matesis
dedas

Fikret Başkaya kimdir? Fikret Başkaya kitapları ve sözleri

Türk Akademisyen ve Yazar Fikret Başkaya hayatı araştırılıyor. Peki Fikret Başkaya kimdir? Fikret Başkaya aslen nerelidir? Fikret Başkaya ne zaman, nerede doğdu? Fikret Başkaya hayatta mı? İşte Fikret Başkaya hayatı...
  • 12.05.2022 18:00
Fikret Başkaya kimdir? Fikret Başkaya kitapları ve sözleri
Türk Akademisyen ve Yazar Fikret Başkaya edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Fikret Başkaya hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Fikret Başkaya hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Fikret Başkaya hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1940

Doğum Yeri: Denizli, Türkiye

Fikret Başkaya kimdir?

Lise eğitimini İzmir Atatürk Lisesi'nde yaptı. Daha sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi iktisat ve maliye bölümlerini bitirdi. Paris ve Poitiers üniversitelerinde doktora öğrenimini tamamladı. Yurt dışında bulunduğu süre boyunca; azgelişmişlik, emperyalizm ve kapitalizmden sosyalizme geçiş sorunları üzerine birçok araştırma yaptı.

Türkiye'ye döndükten sonra askerliğini yaptığı Yedek Subay Okulu'nda 'sakıncalı er' sayılarak Erzurum'a (Oltu) sürgün edildi. Askerlik sonrası değişik kuruluşlarda araştırmacı olarak çalıştı. Bir süre Sosyal Hizmetler Akademisi'nde iktisat dersleri verdi. Abant Izzet Baysal Üniversitesi iktisat bölümü öğretim üyesi iken Paradigmanın İflası adlı kitabından ötürü Terörle Mücadele Yasası'na muhalefetten 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Haymana Kapalı Cezaevi'nde cezasını çekti. 2004'te, 1994 yılında Gündem gazetesinde yayımlanan ve hiçbir adli işleme konu olmayan makalelerine "Akıntıya Karşı Yazılar" adlı kitabında yer veren Doç. Dr. Fikret Başkaya'nın, "devletin manevi şahsiyetine hakaret ettiği" gerekçesiyle 3 yıl hapsi istendi [1]. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Başkaya'nın 'eleştiri sınırları içinde kaldığı'na hükmedilerek hakkında beraat kararı verildi (2005) [2]. 2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başkaya'nın 'Paradigmanın İflası' adlı kitabına sesli kitap projesinde yer verdi.

Fikret Başkaya 2007 yılı itibariyle Özgür Üniversite'nin başkanlığı görevini sürdürmekte ve bu kuruluşta gönüllü olarak ders vermektedir.

Fikret Başkaya Kitapları - Eserleri

  • Paradigmanın İflası
  • Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto
  • Gençlerle Baş Başa İklim Krizi ve Ekolojik Yıkım
  • Azgelişmişliğin Sürekliliği
  • Çığırından Çıkmış Bir Dünya
  • Yeni Paradigmayı Oluşturmak
  • Yediyüz
  • Kalkınma İktisadının Yükselişi ve Düşüşü
  • Çöküş
  • Akıntıya Karşı Yazılar
  • Yenilgi Tuzağı
  • Küreselleşmenin Karanlık Bilançosu
  • Sosyalizmin Geleceği
  • Resmi Tarih Tartışmaları 1
  • Resmi Tarih Tartışmaları 5 : Nutuk
  • Resmi Tarih Tartışmaları 2
  • Reel Atatürkçülük
  • Resmi Tarih Tartışmaları 3 : İttihatçılıktan Kemalizm’e
  • Eko-Sosyalist Paradigma
  • Resmi Tarih Tartışmaları 4 : 1908 Darbe mi? Devrim mi?
  • Avrupa - Merkezcilik Resmi İdeoloji Bilim Ve Sosyalizm
  • Sömürgecilik, Emperyalizm, Küreselleşme
  • Küreselleşme mi? Emperyalizm mi?
  • Borç Krizi Üzerine Deneme
  • Seçilmiş Yazılar
  • Yalan
  • Bir Devlet Geleneğinin Anatomisi
  • Şeylerin Gerçeğini Söyleyebilmek!
  • Devrimi Yeniden Düşünmek - 1
  • Kavram Sözlüğü 1: Söylem ve Gerçek
  • AKP Ilımlı İslam, Neoliberalizm
  • Küresel Kapitalizmi Meşrulaştıran Söylemler
  • Kavram Sözlüğü 2: Söylem ve Gerçek
  • Devletçilikten 24 Ocak Kararlarına
  • Çıkış Buradan
  • Rant ve Savaş Kıskacında Türkiye Ekonomisi

