matesis
dedas

Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) kimdir? Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) kitapları ve sözleri

Gazeteci,yazar Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) hayatı araştırılıyor. Peki Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) kimdir? Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) aslen nerelidir? Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) ne zaman, nerede doğdu? Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) hayatta mı? İşte Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) hayatı...
  • 14.05.2022 18:00
Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) kimdir? Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) kitapları ve sözleri
Gazeteci,yazar Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1950

Doğum Yeri: Burdur

Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) kimdir?

1950 yılında Burdur'un Askeriye köyünde doğdu. Temyiz yaşında iken Kur'an okumaya ve Arapça öğrenmeye başladı. İlk öğrenimi köyünde, orta öğrenimini Burdur'da ve Lise öğrenimini Antalya'da tamamladı.

Ankara Ü. DTCF Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde bir süre okudu (1968). AÜİF' nden mezun oldu (69-73). Ankara DİB’nda memurluk, Giresun müftülüğünde şeflik, Ankara Vakıflar Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı, Adapazarı Akademisinde Kütüphane Müdürlüğü yaptı. 1981 de istifa etti. resmi eğitim okulları yanısıra özel öğretim gördü (69-73). Yazı hayatına lise öğrenciliği döneminde çeşitli dergi ve gazetelerle başladı. 1969 da "İmanlı Büyük Türkiye" gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı.

Daha sonra haftalık "Hüryol" gazetesinde deneme ve incelemeleri yayınlandı. 1974 de bir grup arkadaşıyla beraber "Yeni Ölçü" dergisini çıkardı, genel yayın müdürlüğünü yaptı (74-79). Aynı yıllarda Türkiye Din Görevlileri Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi olarak yurt içinde ve Orta Doğu'da incelemelerde bulundu. TYB kurucularından oldu. 1979 dan itibaren haftalık "Şura, Hicret, Tevhid" gazetelerinde, sonra "Milli Gazetete"de müstear isimlerle köşe yazarlığı ve "Fıkıh Köşesi"nde yıllarca Fıkıh uzmanı olarak hizmet verdi. Bu hizmetlerinden ve bazı incelemelerinden dolayı mahkemeye verildiği için müstear isimler kullanmak zorunda kaldı. 1980 den itibaren Milli Gazete'de günlük makale ve müstear adla fıkhi konularda mükemmel incelemeler yaptı. Daha sonra "Vahdet", "Akit" gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.

"Kelimeler ve Kavramlar" kitabıyla TYB 1983 fikir dalında ödüle layık görüldü. 1984 de Medrese-i Yusufiye'ye girdi. Bir yıldan fazla hapis yattı. 1985 de cezaevinden çıktıktan sonra çıkardığı Vahdet Gazetesinde 3 yıl yazdı. Daha sonra ‘Vahdet, Eğitim, Dostluk ve Yardımlaşma Vakfı’nı kurdu. (1989) İbrahim Koca, M.Emin Bostancı, Ahmet Töret, Yusuf Akmaz ile.

Akit gazetesinde yazdı (1993- 2002). 1990 da Misak mecmuasını çıkardı. 1997 Mayıs’ında Eskişehir Cezaevindeki Aczimendilere 6 aydır yardım etme suçundan tutuklandı. Ulucanlar Hapishanesine girdi. Halen "Misak" mecmuasını çıkarmaya ve "Vahdet Vakfı" YKB gibi görevleri yürütmeye devam etmektedir.

Ehl-i Sünnet ulemanın miras bıraktığı kaynaklardan istifade ederek, ( ki bu kaynaklara ve İlm-i usüle olan müthiş vukufiyetiyle) aynı çizgide mücadele vererek çok ihlaslı çalışmalar yapmıştır. Bunun yanında İslam'ı içten yıkmaya çalışan her türlü yıkıcı, bölücü Ehl-i Bid'a görüşlere "Ehl-i Sünnet ve'l Cemaa" inancını neşretmekte azimli ve kararlı görünen, İslam fıkhında muhakkik fakih olan Hoca efendi, çok net bir çizgi çizmiştir.

Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) Kitapları - Eserleri

  • Kelimeler Kavramlar
  • İsyan Çiçekleri
  • Emanet Ve Ehliyet
  • Medeni Vahşet
  • Medeni Vahşet Davası
  • Şen Olasın Laiklik - Hikayeler
  • Devlet ve Siyaset Üzerine Notlar
  • Medeni Vahşet
  • Fedailer
  • Cenazeler Çağı
  • İslami Hareketin Mahiyeti,
  • Mazlumlarla Sohbet
  • Türkiye'nin Siyasi ve İktisadi Manzarası
  • Kelimeler Kavramlar
  • Şeytanın Düzeni
  • Sorulunca Söylenenler
  • Kelimeler Kavramlar

Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu) Alıntıları - Sözleri

  • Ümmetim dünyayı (ve dünya metaını) gözlerinde büyüttükleri zaman kendilerinden İslam'ın heybeti çekilip alınır. (Devlet ve Siyaset Üzerine Notlar)
  • Ehl-i sünnetin müctehid imamları; imanın amelden bir cüz olmadığı hususunda müteffiktir. İmam-ı Azam Ebû Hanife (rh.a) el-Vasiye isimli eserinde: "Sonra amel imandan, iman da amelden başkadır. Çünkü çoğu zaman mü'minden amel yapma mükellefiyeti kalkabilir. 'Amel kalktığı zaman, iman da kalkar' denilmesi, caiz değildir. Zira hayız hâlindeki bir kadın; o hâl içerisinde iken, namaz kalkar. Böyle bir kadın için iman da kendisinden kalkar, diyemeyiz. Veya kendisine imanı da terketmesi emredilir, denilemez. Yine 'fakire zekat yoktur' denilir, fakat fakire iman gerekli değildir, denilemez. Eğer iman amelden bir parça (cüz) olsaydı, amelin düştüğü hallerde, imanın da düşmesi gerekirdi. Halbuki durum böyle değildir." (Kelimeler Kavramlar)
  • Kur'an-ı Kerimde, İnsanlığın ilk ailesinin Hz. Adem ile Hz. Havvadan meydana geldiği haber verilmiştir. Hz. Adem'in iki oğlu (Kabil Habil) arasında cereyan eden ihtilafın, temelde aile sistemine dayandığı dikkate alınırsa, "Nesil Emniyeti'nin" önemi kavranır. Hz. Habile nikahlanması gereken İklimaya göz koyan Kabil: aile sistemini hevasına ve keyfine göre değiştirmeye kalkmıştır Kardeşi Habili öldürerek, hedefine varmaya kalkan Kabil, sadece insanin hevasana dayanan ideolojik sistemlerin kurucusu olarak kalmamış, ilk katliamı da gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla yeryüzünde dökülen her kandan Kabil'e bir pay ayrılır. Çünkü yeryüzünde kan dökmeyi ilk defa gerçekleştiren zalim odur! (İslami Hareketin Mahiyeti,)
  • Liderlik ihtirasına kapılan insanların siyasî kanaatlerini 'mutlak hakikat' zannetmeleriyle başlayan ve zaman içerisinde değişik tevillerle akaidi bir problem haline gelen bu durum Müslümanları birbirinin kurdu haline getirmiştir. (Devlet ve Siyaset Üzerine Notlar)
  • Peykeler,duvara mıhlı peykeler: Duvarda,başlardan, yağlı lekeler, Gömülmüş duvara, baş başa gölgeler... (Medeni Vahşet Davası)
  • Ruhum, içimdeki taş yüklü ağırlığın altında ezilip büzülüp duruyor. Saçakları simsiyah is içinde. Bu islerin sebebi de, içimde yanan ümit ışığının siyah oluşundan ileri geliyor. Bu siyah ışıklarda, ruhumda delinmez, parçalanmaz ve kırılmaz sütunlaşmış karanlıklar meydana getiriyor. (İsyan Çiçekleri)
  • İslâmi hareket;hevalarının ihtiraslarını bir kenara bırakan,ihlâslaAllah'a (cc) teslim olan ve hakikate uygun amellerde bulunan insanların teşkilatlı mücadelesidir. (Devlet ve Siyaset Üzerine Notlar)
  • Öğretmen...öğretmen... Sen zulmün maşası olamazsın. Zulmedemezsin bu insana... Ey İnsanlık uyan!!! (Cenazeler Çağı)
