tanyol aslen nerelidir? Cahit Tanyol ne zaman, nerede doğdu? Cahit Tanyol hayatta mı? İşte Cahit Tanyol hayatı... Cahit Tanyol yaşıyor mu? Cahit Tanyol ne zaman, nerede öldü?
  • 08.12.2022 18:00
Cahit Tanyol kimdir? Cahit Tanyol kitapları ve sözleri
Türk yazar, akademisyen Cahit Tanyol edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Cahit Tanyol hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Cahit Tanyol hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Cahit Tanyol hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1914

Doğum Yeri: Nizip, Gaziantep

Ölüm Tarihi: 11 Ağustos 2020

Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye

Cahit Tanyol kimdir?

Şair ve yazar, sosyolog, akademisyen, profesör (D. 1914, Nizip / Gaziantep - Ö. 11 Ağustos 2020, İstanbul). Şair ve çevirmen Tuğrul Tanyol’un babasıdır. Nizip Cumhuriyet İlkokulu (1926), Adana Öğretmen Okulu (1931), Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Edebiyat Bölümü (1935), İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü (1944) mezunu.

Türkçe, edebiyat ve felsefe öğretmeni olarak Yozgat Lisesi (1936), Çorum Ortaokulu (1937), İzmir Tilkilik Ortaokulu (1938-40), İstanbul Eyüp Ortaokulu (1940-44), Taksim ve Haydarpaşa liselerinde (1945) görev yaptı. 1944’te “Schopenhauer’da Ahlâkın Temeli” adlı tezi ile yüksek lisansını bitirdi ve 1946 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine sosyoloji asistanı olarak girdi. “Haz ve Elemin Ahlâkta Yeri” adlı çalışmasıyla (1949) doktorasını tamamladı ve “Örf ve Adetler Sosyolojisi Açısından Sanat ve Ahlâk” adlı takdim tezi ile (1953) doçent, 1961 yılında profesör oldu. Öğretim üyeliği ile birlikte 1972-82 yılları arasında Sosyoloji Enstitüsü Müdürlüğü ve bölüm başkanlığı yaparak emekliye ayrıldı.

Prof. Cahit Tanyol, üniversitedeki görevi sırasında bilimsel yetersizliklerini ileri sürerek, Turhan Yörükân ile Ayda Yörükân adlı iki asistanın üniversiteden ihracını istemişti. Bunun üzerine bu iki asistan da bir bildiri yayımlayarak, Tanyol’un bilimsel yetersizliğini ileri sürdüler. İddialar basında yankı bulunca olay bir çatışma düzlemine taşınarak yazarlar arasında uzun süre tartışma konusu oldu. Olay, Türkiye Büyük Millet Meclisine kadar intikal etti.

Tanyol’un “Gurup, Taşbaşta Akşam” başlıklı ilk şiirleri İsmail Habip Sevük’ün Adana Maarif Emini iken çıkardığı Maarif Mecmuası’nda yer aldı. Şiir ve yazıları, 1928 yılından 1932 yılına kadar Servet-i Fünûn, Yenilik, İçtihat; sonraları Aramak, Varlık, Değirmen (1942-44, 12 sayı), Akademi, İnsan, Aile Küçük Dergi, Yeni İnsan, Yön, Hisar, Realite, Türk Yurdu dergilerinde yayımlandı. Yeni Sabah, Cumhuriyet, Milliyet, Son Telgraf, Güneş sürekli olarak yazdığı gazetelerdir. Fransızca ve Türkçe yayımlanan Realite dergisinde çıkan Seyahate Davet adlı şiiriyle birincilik kazandı. 1957 yılından itibaren İngiltere, Fransa ve İspanya’yı gezip gördü. Bu ülkelerde düzenlenen uluslararası sosyoloji kongrelerine katıldı.

Tanyol, Cumhuriyet, Milliyet, Güneş Sabah gibi gazetelerde yazdığı köşe yazılarından bir bölümünü 2014’te ‘Sancılı Toprak’ adıyla okuyucuyla buluşturdu. Son olarak 1991-2003 yılları arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde ders verdi

Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Türk Sosyolojisi Derneği, Yahya Kemal’i Sevenler Derneği, Turing Kulübü üyesiydi.

