diorex
life

Desmond Morris kimdir? Desmond Morris kitapları ve sözleri

Yazar Desmond Morris hayatı araştırılıyor. Peki Desmond Morris kimdir? Desmond Morris aslen nerelidir? Desmond Morris ne zaman, nerede doğdu? Desmond Morris hayatta mı? İşte Desmond Morris hayatı...

  • 22.07.2022 12:00
Desmond Morris kimdir? Desmond Morris kitapları ve sözleri
Yazar Desmond Morris edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Desmond Morris hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Desmond Morris hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Desmond Morris hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1928

Doğum Yeri: Wiltshire

Desmond Morris kimdir?

Desmond Morris, 1928 yılında Wiltshire'da dünyaya gelmiştir. Birmingham Üniversitesi'nden Zooloji lisans derecesi ile mezun olduktan sonra, Oxford Üniversitesi'nde doktora yapmıştır. 1959 yılında Londra Hayvanat Bahçesi müdürü olarak çalışmaya başlayan Morris, bu görevini sekiz yıl süreyle sürdürmüştür. Tüm Dünyada milyonlarca satan Çıplak Maymun adlı kitabını bitirinceye dek yedi adet kitap ve birçok bilimsel çalışmaya imza atmıştır. Desmond Morris, insan ve hayvan davranışlarını inceleyen birçok televizyon programı ve filmin de yapımcılığını üstlenmiştir. Kendisinin hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından sevilmesini sağlayan kolay anlaşılır üslubu, onu günümüzün en ünlü tabiat tarihi program yapımcılarından biri haline getirmiştir. Morris aynı zamanda son derece başarılı bir sanatçıdır.

Desmond Morris Kitapları - Eserleri

  • Çıplak Maymun
  • İnsanat Bahçesi
  • Sevmek Dokunmaktır
  • Çıplak Adam
  • Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?
  • Köpeğinizi Nasıl Bilirsiniz
  • Kedinizle Tanışın
  • Hayvan İnsan Sözleşmesi
  • Çıplak Kadın
  • Çocuk
  • Hayvansı İnsan
  • Koruyucu Tılsımlar
  • Bodytalk: A World Guide to Gestures
  • The Nature of Happiness

