Ernest Callenbach kimdir? Ernest Callenbach kitapları ve sözleri
Film eleştirmeni,yazar,editör Ernest Callenbach hayatı araştırılıyor. Peki Ernest Callenbach kimdir? Ernest Callenbach aslen nerelidir? Ernest Callenbach ne zaman, nerede doğdu? Ernest Callenbach hayatta mı? İşte Ernest Callenbach hayatı... Ernest Callenbach yaşıyor mu? Ernest Callenbach ne zaman, nerede öldü?

Film eleştirmeni,yazar,editör Ernest Callenbach edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ernest Callenbach hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ernest Callenbach hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ernest Callenbach hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 3 Nisan 1929
Doğum Yeri: Pennsylvania
Ölüm Tarihi: 16 Nisan 2012
Ölüm Yeri: Berkeley, Kaliforniya, ABD
Ernest Callenbach kimdir?
Ernest Callenbach Kitapları - Eserleri
- Ekotopya
- Ekoloji Cep Rehberi
Ernest Callenbach Alıntıları - Sözleri
- İşler açıkça kötüleşiyordu, bunun için insanlar değişime gerçekten hazırdılar. Tam anlamıyla, kötü havadan, kimyasal maddelerle dolu yiyeceklerden, aptalca reklamlardan dolayı hasta düşüyorlardı. Gözlerini politikaya çevirdiler, çünkü eninde sonunda kendilerini korumalarının biricik yolu politikaydı. (Ekotopya)
- Kokuları ayırt etme konusunda erkeklerden çok daha yetenekli olan kadınların bilinçsiz bir şekilde kendi bağışıklık sistemlerine uygun genetik yapıya sahip erkekleri algılayabildiği ileri sürülmektedir. (Ekoloji Cep Rehberi)
- Ekotopya hükümeti, yaygın olarak bilinmemekle birlikte, hava ve gürültü kirliliğine yol açlıkları gerekçesiyle uluslararası hatlardaki uçakların dahi kendi hava sahasından geçmesini yasaklıyor (Ekotopya)
- İnsanlar, yeryüzündeki diğer canlı varlıkları egemenlikleri allına aldıkları ölçüde değil, onlarla dengeli biçimde yan yana yaşadıkları ölçüde mutlu olacaklardı (Ekotopya)
- Evrensel anlamda en yıkıcı olan ekolojik etkiler, bereketli arazileri ele geçirirken yapılan, masum veya kimi zaman ilginç görünen eylemlerimiz sonucunda oluşur. Geyik veya antilop gibi yerel otlayıcı hayvanları ortadan kaldırma pahasına yayla ve ovaları, tarlalara veya hayvan yetiştirme çiftliklerine dönüştürüyoruz; bölgeye yabancı otları getiriyor ve daha sonra bunları da aşırı otlatma yüzünden bitiriyoruz; ağaçları keserek ormanları yok ediyor ve bunun yerine çok az hayvan ve kuşun barınabileceği, tek türü içeren ağaç yetiştirme çiftlikleri koyuyoruz; verimli alanları caddeler, otoyollar ve binalar yapmak için asfaltlıyor, bölgeye has bitkileri katlediyor ve toprağı yabani hayvanlar, kuşlar ve hatta böcekler için bile yaşanmaz hale getiriyoruz; biyolojik olarak zengin, yağmur alan toprakları havaalanlarıyla, alışveriş merkezleriyle ve uydu kentlerle dolduruyoruz. (Ekoloji Cep Rehberi)
- Ava çıkmak gibi pratiklere kıtlıklar yüzünden mi başvurduklarını, yoksa bilinçli bir atavizm politikasının sonucu olarak mı yöneldiklerini henüz bilmiyorum. (Ekotopya)
- Suyun ya da havanın bile bile kirletilmesi ağır hapis cezalarıyla cezalandırılıyor. Fahişelik, kumar oynama ve uyuşturucu kullanma gibi 'kurbansız' suçlar ceza yasasından çıkarılmış, ama zimmete para geçirme, dolandırıcılık, sahtekarlık ve buna benzer 'ahlaki suçlar' kişiliğe yönelik saldırı ve soygunculuk gibi suçlar kadar ağır biçimde cezalandırılıyor. (Ekotopya)
