Hasan Günaydın kimdir? Hasan Günaydın kitapları ve sözleri
Dr. Hasan Günaydın hayatı araştırılıyor. Peki Hasan Günaydın kimdir? Hasan Günaydın aslen nerelidir? Hasan Günaydın ne zaman, nerede doğdu? Hasan Günaydın hayatta mı? İşte Hasan Günaydın hayatı...

Dr. Hasan Günaydın edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hasan Günaydın hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hasan Günaydın hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hasan Günaydın hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Hasan Günaydın kimdir?
Hasan Günaydın Kitapları - Eserleri
- Tanrının Kırbacı
- Aksak Timur
- Mete Han ve Devlet Yönetimi
- Babür Şah
- Kızıl Sakal
- Japon Mucizesinin Sırları
- Zamanı Algılamak ve Yönetmek
- Yaratıcı Yönetim
- Nasıl Sağlıklı Yaşanır?
- Sağlıklı Yaşamak İçin Egzersiz ve Masaj ile Tedavi Yöntemleri
- Japon Tarzı Yönetim ve Kalite Çemberleri
- Ekonomik Psikoloji
- Sağlık Sektörüne Bakış
- Günümüzde Ortaya Çıkan İlmi Gerçekler
- Faydalı Gıdalar ve Beslenme
- Görünmez El
Hasan Günaydın Alıntıları - Sözleri
- İhtiyaçları giderilmiş iş görenler olağanüstü verimli çalışırlar. (Japon Tarzı Yönetim ve Kalite Çemberleri)
- "Beyaz adam buraya geldiğinde bizim zengin topraklarımız vardı, O'nun elinde sadece İncil'i. Şimdi İncil bizim oldu, topraklarımız beyaz adamın..." (Görünmez El)
- ¶ Bir bacağının topal, bir elinin de çolak olma sının doğuştan gelmediği, bir savaş esnasında saplanan oklar nedeniyle oluştuğu biliniyor. Bu da O'nun bizzat savaştığını ve ne kadar cesaretli olduğunu gösteriyor. ¶ Semerkand halkına zarar gelmesin diye dağlara çıkmaya, yeterli sayıda adam topladıktan sonra da Tuğluk Timur Han'la savaşmaya karar veriyor. Fakat sadece 60 kişi kendisiyle beraber geliyor. Yolda kayınbiraderi Emir Hüseyin de kendisine katılıyor. Savaştan kaçmayıp ısrarla ve kararlılıkla mücadeleye devam ediyor. Böylece 66 kişi ile 1000 kişilik bir kuvveti yeniyor. Düşmanlarından geriye 50 kişi kalıyor ki bunlar da savaşmayıp kaçıyorlar. Timurlenk'in ise sadece 10 adamı sağ kalabiliyor. ¶ Alibek Kurbani Timur'u yakalayıp hapse atıyor. Fakat Timur nöbetçilerden birinin elinden kı licini alıyor ve diğer askerleri kaçırıyor. Kılıçla Alibek'in üzerine gidiyor. Alibek yaptıklarına pişman olup O'na silah ve mühimmatını geri veriyor. (Tüzükat-1 Timur, Kaynak Yayınları, 2004, s. 10) ¶ Ceta Ordusu sayıca fazladır. Timur "Ya benim askerlerime zarar gelirse?" diye düşünür. Fakat hemen gayrete gelerek kendi kendine şöyle der: "saltanatı ele geçirme davasıyla huruç kılmış san, şimdi saltanat şan ve mertebesine layık iş tutman lazım. Cenge girip ya zafer kucaklayıp galip olacaksın veya öldürüleceksin ve her şeyden kurtulacaksın". Savaşma kararı alır, mücadeleye tutuşur ve sonuçta savaştan zaferle ayrılır. (Tüzükat-ı Timur, Kaynak Yayınları, 2004, s. 16) ¶ Timurlenk Karşı Kalesi'ni almak istiyor ama savaşla ele geçirmesi tehlikeli olduğu için sanki başka bir yere gidiyormuş gibi yapıp, hızla gece baskını düzenleyerek, az zayiatla almaya karar veriyor. Yolda bir kervana rastlıyorlar. Timur onlara Horasan tarafına gideceğini söylüyor ve kendilerine bazı sorular soruyor. Ancak bu arada aralarına bir de casus yerleştiriyor. Kervandakiler Karşı Kalesi'ndeki askerlere Timur'un Horasan'a gitmekte olduğunu söylüyorlar. Bunu duyan askerler rahatlayıp eğlenceye dalıyor. Timurlenk bahadırlarından 300 kişi seçerek onlarla beraber hızlı bir yürüyüşle kalenin yakınına kadar geliyor. Bu esnada bir şey dikkatini çekiyor. Kaleden gelen su hendek üzerinden olukla dışarıya çıkarılmıştır. Timur bizzat kendisi oluktan geçerek kalenin altına geliyor. Bekçilerin uyuduğunu görünce merdiven dayayacak uygun bir duvar arıyor. Sonra askerlerinin yanına dönüp adam alarak aynı yere geri geliyor ve oluğu kullanıp duvara merdiven dayayarak kaleye giriyor. (Aksak Timur)