Vefatı:

Prof. Dr. Cahit Tanyol, 11 Ağustos 2020 günü sabahı İstanbul Kadıköy Moda'da bulunan evinde, 106 yaşında vefat etti. Tanyol’un cenazesi 14 Ağustos Cuma günü ikindi namazını müteakip Kadıköy Moda Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığına defnedildi.

Cahit Tanyol Kitapları - Eserleri

  • Kurtuluş ve Fetih Destanı
  • Schopenhauer'da Ahlak Felsefesi
  • O Zaten Yoktu
  • Çankaya Dramı
  • Mamato
  • Laiklik ve İrtica
  • Son Liman
  • Atatürk ve Halkçılık
  • Türk Edebiyatında Yahya Kemal
  • Türkler ile Kürtler
  • Neden Türban
  • Edebiyat Yazıları

Cahit Tanyol Alıntıları - Sözleri

  • "Şair doğaüstü bir varlığın itaatli aracıydı. " (Laiklik ve İrtica)
  • "Ne var ki, 《 İyi işler işlediklerini belirtmek için amel defterleri sağdan verilenler, ne mutlu o sağcılara! Kötülük işlediklerini belirtmek üzere amel defterleri soldan verilenler, ne yazık o solculara!》diye Kuran'ı tahrif, sağ-sol kavgasını tahrik edenlere ne demeli, ne isim vermeli? Bunu İslamiyete düşman olanlar bile yapmaz." (Laiklik ve İrtica)
  • Cennet vaadiyle tatmin edilen fakirler öbür alemde bin misli mükafat göreceklerini umarak rahatlarlar. Hatta bir pinti dahi verdiği sadaka ile öbür âlemde çok zengin bir insan olarak tekrar dirileceğini umar. Halk yığınları için bu türden teşvikler yeterli olabilir. (Schopenhauer'da Ahlak Felsefesi)
  • Başka ülkelerde sadece politika meraklılarını ilgilendiren parti kavgaları bizde sosyal bir kavga halini aldı. (Çankaya Dramı)
  • Bütün insanlardan nefret ediyordu. İnsana güven duygusunu yitirmişti. Karamsardı ama bu karamsarlığın arkasında kendini beğenmişliğin düş kırıklığı vardı. (Schopenhauer'da Ahlak Felsefesi)
  • "Şairin bedduası yaydan çıkan bir ok gibi düşmanı yere serer." (Laiklik ve İrtica)
  • Mesela birisi herhangi bir eşyasını kaybediyor. Ve bir diğeri bunu buluyor. Veyahut ıssız bir yoldan geçen bir yabancı, fakir bir adama bir emanet bırakıyor. Neticede her iki şahıs da bunları sahiplerine iade ediyorlar. Fakat vermeselerdi kendilerine maddî ve manevî bir zarar gelmeyecekti. Buna rağmen, onları dürüstlüğe sevk eden itici güç acaba nereden kaynaklanıyor. İki şey olabilir. Ya mensup olduğu dini dogmaların onlara ileriki bir hayatta haber verdiği ceza ve mükafat düşüncesi veyahut da bu iyi hareketle birçok insanlar arasından sıyrılarak herkesin hayranlığını kazanmak ve kendisine namuslu adam dedirtmek endişesi. Kısacası hiç kimsenin bilmeyeceği bir iyiliği bize yaptıracak olan ne dahili ne de harici bir neden vardır. (Schopenhauer'da Ahlak Felsefesi)
  • "Eski Araplara göre bir adamın şiir yeteneğinin uyanması doğrudan doğruya cinlerin telkini sonucuydu." (Laiklik ve İrtica)
  • Bir yere gelirsin ki Dünyayla aranda kapanır duvar Yaşamış yaşamamışsın… Akan suya eğilebildiğin kadar eğil Götürmez seni sular (Son Liman)
  • Dediler kim gelecektir iki er Biri Sultan birisi şeyh-i ekber Biri Sultan kılığında derviş Biri derviş kılığında sultan Biri devlet kuran işçi Biri millet biri devlet (Kurtuluş ve Fetih Destanı)