Fikret Başkaya Alıntıları - Sözleri

  • Bunlardan dikkat çekici bîr örnek Türk'ün Yeni Amentüsü'dür, 1928 Ağustosu gibi oldukça erken bir tarihte. Hakimiyet-i Milliye Matbaasında basılan broşür, doğrudan doğruya dinsel bir metnin üzerinde yapılan değişikliklerden oluşmaktadır: "Kahramanlığın örneği alan ve vatanın istikbalini yok­tan var eden Mustafa Kemal'e, onun cengaver ordusu­na, yüce kanunlarına, mücahid analarına ve Türkiye için Ahiret günü olmadığına iman ederim. İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük mille­timin medenî cihanda en büyük mevki kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Gazı’nin Allah'ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulusuyla şehadet eylerim." ... Aynı diziden yola çıkan Türk’ün Yeni Amentüsü'nde ise iman edilen unsurlarda bir değişikliğe gidilmekte, Allah’ın yerine Mustafa Kemal, meleklerin yerine Türk ordusu, kitapların yerine kanunlar, peygamberlerin yerine de "mücahit analar” yerleştirilmektedir. Buna karşın, met­nin ikinci cümlesinde, Mustafa Kemal'in ilk cümlede yerine konduğu Allah’ın bu sefer sevgili kulu olduğunun vurgulanmasında bir ikilem göze çarpmaktadır. Gele­neksel din öğretisinin böylesi çok bilinen bir metninin ele alınarak Gazi Mustafa Kemal ekseninde değişikliğe gidilmesinin, kutsallık atfetmeye yönelik çabaların kitlelere yansıtılmasında etkili bir yöntem olduğu muhak­kaktır. Zaten bu anlayış kabul görmüş olacak ki daha sonraki yıllarda benzer bir yöntem Behçet Kemal Çağlar tarafından yine halkın din anlayışında oldukça önemli yer tutan bir metnin dönüştürülmesinde kendini gösterecektir: Millet adın zikredelim bir kere Vacip oldur cümle işte Türklere Şevk ile Türküm dese bir dem lisan Dökülür cümle hüzün misli hazarı (...) Biri Yavuz, biri Fatih, bir Timur anesi Dediler eşsiz bunun dürdanesi Mustafanın Mustafası doğmada Müjde ki Türkün alası doğmada Gel dllersiz bulasiz od dan necat Mustafayı ba Kemale essalat (Resmi Tarih Tartışmaları 5 : Nutuk)
  • Üretim ,tüketim ve zenginlik artıyor,lakin her seferinde üretim tüketim ve zenginlik artışına yoksulluk artışı eşlik ediyor ve sefalet derinleşiyor.Hepsi bu kadar da değil,her ileri aşamada doğa tahribatı büyüyor,yaşamın temeli aşınıyor,canlı yaşam tehlikeye giriyor ve üstelik bir de anlam kaybı ortaya çıkıyor... Demek ki bu işte bir yanlışlık var! (Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto)
  • Günümüzde yaygınlaşan sağlık sorunlarının en önemli nedeni yetersiz ya da hatalı beslenme. Bir yanda açlıkla boğuşan, sağlıklı suya bile erişemeyen ya da mutlak açlık çekmese de yetersiz beslenenler, öte yanda gıdaya kolay ulaşan, fakat endüstriyel tarım ve hazır gıda endüstrisinin üretip, pazarladığı sağlıksız gıdaları tüketerek hastalananlar. (Çöküş)
  • “Eğer bir mal ve/veya hizmet (servis) bir insan ihtiyacını karşılıyorsa, insan ve toplum yaşamı için bir anlam ifade ediyorsa, o malın veya hizmetin bir kullanım değerinden söz edilir. Ve eğer bir mal ve/veya hizmet bir ticaret, bir alım-satım konusuysa onun bir değişim değerinden söz edilecektir.(...) tam bir meta toplumu olan kapitalizm koşullarında öncelikli ve belirleyici olan değişim değeridir. O kadar ki, ileri düzeyde gelişmiş bir kapitalist toplumda, meta yegâne değer sayılır... Metaya dönüştürülebilir, tahvil edilebilir olmayan hiçbir insan etkinliği, hiçbir şey, hiçbir nesne, hiçbir mal ve hizmet, muteber sayılmaz!” (Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto)