- Kuvvetli bir hükümdarın adil veziri efendisinin bütün adaletsizliklerini giderebilir. Fakat vezir de zalim olursa devlet binası yerle bir olur. (Aksak Timur)
- Mete Han M.Ö. 192 yılında Çin İmparatoriçesi Lü'ye yazdığı mektupta onunla alay etmiş, savaş imasında bulunarak korkutmaya çalışmış ve kocası Kao-tsu M.Ö. 195 yılında öldüğü için O'na evlenme teklifinde bulunmuştur. İmparatoriçe ise yazdığı cevapta, Mete Han ayakta duramadığından kendisine araba gönderdiğini söylemiştir. (Mete Han ve Devlet Yönetimi)
- “Cihangirlik durmakla tel’if edilemez, dünya acele etmesini bilenindir.” Babürname- babürşah (Babür Şah)
- Dil sürçmelerinde ilişkisiz bir kelimenin hatırlanıp söylenmesi söz konusudur. Bu durumda dil sürçmelerinin hafızayla ilişkileri var demektir. Çünkü hatırlanmayan bir kelimenin söylenmesi mümkün değildir. Öyleyse dil sürçmelerini HATIRLAMA HATASI (Recall Error) olarak kabul etmemiz yanlış olmayacaktır. Başka bir ifadeyle, hatırlanmak istenen ve hatırlanan şeyler birbirinden farklıdır. (Zamanı Algılamak ve Yönetmek)
- Mete disiplinli bir ordu kurmak için onları eğitmeye başladı. Her sözüne itaat eden güvenilir bir kuvvet oluşturdu. (Mete Han ve Devlet Yönetimi)
- Japon Yönetim Modelinde strateji, yapı, sistem, yetenekler, stil, çalışanlar ve ortak hedeflere verilen değerler ön plana çıkmaktadır. (Japon Tarzı Yönetim ve Kalite Çemberleri)
- Semerkand halkına zarar gelmesin diye dağlara çıkmaya, yeterli sayıda adam topladıktan sonra da Tuğluk Timur Han'la savaşmaya karar veriyor. Fakat sadece 60 kişi kendisiyle beraber geliyor. Yolda kayınbiraderi Emir Hüseyin de kendisine katılıyor. Savaştan kaçmayıp ısrarla ve kararlılıkla mücadeleye devam ediyor. Böylece 66 kişi ile 1000 kişilik bir kuvveti yeniyor. Düşmanlarından geriye 50 kişi kalıyor ki bunlar da savaşmayıp kaçıyorlar. Timurlenk'in ise sadece 10 adamı sağ kalabiliyor. (Aksak Timur)
- Hak yoluna sarf edilmiş para hiçbir zaman israf sayılmaz. (Aksak Timur)
- Mete Han, fırlatıldığında ıslık çalar gibi ses çıkaran bir ok (Çavuş Oku, ucunda ıslık çalar gibi ses çıkaran boncukları bulunan ok) icat etmişti. (Mete Han ve Devlet Yönetimi)
- Kuvvet doğruluktur. - Timurlenk (Aksak Timur)
- On derviş bir kilime uyar fakat iki padişah bir iklime sığamaz. Babürname (Babür Şah)
- Hunlar çocukluktan itibaren ata biner,ava çıkardı.Çok iyi at binen Hunların düşmanlarıyla at üstünde anlaşma yaptıkları bile olurdu.Örneğin Margus antlaşması at üstünde yapılmıştı. (Tanrının Kırbacı)
- Ava çıkınca avlanmaya hazır olun. Atilla (Tanrının Kırbacı)
- Canımdan başka vefakar bir yar bulmadım Gönlümden başka sırlarıma mahrem bulmadım Babürname- Babür şah (Babür Şah)
- Sana kötülük edeni kadere ısmarla, çünkü kader senin intikam alıcı hizmetçindir... (Babür Şah)
- Mete Han'ın hayatına göz attığımızda; boyları kendi çevresinde bir araya getirerek kenetlemeye çalıştığını, onlarda vatanseverlik ve fedakarlık duygularını geliştirme çabası sergilediğini çarpıcı bir şekilde görüyoruz. (Mete Han ve Devlet Yönetimi)
- Gencin aynada gördüğünü ihtiyar pişmiş tuğlada görür. Babürname (Babür Şah)