Haris El Muhasibi kimdir? Haris El Muhasibi kitapları ve sözleri
Muhâsibî Ekolü Kurucusu, Din Alimi, Yazar Haris El Muhasibi hayatı araştırılıyor. Peki Haris El Muhasibi kimdir? Haris El Muhasibi aslen nerelidir? Haris El Muhasibi ne zaman, nerede doğdu? Haris El Muhasibi hayatta mı? İşte Haris El Muhasibi hayatı... Haris El Muhasibi yaşıyor mu? Haris El Muhasibi ne zaman, nerede öldü?

Tam / Gerçek Adı: Ebu Abdullah Hâris bin Esed el-El-Basrî, İmam Muhasibi, Ebu Abdullah Haris El-Muhasibi
Doğum Tarihi: 781
Doğum Yeri: Basra, Irak
Ölüm Tarihi: 857
Ölüm Yeri: Bağdat, Irak
Haris El Muhasibi kimdir?
Muhtemelen 165 (781) veya 170 (786) yılında Basra’da dünyaya geldi. Rebîa kabilesinin Aneze koluna mensuptur. Nefis muhasebesi hususundaki titizliğinden dolayı “Muhâsibî” diye tanınmıştır . Hâris el-Muhâsibî, İslâm Dünyâsı’nın siyâsî ve düşünce yaşamı olarak paramparça olduğu, her ikisinde de otorite mücâdelesinin verildiği karışık bir zamanda Dünyâ’ya gelmiştir.
İkinci İslâm halîfesi Ömer bin Hattab’tan sonra Osman bin Affan ve Ali bin Ebî Tâlib’in şehit edilmeleriyle başlayan siyâsî karışıklık sâdece siyâsî bölünmelere değil, aynı zamanda mezheplerde ve düşüncede bölünmelere sebebiyet verdi. Dördüncü halîfe ve taraftarlarına düşman olan Emevîler, üçüncü halîfe Osman ve taraftarlarına düşman olan Şiîler, önceleri Ali’ye taraftar olup sonra Amr bin el-As’la anlaşmasından dolayı ona da düşman olan Hâricîler ve herhangi bir gruba düşmanlığı olmayan Ehl-i Sünnet gibi pek çok fikrî cerayanlar oluşmuştu.
El-Muhâsibî’nin doğduğu Basra, Mu’tezile okulunun da kurulduğu yerdir. O zamanlar özellikle kader ve insan irâdesinin özgürlüğü meselesinde farklı farklı inanç ekolleri türemişti. Kaderci olan Cebrîye, aynı zamanda Emevî iktidârının desteklediği bir mezhepti. Mu’tezileyse Abbâsi iktidârı zamânında desteklenmiştir. Hasan El-Basrî ekolünden gelen Ehl-i Sünnet, yâni Sünnî inanışıysa Ebu Hanîfe (H. 150), İmam Mâlik (H. 179), İmam Şâfiî (H. 204) ve İmam Ahmed bin Hanbel (H. 150) ile temel ilkelerini belirleyip sistematikleştirilmişti. Ebu Hanîfe ve Ahmed bin Hanbel, bulundukları devrin iktidarları tarafından değişik işkencelere mâruz kalmış ve nihâyetinde şehit edilmişlerdir.
Hicrî 3. asır, Mu’tezile mezhebinin ve Şiîliğin Abbâsi hilâfeti tarafından rağbet gördüğü yıllardır. Abbâsi halîfesi El-Me’mun, hocalarını Mu’tezile ve Şiî seçmişti. Hocalarının telkinleriyle minberden Şiîlerin düşman olduğu peygamberin arkadaşıMuâviye hakkında lânetler okutmuş, halkı ve âlimleri Mu’tezile olmaya zorlamıştır. Ahmed bin Hanbel ve birkaç âlim dışında herkes bu baskılara boyun eğmek zorunda kalmıştı. Aynı baskılar El-Mu’tasım zamânında da devam etmiş, bu devirde Ahmed bin Hanbel Sünnîlik’in bayraktârı olmuştur. Hicrî 219 yılında Ahmed bin Hanbel’e Kur’ân’ın mahluk olduğunu söyletmek için 30 kırbaç vurdurmuş, kendisinden sonra gelen El-Vâsık’sa Kur’ân’ın mahluk olduğunu kabul etmeyen Ahmed bin Nasr-ul Huzâî’yi öldürtmüştür. Ahmed bin Hanbel’in de ev hapsinde tutulmasını emretmiştir.
Sonuçta bu çağ günümüze kadar etkisini sürdüren olayların vukû bulduğu bir çağdır.
Hâris el-Muhâsibî’nin annesinin Sünnî, babasının ise Kaderî olup aralarında bu nedenle fikrî tartışmaların olduğu söylenmektedir. Buradan el-Muhâsibî’nin kültürlü bir ailede yetiştiği sonucu çıkarılabilir. Zâten o zamanlar Kadercilik aristokrat kesim tarafından kabul görüyordu. Bir rivâyete göre Hâris, insanların etrâfını sardığı bir halde Bağdat sokaklarının birinde babasının yakasına yapışıp Annemi boşa! Onun dîni ayrı, senin dînin ayrı! diye bağırmıştır.Buradan kendisinin çocukken de annesinin tarafında, yâni Sünnî olduğu çıkartılabilir.
Hâris el-Muhâsibî’ye babasından büyük miktarda bir para mîras kalmış, ancak bu mîrâsı takvâya uygun görmediğinden ve mesleği tasavvuf olduğundan almamıştır.
