tatlidede

Cem Şen kimdir? Cem Şen kitapları ve sözleri

Yazar, Çevirmen, Editör Cem Şen hayatı araştırılıyor. Peki Cem Şen kimdir? Cem Şen aslen nerelidir? Cem Şen ne zaman, nerede doğdu? Cem Şen hayatta mı? İşte Cem Şen hayatı...
  • 25.11.2022 02:00
Cem Şen kimdir? Cem Şen kitapları ve sözleri
Yazar, Çevirmen, Editör Cem Şen edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Cem Şen hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Cem Şen hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Cem Şen hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1968

Doğum Yeri:

Cem Şen kimdir?

1968 yılında doğdu. 1981 yılında savaş sanatları eğitimi almaya başladı. 1987 yılında Zen Budizm’in Türkiye’deki temsilcisi olan İlhan Güngören ile tanıştı ve 1987-1990 yılları arasında Güngören’in asistanlığını yaptı. Bir yandan Güngören’i Zen çalışmalarında ve Tai Chi Ch’uan derslerinde destekleyen Cem Şen aynı zamanda Namık Ekin, Mustafa Aygün gibi eğitmenlerle savaş sanatları eğitimini sürdürdü.

1990 yılında ilk çeviri eseri yayınlandı. Aynı yıl çalışmalarını tümüyle Taocu çalışmalara yönlendirdi. Sırasıyla Mantak Chia, Master Wang, Master Wu, Eric Steven Yudelove gibi ustalardan eğitim alan Cem Şen aynı zamanda bu ustalardan farklı Taocu sistemleri öğretme yetkisi de aldı.

Halen ustalar ile çalışmalarını ve dünyanın farklı yerlerinde bulunan yaşayan büyük bilgelerle iletişimini ve arayışlarını sürdürmektedir. 1991 yılında Dharma Yayınları’nı ve ardından 2003 yılında bu yayınevinden ayrılarak Klan Yayınları’nı kurmuş olan Cem Şen’in içlerinde''Enerjinin Dansı:T'ai Chi Ch'uan'' ve “Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen'' adlı kitaplarının da bulunduğu 8 kitabı ve yaklaşık 40’a yakın çeviri eseri bulunmaktadır.

Cem Şen Kitapları - Eserleri

  • Nefes Kitabı
  • Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen
  • Thumos Ölümsüz Destanları
  • Cinsel Sorunlar İçin Taocu Yoga

