Eren Aysan kimdir? Eren Aysan kitapları ve sözleri
yazar Eren Aysan hayatı araştırılıyor. Peki Eren Aysan kimdir? Eren Aysan aslen nerelidir? Eren Aysan ne zaman, nerede doğdu? Eren Aysan hayatta mı? İşte Eren Aysan hayatı...

yazar Eren Aysan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Eren Aysan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Eren Aysan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Eren Aysan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1976
Doğum Yeri: Ankara
Eren Aysan kimdir?
1976 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. 2001’den bu yana Ankara’da, Devlet Tiyatroları’nda dramaturg olarak çalışıyor. Aysan, Vesikalık Fotoğraf (2008) kitabıyla 2008 yılı Cemal Süreya Şiir Ödülü sahibidir. Ayrıca Bir Eflatun Ölüm: Behçet Aysan (2012) isimli bir kitabı da bulunmaktadır.
Eren Aysan Kitapları - Eserleri
- Silsile
- Gece Uyurken
- 25 Yıllık Ağıt - Unutmadımaklımda
- Bir Eflatun Ölüm
- Vesikalık Fotoğraf
Eren Aysan Alıntıları - Sözleri
- kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım git dersen kuşlar da dönmez, güz kuşları yanıma kiraz hevenkleri alırım ve seninle yaşadığım o iyi günleri, kötü günleri bırakırım. aynı gökyüzü aynı keder değişen bir şey yok ki gidip yağmurlara durayım. söylenmemiş sahipsiz bir şarkıyım belki sararmış eski resimlerde kalırım belki esmer bir çocuğun dilinde. bütün derinlikler sığ sözcüklerin hepsi iğreti değişen bir şey yok hiç ölüm hariç. aynı gökyüzü aynı keder. (Bir Eflatun Ölüm)
- Polis nezarethanelerinden, tabutluklardan, işkencelerden, cezaevlerinden geçmeyen aydın kalmamış. (25 Yıllık Ağıt - Unutmadımaklımda)
- Gunleri degil, anilari animsariz! (Silsile)
- Kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim. Sessiz akan bir ırmağım geceden. Git dersen giderim, kal derden kalırım. Git dersen kuşlar da dönmez, güz kuşları yanıma kiraz hevenkleri alırım. Ve seninle yaşadığım o iyi günleri, kötü günleri bırakırım. Aynı gökyüzü aynı keder. Değişen bir şey yok ki gidip yağmurlara durayım... (Bir Eflatun Ölüm)
- "Belki de o saf ve bembeyaz haliyle bulutlara bakmaktan vazgeçtiğimiz anda simsiyah bir havanın gönüllü kurbanları olduk! Kabalık,cehalet, bayağılaşma ve türlü ahlaksızlık bizi olanca kiriyle kuşattı. Biz de buna izin verdik! Bakamadık hiç göğe! (Silsile)
- "Sivas Davası", hukuken sona ermiş olsa da toplumsal açıdan "bitmemiş bir dava"dır. Olaydaki "derin devlet" parmağı araştırılmamış, binlerce kisinin örgütlü olarak yer aldığı bu kanlı olayın gerçek sorumluları ve eylemin ardındaki karanlık güçler ortaya çıkarılamamış, yalnızca maşalar ve piyonlar cezalandırılmıştı. (25 Yıllık Ağıt - Unutmadımaklımda)
- "Günün birinde bitti açılan bir kalp bile" (Vesikalık Fotoğraf)
- ''... yağmuru ve kitapları al yanına, bir de yüreğini sadece ...'' (Bir Eflatun Ölüm)
- “Kırgınım,saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden.” (Bir Eflatun Ölüm)
- "Aşk hep doğayla anılıyordu. Belki de doğa dünya üzerinde, aşksa insan üzerindeki tek egemen güçtü." (Silsile)
- Sonunda saatim kolumda kırıldı yelkovanı bendedir Şu parçalanmış dünya haritasının tüyleri ölmüş bir ânkanın üstünde elbisedir (Vesikalık Fotoğraf)
- balkonlu evlere erken gelen akşam çocukken bizim de çiçekli masa örtülerimiz akasyalı sokağımız, bir bardak suyumuz annemin gamzelerinin issız bozkırı vardı bir cümleden kendini bozdu zaman (Vesikalık Fotoğraf)
- Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te, azgın, cahil, kışkırtılmış bir güruhun, vahşice, kan dökücülükle, kıyıcılıkla saldırarak, ateşle yakıp dumanıyla boğarak katlettikleri; aralarında çocukların, çocuk denecek yaşta ergen kız ve erkeklerin, olgunluk yaşında sanatçı ve aydınların bulunduğu topluluk, tek tek ve topluca güzel insanlardı. Onlar, kendilerine saldıranların da içinde olduğu kitlelerin; sömürülen, cahil bırakılan insanların haklarını savunan kisilerdi. Kimse böyle bir ölümu hak etmez, onlar hiç hak etmemişlerdi. (25 Yıllık Ağıt - Unutmadımaklımda)
- "Aynı gökyüzü, aynı keder." (Bir Eflatun Ölüm)
- "Birgün gelecek sevgilim... bütün aşıkların gözleri sadeliği arayacak, yalnızca senle beni." (Silsile)
- Yaşamak görevdir bu yangın yerinde Yaşamak, insan kalarak (25 Yıllık Ağıt - Unutmadımaklımda)
- Yalnızlık tanrıya değdi değecekti /Şükrü Erbaş evde dolaşan sıkıntılı bir kadın yoktu uzakla aramızda bir avuç mesafe yoktu koltukta kedi gibi kıvrılmıştı anlam üstünü örtecek serin bir gece yoktu kaç kere kuşkuya adını sordum içinde duracak istasyon yoktu gökyüzünde bekliyordu zaman kendini bölen bir yanı yoktu rüzgâr eğildi kum tanesine karbonun elmasa dönüştüğü an yoktu yitirilen atlas üstünden atların geçmesinden korkan nehir yoktu iğne deliğinden geçen yalnızlığım beni avutacak yeni bir hayal yoktu (Vesikalık Fotoğraf)
- ikimizin arasında bir bardak çay ürkek duruyor tahta masa ağzında içinde yalnız uçurumdan düşme korkusu ah nedir bu çıldırtıcı zamanın ötesindeki sessizliğin tevekkülden billûr gibi akması (Vesikalık Fotoğraf)
- "Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin" Aragon (Vesikalık Fotoğraf)
- Ölmeyecek kadar yaralı'ydım (Silsile)