Desmond Morris Alıntıları - Sözleri

  • Dudak dudağa erotik öpüşmenin kaynağı çok ilginçtir. Aşıkların açık dudakları birbirlerine kavuşup dillerini birbirlerinin ağızlarının içinde dolaştırmaya başladıklarında (French kiss "Fransız öpücüğü' veya ruhların öpüşmesi), aslında kökü ta ilkel zamanlara kadar giden bir hareket yapmaktadırlar. Bebekler için uygun mamaların olmadığı eski çağlardaki kabilelerde yaşayan kadınlar, bebeklerini sütten kesip katı gıdaya geçecekleri zaman, bebekler için kolaylık sağlamak açısından katı gıdaları önce kendi ağızlarında çiğneyerek yumuşatıp yarı sıvı haline getirirler, daha sonra da ağızlarını açarak bebeklerinin açık olan ağzının üstüne koyar ve dilleri yardımıyla gıdayı bebeğin ağzına iterlerdi. Çocuklar buna alıştıklarından, bir kimseyle ağız ağıza geldiklerinde dilleri yardımıyla karşı tarafın ağzının içinde yumuşak gıda ararlardı. Bu şekilde dili karşı tarafın ağzının içinde dolaştırmak, sevişmekle ilintilendirilmiştir. İşte yetişkin insanların sevişirken derin öpüşmeleri, buradan kaynaklanmaktadır. Bugün bu hareketin nereden kaynaklandığını hatırlamıyoruz. Zira günümüzde bu tarz ilkel bir yöntemin canlı örneklerini bulmak çok zordur. Belki hâlâ kabile yaşantısı süren bazı toplumlarda rastlamak mümkündür, ancak bu yaygın olarak bilinen bir durum değildir ve bilinse de çoktan unutulup gitmiştir. (Çıplak Kadın)
  • Ergenlik sonrası çağda genç yetişkin aile çevresi dışına çıkar. Bedensel yakınlaşma açısından, sanki ikinci kez doğmaktadır. Ailesel dölyatağını, yirmi yıl önce arkada bıraktığı anasının dölyatağı gibi terk etmektedir. Başlangıçtaki yakınlaşma biçimleri; "Beni sıkı tut/Beni yere bırak/Beni rahat bırak" al-baştan edilir. Genç sevgililer, tıpkı bebekler gibi "Beni sıkı tut," derler birbirlerine. Ara sıra birbirlerini "bebeğim" diye çağırdıkları bile olur. Bebeklikten bu yana ilk kez yakınlaşma alabildiğine dizginlenmemiştir. Önceleri olduğu gibi, bedensel temas çağrısı işaretler etkilerini gösterir ve o esrarlı ağ örülmeye, güçlü bir yeni bağ kurulmaya başlar. Bu bağın gücünü belirlemek için, "beni sıkı tut" mesajı, "beni hiç bırakma" sözleriyle desteklenir. Bir kez daha çift kurma süreci tamamlanmış, ne var ki sevgililer yeni bir ikili aile biçimi kurmuşlar ve ikinci bebeklik sona ermiştir. Yeni yakınlaşma düzeni duraksamadan, başlangıçtaki düzenin bir kopyası olan ikinci aşamaya doğru ilerler. İkinci bebeklik yerini ikinci çocukluğa bırakır. (...) Böylece, boşanma sonrası, eski çiftin her ikisi yeni birer sevgili bulur, ikinci bebeklik çağını bir kez daha yaşar, tekrar evlenir ve nasıl olduğunu anlayamadan kendini yine ikinci bir çocuklukta buluverir. Hayretler içerisinde fark eder ki, süreç, kendini tekrar etmektedir. (Sevmek Dokunmaktır)
  • Bu kitap boyunca sık sık belirttiğim gibi, bütün büyük teknolojik ilerlemeler bir yana, aslında basit biyolojik bir olaydır var oluşumuz. Dahiyane fikirlerimize, aşırı kendini beğenmişliğimize rağmen, hayvansal davranış kuralları içinde hareket eden basit hayvanlarız biz. (Çıplak Maymun)
  • New York'ta birisinden ,hasta numarası yapıp yere düşmesini istedik . Düşündüğümüz gibi insanlar , yerde yatan kişiyi görmemezlikten geldiler. Buna karşın , aynı deneyi bir köyde tekrar ettiğimizde hemen tepki geldi . (Hayvansı İnsan)
  • Tokalaşmanın kökenine ilişkin geleneksel açıklama, Roma döneminde güçlü sağ kolun silah taşımadığını gösteren bir güven jesti olarak karşılıklı dirsekleri ya da önkolları sıkıca kavramayla başladığıdır. (Çıplak Adam)
  • Değişik çağlarda farklı kültürlere mensup birçok kadın, emeği yoğun işlerde çalışmadıklarını kanıtlamak için tırnaklarını uzatma yoluna gitmişlerdir. Uzatılan bu tırnaklar parlak renklere boyanarak yüksek bir statüye mensup olma gösterisi daha da perçinlenmekte ve tırnaklar daha göze batar hale getirilerek, bu eller eziyetli hiçbir işe maruz kalmamıştır mesajı verilmekteydi. (Çıplak Kadın)
  • Apışıp kalan adamın baş kaşıması da yaygındır. Anlaşıldığı kadarıyla bu durumda kişinin içine düştüğü çatışma deri bezlerinin salgılarını bozar ve böylece kafa derisindeki kaşıntı hissi kısa süreli bir kaşıma hareketini tetikler. (Çıplak Adam)
