tatlidede

Cahit Ülkü kimdir? Cahit Ülkü kitapları ve sözleri

Mimar, yazar Cahit Ülkü hayatı araştırılıyor. Peki Cahit Ülkü kimdir? Cahit Ülkü aslen nerelidir? Cahit Ülkü ne zaman, nerede doğdu? Cahit Ülkü hayatta mı? İşte Cahit Ülkü hayatı...
  • 11.05.2022 20:00
Cahit Ülkü kimdir? Cahit Ülkü kitapları ve sözleri
Mimar, yazar Cahit Ülkü edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Cahit Ülkü hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Cahit Ülkü hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Cahit Ülkü hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1941

Doğum Yeri: Ankara, Türkiye

Cahit Ülkü kimdir?

Cahit Ülkü, 1941 yılında Ankara'da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ni bitirdikten sonra Ankara'da serbest proje mimarlığı yaptı. 12 Eylül 1980 darbesi, siyasetle yakından ilgilenmesine neden oldu. 1983 yılı başlarında Bülent Ecevit ile tanıştı. 1984 yılında , kuruluş halindeki Demokratik Sol Parti'nin Yazışma Merkezi Sözcülüğü görevini Merkez Bankası eski başkanlarından İsmail Hakkı Aydınoğlu ile birlikte üstlendi. Daha sonra kendi isteğiyle sözcülük görevinden ve Demokratik Sol Hareket'in partileşme aşamasından ayrıldı. 1986 yılında İzmir'e yerleşti. 1992 yılından başlayarak, tarih konusunda bilgi birikimlerini notlar halinde toparlamaya, daha sonra da kurucusu ve yöneticisi olduğu bir yerel radyoda Saklı Tarih başlığı altında yayınlamaya başladı. Bu uğraş onu, daha kapsamlı ve bütüncül çalışmalara yönlendirdi. Cahit Ülkü'nün, Pargalı İbrahim Paşa, Rüstem Paşa ve Son Hazaryalı adlı üç romanı bulunmaktadır. Halen 065 numaralı Ege Mason Locası aktif üyesi olan Cahit Ülkü evli ve üç çocuk babasıdır.

Cahit Ülkü Kitapları - Eserleri

  • Pargalı İbrahim Paşa Kanuni'nin Düşü Hürrem'in Kabusu
  • Son Hazaryalı
  • Sarı Selim
  • Rüstem Paşa
  • Suların Getirdiği Padişah 2. Selim
  • Neden Osmanlı

Cahit Ülkü Alıntıları - Sözleri

  • “Hayal kurmayı bilmeyen insan için uykusuz geceleri tüketmek zordur.” (Pargalı İbrahim Paşa Kanuni'nin Düşü Hürrem'in Kabusu)
  • Hayal kurmayı bilmeyen insan için uykusuz geceleri tüketmek zordur. (Pargalı İbrahim Paşa Kanuni'nin Düşü Hürrem'in Kabusu)
  • Türk'e göre devlet, kendisine zarar verdiğinde, kirli gömlek gibi çıkarılıverecek șeydir. Osmanlı bunu gördüğünden devleti her şeyin üstünde tuttu. Anadolu Türk'ü de buna başkaldırıyor. Onlar için özgürlük devletten öncelikli. Oysa Osmanlı, her ne olursa olsun devleti sürekli kılmaya kararlı. Türkler'in bu karakteri yüzünden, Osmanlı, Türk olmayanlara dayandı ve Abdullahoğulları'yla kaderini birleştirdi. (Rüstem Paşa)
  • Yatakta kadınla erkek, aynı elmanın iki yarısı gibi olmalı, kadın sessiz ve hareketsiz kalmamalıydı. Aksi hâl­de erkek egemen, kadın mal olur ve o kadın günün birinde suyu sıkılmış limon gibi çöpe atılırdı. (Son Hazaryalı)
  • Her kadın görüşümde, Tanrı'yı daha çok seviyorum. (Son Hazaryalı)
  • Benim bir arkadaşım var. Adı Yusuf Has Hâcip. O der ki: "İnsan gönlü, dipsiz denizdir. Bilgi de, onun dibinde yatan incidir. İnciyi denizden çıkarmadıkça, o, ister inci olsun, ister çakıl taşı, fark etmez" (Rüstem Paşa)
  • Bunun atalarından Musa Çelebi boğdurtmak için kovaladığı ağabeyi İsa Çelebi'yi öldüren adamları, bu adamların oturdukları köyle birlikte orada yaşayanların tamamını, soyundan birinin kanını akıttıkları için diri diri yakmamış mıydı? (Suların Getirdiği Padişah 2. Selim)
  • Unutmayalım ki düşünce alanımız kullandığımız sözcük adediyle sınırlıdır. (Suların Getirdiği Padişah 2. Selim)
  • Bil ki elinde olan, arayıp bulduğundur, kendi seçimindir. (Rüstem Paşa)
  • ...karanlık günün canhıraş çığlıklarını yutmuştu. Geçmişin ağıtlarıyla kasvetlenen odasında yapayalnızdı.. (Sarı Selim)
  • Kadının gücü, her şeye yeter. Yasak meyveyi kim yedirdi erkeğe, kim tattırdı ona günah işlemenin hazzını? (Rüstem Paşa)
  • Zulüm görenler,zamanla zalim olurlar ! (Suların Getirdiği Padişah 2. Selim)
  • Osmanlılar, dün­yanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, kendi tebaalarının yakınları­nı da tebaa bilip onları kolluyorlar. Soydaşlarımız, en kolay, Os­manlı İmparatorluğu’nda barınabiliyorlar. Orada din ayrımcılığı yok. Engizisyon yok. Önemli olan insan olmak... (Son Hazaryalı)
  • "Bana sorarsan, iktidarı kendi benliğinde kur. Kendini yenmenin mutluluğunu başka hiçbir şeyde bulamazsın ve bu, çabalarının karşılığı olan mükemmel bir ödüldür!" (Pargalı İbrahim Paşa Kanuni'nin Düşü Hürrem'in Kabusu)
  • Kendini tanrının parçası olarak gören insanın tapınmaya ihtiyacı yoktur; o yalnızca kutsar. (Suların Getirdiği Padişah 2. Selim)
  • İnsan zaaflarını bekçisidir.Ama o bekçilik hep kusursuz yapılırsa insan insanlığını yitirir.. Gunahlarimizdan ve utanclarimizdan arındığımızda geride değerli olarak ne kalır? (Sarı Selim)
  • Aklımızın gıdası doğru­lardır. Ancak doğruyla beslenen akıl bize yol gösterebilir. (Son Hazaryalı)
  • ... tarih, tartışılması yasaklanmış sözüm ona doğruların utanca bürünmüş yanlışlara dönüştüğü muazzam bir çöplük değil mi? (Suların Getirdiği Padişah 2. Selim)
  • Paylaşılmayan bilgi iyi bilgi değildir (Neden Osmanlı)
  • Katolikler kadar değilse bile Ortodokslar da Yahudiler’i sevmezlermiş. Diyor ki ‘Kasabamızda bir Yahudi’nin yaşamasına kimse izin vermez.’ Bu yüzden, geleceğimizi plânlaya­na dek kimliğimizi saklamamız gerekiyormuş. Irmağın döküldüğü denizin öteki yakasında bir ülke varmış. Orada kimse kimsenin inancına karışmıyormuş. Rogatino’ya göre, dinimizi saklamadan yaşayabileceğimiz tek ülke orasıymış. (Son Hazaryalı)

Yorum Yaz