diorex
Dedas

Harun Çetin kimdir? Harun Çetin kitapları ve sözleri

Türk Yazar, Çevirmen Harun Çetin hayatı araştırılıyor. Peki Harun Çetin kimdir? Harun Çetin aslen nerelidir? Harun Çetin ne zaman, nerede doğdu? Harun Çetin hayatta mı? İşte Harun Çetin hayatı...

  • 20.12.2022 19:00
Harun Çetin kimdir? Harun Çetin kitapları ve sözleri
Türk Yazar, Çevirmen Harun Çetin edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Harun Çetin hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Harun Çetin hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Harun Çetin hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri: Ordu, Türkiye

Harun Çetin kimdir?

Çetin; Ordu ilinin Çamaş ilçesinde dünyaya gelmiş, ilk ve orta öğrenimini burada tamamlamıştır. 2006 senesinde Kocaeli ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazanmış, 2008 yılında ise İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü kazanmıştır.

Yazar, eserlerini yazmadan önce klasik medrese eğitimi almış ve Ortadoğu'da araştırmalarda bulunmuştur.

İlk kitabı Fitne'yi 2010 yılında yayınlayan yazar, bu eserinde İslam Tarihindeki Ehl-i Sünnet'e muhalif hareketleri günümüzü de dahil ederek anlatmıştır.

İkinci eseri Çağının Eşsiz Sultanı Harun Reşid'de ise; İslam Tarihinin en ünlü halifelerinden Harun Reşid'in hayatını yalnızca belgelere dayanarak yazmış ve Türk tarihçiliğinde Halife Harun Reşid'in hayatını anlatan ilk eser olmuştur.

Eser, 2011'de Kayıhan Yayınevinden çıkmıştır.

Üçüncü eseri Şah-ı Gülistan ise, edebiyata dair olup, aşkları pek şöhret bulmuş olan gül ile bülbülün hikayesidir. Destansı ve şiirsel dille yazılan eser dikkatleri celbetmiştir. Eser, 2012 tarihinde Kayıhan Yayınevinden çıkmıştır.

Yazarın çalışmalarının temelini İslam Tarihi ve edebiyatı teşkil etmektedir.

Harun Çetin Kitapları - Eserleri

  • Feth-i Kostantiniyye ve Tarif-i Ayasofya
  • Emir Timur ve İslam
  • Dini Mihraptan Yıkanlar
  • Şah-ı Gülistan
  • Çağının Eşsiz Sultanı
  • İttihatdan İhtilafa
  • Halife Harun er-Reşid
  • Muhammed Es'ad Erbili
  • İslam ve Eşcinsellik