Cem Şen Alıntıları - Sözleri

  • Aynı deneyimleri defalarca tekrarlamamızın bir nedeni, yaşadığımız deneyimi tümüyle deneyimleyememiş olmamızdır. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • Gördüğünüz gibi en uzun yaşayan hayvanların tamamı bitki ya da plankton ile besleniyor. Peki dünya üzerinde bilinen en uzun yasayan canlı nedir? (Nefes Kitabı)
  • Daha da acınası durum nedir biliyor musunuz? Yalan söyleyen bu yalanı niçin söylediğini unutmuş ve kendisi de bu yalana inanmıştır artık. (Nefes Kitabı)
  • .... Bazı çocuklar çam tohumu olacaktır, bazıları ise ardıç. Çam tohumunun ardıç ağacına dönüşememesi bir başarısızlık değildir. Asıl ardıç olmaya kalkarsa korkun çünkü o zaman doğasına karşı çıkacaktır. (Nefes Kitabı)
  • Eğer bir fırsatı kaçırırsanız üzülmeyin, çünkü yaşamın her anı fırsatlarla doludur ve inanın hata yapmak için, doğru bir harekette bulunmak için olduğundan daha fazla zamanımız vardır. Dahası , bir tek doğru eylem bizi , bin tane hatalı eylemin zayıflatamayacağı kadar güçlendirir. İstediğiniz kadar hata yapın, istediğiniz kadar günaha girin ve görün bakalım, Buda doğanızdan ne kadar uzaklaşabileceksiniz. Ama bir saniyeliğine, bir an için herhangi bir eylemi tüm benliğinizle, tüm varolşunuzla yapın; hemen o an, bir Buda olduğunuzu göreceksiniz. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • Bu yolculukta dur durak yok “gidiyorsun , bari gözünü, kulağını, zihnini aç da öyle yürü; geleni çekinmeden karşıla, onunla etkileş ve onu dolu dolu yaşa; nasıl olsa yaşam seni zaten gideceğin yerlere götürecek ve öğreneceksin.” (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • Yaratıcılığı kontrol altına alınmış bir toplum tehlikesiz bir toplumdur. (Nefes Kitabı)
  • İnsanlar durmadan yeni bir şeylere başlarlar ve böylece de yaratıcı olduklarını düşünürler. Oysa bu, büyük bir yanılgıdır. Çünkü öze bu şekilde varılmaz. Öze ancak aynı şeyi geliştirerek varılabilir. Temel daima sabittir, yenilik onun üzerine koman tuğlalardır. Varoluş kalesi böylece meydana getirilebilir. Durmadan yeni bir şeylere başlamak ise yalnızca hiçbir işe yaramayan temeller atmaktır. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • Düşmanım en iyi dostum olabilecekken kaderin karşı kıyıya attığı insan olmalı. Düşmanıma saygı duyabilmeliyim ben; çünkü yaşama saygı duyuyorum Ben düşmanımın ölümü olmalıyım; onun ölümünün nedeni değil. Karşı kıyıda buluşmalı ve sohbet etmeliyiz onunla.Onun ölümü benim ölümüm olmalı. Bunun dışında kalanlar düşmanım değildir benim için. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • Amerika ve Rusya aslında birbirinin aynıdır. Yalnızca Amerika içeriye kapıyı çalarak girer, Rusya ise tekmeleyerek. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • İnsan durmadan konuştuğu sürece dinleyemez. Kafamızın içindeki sesler susmadığı sürece, kendi kendimizle konuşmaya devam ettikçe, gerçeğin fısıltısını duyamayız. Bu nedenle yapmamız gereken doğru hareket susmak ve gerçek denilen şey her neyse gelip tüm varlığıyla bizi doldurmasını beklemektir. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • Denge sözcüğü Taoculuğu yeni incelemeye başlamış bir insanın aklına hemen durağan bir denge durumunu getirir. Tıpkı bir terazinin iki kefesinde de eşit ağırlık bulunduğunda ulaşılan denge durumu gibi. Bu durumda kefelerden birindeki ağırlık azaldığında ya da arttığında denge durumu hemen bozuluverir. Oysa Taocu düşüncedeki denge , durağan ve parçaları ön plana çıkaran bir denge değil, sürekli hareket halinde, ve bütünü ilgilendiren bir dengedir. Örneğin kış mevsimi yin özelliğin(negatif, dişi, karanlık, soğuk,su) üst sınırına ulaştığı, yang özelliğin (pozitif, eril, aydınlık, sıcak,ateş) ise en alt sınırda bulunduğu bir durum, yanlış bir yaklaşımla ifade edilirse bir tür dengesizlik durumudur. Kışın ortasında yinin içindeki yang büyümeye başlar ve yin ile yang eşitlenmeye başladığında ilkbahar mevsimine girilir. Ardından yangın üst sınırına ulaştığı yinin ise alt sınıra indiği yaz mevsimi başlar. Böylece mevsimler yinden yanga , yangdan yine doğru hiç bitmeyen dinamik bir denge durumunda oluşumlarını sürdürürler. Taoculukta denge olarak adlandırılan şey, denge durumunu oluşturan iki zıt kutup arasındaki denge değil, zıt kutupların sürekli olarak birbirlerine dönüşümünün neden olduğu toplam dinamik denge durumudur. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • Bana göre deneyimlerin boşa harcanmaması ve denenmiş bir şeyin bir daha denenmemesi gerekir; tabi buda bir deneyim olmadığı sürece . Aynı deneyimleri defalarca tekrarlamamızın bir nedeni, yaşadığımız deneyimi tümüyle deneyimlememiş olmamızdır. Çoğu zaman insan “ben”i alışkanlıkları arzuları bu deneyimleri bulandırır ve böylece alınması gereken ders alınmadığı için takılmış bir plak gibi aynı deneyimi farklı bir deneyim gibi yaşar dururuz. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)
  • İçinde yaşadığımız doğa tıpkı bir insanın bedeni gibidir. Nasıl ki karaciğerimizdeki bir hastalıktan bedenimizin diğer bölümlerinin zarar görmeyeceğini düşünemezsek, aynı şekilde, doğanın bir parçasının gördüğü zararın diğer parçalarından bağımsız olarak varolabileceğini de düşünemeyiz. Bu nedenle de dünyanın bir parçasına, bizim bundan etkilenemeyeceğimizi düşünerek zarar vermek, büyük bir bilinçsizliktir. (Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen)

Yorum Yaz