  • Vakti mi olur sevmenin... (Edebiyat Yazıları)
  • "...din her insanı ahlaklı yapmadığı gibi, her ahlaklı insanın da mutlak dindar olması gerekmez. " (Laiklik ve İrtica)
  • "Din ya da dinden doğan sosyal gruplar Tönnies'in ayırıminda olduğu gibi cemaat niteliğindedir ve Durkheim'in mekanik dediği dayanışma gücünü oluşturur. " (Laiklik ve İrtica)
  • Bu alanda bizi harekete geçiren neden (motif) çoğu zaman başka­larına karşı gösteriş yapmak veya ileride daha fazlası vaad edilmiş bir inaçtan ileri gelir. Bütün dinler gelecek bir mutluluk için mer­hamet telkin ederler. Tamamen karşılıksız, Allah rızası için olan merhamet yoktur. Buna ait delilleri bilinç alanından alacak deği­lim. Ve realitedeki tecrübeler sözlerimi gerçekleştirmek için yeter ikna kudretine sahiptir. Mesela birisi herhangi bir eşyasını kaybe­diyor. Ve bir diğeri bunu buluyor. Veyahut ıssız bir yoldan geçen bir yabancı, fakir bir adama bir emanet bırakıyor. Neticede her iki şahıs da bunları sahiplerine iade ediyorlar. Fakat vermeselerdi ken­dilerine maddî ve manevî bir zarar gelmeyecekti. Buna rağmen, onları dürüstlüğe sevk eden itici güç acaba nereden kaynaklanıyor. İki şey olabilir. Ya mensup olduğu dini dogmaların onlara ileri ki bir hayatta haber verdiği ceza ve mükafat düşüncesi veyahut da bu iyi hareketle birçok insanlar arasından sıyrılarak herkesin hayran­lığını kazanmak ve kendisine namuslu adam dedirtmek endişesi. Kısacası hiç kimsenin bilmeyeceği bir iyiliği bize yaptıracak olan ne dahili ne de harici bir neden vardır. (Schopenhauer'da Ahlak Felsefesi)
  • Dediler kim gelecektir iki er Biri Sultan biri Şeyh-i ekber Biri Sultan kılığında derviş Biri derviş kılığında SULTAN Biri devlet kuran işçi Biri millet biri devlet (Kurtuluş ve Fetih Destanı)
  • "Devlet iş bölümü alanlarında örgütlenmiş bir toplumla değil, her gün yığın psikolojisinin kışkırtıldığı heterojen bir kalabalıkla karşı karşıya kaldı. " (Laiklik ve İrtica)
  • "Bizim tarihimizde bütün yenilik hareketleri, yukarıdan aşağıya, devletten topluma bir yön izlemiştir. 1950'lere gelinceye kadar irtica ve tutucu hareketlerse hep aşağıdan yukarı, bir ara sınıf tarafından kışkırtılmıştır." (Laiklik ve İrtica)
  • Dört mevsim nasıl başarıyorsun yüreğime yağmayı... (Edebiyat Yazıları)
  • "Şair, büyük edip olmaktan öte önemli üç şey var: Birincisi evlenip bir yuva kurmak. İkincisi bir ev sahibi olmak. Üçüncüsü bir tarafta kimseye muhtaç olmayacak kadar parası bulunmak. Ben bunların üçünü de yapamadım. Akşam oldu mu dostlar dağılır, evlerine gider. Ben şu otel odasında yalnızlığı bütün dehşetiyle duyarım. Ne şiir, ne kitap ve ne dostlarım beni bu korkunç yalnızlıktan çekip alabilirler…" (Türk Edebiyatında Yahya Kemal)
  • “Havaya atılan bir taş atıldığı esnada bilinç kazansa kendi iradesiyle yukarı çıktığını sanır.” (Schopenhauer'da Ahlak Felsefesi)

Yorum Yaz