  • Son yıllarda 'cumhuriyetin nitelikleri' veya 'kurucu felsefe' gibi kavramların arkasına sığınan ve laiklik adına Bizantizm'i savunan aydınlar,lâiklik kavramının 5 Şubat 1937 tarihinde,Başbakan İsmet İnönü tarafından ne 'nisab miktarları' dikkate alınmadan Anayasa'ya konulduğunu gizlemektedirler. (Devlet ve Siyaset Üzerine Notlar)
  • "Kelam ve münazara ilmini ihtiyaçtan fazla öğrenmek ise mekruhtur. Rivayet edildiğine göre, İmam-ı Azam Ebû Hanife, oğlu Hammad'ı bundan sakındırmıştır. Bunun üzerine oğlu Hammad: "Babacığım! Bana yasakladığın şeyi, senin yaptığını görüyorum" dedi. İmam-ı Azam buyurdu ki: "Evlâdım! Bizler münazarada biri ile konuşurken, arkadaşımızın ayağının hak yoldan kayması endişesiyle herbirimizin başı üstünde uçmasından korktuğumuz bir kuş varmış gibi davranırdık, ona göre hesaplı konuşurduk. Halbuki sizler konuşurken, münazara ederken, herbiriniz arkadaşınızın ayağının kaymasını (sapmasını) istyorsunuz. Bu, arkadaşının kâfir olmasını istemek gibidir. Kim arkadaşının kâfir olmasını isterse, arkadaşı kâfir olmadan, kendisi kâfir olur. Mantık ve benzeri ilimlerle meşgul olmaktaki ölçü de böyledir." (Kelimeler Kavramlar)
  • Eğer bir beldede; hadd-i sirkat uygulanmıyorsa, orada "mal emniyetinden" söz etmek mümkün değildir... (Kelimeler Kavramlar)
  • Nitekim Yahudiler; "Anan ben David" adlı bir kimsenin, dinlerini bozmak için faaliyetlerde bulunduğunu beyanla "Halife'ye" müracaat ederler. Bunun üzerine "Anan ben David" yahudiliği tahrif suçundan hapse atılır. Görüldüğü gibi din emniyeti sadece müminlere ait bir hak değil; aynı zamanda gayri müslimler'in itikadi taarruzlardan muhafazasını da içine alan bir faaliyettir. (Kelimeler Kavramlar)
  • " Tevhid mücadelesi ; zinde bir iman,dinç bir kafa ve uyanık bir şuurla sürdürülebilir." (Medeni Vahşet Davası)
  • Medeni Vahşet'i okumak bize neler katar? Hüsnü Aktaş’ın, uzunca bir dönem ‘yasaklı kitap’ kategorisinde bulunan Medeni Vahşet’ini okumamış olmak bizim kuşağın okumuş yazmışları için ilginç gelebilir.. (Medeni Vahşet)
  • " Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım.Karanlığa o kadar alışmışsınız ki,yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi !.. Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede,düşünce adamı nasıl çıkar ? " (Medeni Vahşet Davası)
  • Sünnet ile Bid'at arasında «Uzlaşma ortamı meydana getirmeye gayret eden «Bel'am Kılıklı» herifler: «Efendim başta uçak ve otobüs olmak üzere, birçok nakil vasıtaları Resûl-ü Ekrem (aleyhisselam) zamanında yoktu. Bunlar da Bid'attır, bunlar da mı reddedilecek?» gibi demogojilerle, saf zihinleri bozmuşlardır. Bu mantığın ne kadar sefih olduğu şuradan bellidir ki; ilim ve teknik, Kur'ân, Sünnet ve İcma ile övülmüş iki alandır. Mü'minlerin yerde ve gökte rızık aramaları, Allah (celle celaluhu)'nun dinine düşman olan kâfirlere karşı hafif ve ağır bütün silâhları hazırlamaları «Farz-ı Kifâye» olan bir ibadettir. (Kelimeler Kavramlar)
  • "Allah, akıldan daha yüce bir mahlûk yaratmamıştır." (İslami Hareketin Mahiyeti,)
  • Susmamın tek sebebi; imtihan vesilesi bildiğim musibetler karşısında sızlanmamak ve sabretmektir. (Medeni Vahşet Davası)
  • “Bu gün dininizi kemale erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Din olarak sizin için islamı seçtim ve ondan razı oldum.” Maide 3 (Mazlumlarla Sohbet)
  • " Mükellef bir ameli eda etmeden önce,o amelle ilgili bilgileri öğrenmek ve kat'i bir niyete sahip olmak mecburiyetindedir. " (İslami Hareketin Mahiyeti,)

Yorum Yaz