Harun Çetin Alıntıları - Sözleri

  • Kalbim yine uyanamadı gafletin zevkine dayanamadı Bazı demler alırız işaret, hem de çok güzel beşaret. An kabulümüz ederiz, lakin bêlâ sözünü her vakit yeriz. (Şah-ı Gülistan)
  • Reşid'den başka ilim için yolculuğa çıkmış hiçbir melik bilmiyorum. Bu yolculuğa iki oğlu el-Emin ve el-Me'mun ile birlikte, el-Malik'in gözetimi altında Muvatta üzerine çalışmak için çıkmıştır. Zira Muvatta'nın aslının bir Mısır kütüphanesinde olduğu Reşid'in kulağına gelmişti. (Çağının Eşsiz Sultanı)
  • Lisan-ı Kalbim seni bilmezken, hal-i pür melalim seni dinlemezken, nasıl dilerim hayâ etmeden amma, evvela sebebini sonra da kendini ver vuslatın. (Şah-ı Gülistan)
  • - İlim kişiyi dünyada ve ahirette yüceltir. Allah, Ebu Hanife'ye rahmet etsin. O, baş gözüyle görülmeyeni akıl gözüyle görürdü. (Çağının Eşsiz Sultanı)
  • Unutulmamalı, Moğollara İslam coğrafyasında rehberlik edenler Şiiler ve Haşhaşilerdir. İslam âleminin parlayan yıldızlarından olan Gazneliler, Sünni akaidini yaymaya ve Şiiliği her türlü şiddetli tedbirlerle imhaya çalışmıştır. Hindistan'ı İslamlaştırmak için on yedi sefer düzenleyen Gazneli Mahmud, kendisine pek çok destek verdiği Multan Emiri Ebu'l-Feth Dâvud Sünnilikden ayrılıp Bâtınî görüşleri yaymaya başlamış ve Sultan Gazneli Mahmud'a ihanet etmiştir. Cihad seferleri olan Hint seferlerinde Gazneli Mahmud'u yüz üstü bırakmıştır. Aynı çağda Selçuklu İmparatorluğu İslam'a sancaktarlık etmeye başlamış, Sultan Alparslan Anadolu'ya gelmiş ve kutlu veziri Nizamülmülk İslami ilimlerin ihyası için medreseler inşa etmiştir. Bu sultan ve vezir Ehl-i Sünnet itikadını o kadar çok önemsemişlerdi ki, yaptıkları hizmetlerinin karşılığı olarak Cenab-ı Hakk zaferler bahşetmiştir onlara. Romen Diyojen'in sırtını yere vuran Sultan Alparslan'a göre bu zaferlerin sırrı "milletinin sahip olduğu tertemiz itikattır." (Dini Mihraptan Yıkanlar)
  • Harun Reşid, Orta Asya'dan daha iyi iktisadî ve sosyal hayat şartlarına sahip olabilmek için, kabileler halinde göç ederek Irak'a gelen Müslüman Türkleri, Bizans İmparatorluğu'nun hudut boylarına yerleştirmeye başladı. (Çağının Eşsiz Sultanı)
  • Harun Reşid'in kabri Ehl-i Beyt imamlarından Ali Rıza'nın kabri ile yan yanadır. (Çağının Eşsiz Sultanı)
  • *** İslam'a hizmet ettiğini zanneden bazı kimseler, habersizce İslam düşmanlarının ekmeklerine yağ sürmektedirler. İslam'a ait mevzuların ayağa düşürülmesiyle başlanıldı işe, medya vasitasıyla derin bahisler lakayt ve yüzeysel biçimde halkın gözü önünde tartışıldı ve hala devam ediliyor. Geçtiğimiz bu asır, Ümmet-i Muhammed'in üzerinden silindir gibi yıkıcı bir şekilde geçtiği için, İslam'a aç kalan halkımız, bu tür tartışmaları “İslamî' diyerek seyretmekte ve zihinleri bulanmaktadır. (Dini Mihraptan Yıkanlar)
  • Hâlk edilmeden evvel âlem; gönlüme yerleştirilmiştir elem, keder ve ızdırap dolu aşk mefhumu (Şah-ı Gülistan)
  • *** Dini noksan sanıp, tamamlamaya [çağa uydurmaya, çeşitli bid'atler çıkarmaya] çalışmak, Maide suresinin, (Bugün sizin için dininizi ikmal eyledim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamiyet'i vermekle razı oldum) mealindeki 3. âyetine inanmamak olur. (Dini Mihraptan Yıkanlar)