- "Vücudumuz elmayı sindirdikten ve kullanabileceği besinleri aldıktan sonra oluşan dışkı, kanalizasyonlardaki veya bataklıklardaki mikropların besini olur; böylece mikroplar ve artıkları da bitki gelişim döngüsüne yeniden girerler. Nefes aldığımızda, fotosentez yapan bitkilerin ve mikropların ürettiği oksijeni içimize çekmiş, nefes verdiğimizde ise, bu bitki ve mikroplar için yaşamsal değeri olan karbondioksidi dışarı vermiş oluruz. Canlı olduğumuz sürece çevreden gelen kaynakları kullanırız. Çöplerimizi "arıttığımızı" düşünebiliriz, ama bu çöpler tekrar tekrar dolaşıma girmektedir. Unutmamalıyız ki çevremiz ve biz aslında biriz." (Ekoloji Cep Rehberi)
- İlk başta canlıların ölmesi ve ayrışması üzücü görünebilir. Fakat ölüm ve çürüme olmasaydı yeni hayatlar da oluşamazdı. ... Doğada, yaratma ve yok etme bir mıknatısın artı ve eksi kutupları gibidir; biri olmadan diğeri var olamaz. Bazı eski dinlerde yok etme tanrılarının ve tanrıçalarının olması bu yüzdendir. Ayrıca bedenin reenkarnasyonu da kelimenin düz anlamıyla doğrudur ve evrenseldir. Bedenlerimizi oluşturan tüm bileşenler başka canlılarda tekrar tekrar dünyaya geri döner. Çok sert maddeler olmalarına rağmen kemikler bile tamamen tüketilir ve geri dönüştürülür. (Ekoloji Cep Rehberi)
- "Her şey birbiriyle bağlantılıdır. Her şey bir yere gider. Hiçbir şey sonsuz değildir. Son sözü doğa söyler." (Ekoloji Cep Rehberi)
- Ekotopyalılar tıbbı elli yıl geriye götürmüşler. Ortaçağdaki gibi kan kaybından ölme ihtimalim var. (Ekotopya)
- "Enerjinin Birinci Kuralı: Enerji yaratılamaz veya yok edilemez, sadece bir biçimden diğerine dönüştürülebilir. Isı üretmek için bir odun parçasını yakmak enerji yaratmaz; sadece daha önce bir ağacın FOTOSENTEZ yaparak depoladığı enerjiyi açığa çıkarır. Elimizi hareket ettitmek için de, kaslarımız yine fotosentez sonucu oluşan besinleri yiyerek vücudumuzca depoladığımız enerjiyi kullanır." (Ekoloji Cep Rehberi)
- Binalarını taş, kerpiç ve kesilmiş tahtalarla (gözlediğim kadarıyla, ellerine geçen hemen her şeyle) yapıyorlar. Malzemeleri boyayla örtecek bir estetik anlayışına kesinlikle itibar etmiyorlar. Sanırım bir evi boyamaktansa asmayla ya da çalılarla donatmayı daha uygun görüyorlar. (Ekotopya)
- "Ekofeminizm: Toplumsal Ekoloji ve Derin Ekoloji'yle birçok konuda aynı fikri paylaşır ama doğanın erkek-egemen sömürülme biçimiyle erkeklerin kadınlara hükmetmesi arasındaki paralelliğe vurgu yapar ve ata- erkil kurumlar ve tutumlardaki birçok yıkıcı eylemin altını çizer. "Gök tanrılı" ataerkil dinleri öneeleyen dünya merkezli tanrıça dinlerinin de dahil olduğu kadın tarihinin, Sürdürülebilirliğin kuyusunu kazan erkek davranışına yönelik ıslah edici özellikler gösterdiğini anlatır." (Ekoloji Cep Rehberi)
- Tabakları, tabak başına para alıyormuşsun gibi taşıyorsun. Hiç Ekotopyalı bir davranış değil!" (Ekotopya)
- ECO Grekçe oikos'dan (ev, yuva) -TOPIA Grekçe topos'dan (yer) (Ekotopya)
- Öğretmenler okulu diledikleri gibi çalıştırmakta, istedikleri eğitim felsefesini izlemekte özgürler. Anne babalar da çocuklarını Crick School'a veya kendi istedikleri başka bir okula göndermekte özgürler. (Ekotopya)
- "Su yosunlarının genetik yapıları şaşırtı- cı derecede karmaşıktır ama yeniden programlanabilirlerse elektrik üret- meleri bile mümkün olabilir." (Ekoloji Cep Rehberi)