Hüseyin Namık Orkun kimdir? Hüseyin Namık Orkun kitapları ve sözleri
Öğretmen Hüseyin Namık Orkun hayatı araştırılıyor. Peki Hüseyin Namık Orkun kimdir? Hüseyin Namık Orkun aslen nerelidir? Hüseyin Namık Orkun ne zaman, nerede doğdu? Hüseyin Namık Orkun hayatta mı? İşte Hüseyin Namık Orkun hayatı... Hüseyin Namık Orkun yaşıyor mu? Hüseyin Namık Orkun ne zaman, nerede öldü?

Doğum Tarihi: 1902
Doğum Yeri: İstanbul
Ölüm Tarihi: 25Mart1956
Ölüm Yeri:
Hüseyin Namık Orkun kimdir?
1902 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdi. Derin tarih merakı yüzünden Macaristan’a gitti. Orada Budapeşte Üniversitesi’nin Felsefe Bölümü’nde ünlü Macar Türkoloğu Gyula Nemeth’in öğrencisi olarak Türkoloji öğrenimi yaptı.
1930 yılında yurda döndü ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü tarih öğretmenliğine atandı. Daha sonra buradaki görevi yanında Polis Koleji’nde, Devlet Konservatuarı’nda ve Ankara Tıp Fakültesi’nde Türk Tarihi ve İnkılap Tarihi dersleri verdi.
1944 Irkçılık-Turancılık Davası sanıklarından biri olarak tutuklandı. Hapis hayatı sağlığını bozdu. Vefatına kadar süren rahatsızlıklar yaşamasına sebep oldu.
Türk Milliyetçiler Derneği’ne destek oldu. 1951′de Türk Ocağı Ankara Şubesi’nin açılmasını Dr. Tevetoğlu ile birlikte sağladı ve vefatına kadar hizmet etti.
23 Mart 1956 tarihinde vefat etti. Kabri, Ankara Asri Mezarlığı'ndadır.
Hüseyin Namık Orkun Kitapları - Eserleri
- Türk Sözünün Aslı
- Eski Türk Yazıtları
- Yeryüzünde Türkler
- Türkçülüğün Tarihi
- Türk Efsaneleri
- Attila ve Oğulları
- Oğuzlara Dair
- Türk Tarihinin Bizans Kaynakları
- Peçenekler
Hüseyin Namık Orkun Alıntıları - Sözleri
- Salcan hatun!.. Sen şimdi düşmanı bastım, Kan Turalıyı kurtardım diye öğünesin, Kan Turalı zebun oldu, onu atımın ardına alarak getirdim diyesin... Ben böyle bir şeye dayanamam. (Türk Efsaneleri)
- Hadi Atlasi Kazan Hanlığı ve Sibir Tarihi adlı eserlerle şöhret aldığı gibi Aziz Ubeydullah ve Ali Rahim gibi koyu Tatarcılık zihniyetiyle hareket eden araştırmacılar da Tatar tarihi ve Tatar edebiyatı tarihi gibi eserler vücuda getirmiştir. (Türkçülüğün Tarihi)
- Kazan Türkleri aslen su katılmamış Türktür. Ancak sonraları buralar Moğolların idaresine altına girmiş, o zaman bunlar da "Tatar" adını almışlardır ki bugün dahi bu adı inatla taşırlar. (Türk Sözünün Aslı)
- Tanrı tekrar insana buyurdu: - Dibe in... Tekrar toprak getir... O zaman insan şöyle düşündü: Dibe inince kendim için de toprak getireyim. Suyun dibine indi. Düşündüğü gibi iki avuç toprak aldı. Birisini Tanrıya götürecekti. Diğerini de ağzına sakladı. Bunu Tanrının görmemesi için yapmış ve kendine ayrı bir arz yaratmak arzusuna kapılmıştı. (Türk Efsaneleri)
- Bütün kanunlar, hayat şartları ve merasim halkın gözünü boyamaya, rüesanın büyüklüğünü göstermeye ve bütün halkı ezmeye yaramaktadır. Böylece halk rüesadan umduğunu ve istediğini bulamayınca, bunun sonucunda memnun olmayanların yapacağı hareket hiç olmazsa ortalığı karıştırmaktadır. (Türk Sözünün Aslı)