  • İlk yuvanın seçilmesindeki nedenler rahat ve güvenli olmasıdır. Yavrular o sırada çok çaresiz durumdadırlar ve her şeyden önce korunmaya ihtiyaçları vardır. Ancak, yaşamlarının ikinci ayında, dişleri çıktıktan sonra, annelerinin getirdiği avları ısırmayı ve çiğnemeyi öğrenmeleri gerekir. Bu yüzden, bu işleri kolaylaştırmak için ikinci bir yuvaya ihtiyaç doğar. Artık temel ihtiyaç, annenin yavrularına devamlı yiyecek taşıma görevini azaltacak olan, en iyi yiyecek kaynağına yakın olunmasıdır. (Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?)
  • Eğer yeterince dikkat edersek , karşımızdaki insanın , bize baktığında gözbebeklerinin büyüyüp büyümediğini kolaylıkla anlayabiliriz. Hoşlandıkları kişiyle birlikteyken , insanların gözbebekleri büyür. (Hayvansı İnsan)
  • (Bebekler) Ağlayarak, temasın başlamasını, gülümseyerek, temasın sürdürülmesini istediğini ifade eder. Ağlamak, "Buraya gel,"; gülümsemek, "Benimle kal," demektir. (Sevmek Dokunmaktır)
  • Artık vurgulanan sevgi değil, cinsel atletizmdir. (Sevmek Dokunmaktır)
  • All major religions have favoured the male over the female and have done so for at least two thousand years. (Çıplak Adam)
  • Ana babayla oyunla karışık dövüşmek, el şakası, "saldırgan gençlik" maskesi altında çocuğun bebeklik çağından kalma yakınlaşma ihtiyacını giderir. (Sevmek Dokunmaktır)
  • Şeytan ve diğer kötü ruhlar sürekli olarak insan vücuduna girip onu zapt etmeye çalıştıkları için, vücutta bulunan ve kötü ruhların girebileceği tüm delikleri kapatmak gerekliydi. Kulalara şans getiren birtakım şeylerin takılmasının, kötü ruhları bu bölgeden uzak tutacağına inanılmaktaydı. Kulaklar bilgeliğin tahtı olduğuna göre, çok akıllı ve bilge insanların büyük kulakları, özellikle de büyük kulak memeleri olduğuna inanılırdı. Kulak memelerini aşağıya doğru çeken ve dolayısıyla da uzamasına sebep olan ağır küpelerin, bilgelik ve zekâyı artıracağına inanılırdı. (Çıplak Kadın)
  • İyi beslenerek büyümenin çok olduğu bu dönemde, yetişkinler (ya- bani doğa ortamında) gençler için eve et parçaları getirirler. Bu yüzden, ileri yavruluk' dönemi, büyük köpeklerin (=insan sahiplerinin) küçük köpeklerin yemeleri için etrafta nesneler bıraktıkları dönemdir. Dolayısıyla, genç bir köpeğin halı üstündeki bir terliği ya da kapı önündeki bir paketi, grubun yaşça büyük üyelerinden gelen hoş armağanlar olarak görmeleri tümüyle doğaldır. Bu türden nesneleri çiğnedikleri için azarlanmaları, insan 'sürüsü'ne uyum sağlamak için elinden gelenin en iyisini yapmaya istekli bir yavru için hem anlaşılması güç hem de incitici olmalıdır. (Köpeğinizi Nasıl Bilirsiniz)
  • Havlayan bir köpeğin sizi tehdit ettiğini düşünmeniz, yapılan yaygın bir hatadır. Doğrudan size yönelik görünen yüksek bir ses çıkarabilir, fakat bu yanıltıcıdır. Havlama köpeğin bir uyarı işaretidir ve köpeğin -ait olduğu insan sürüsü dahil- sürüsünün diğer üyelerine yöneliktir. Havlamanın verdiği mesaj şudur: "Burada tuhaf bir şeyler oluyor. Dikkatli olun!" Yabanıl doğada bunun iki etkisi vardır: yavruların bir yer bulup gizlenmelerini sağlar ve yetişkinleri de eylem için harekete geçirir. Bu uyarı gelenlerin dost mu yoksa düşman mı olduğunu henüz söylemez, ama gerekli önlemlerin alınabilmesini sağlar. Bu yüzden, yüksek sesle, havlama, bir hırsızın gelişine hazırlıklı olunmasının yanı sıra, evcil köpeğin sahibinin gelişini selamlaması da olabilir. Doğrudan saldırı ise, tam tersine, tümüyle sessizce gerçekleşir. Korkusuz saldırgan köpek doğrudan size koşar ve ısırır. (Köpeğinizi Nasıl Bilirsiniz)
  • Saldırganlığın amacı yok etmek değil hakim olmaktır ve bu konuda diğer türlerden temel bir farklılık gösterdiğimiz söylenemez. (Çıplak Maymun)
  • Üreme açısından büyük önem taşıdığından dolayı kadın vücudu açlığa karşı daha dayanıklı olmak zorundaydı. Bu nedenle ortalama bir kadının kıvrımlı vücudunda yüzde yirmi beş oranında yağ varken, daha ince hatlı erkek vücudunda sadece yüzde on iki buçuk oranında yağ vardır. (Çıplak Kadın)
  • Dilin dudaklar üzerine hızlı bir şekilde vurulması, bir şey karşısında büyülenmiş ya da şaşırmış durumdayken, aynı zamanda kedinin heyecanlandığının ve altüst olmaya başladığının işaretleridir. (Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?)
  • İnsanlar "yaşlılık"tan dolayı ömürlerinin kabaca son üçte birlik döneminde istırap çekerler. Ancak kediler açısından bu dönem hayatlarının son onda birlik bölümüdür. Bu yüzden kedilerin düşkünlük yılları bereket versin kısadır. (Kedinizi Nasıl Bilirsiniz?)

Yorum Yaz