  • Doğanın, emeğin, paranın meta kategorisine indirgendiği bir toplumsal düzende, artık her şeyin metalaşması şaşırtıcı değildir. Dolayısıyla, kapitalist gelişmede her ileri aşama, insanın özünde daha büyük aşınma anlamına geliyor. (Çığırından Çıkmış Bir Dünya)
  • Dünyanın geri kalanı Batı'nın refah düzeyini yaka­layamazdı. Kapitalizm dahilinde öyle bir şey mümkün olmadığı için. Zira birinin zenginliği, diğerinin yoksul olmasını varsayıyor. (Gençlerle Baş Başa İklim Krizi ve Ekolojik Yıkım)
  • Zenginlik artışına yoksulluk artışı eşlik ediyorsa, orada yaşamın anlam kaybına uğraması kaçınılmazdır. (Küreselleşmenin Karanlık Bilançosu)
  • J. J. Rousseau: "Efendi, gücü hukuka, itaati ödeve dönüştürdüğünde en güçlüdür ve efendiliğini kalıcı kılabilir," diyor. (Sömürgecilik, Emperyalizm, Küreselleşme)
  • Gericilik kaygan bir yamaçtır ki, adımını attın mı kendini aşağıda bulursun... (Azgelişmişliğin Sürekliliği)
  • "Şimdilerde metalaşmamış, şeyleşmemiş, parayla alınıp satılmayan bir şey yok!" (Gençlerle Baş Başa İklim Krizi ve Ekolojik Yıkım)
  • Toplumun sorunlarına bütünüyle yabancılaşmış bir devlet de ancak kendini "terörle mücadele " retoriğiyle yeniden üretmeye çalışıyor ,ama nafile... (Yenilgi Tuzağı)
  • Yunanistan’daki savaş karşıtı hareket, 1919-22 arasın­daki savaşın gidişatını doğrudan etkileyecekti. Bu hare­ket, Venizelos Hükümeti’nin savaşın ortasında düşürül­mesinin yanı sıra sıradan askerlerin aktif bir şekilde sava­şa karşı örgütlendiği bir ordu yarattı. Bütün bu gelişmeler Yunanistan ordusunun savaşma isteğini olumsuz bir şe­kilde etkiledi. Cephedeki ve Yunanistan’daki politik çal­kantılar hesaba katılınca, 1922’de Yunanistan ordusunun çökmesi bir sürpriz olabilir mi? (Resmi Tarih Tartışmaları 2)
  • Bugün azgelişmiş ülkelerin büyük çoğunluğunda "otoriter rejimler" veya gerici diktatörlükler var. (Azgelişmişliğin Sürekliliği)
  • Bilimle ilgilenen bir kişinin zihnine egemen olması gereken şey,sadece bir veri yığını birikimi değil,rasyonel bir kavrayış arzusu olmalıdır…Hegel (Çöküş)
  • Amaçlarla araçlar ters yüz olup yer degiştirince,sayisiz insani yabancılaşmalar,çevre tahribatı ekolojik dengenin bozulması kaçinilmazdir. (Küreselleşmenin Karanlık Bilançosu)
  • Nutuk, kapsadığı, tarihsel döneme ilişkin hem olaylardan hem de kişiler­den bahseder. Fakat ne olaylar, ne de kişiler, söz konu­su tarihsel dönemdeki önemlerine göre değil, Mustafa Kemal’in onlara atfettiği değerlere göre Nutuk içerisinde yer alır. Bir başka ifadeyle Mustafa Kemal’in bahsettiği olaylar ve kişiler, sadece kendi öyle istediği için ve kendi anlattığı biçimde Nutukta yer alırlar ve Mustafa Kemal’in bu konudaki seçimleri oldukça eklektiktir: Mustafa Kemal, olayların ve kişilerin kendi anlatmak istediği yönle­rini ön plana çıkarır ve sadece bu yönleriyle onları Nutuk’un kapsamına dahil eder. (Resmi Tarih Tartışmaları 5 : Nutuk)
  • Okullar ve üniversiteler ekseri birer ölü bilgi deposudur. Ders kitaplar, cevabı önceden bilinen soruları içeriyor ve genç insanların düşünme yeteneğini dumura uğratma, "köreltme" işlevi görüyor. (Yeni Paradigmayı Oluşturmak)
  • İnsanların yüzde doksanı yaşamazlar, sadece vardırlar. (Küresel Kapitalizmi Meşrulaştıran Söylemler)
  • Gerçekten "uygun ısı" olursa yumurtadan civciv çıkar. Oysa hiç bir uygun ısı, yumurta büyüklüğünde bir taşı civcive dönüştüremez. (Azgelişmişliğin Sürekliliği)
  • Savaş, birbirlerini tanıyan ama öldürmeyenler adına, birbirlerini tanımayanların birbirini boğazlamasıdır. (Yeni Paradigmayı Oluşturmak)

Yorum Yaz