Haris El Muhasibi Kitapları - Eserleri
- Farzet ki Öldün
- Allah'a Dönüş
- Kalb Hayatı
- Hakk'ı Arayanlara Nasihatlar
- Ahlakımız
- Nefsini Bilen Rabbini Bilir
- Ahlak ve Arınma
- Allah'ı Arayış
- Riya Ve Korunma Yolları
- Tevbenin İlk Adımı
- Nefs Muhasebesinin Temelleri
- Kitabu't Tevehhum Ölüme Dair
- Nefsin Terbiyesi
- Selefi Tasavvuf
- Kalp Hayatı 2
- Hakikati Arayanlara Kılavuz
- El-Akl ve Fehmü'l Kur'an
- Helal Rızık ve Namazın Anlaşılması
- Adım Adım Ölümden Sonrası
- Er Riaye
- Nefis Adabı
- Akıl ve Kur'an'ı Anlamak
- Kabrin Ötesi
Haris El Muhasibi Alıntıları - Sözleri
- Nefsini tanı ve onun ahvalini iyi incele, kalbinin derinliklerindeki bağların ne olduğunu araştır. Bu duruma özen göster ve amellerin telef olma endişe ve korkusunu taşı. (Nefis Adabı)
- Aklını kullanıp ibret alan kimse, kendi sonunun ne olacağını, daimî kalacağı yerin neresi olacağını bilene kadar hüzün içinde yaşar. Çünkü o kimse Rabbine isyan ettiğinin, emrine karşı geldiğinin bilincindedir. (Kitabu't Tevehhum Ölüme Dair)
- Riyakârlık yapıyor diye zannetmelerinden hoşlanmadığı için üstü kapalı söyler. Bunu yaparken de üstü kapalı söylemesinden manayı anlamalarını ister ki, "Rabbine yaptığı itaati onlardan gizliyor" diye onu öveler. (Riya Ve Korunma Yolları)
- Rahatlığa bel bağlama. Altın, ateşte kalitesini belli eder. (Ahlakımız)
- Bilir O, yıldızlarla yüklü uçsuz bucaksız göklerde olanı da, çalkantılı deryaların en altında saklı duranı da. (Allah'a Dönüş)
- Ömrünün sırtına binmiş gider insan Bir seferdedir, geçen günlerle yıpranan. . Her gün ve her gece uyuyup uyandıkça Dünyadan uzaklaşıp, kabre yaklaşan. Hasan-ı Basrî' (Hakikati Arayanlara Kılavuz)
- Elbette başarı Allah'tandır. (Allah'a Dönüş)
- Zira cennetlikler, dünyada Allah için birbirlerini sevdiklerinden Cennette de arkadaştırlar. (Farzet ki Öldün)
- Öyle ise, seni yüzüstü ebedi cehenneme götürecek günahtan alıkoyan tefekkürden sıkılma ! Cehennemdeki sonsuz hapisten kork ve sonsuz kurtuluş için geçici olan bu azıcık şeyi yüklen ! Azabı düşünmek seni sıkıyorsa, ya içine girmek seni ne hale getirir ? Halbuki, düşünmek içine girmekten çok basittir. Sorum : Bu tür tefekkür veya hisler çok çabuk yerini gaflete bırakabiliyor. Şu halde süreklilik ne ile ve nasıl sağlanabilir. ? (Kalb Hayatı)
- Sordum: Allah'a dönüş ne demek? Cevapladı: Tövbe, ey genç, tövbe! (Allah'a Dönüş)
- Bâyezid el-Bistâmî, otuz yıl mücâhede içinde çabalayıp durduğunu, ama ilme tâbî olmak/uygulamaktan daha zor bir mücâhede görmediğini belirtmiştir. Hücvîrî, 98, 204. (Er Riaye)
- İstikaametin aslı üç şeydedir. Kitap'ta, Sünnet’te ve cemaatten ayrılmamakta... (Selefi Tasavvuf)
- Sabrın imandaki yeri, başın bedendeki yeri gibidir. (Hakikati Arayanlara Kılavuz)
- İlim, âlimin kudretine göredir. Allâh, Her ilim sâhibinin üstünde bir âlim vardır ( Yusuf, 12/76) buyurmuştur. Her hangi birinin, söyleyen ve haber verenden daha iyi bilmesi mümkün mü? Herhangi bir kimsenin bu sözü söyleyen ve konuşandan daha fazla ilim sahibi olması mümkün müdür? Hiç kimse ilim bakımından bu sözü söyleyene ulaşamaz ki O, âlemlerin rabbi olan Allah'tır. (El-Akl ve Fehmü'l Kur'an)
- Takvaya yapış ondan ayrılma. Zira Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir. Mümin de insanların,şerrinden emin oldukları kimsedir. (Ahlakımız)
- Kişinin yediği en güzel şey, kendi kazancıdır.. (Helal Rızık ve Namazın Anlaşılması)
- Ey kalbim! Ben seni kaybettim. (Allah'a Dönüş)
- Âlemlerin Rabbi'nin Cennetinin kapısı kendilerine açılanların sevinci ne muazzam sevinçtir! (Farzet ki Öldün)
- Beklentini Allah'tan başkasına yöneltme. (Nefsin Terbiyesi)
- Nefsin içinde üç düğüm vardır: övülme sevgisi, yerilme korkusu ve insanların elindekine karşı aşırı arzu. (Riya Ve Korunma Yolları)