- Şeytan da yılanın içine girdi. Yılan ikisine şöyle dedi: - Töröngöi, Eci!.. Bundan yiyiniz... Töröngöi şöyle cevap verdi: - Hayır!.. Nasıl yerim ben ondan... Tanrı yemeyiniz, dedi. Ben asla yemem. Bunun üzerine yılan yemişten Eciye verdi. Eci yedi. (Türk Efsaneleri)
- Kaşgarlı Mahmud eserinde Türkler hakkında bir de hadis kaydetmektedir. Bu hadisin tercümesi şudur. "Allah buyurmuştur ki: Benim bir ordum var; onu Türk olarak isimlendirdim. Ve Doğu da sakin kıldım. Bir kavme kızarsam bunların terbiye için üzerlerine (Türkleri) musallat ederim." (Türk Sözünün Aslı)
- Türk köyde kalmış, kozmopolit camia da şehri işgal etmişti. Bu büyük ayrılık neticesinde köylü şehirliyi, şehirli de köylüyü sevmez, anlamaz, bilmez, tanımaz olmuş ve sonunda tahkir etmiştir. (Türk Sözünün Aslı)
- Teke boynuzdan katı yaylı, İçoğuzda, Dışoğuzda adı belli Oruz oğlu Hanım Basat!.. Bana medet!.. (Türk Efsaneleri)
- Türklüğün üstünlüğünü anlatan bazı mühim şahsiyetler vardır ki, bunların başında olarak hiç şüphesiz Yolığ Teğin gelir. (Türkçülüğün Tarihi)
- Türk Oğuz beğleri, budun işiding ! Üze tengri basmasar, asra yer telinmeser Türk budun, ilingin törüngin kim artatı ? Adaçı erti. (Türkçülüğün Tarihi)
- Yalnız rusya Türkleri arasında değil, bütün Türklük aleminde büyük bir tesir yaparak Türkçülük cereyanına, hız vermiş olan İsmail Gaspıralı Bey'dir. (Türkçülüğün Tarihi)
- Oğuzların baş kabilesi adı Kayıg'dır. Doğu kaynaklarının verdiği açıklamaya göre bu kelimenin anlamı "güçlü, kuvvetli"dir. (Türk Sözünün Aslı)
- Tanrı: - Sen hakansın. Ben de hakanım. Bunlar benim kullarımdır, deyince Erlik Tanrıya dedi ki: - Ne olur? Biraz da kullarından bana versene... (Türk Efsaneleri)
- Kazan Türkleri aslen su katılmamış Türktür. Ancak sonraları buralar Moğolların idaresi altına girmiş, o zaman bunlar da "Tatar" adını almışlardır ki bu gün dahi bu adı inatla taşırlar. (Türk Sözünün Aslı)
- Ben kendim Erliğin kamini yere indirmek istedim; fakat muvaffak olamadım. Kuvvetim yok. (Türk Efsaneleri)
- M.Ö. 176'da Hun hükümdarı Çin İmparatoruna şu satırları yazmaktadır: "Göğün yardımı ve zabitlerimin, adamlarımın muharipliği, mükemmel atlarımın kuvvetli olması sayesinde (adamlarımın) Gaot-si kavmini mahveyledi; sonra Lo-lan'ı, Osun'u ve Ho-kut'ları, yanında bulunan 26 ülke ile birlikte herkes mahvedildi, öldürüldü, istilâ edildi. Bu şekilde bütün bunlar Hun oldular..." İşte bu açık ibareden anlamaktayız ki istila edilen, itaat altına alınan kavim, hâkim unsura iltihak eder ve onun adını alarak o kavmin tarihine karışır. (Türk Sözünün Aslı)
- Tarhan da Türk ananesini ve teşkilatını bozan bu yeni dine* karşı gelmek için hanı teşvik ediyordu. (Türk Efsaneleri)
- Kendine güvenmek, benliğini duymak ileri hamle için de gerekli olan şartların başında gelir. Her ileri millet benliğini duyan, üstünlüğünü anlayan millettir. (Türkçülüğün Tarihi)
- Türk'ün muvaffak olmak için sarılmış olduğu ideal milliyetçiliktir. Bunun daha ileri gitmiş şekli de Türkçülüktür. (Türkçülüğün Tarihi)