  • Gözüm yaşı Hak'tan gayrisi için akıyor, ama hep vaslına nail olanlara bakıyor. Ne ola Ey Allah'ım! Bu kulun çok büyük biri mücrim. Elbet yoktur katında ecrim. (Şah-ı Gülistan)
  • Harun Reşid'in bir oğlu daha vardı; el-Mu'tasım idi ve annesi de Türk'tü. Türkleri çok sever, onları orduda çok istihdam ederdi ve kendisi de savaşçı bir özelliğe sahipti. Ama Harun Reşid, kendisini veliaht tayin etmemişti. (Çağının Eşsiz Sultanı)
  • Gönül goncasının açılması kaldı bir bahara. (Feth-i Kostantiniyye ve Tarif-i Ayasofya)
  • Ayasofya'nın minareleri kılıçtır, kılıçtan çıkan ses mesabesinde olan ezanlara taa Semerkand, Buhara başta olmak üzere tüm Maveraünnehir'den icabet edilir, okunan sâlâların sesi Şam'dan, Bağdat'tan, Basra'dan ve tüm Horasan'dan işitilir ve nihayet Kudüs, Medine ve Mekke'ye ulaşır. (Feth-i Kostantiniyye ve Tarif-i Ayasofya)
  • Merhum Ahmed Davudoğlu Hoca, dinde reformcularla ile ilgili şöyle diyor: "Reformcular Müslümanların hissiz, hareketsiz ve geri kalması hususunda kabahati Islam ulemasına, Ehl-i Sünnetin müfessirlerine ve muhaddislerine yüklüyorlar. Zûmlarınca (kendi düşüncelerine göre) İmam-ı Azam'dan bugüne kadar gelip geçen ulema dini dondurmuşlar, onun büyüyüp gelişmesine mani olmuşlar, boşuna faraziyelerle uğraşmışlar. Allah'ın kitabında, Peygamberin (s.a.v.) sünnetinde böyle şeyler yokmuş. İnsan olmamış şeylerle uğraşacağına aradığı hükmü doğrudan doğruya Kur'an'dan, hadisten olmalı imiş. Fukahanın ciltler dolusu eserleri – haşa, din değilmiş!" (Dini Mihraptan Yıkanlar)
  • Kur'an'ı bir bütün olarak anlamak (fıkhetmek), sadece bilgi ve dil üzerine kurulu değildir. Kalbin ve amellerin de bunda ciddi bir payı vardır. Kalbini ifsad etmiş, Allah’ın ve Rasulü'nün (sallallahu aleyhi ve sellem) hukukunu zedelemiş olan Müslüman bir topluluk, acaba Kur’an’ı ne kadar anlar ve fıkheder? (Dini Mihraptan Yıkanlar)
  • Halife Harun Reşid'e Hintli elçiler hediye getirdiklerinde, Halife Türklere sarayın girişinde teçhizatlı bir şekilde saf bağlamalarını emretmiş, onlar yolun iki tarafında saf bağlamışlar, zırhlarını giymişler, gözlerinden başka yerleri de görünmüyormuş. (Çağının Eşsiz Sultanı)
  • Selahaddin Eyyubî, Nureddin Zengî ve Sultan Baybars döneminde ortadan kaybolan Nusayriler, Osmanlı Devleti'nin yıkılış sürecinde isyanlarla tekrar gündeme geldiler. Hatta İkinci Abdülhamit Hân, Nusayrîlere hitaben: "Müslümansanız mucibince hareket edin." der ve bulundukları bölgeye camiler yaptırır. Fakat camilerden uzak dururlar. Nusayrîler 17. yüzyıldan bu yana sıkça karşılaştığı buhranlı devirlerinde, anarşi unsuru olmayı ve devleti içerden çökertmek için silahlı isyanlarla Türk köylerini ateşe verip kana boyamayı, sanki inançlarının gereği saymışlardı. ¹⁸⁷ ¹⁸⁷ Ethem Ruhi Fığlalı, Günümüz İslam Mezhepleri, s. 367. (Dini Mihraptan Yıkanlar)
  • Reform; kuruluşunda yanlışlık yapılabilen, asra ve mekâna göre değişebilen müesseseler için geçerli olan yeniliklerdir. Hâlbuki bu mana ile reform ancak insan eliyle yapılmış kanun ve müesseselerde olur. İlahi nizamda reform söz konusu değildir. (Dini Mihraptan Yıkanlar)
  • Derbederim sızlamalı gören yürekler, elemi mi duyanı derinlere sürükler, aşk değil, nefret değil, hasret değil, kin değil. Nedir derdin ey gönlüm kalbin hiç sakin değil. (Şah-ı Gülistan)

Yorum Yaz